Adonis (Şair) Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Adonis (Şair) kimdir?, Adonis (Şair) kaç yaşında?, Adonis (Şair) evi nerede?, Adonis (Şair) nerelidir? Adonis (Şair) ev adresi?, Adonis (Şair) kaç yaşında?, Adonis (Şair) nerede oturuyor?, Adonis (Şair) nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Adonis (Şair) hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 01.Ocak.1930 senesinde doğan Adonis (Şair) şu an için 91 yaşında ve Oğlak burcundandır. Adonis (Şair) doğum yeri ise Kassabin köyü, Lazkiye, Suriye olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Şair olarak devam ettirmektedir.

Adonis (Şair) Kimdir? – Adonis (Şair) Evi Nerede? – Adonis (Şair) Nerede Oturuyor?

Adonis (Şair) Kimdir?, evi nerede?

Araplar’ın yaşayan en büyük şairi ADONİS

Adonis (Şair), 1 Ocak 1930 tarihinde Suriye’de Lazkiye yakınlarındaki bir dağ köyü olan Kassabin köyünde doğmuştur. Asıl adı Ali Ahmed Said Eşber’dır. Küçük yaşlarda tarlalarda çalışmaya başladı. Aynı zamanda babası kendisine şiirler ezberletmeye başladı. Çok geçmeden kendi şiirlerini yazmaya başladı. 14 yaşına kadar burada yaşadıktan sonra Tartus’ta bir Fransız lisesinde okudu.

Adonis, 1943 senesinde dönemin Suriye cumhurbaşkanı Şükrü el Kuvvetli‘nin önünde şiir okuma fırsatını yakaladı ve bu vesileyle burslu olarak Lazkiye’de devlet lisesinde okuyarak mezun oldu. Ardından da 1950 senesinde Şam‘da Suriye Üniversitesi’ne gitti. 1954 senesinde felsefe ve edebiyat bölümlerinden mezun oldu. İlk şiirlerini bu sırada paylaştı.

Şiirlerini topladığı “Şamlı Mihyar’ın Ezgileri” 1961 senesinde yayımlandığında modern Arap şiirinin kurucu eylemlerinden biri olarak görülür. Eserinin 1983 senesinde yayımlanan Fransızca tercümesi, Adonis için dünya çapında tanınmasının başlangıcına tasvir eder. 1955 senesinde, Suriye’nin hemen hemen bütün Ortadoğu’ya yayılmasını savunan bir parti olan Suriye Halk Partisi’ne mensup olmaktan altı ay hapse atıldı.

1956 senesinde serbest kalmasının sonrasında Beyrut’a kaçar ve orada 1957 senesinde, SuriyeLübnanlı şair Yusuf el-Khal’la birlikte Şi’r (Şiir) dergisini çıkarttı.

1956 senesinde Beyrut‘a yerleşti. Beyrut Saint Joseph Üniversitesi‘nde doktorasını yaptı. Burada Charles Baudelaire ve Rainer Maria Rilke‘nin şiiriyle tanıştı. “Şiir” dergisini çıkarttı. Bu dergi tüm Arap dünyasını etkiledi. Ortadoğu‘dan Fas‘a kadar tüm Arap şiirini etkileyen Adonis, Arap şiir geleneğinden koparak şiiri özgünleştirdi. Arap şiirinin kendi kimliğini yitirmeksizin dünya şiiriyle ilişki kurmasına çalıştı.

1961 senesinde Lübnan uyruğuna geçti ve Adonis ismini aldı.

1968 senesinde Mavakif (Tutumlar) dergisini kurdu. Bir özgürlük alanı ve şiirin “yapısını parçalayan” bir yenilenme laboratuvarı olma iddiasındaki dergi Arap dünyasında hemen yasaklandı. Adonis bu dergide Charles Baudelaire’i, Henri Michaux’yu, Saint-John Perse’i Arapçaya ve Ebul Ala el-Maarri’yi de Fransızcaya çevirdi.

Lübnan İç Savaşı yüzünden 1980 senesinde ülkeyi terk ederek Paris‘e yerleşti. Mistisizme ilgilendi. 1983 senesinde Paris’te Stephen Mallarme Akademisi Üyesi seçildi.

1971 senesinde Suriye -Lübnan En İyi Şair Ödülü’nü, 1986’da Brüksel‘de Uluslararası Şiir Bienali Büyük Ödülü’nü kazandı. 1995 senesinde İstanbul‘da Nazım Hikmet Uluslararası Şiir Ödülü’nü kazandı. 2005 ve 2006 senelerında Nobel Edebiyat Ödülü için adı geçenlerden biriydi.

Adonis (Şair), 1956 senesinde Khalida Said ile evlendi. Arwad Esber, Ninar Esber adlarında iki çocuğu mevcuttur.

Hâlen Paris‘te yaşamaktadır.

2017 senesinin 15 Eylül – 14 Ekim tarihleri içerisinde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 2.si gerçekleştirilen “İzmir Uluslararası Edebiyat Festivali”ne şair Özdemir İnce ile birlikte onur konuğu olarak katıldı.

