Ahmet Cevdet Oran Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Ahmet Cevdet Oran kimdir?, Ahmet Cevdet Oran kaç yaşında?, Ahmet Cevdet Oran evi nerede?, Ahmet Cevdet Oran nerelidir? Ahmet Cevdet Oran ev adresi?, Ahmet Cevdet Oran kaç yaşında?, Ahmet Cevdet Oran nerede oturuyor?, Ahmet Cevdet Oran nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Ahmet Cevdet Oran hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. ??.??.186227.Mayıs.1935 senesinde doğan Ahmet Cevdet Oran şu an için 73 yaşında ve burcundandır. Ahmet Cevdet Oran doğum yeri ise İstanbulAnkara olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise YazarGazeteci olarak devam ettirmektedir.

Ahmet Cevdet Oran Kimdir? – Ahmet Cevdet Oran Evi Nerede? – Ahmet Cevdet Oran Nerede Oturuyor?

Ahmet Cevdet Oran Kimdir?, evi nerede?

Osmanlı Devleti’nin ilk yayıncılarından birisi olarak 1894’ten beri çıkarılan ve gazetenin kurucusu ve başyazarı olarak İkdam Gazetesi’ni paylaştığından “İkdamcı” diye anılır. Türkçülük akımının ileri gelen savunucularındandır.

Ahmet Cevdet Oran, 1862 senesinde İstanbul’da Aksaray’da doğmuştur. Babası, İstanbul’un ünlü tütün tüccarlarından Hacı Ahmed Efendi’dir. İlköğrenimini Kaptan paşa Rüşdiyesinde yaptı. Mülkiye’yi (Siyasal Bilgiler) birincilikle bitirdikten sonra, Hukuk Mektebine de (Hukuk Fakültesi) gitti ve bu okulu da birincilikle bitirdi. Hukuk Fakültesinin son senelerında Arapça ve Fransızcaya çalıştı. Farsça eğitimi de alan Ahmet Cevdet kendi gayretiyle de Almanca ve Rumca da öğrendi.

Daha yirmi bir yaşında iken bildiği diller aracılığıyla Tercümân-ı Hakîkat gazetesine 1883 senesinde mütercim ve muharrir olarak çalışmaya başladı. Bu sebeple ilk yazıları bu gazetede yayımlandı. Bu senelerda arada Takvîm-i Vekayi‘de de yazıları çıkmaya başladı ve bir süre bu gazetenin yazı kurulunda görev aldı. Daha sonra Tömbeki Rejisi’nde ve Osmanlı Bankası’nda memur olarak çalıştı. Daha sonra hariciye Nezareti idaresinde çalışmaya başladı. Hariciye Nezaretinde çalışırken Çar II. Nikolanın tahta çıkışı münasebeti ile 1894 senesinde Rusya’ya giden ekibin içinde yer aldı.

Rusya’dan döndükten sonra serbest gazeteci olarak çalışmaya başladı. Devrin en mühim gazeteleri olan Sabah, Tarîk, Saâdet gazetelerinde başmuharrir oldu. Bu senelerdaki yazıları ile dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı.

5 Temmuz 1894’te İkdam gazetesini kurarak İkdam’ı çıkarmaya başladı. Sabah Gazetesinin şiddetli saldırılarına rağmen İkdam Gazetesini ayakta tutmayı başardı. Bu tarihten sonra uzun bir müddet yayında olacak olan İkdam Gazetesinin sahibi olduğu için İkdamcı Cevdet olarak anılmaya başladı. Gazetesinin yanında bir de İkdam Kütüphanesi kurarak kıymetli bir çok eseri, bu arada Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nin ilk altı cildini yayımladı.

Muhalif Gazetelerin Tarik, Sabah ve Tercüman’-ı Hakikat Gazetelerin yoğun saldırılarına rağmen İkdam Gazetesini devrin mühim kalemlerinin de desteği, Milli Edebiyatçıların da gayreti ile 1908 yılına kadar yayında tutmayı başarmıştı. Hatta bu gazete İstibdat idaresinin en mühim üç gazetesinden birisiydi. İkdam’ın baş sayfasında “Siyasi İlmi Türk Gazetesidir” ibaresi vardı. İkdam’da Türkçülük düşüncelerini ve dilde sadeleşme konularını işliyordu. İkdam’da telif romanlar, iç dış haberler, siyasi yazılar, ilmi araştırmalar, bilim, kültür ve politika ile alakalı çok çeşitli yazılar çıkıyordu. Fakat 1908 senesinde İktidarı ele geçiren İttihatçılara muhalif olduğu ve öncesinden beridir onlar aleyhinde yazılar yazdığı için II. Meşrutiyet’in ilânından, 31 Mart Vakası’nın sonrasında 1909 senesinde Avrupa’ya kaçmak zorunda kaldı.

İlk önceleri bir müddet Fransa Nis’te kaldıktan sonra, İsviçre’ye yerleşti. Fakat İkdam gazetesi yayına sürüyor, Ahmet Cevdet Oran da Avrupa’dan İkdam gazetesine yazılarını yollamaya sürüyordu. Fakat Avrupa’dan yolladığı yazılarda siyasete karışmamaya özel gayret ediyordu. Türkçülük ve Turancılık düşüncelerini savunan yazıları dikkat çekmeye sürüyordu. İkdam fazlasıyla muhariririn ve yazarın eserlerini, yazıların, romanlarını paylaştığı ve fazlasıyla yazar ve muharirin yetiştiği bir okul haline gelmişti.

