Muallim Naci Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Muallim Naci kimdir?, Muallim Naci kaç yaşında?, Muallim Naci evi nerede?, Muallim Naci nerelidir? Muallim Naci ev adresi?, Muallim Naci kaç yaşında?, Muallim Naci nerede oturuyor?, Muallim Naci nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Muallim Naci hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. ??.??.1850??.??.1893 senesinde doğan Muallim Naci şu an için 43 yaşında ve burcundandır. Muallim Naci doğum yeri ise Fatih, İstanbul olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise YazarÖğretmenŞair olarak devam ettirmektedir.

Muallim Naci Kimdir? – Muallim Naci Evi Nerede? – Muallim Naci Nerede Oturuyor?

Muallim Naci Kimdir?, evi nerede?

Aruz veznini Türkçeye kusursuzca uygulamak için çalışmış, dilin yalınlaştırılmasını savunan Tanzimat Dönemi’nin mühim şair ve yazarı bir Tanzimat dönemi şairidir.

Muallim Naci, 1850 senesinde Fatih, İstanbul’da Ali Bey ve Fatma Zehra Hanım’ın oğlu olarak doğmuştur. Asıl adı Ömer’dir. 7 yaşında iken babasının ölümü üzerine dayısının yanına Varna’ya gitti. Orada medrese öğrenimi gördü. Bir yandan da Arapça, Farsça, Fransızca ve hat öğrendi. “Hulusî” mahlasıyla yazılar yazdı. Varna Rüştiyesi’nde öğretmenlik yaptı.

İlk şiirlerini “Nacî” mahlasıyla 1867’den başlayarak yazdı. Küçük yaşlardan beri şiire ilgi duyan Muallim Naci, dönemin mühim gazetelerinden biri olan Tercüman-ı Hakikat’e gönderdiği şiir ve yazılarla edebiyat dünyasına ilk adımlarını atmıştır. Sait Paşa’nın özel kâtibi olarak Rumeli ve Anadolu’nun bir çok kentini dolaştı. İstanbul’a geldi. Memuriyetten istifa etti. Ahmet Mithat Efendi’nin önerisiyle Tercüman-ı Hakikat gazetesinde edebiyat sayfasını yönetmeye başladı.

Muallim Naci, Ahmet Mithat Efendi tarafından Tercüman-ı Hakikat’i eski edebiyat yazılarının sözcüsü durumuna getirmekle suçlanınca istifa etti.

Tercüman-ı Hakikat’ten sonra Şeyh Vasfi ve Necib Nadir ile birlikte İmdadü’l Midad adlı bir gazete çıkarırlar. Daha sonra sırasıyla Saadet, Teavün-i Aklami Mürüvvet gazetelerinde yazı hayatına devam etmiştir. Muallim Naci bunun bunun yanında tek başına 58 sayı Mecmua-i Muallim adlı bir dergi çıkarmıştır.

Galatasaray Lisesi ve Mekteb-i Hukuk’ta edebiyat öğretmeni olarak çalıştı. Yaşadığı zamanda, Recaizade Mahmut Ekrem ekolüne karşı klasik edebiyatı savundu. Recaizade Mahmut Ekrem’in Zemzeme adlı şiir kitabına karşılık “Demdeme” adlı eleştiriyi kaleme aldı. Aruzu Türkçeye ustalıkla uygulamıştır.

Servet-i Fünun sanatçılarını etkiledi. Şiirinin yanında edebiyat tarihi ve sözlük çalışmalarıyla da ilgi çekti. Sanatçı, daha sonraki yaşamında Yeni edebiyatı tümüyle kabullenecek ve Batılı anlamda başarılı edebiyat emsallari verecektir.

Muallim Naci, 1893 senesinde İstanbul’da 43 yaşında ölmüştür.

Muallim Naci’nin Edebi Kişiliği:
Tanzimatçılarla bunun yanında yaşamasına rağmen sanat anlayışı yönünden onlardan ayrılır.
Eski şiirin temsilcisi olarak tanınmasına rağmen Batılı şiir tarzında başarılı örnekler yazmıştır.
Türk edebiyatında eski-yeni münakaşasında eski edebiyat fanatiklerinın öncüsü olmuştur. Gelenekçi şiir anlayışının temsilcisidir.
Şiirlerinde yalın ve sade bir Türkçe kullanmıştır.
Halk edebiyatı nazım şekillerinden yararlanmıştır.
Şiirlerinde yalnızlık, gurbet, doğa, karamsarlık ve milli duyguları işlemiştir.
Aruz ölçüsünü kullanmıştır.
Köyden söz eden ilk şiiri yazmıştır. (Köylü Kızların Şarkısı)
Çocukluk anılarını anlatırken sade bir dil kullanmış ve en sade Tanzimat nesrini o yazmıştır.
Recaizade Mahmut Ekrem’le girdiği kafiye tartışmasıyla tanınır. Ekrem’in “kulak için kafiye” anlayışına karşı “göz için uyak” anlayışını benimsemiştir.
Muallim Naci eski-yeni tartışmalarından “Demdeme” başlıklı yazılarında Recaizade Mahmut Ekrem’in “Zemzeme”lerine karşılık görüşler beyan eder. Bu tartışmaya “abes-muktebes” tartışması da denmiştir.
Edebiyat tarihi ve sözlük çalışmalarıyla da ilgi çekti.
Victor Hugo, Sully Prudhomme, Alfred de Musset ve Emile Zola‘dan Türkçe’ye çeviriler yaptı.