Fransızcaya çevrilmiş eserleri içerisinde şunları sayabiliriz:
Chants de Mihyar le Damascene (Poesie-Gallimard, 1983)
Le temps des villes (Mercure de Fraııce, 1900)
Memoire du vent (Poemes 1957-1990) (Poesie-Gallimard, 1991)
La Priere et l’Epee: essai sur la culture arabe (Mercure de France, 1993)
Tombeau pour New York (Sindbad-Actes Sud, 1999).

Kitapları :
1961 – Şamlı Mihyar’ın Şarkıları
1989 – New York’a Mezar
2002 – Arap Şiirine (poetikasına) Giriş

Şiirlerinden örnekler :

Söyleyin Dostlar!
ölmek istedim olmadı,
Yasamak istedim,
neye yarası
Söyleyin dostlar yaşamın,
ne anlamı var…
Sevmek istedim,
sevdim
Sevilmek istedim,
sevilmedim
Söyleyin dostlar yaşamın,
ne anlamı var…
ölmek olmadı
Sevmek olmadı
Sevilmek olmadı
Söyleyin bana dostlar,
Yasamanın sebebini

Kadın:
senin için ölüyorum. sana olan sevgimden
bir yanım eksik uyandığımı görmüyor musun?
senin için ölüyorum,
kararsızlığın içine düşüyorum.
benliğimi duyumsamadan, bedenimi duyumsamadan,
nerede yaşadığımı bilmeden bu güzel
bedenimin ardında.
her şeyi.. neden, oysa, neden açığa vurmuyorum:
oysa hayatın eşsiz olmasını istiyorum
neden, oysa, neden insan gibi doğal yaşayamıyorum, ölümüm
dile getirdiğim her yerde: sen vatanım olmasan
zamanın düşmanı olan şey dostum olur mu?
(sessizlik..)
böylece ey aşkın bedeni sesimi sana bırakıyorum
bana, yolumdaki zerreciklerin yarasını ellerinle sunman için
kuldum- belki de tanrı diye kocamın aşkını bildim.
kocam- şimdi tapınağım diye bildiğimdi.
isteklerimizden başka hiçbir şey gidip gelmez aramızda.
(sessizlik..)
ey gurbet seni yeryüzünün her köşesinde seviyorum,
çocuğuma ne söyleyebilirim
kendi beşiğinde gurbetteyken?
babasının yatağını unuttum, bana şehvet olan şeyi de,
senelerdır kullanıldığımı bilerek arıyorum şimdi,
söylesem mi? günahkarlığı onaylar gibi. iştahla,
güzelliğiyle yağarken gökyüzü ve yeryüzü bardağımıza.
gökyüzü inlediğinde peygamberler bilir ne olduğunu
görüyor musun, filinta
damatların mutluluğunu? fakat
aydınlatana bedenini ver bana, ey sen, koynuna al beni, esiri
olayım beni büyüleyen organlarının.
(sessizlik..)
bağrından ve boğazından gelen bir kokun var senin, son
buluşmamızdan damla damla damlayan, içine
boşaldığın ve boşaldığım. açılırken
içime akan bir şelale olan. gecemin ışığında şeffaf.
yarılan – yerde
depremi kendine kardeş yapan
göbeğimde gizli,
saldırganlığını ve savunmasını yalnızlaştıran.
iyileşeceksin, içindekini yeter ki uyandır. benliğimle ve
ölümümle yüzleşmeme
sen neden olacaksın, özgürlüğüm gibi.
günahlarımla selamlaşacağız
bu sürecin sonunda.
ölümüm. ecelimle
kısmetim benliğinle. resim ve şiiri gibi bir iklimdir sende
ve içimde yitenle,
içindeki zerreciklerle daha da çoğalırım, orman gibi.
içinde görmediğim mevsimlerim bile olacak, içinde – ne ateşim
ne toz. ot
su birikintileri gibi fışkırır topraktan,
içinde yitişini görüyorum, yitişimi, al beni.
bedenim aşkın çamurudur, işte benliğimi sana
teslim ediyorum.

Ben Senin Yerine Ağlayacağım

Beni terk edip gittiğin zaman
Sanma ki kal diye yalvaracağım
Ben senin yerine ağlayacağım

Aşkımızın sonsuz olması için
İsmini dağlara haykıracağım
Islak gözlerini görmemek için
Ben senin yerine ağlayacağım

Barış

çölün yalnızlığında ilerleyen yüzlere
ot ve ateş giyinmiş Doğu’ya

denizin yıkadığı toprağa
ve onun sevdasına barış

yağmurlarını verdi bana baş döndürücü çıplaklığın
kendini bana adıyor senedirım
benim bağrımda olgunlaştı zaman
bak işte Doğu’nun parıltısı kanım
su çeker gibi çek beni ve yok ol
yitir beni yankısı ve şimşeği var oylukların
su çeker gibi çek beni gövdemle örtün
nirengidir ateşim ve yıldızdır
yön yaramdır benim
heceliyorum
bir yıldızı heceliyorum resmini çiziyorum
kaçaktır yurdumda yurdum
heceliyorum onun çizdiği yıldızı
yenik günlerinin ayak izlerinde

ey sözün külü
gecende bir çocuğu daha var mı tarihimin?
…..

“Bu Benim Adımdır” Şiirinden

Kollarında bir güneş ölür,
Gece gömmem onu diye tutturmuştur,
Devamlı dalgalanmalarla
Deniz öğretti ona,
Nasıl çıkacağını kendinden,
Hem de hep kendi kalıp.

Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script