Yine de İttihatçıların baskısı ile 26 Şubat 1912’den beri gazetenin adını İktiham olarak değiştirmek zorunda kalmıştı. Fakat kısa bir süre sonra yeniden İkdam olarak yayınına devam etmeyi de başarmıştı. 1. Dünya Savaşı senelerında İsviçre’de yaşıyor, siyasetten uzak yazılarını İkdam’a yolluyor, Türklük, Milliyetçilik konularında yazıları çıkıyor, Devletini destekleyen, Milli Mücadelenin kazanılmasını arzu eden konularda yazılar yazıyordu. Millî Mücadele senelerında İkdam ve kadrosuyla birlikte Millî Mücadele’ye destek vermeye çalıştı.

1923 senesinde Cumhuriyet ilân edilince Türkiye’ye döndü. İkdam’da yeniden başyazarlığa başladı. Bu senelerda ülkemizin ticari, zirai ve iktisadi kalkınması ile alakalı ciddi yazılar yazdı. 1925 senesinde Türkiye’nin madenleri ile alakalı yazıları çıkmaya başladı. Bu yazıları ile İsmet İnönü’nün dahi takdirine vesile olmuştu.

Gazetede yayımlanan bir haberden dolayı Hüseyin Cahit ve Tasvir Gazetesinin baş yazarı Ebuziya Velut ile birlikte İstiklâl Mahkemesi’ne verildi. Suçsuz olduğu anlaşılarak beraat etti. Fakat bu mahkemeden sonra siyasetten tamamiyle uzak kaldı. Bu olaydan sonra Gazetesini de kapattı. İkdam gazetesi 31 Aralık 1928’e kadar 11.384 sayı yayımlandı.

1935’te Ankara’da yapılan I. Matbuat Kongresi’ne katıldığı gün çok heyecanlanarak kalp krizi geçirdi ve ertesi gün, 27 Mayıs 1935’te Ankara da yaşamını kaybetti.

Gazetecilik yanında yayıncılıkla da yazan Ahmet Cevdet, “Malumat’ı Fenniye “ adlı eseri dışında matbu bir eser yazmadı. Malumat’ı Fenniye “ adlı eseri ise öğrenciler için hazırlanmış, insan vücudu kemikler ve hastalıklar üzerine yazılmış yardımcı bir ders kitabı şeklinde hazırlanmıştı. Yazıları gazetelerin sayfalarında kaldı. Kitap haline gelebilecek bir çalışması da olamadı Fakat İkdam Kütüphanesi adı altında birden fazla faydalı kitabı yayın ve eğitim dünyamıza kazandırdı.

Yayıncı olarak Osmanlı Tarihinin ve Divan Edebiyatının seçkin eserlerini İkdam Kütüphanesi Serisi adı altında yayımladı. Bu yayımları Türk Kültür tarihi yönünden bi hayli mühim oldu. Bu seride: Sâlim, Rıza, ve Latîfî “tezkireleri”, Evliya Çelebi Seyahatnâmesi’nin ilk altı cildi, Şemseddin Sâmi’nin “Kamûs-ı Türkî’si”, Bursalı Mehmed Tâhir’in “Türklerin Ulûm ve Fünûn’a Hizmetleri”, Kemalpaşazâde’nin “Divan’ı”, Ali Şir Nevai’nin “Muhâkemetü’l-lugateyn’i”, Necip Âsım’ın “Orhun Âbideleri”, “En Eski Türk Yazısı ve Büyük Türk Tarihi”, (Seydi Ali Reis’in “Mirat’ül Memalik”, Gelibolulu Mustafa Ali’nin “Heft Meclis”, Karsizade Mehmet Cemalleddin Efendi’nin “Ayine-i Zürefası”,) eserleri yayımlandı.

Yazılarında sade bir dil kullandı. Türkçülüğü ve Türkçeciliği, hem yazı dilinde hem de sosyal yaşamında ölene kadar sürdürdü. İkdam Gazetesini Türkçülerin Türkçülüğün başlıca yayın organı haline getirdi. İkdam Gazetesinde Ahmet Mithat Efendi, Recaizade Mahmut Ekrem, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Ahmet Rasim, Cenab Şahabeddin, Halid Ziya Uşaklıgil, Samipaşazade Sezai, Hüseyin Daniş, Fatma Aliye Topuz, Samih Rıfat, Hüseyin Kâzım, Veled Çelebi, Ahmet Refik, Ahmet Hikmet, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Ahmed Naim, Necip Âsım ve daha bir çok yazarın roman, hikâye ve yazılarına yer verdi. İkdam Gazetesi devrin en mühim yazarlarının yazılarının çıktığı bir gazete olmuştu. İkdam Gazetesi devrin en fazla satan gazetesi haline de gelmişti.

II. Meşrutiyet’in ilânından sonra rotatif baskı makinesini Türkiye’ye ilk getiren ve bu baskı tekniği Türkiye’de uygulayan ilk gazeteci oldu. Böylelikle gazeteciliğin gelişimine mühim bir katkısı da olmuş, İkdam’ın sayfalarını çoğaltmış ve gazeteciliğe yeni boyut kazandırmıştı.

Ahmet Cevdet Oran, Servet-i Funun, Fecr-i Ati, Milli Edebiyat dönemi ilk Türk yayıncılarından; Türkçülük akımının basın bölgesindeki ilk temsilcilerinden Rotatif baskı (dairesel klişe ile yapılan) baskı tekniğini Türkiye’de deneyen ilk yayıncıdır.

Ahmet Cevdet Oran, 27 Mayıs 1935 tarihinde Ankara’da kalp kriziden 73 yaşında ölmüştür.
Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script