Eserleri :
Şiir:
1883 – Terkib-i Bend-i Muallim Naci Ateşpare

1884 – Şerâre

1885 – Fürûzan

1889 – Sümbüle

1896 – Yadigâr-ı Naci (ölümünden sonra Şeyh Vasfi tarafından ilk şiirleri ile gazete ve dergilerde kalmış şiirlerinin bir araya getirildiği eser)

Roman:
Mehmed Muzaffer Mecmuası

Eleştiri:

Muallim,

Demdeme I-II-III,

Yazmış Bulundum.

Anı:
Medrese Hatıraları,

Ömer’ in Çocukluğu.

Sözlük:

Lügat-ı Naci.

Araştırma:

Osmanlı Şairleri,

İstilahât-ı Edebiyye (Divan edebiyatı hakkında bilgi verir.),

Esâmi.

Mektup:

Muhaberat ve Muhaverat,

Şöyle Böyle,

Mektuplarım.

İntikad

Oyun:

Heder,

Musa Bin Ebi’l-Gazan yahut Hamiyet.

Manzum Destanlar:
Gazi Ertuğrul Bey

Dil Çalışmaları :
Lügat-i Nacî Kamus-i Osmanî
Edebiyat-İnceleme Araştırma
lstılahât-ı Edebîyye

Muallim Naci’nin Eserlerine İlişkin Değerlendirmeler :
Ateş-pâre
Divan edebiyatından uzaklaşan ve yeni edebiyat anlayışına yaklaşan şiirlerini, manzum öykülerini, çeşitli olaylara ilişkin yazılmış not niteliğindeki metinlerini içerir. Bu eser de Victor Hugo’dan ve Prudhomme’dan tercümeler de mevcuttur.
Şerare
Divan şiiri tekniğine ve anlayışına bağlı olarak kaleme aldığı şiirlerinden bir araya gelmektedir.
Füruzan
Tıpkı Şerâre gibi Divan şiiri tekniğine ve anlayışına bağlı olarak kaleme aldığı şiirlerden bir araya gelmektedir.
Sünbüle
Nazım – nesir karışık bir yapıya sahiptir. Nesir kısmı “Ömer’in Çocukluğu” adını taşır. Nazım kısmı eski şiir anlayışıyla kaleme aldığı metinlerden oluşur.
Yadigâr-ı Nâci
Muallim Naci’nin ölümünden sonra Şeyh Vasfî tarafından derlenen şiirlerden oluşan eserdir.
Musa Bin Ebu’l Gazan yahut Hamîyyet
Manzum destan örneğidir. 226 beyitten bir araya gelmektedir. Endülüs Emevi Devleti’nin yıkılışı esnasında büyük bir vatanseverlik ve kahramanlık örneği sergileyen Musa Bin Ebu’l Gazan’ın kişiliği etrafında meydana getirilmiş bir kahramanlık anlatısıdır.
Gazi Ertuğrul Bey
356 mısralık bir metindir. Ertuğrul Gazi Bey’in hayatı etrafında ortaya konuşmuş bir trajedi denemesidir. Bu manzume, Abdülhamit II tarafından ödüllendirilmiştir.
Mehmed Muzaffer Mecmuası
Roman türünde bir eserdir. İlginç bir yapısı ve hikâyesi mevcuttur. Bu eserin çeşitli bölümleri (toplam 74 sayfa) başta dönemin mühim gazetelerinden biri olan Saadet olmak üzere çeşitli gazetelerde tefrika edilmiştir. Daha sonra 90 sayfalık bir bölüm ilave edilerek bu çalışma kitaplaştırılmıştır. Muallim Naci, bu eserini aslında sahaflardan satın alır. Eser; ezhâr-ı efkâr, ezhâr-ı efkârın menşei, ezhâr-ı efkârın güşâyişi olmak üzere üç bölümden bir araya gelmektedir. Bu kitaptaki en enteresan bölüm ezhâr-ı efkârın menşei adıyla bulunan ikinci bölümdür. Bu bölümde Şeyh Galip’in hayatı anlatılmıştır.
Ömer’in Çocukluğu
Bu eser Sünbüle’nin bir kısmını oluşturmaktadır. Muallim Nâci’nin 8 yaşına kadarki yaşamını ifade etmektedir.
Demdeme
Bu eser Recaizade Mahmut Ekrem’in Naci’ye hakareti içeren Üçüncü Zemzeme Mukaddimesi ve Tâkdîr-i Elhân’ına karşılık yazılmış eleştiri yazılarından oluşmuştur.
Istılahât-ı Edebîyye
Divan edebiyatı anlayışına bağlı belagat kaidelerinı ve edebi sanatları açıklayan bir eserdir. Bu eserinde edebiyat terimleri ile alakalı açıklamalar, tanımlamalar yapmıştır.

Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script