Ahmet Altan Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Ahmet Altan kimdir?, Ahmet Altan kaç yaşında?, Ahmet Altan evi nerede?, Ahmet Altan nerelidir? Ahmet Altan ev adresi?, Ahmet Altan kaç yaşında?, Ahmet Altan nerede oturuyor?, Ahmet Altan nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Ahmet Altan hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 02.Mart.1950 senesinde doğan Ahmet Altan şu an için 71 yaşında ve Balık burcundandır. Ahmet Altan doğum yeri ise Ankara olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise YazarGazeteci olarak devam ettirmektedir.

Ahmet Altan Kimdir? – Ahmet Altan Evi Nerede? – Ahmet Altan Nerede Oturuyor?

Ahmet Altan Kimdir?, evi nerede?

Yazar, gazeteci. Romanları best seller olmuş, gazeteciliğiyle de bi hayli dikkat çekmiştir. Tehlikeli Masallar, Sudaki İz, Aldatmak ve En Uzun Gece yazarın mühim kitaplarından birkaçıdır. Meclis kararı ile Sudaki İz isimli romanı toplatılıp yakılmış ve bu sebepten yargılanan ilk cumhuriyet dönemi yazarı olmuştur. Altan kendisi gibi gazeteci yazar olan Mehmet Altan’ın ağabeyi, Çetin Altan’ın da oğludur. Zeynep Bakan adında kız kardeşi mevcuttur.

2 Mart 1950 tarihinde dünyaya geldi. Tam adı Ahmet Hüsrev Altan’dır. Annesinin adı Kerime ve gazeteci yazar Çetin Altan’ın iki oğlundan biridir. Bir süre Robert Kolej’e devam ettikten sonra Ankara Koleji’nde eğitimini sürdüren Altan, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ni kazandı. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı ayrılmak zorunda kaldığı ODTÜ’den sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldu. Altan’ın Nokta dergisinde başladığı köşe yazarlığı macerası Hürriyet ve Güneş gazeteleri için yazdığı günlük yazılarla devam etti.

İlk edebi eserini yirmi yedi yaşında kaleme alan Altan, iki kişilik bir piyes yazmıştı: “Paltolu Donkişot”. 1982 senesinde da
Dört Mevsim Sonbahar” adlı romanını yazmaya başlayan Altan’ın romanı o dönem yayıncılık da yapan Müjdat Gezen’in yayınevinden çıktı. Bu zamanda askerlik görevi için Tuzla’ya giden Altan’ın ilk romanı, Akademi Kitabevi Roman Büyük Ödülü”ne lâyık görüldü. Altan kısa bir süre sonra büyük bir eleştiri yağmuruna tutulacak ve hatta müstehcen olduğu gerekçesiyle hakkında toplatılma kararı da çıkacak “Sudaki İz” adlı romanını yazdı. İlk haftasında iki baskı yapan kitap listelerde ilk sıraya yerleşti ve üç ay içinde 9 baskı (45 bin satış) yaptı. Fakat yayımlandığı tarihten dokuz ay sonra toplanması yönünde karar çıktı. İki yıl süren yargılama sonrasında müstehcen bulunduğu için imhasına karar verildi ve roman, kesinleşmiş mahkeme kararının da içinde bulunduğu sansürlü bir basımla yeniden yayımlandı.

Ahmet Altan 1991‘de üçüncü romanı olan “Yalnızlığın Özel Tarihi”ni yayımladı. Mutsuz bireylerin arayışlarıyla dolu yaşamını anlatan kitap büyük ilgi gördü.

1995 senesinde Milliyet Gazetesi’ne geçen Altan, Neşe Düzel ile birlikte TV için “Kırmızı Koltuk” isimli bir program hazırlamaya başladı. Ancak siyasi nedenlerden dolayı program yayından kaldırıldı ve Altan programdaki sert söylemleri sebebiyle bir buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldı. Milliyet Gazetesi’nin sonrasında köşe yazarlığı Yeni Yüzyıl gazetesinde devam eden Altan, mülayim bir üslup kullanmıyor, siyasi konulardaki düşüncelerini rahatça dile getirmesi dışında provokatör bir rol oynuyordu.
Altan aynı yıl denemelerden oluşan bir kitapla okuyucunun karşısına çıktı: “Gece Yarısı Şarkıları”. Kitaptaki denemeler, bireyin iç çatışmalarını, çelişkilerini, zayıflığını ve gücünü, tutkularını, çılgınlıklarını ortaya koymaktaydı ve 15 baskı yaparak Altan’ın yazarlık kariyerini yeniden taçlandırdı. “Kadınları anlayan yazar” olarak anılan Altan’ın kitapları özellikle bayan okuyucular tarafından büyük ilgiyle karşılanmaktaydı.

1996 senesinde “Tehlikeli Masallar” isimli romanıyla okuyucuyla buluşan Altan, bu romanında vazgeçilemeyen bir eski sevgiliyle, yeni bir sevgili içerisinde gidip gelen bir yalnızın öyküsünü anlattı ve ustaca kurgusuyla Tehlike Masallar o yılın en fazla okunan romanlarından biri oldu. Roman tam yüz binin üzerinde satış yaptı. Altan çok geçmeden ikinci deneme kitabı olan
Karanlıkta Sabah Kuşları” nı okuruna sundu. Bu kitabında ise toplumun acılarını, öfkelerini ve tutkularını dile getiriyordu.
1998 senesinde Altan bir neo-klasik olarak nitelendirdiği ‘Kılıç Yarası Gibi’ romanını okurlarıyla bir araya getirdi. Romancılığında çiçeği burnunda bir aşama olarak nitelendirilen “Kılıç Yarası Gibi”, insan ilişkilerini, duyguları ve aşkı derinlemesine işleyen bir romandı.

