Uluğ Bey kimdir?, Uluğ Bey kaç yaşında?, Uluğ Bey evi nerede?, Uluğ Bey nerelidir? Uluğ Bey ev adresi?, Uluğ Bey kaç yaşında?, Uluğ Bey nerede oturuyor?, Uluğ Bey nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Uluğ Bey hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 22.Mart.139327.Ekim.1449 senesinde doğan Uluğ Bey şu an için 56 yaşında ve Koç burcundandır. Uluğ Bey doğum yeri ise Sultaniye, Timur İmparatorluğuSemerkand, Timur İmparatorluğu olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise MatematikçiDevlet Başkanı olarak devam ettirmektedir.
Uluğ Bey Kimdir? – Uluğ Bey Evi Nerede? – Uluğ Bey Nerede Oturuyor?
Uluğ Bey Kimdir?, evi nerede?
Timur İmparatorluğu’nun 4. Sultanıdır.
Uluğ Bey, 22 Mart 1393 tarihinde Sultaniye’de doğmuştur. Asıl adı Mehmet Torgay´dır. Timur‘un torunudur ve Timur İmparatorluğu’nun 2. hükümdarı olan Şahruh’un oğludur.
13 yaşında iken Horasan ve Maveraünnehir eycihazlarıne hakan naibi oldu. Başkent seçtiği Semerkant’ta, müstakil bir hükümdar gibi hareket etti.
1446 senesinde babası hükümdar Muînüddin Şah Ruh´un ölümü üzerine hükümdar oldu. Saltanat senelerı esnasında matematik ve astronomi ile yakında zamandan ilgilendi. Fen bilimleri ve astronomiye merakı, kendisini dünya tarihinin en büyük astronomlarından biri haline getirdi.
Uluğ Bey hakan olunca, Osmanlı Devleti ile münasebetlerini sıklaştırmaya ve daha da ilerletmeye gayret etti. İki Türk ülkesi içerisinde elçiler, bilim adamları gidip gelmeye başladı. O, savaştan çok kendisini bilime adamış bir hükümdardı. Sarayına zamanın bilginlerini topladı ve onları korudu. İnceleme için Çin’e kadar heyetler gönderdi. Uluğ Bey Semerkant’ta bir medrese, bir de rasathane yaptırdı. Astronomi ilminin gelişmesine çalıştı. Bu rasathane orta çağdaki astronomi bilgisini en yüksek düzeye ulaştırdı.
Uluğ Bey´in yeryüzünde bir karış toprak bile fethetmek gibi bir ihtirası yoktu. Onun bütün merak ve hevesi, yeryüzünde değil, gökyüzündeydi. Ülkeler fethetmekten ziyade, gökyüzü âleminde araştırmalar yapmayı, gök kubbenin sırrını çözmeye çalışmayı tercih ediyordu.
İktidarı zamanında, Başta Semerkant ve Buhara olmak üzere tüm ülke, Türk mimarisinin seçkin eserleriyle donatıldı. Bir akademi haline getirdiği sarayı, devrin ünlü alimlerinin toplanıp bilimsel tartışmalar yaptığı ve eserler hazırladığı bir mekan oldu.
Uluğ Bey zamanında yeni astronomi aletleri yapılmış, eski aletler geliştirilmişti. IX. ve X. yüzyılda bir usturlab ile fakat 43 işlem yapılırken, Uluğ Bey zamanında geliştirilen usturlab, 1000’den fazla işlem yapıyordu. Uluğ Bey’in usturlabının çapı 40 metre idi.
Uluğ Bey, bu arada gökyüzünün bir de haritasını yapmayı başarmıştı. Bu gökyüzü haritası, kendisinden sonra gelecek nesillere astronomi çalışmalarında ışık tutacak, onlara rehber olacaktı.
İlhanlılar zamanında yapılan rasatları tekrar gözden geçiren ve 12 yıl boyunca rasat yapan Uluğ Bey, 1437’de, büyük eseri Uluğ Bey Zici’ni yazdı. Bu eser, bundan öncekilerde yazılan ‘zic’Ierin yanlışlarını düzeltiyor ve yıldızların hareketlerini daha olağanüstü gösteriyordu. Uluğ Bey’in bu eseri 1665’te Oxford’da İngilizce ve 1853’te de Fransızca olarak basıldı.
Milletrerarası Astronomi Derneği de Ay yüzeyindeki bir kratere onun adını verdi. Beş ülkenin astronomlarından ve özellikle Ay’a uydu gönderen ülkelerin uzman kişilerından oluşan bir komisyonun hazırladığı Ay Haritasında, üç Türk astronomunun adları da yer alır. Büyük bir kratere Uluğ Bey adı verilmiştir. Ay atlasında adları bulunan diğer iki Türk bilgini, Beyruni ve NasireddînTûsî’dir.
Uluğ Bey, 27 Ekim 1449 tarihinde kendisine isyan eden oğlu Abdüllatif Mirza tarafından Semerkand’da 56 yaşında iken yaşamını kaybettirüldü.
Kaynak:Bilgisayfam.net