Altan’ın 2001 senesinde paylaştığı “İsyan Günlerinde Aşk” isimli romanı elli bin baskı yaparak piyasaya çıkmıştı. “Kılıç Yarası Gibi” adlı romanının devamı niteliğinde olan romanda 31 Mart Vakası’nı ele alan Altan, çok satan kitaplarına bir yenisini daha eklemişti.

Altan daha sonra sırasıyla Kristal Denizaltı, Ve Kırar Göğsüne Bastırırken, Aldatmak ve En Uzun Gece isimli romanlarını hayranlarıyla bir araya getirdi. Halen gazetecilikle birlikte roman yazarlığına devam ediyordir.

2007 senesinde yayın hayatına başlayan Taraf gazetesinin kurucularından olup bunun yanında gazetenin Kum Saati adlı köşesinde, köşe yazarı olarak görev yapmakla birlikte genel yayın yönetmenliğini de üstlenmiştir.

Aralık 2012 tarihinde Yasemin Çongar ile birlikte Taraf gazetesindeki görevinden istifa etti.

1968 senesinde Günnur Altan ile evlendi. Kerem Altan (d.1980) ve Sanem Altan (d.1972) adlarında iki çocuğu mevcuttur.

Ahmet Altan ile kardeşi Prof. Dr. Mehmet Altan, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü personelleri tarafından FETÖ operasyonu kapsamı içinde 10 Eylül 2016 sabah saatleri civarında gözaltına alındı. 12 gün sonra şartlı serbest kaldıktan sonra aynı gün ikinci kez gözaltına alınan gazeteci Ahmet Altan, ‘Darbeye teşebbüs ve ‘FETÖ’ye kayıt olmak’ suçlarından 22 Eylül 2016 tarihinde tutuklandı.

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimini önceden bildikleri iddiasıyla yargılanan gazeteciler Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak ile akademisyen Mehmet Altan hakkında İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada “Anayasayı ihlal” suçundan 16 Şubat 2018 tarihinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

27 Haziran 2018 tarihinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarına ilişkin istinaf başvurularını inceledi. Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanun gereğince hak ihlali tespit edildiğinde bunun ortadan kaldırılması gerektiğinin de bağlayıcı nitelikteki olduğu da altı çizildi. Tutanakta, bu gerekçelerle tutuklu sanık Mehmet Altan‘ın tahliye edilmesine karar verildiği altı çizildi. Sanıklar Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül‘ün ise tutukluluk durumlarının devamına hükmedilirken, 21 Eylül tarihine duruşma günü verildi. Ayrıca tutuksuz sanık Tibet Murad Sanlıman hakkında “silahlı terör örgütüne bilerek ya da isteyerek yardım etme” suçundan verilen beraat kararı onandı.

2 Ekim 2018 tarihinde İstinaf Mahkemesi; Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan ve Mehmet Altan‘ın da aralarında bulunduğu 6 sanığa, yerel mahkemece verilen, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onadı.

5 Temmuz 2019 tarihinde ise Yargıtay, Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak‘a verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını bozdu. Yargıtay, FETÖ’nün darbe çağrışımı davasında Mehmet Altan‘ın, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatine karar verilmesine hükmederken, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak‘ın anayasayı ihlal değil FETÖ’ye bilerek ve isteyerek yardım etme suçunu işlediklerine karar verdi.

Karar sonrası dosya yeniden yargılamayı yapan İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek. Ağır ceza mahkemesinde yenilenecek yargılamada Yargıtay’ın kararı ışığında Mehmet Altan‘ın tüm suçlardan beraatine karar verilecek, bunun bunun yanında Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak ise darbe suçundan ağırlaştırılmış hapis yerine örgüte yardım suçundan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecek.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin bozma kararının sonrasında 4 Kasım 2019 tarihinde İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar görülen davanın ikinci duruşmasında “FETÖ terör örgütüne yardım etmek” suçundan 10 yıl 6 ay hapisle cezalandırıldı, suçun niteliği ve tutuklulukta geçirdiği süre gözetilerek adli kontrolle tahliyesine karar verilip serbest bırakıldı.

12 Kasım 2019 tarihinde Ahmet Altan için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tahliye kararının kaldırılmasına ilişkin itirazı, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Tahliye kararını kaldıran mahkeme Altan hakkında tutuklama kararı çıkardı. Yakalama kararı sonrası gözaltına alındı.

Ayrıca 3 Ocak 2020 tarihinde İSTİNAF Mahkemesi, bir internet sitesinde yazdığı yazıda, “Terör örgütü propagandası” yaptığı ve “Cumhurbaşkanı’na hakaret” ettiği gerekçesi ile toplam 5 yıl 11 ay hapis cezasına çarptırılan Ahmet Altan hakkındaki cezayı, onadı.

Ödülleri:
1983 – Akademi Yayınevi Roman Ödülü (Dört Mevsim Sonbahar)
1998 – Yunus Nadi Ödülü (Kılıç Yarası Gibi)
2009 – Leipzig Özgürlük ve Medyanın Geleceği Ödülü
2011 – Uluslararası Hrant Dink Ödülü
2013 – Türkiye Yayıncılar Birliği Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü

Romanları:
1982 – Dört Mevsim Sonbahar
1985 – Sudaki İz
1991 – Yanlızlığın Özel Tarihi
1996 – Tehlikeli Masallar
1998 – Kılıç Yarası Gibi
2001 – İsyan Günlerinde Aşk
2002 – Aldatmak
2005 – En Uzun Gece
2013 – Son Oyun
2015 – Ölmek Kolaydır Sevmekten
2015 – Bir Hayat Bir Hayata Değer

Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script