Albert Camus Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Albert Camus kimdir?, Albert Camus kaç yaşında?, Albert Camus evi nerede?, Albert Camus nerelidir? Albert Camus ev adresi?, Albert Camus kaç yaşında?, Albert Camus nerede oturuyor?, Albert Camus nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Albert Camus hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 07.Kasım.191304.Ocak.1960 senesinde doğan Albert Camus şu an için 47 yaşında ve Akrep burcundandır. Albert Camus doğum yeri ise Mondovi, CezayirVilleblevin, Fransa olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Yazar olarak devam ettirmektedir.

Albert Camus Kimdir? – Albert Camus Evi Nerede? – Albert Camus Nerede Oturuyor?

Albert Camus Kimdir?, evi nerede?

Absürdizm akımının öncülerinden olan Nobel Ödüllü yazar.

Albet Camus, 7 Kasım1913‘de Cezayir‘de dünyaya geldi. Annesi hizmetçilik yapan bir Fransız, babası ise İspanyol’du. Babası Lucien, I. Dünya Savaşı‘nda piyade alayında görev yaparken yaşamını kaybetti. Fakir bir ailenin çocuğu olarak zor bir çocukluk dönemi geçirdi. Çocukluğunun büyük bölümü Cezayir’in Balcourt bölgesinde geçti. 1923 senesinde liseyi bitirdikten sonra Cezayir Üniversitesi‘nde eğitim hayatına devam etti. Üniverite senelerında üniversitenin futbol takımında kalecilik yaptı. Daha sonra vereme yakanmasından dolayı kalecilik kariyeri ve okul hayatı yarım kaldı.

Okulu bıraktıktan sonra maddi sıkıntılar çekmeye başladı. Özel ders vererek ve meteoroloji enstitüsünde çalışarak geçimini sağladı. 1935 senesinde üniversiteye geri döndü ve 1936 senesinde “Plotinus” konulu teziyle felsefe bölümünden mezun oldu. 1934 senesinde Simone Hie ile evlendi. Karısı morfin bağımlısıydı ve karısının sadakatsizliği yüzünden evlilikleri son buldu.

1934 senesinde Fransız Komünist Partisi‘ne katıldı. Partiye katılması Marksist ve Leninist düşüncelerinden daha çok, İspanya’daki politik durumdan etkilendiği içindi. 1936’da partinin bağımsız bir kolu olan Cezayir Komünist Partisi‘ne geçti. 1937 senesinde Stalinist komünizme kendini uzak bulması ve Troçkist suçlamalarıyla partiden uzaklaştırıldı.

1935’de “Théatre du Travail“i kurdu fakat 1939 senesinde tiyatro kapandı. Fransa ordusuna katılmak istedi fakat verem olmasından dolayı kabul edilmedi. 1937 ile 1939 senelerı arası sosyalist yazılar yazdı. 1940 senesinde bir piyanist ve matematikçi olan Francine Faure ile evlendi. Bu evliliğinden ikizleri oldu. Aynı yıl Camus, “Paris-Soir” dergisinde yazmaya başladı. II. Dünya Savaşı‘nın ilk zamanlarında pasifist olarak kaldı. Paris’in Alman ordusu tarafından işgaline ve Gabriel Péri‘nin idamına tanık oldu. Daha sonra Paris-Soir dergisinin ekibiyle Bordeaux‘a gitti. 1941‘de “Yabancı” ve “Sisifos Söyleni“ni yazdı. 1942 senesinde Cezayir’in Oran şehrine gitti.

II. Dünya Savaşı senelerında Fransız Direniş ekibine katıldı ve burada yeraltında “Combat” adlı bir gazete çıkardı. 1943 senesinde gazeteye editör oldu. Burada yayımlanan en ünlü makalesi Hiroşima‘dan iki gün önce yayımlanan “Use of The Atomic Bomb in Hiroshima” oldu. 1947 senesinde gazete ticari bir yapı kazanınca buradan ayrıldı. Gazetede çalıştığı senelerda jean-paul-sartre ile tanıştı.

Savaşın sonrasında Paris’deki “Café de Flore“de Sartre ve dostları ile buluşmaya başladı. Komünizmi eleştirmesi yüzünden etrafı ondan uzaklaştı. Yanı dönem Amerika Birleşik Devletleri‘nde bir çok yerde Fransız varoluşçuluğu hakkında dersler verdi. 1949 senesinde hastalığının nüksetmesi yüzünden 1952‘e kadar çalışmalarına ara verdi. 1951’de düşünce yapısının Sartre’dan tamamiyle ayrıldığı ve sol görüşteki bireylerin tepkilerini çeken “L’Homme Révolté“yi yayımladı.

1952’de Birleşmiş Milletler, General Franco diktatörlüğündeki İspanya’yı üye olarak kabul edince UNESCO‘dan ayrıldı. İdam cezasına karşı çalışmalar düzenledi. “İdam Cezasına Karşı Birlik“in kurucusu Arthur Koestler ile birlikte makale yayımladı. Pasifizmin en mühim savunucularından biriydi.

1954 senesinde başlayan Cezayir Kurtuluş Savaşı‘nda Fransız hükümetini savundu. Kuzey Afrika’da başlayan isyanın aslında Mısır önderliğindeki arap emperyalimi olduğunu ve SSCB‘nin planları içinde olduğunu düşünüyordu. Cezayir’in özerkliğinden yanaydı. Ölüm cezasına çarptırılan Cezayirlilerin kurtulması için gizlice çalışmalar düzenledi. 1955 ve 1956 senelerında “L’Express” dergisinde yazdı. 1957 senesinde Nobel Edebiyat Ödülü‘nü kazandı. Ancak genel kanı bu ödülün “Düşüş” adlı kitabına değil yazdığı “Réflexions Sur la Guillotine” adlı makalesi için olduğu yönündedir. Rudyard Kipling‘den sonra bu ödülü almış en genç yazardır.

4 Ocak1960‘da Sens yakınlarındaki “Le Grand Fossard” adlı bir yerde Facel Vega marka otomobili ile geçirdiği trafik kazası sonucu yaşamını kaybetti. Araba kazası sonucu ölmenin en absürd ölüm olduğunu yazan Camus’un bu biçimde ölmesi bi hayli ironiktir. Cebinden çıkan tren bileti ilk planının araba ile yolculuk olmadığını gösteriyordu. Aynı kazada arkadaşı ve yayımcısı olan Michel Gallimard da yaşamını kaybetti.

Ölümünden sonra “Mutlu Ölüm“(1970) ve bitmeyen otobiyografik romanı “İlk İnsan“(1955) yayımlandı.
Varoluşçuluk ile birlikte ele alınan “Absürdizm” ile ilgilenmiş ve bu alanın en tanınan yazarlarından olmuştur. Bu düşünce akımının gelişmesinde mühim bir yer tutar. Makalelerinde “Dualimz” göze çarpar. Camus varoluşçuluğu hakkında şunları söylemiştir.

“Hayır, ben bir varoluşçu değilim. Sartre ile isimlerimizin yan yana anılmasına hep şaştık. Sartre ve ben kitaplarımızı birbirimizle gerçekten tanışmadan önce yayımladık. Birbirimizi tanıdığımızda ise ne kadar farklı olduğumuzu anladık. Sartre bir varoluşçudur, benim paylaştığım tek fikir kitabı “Sisifos Söyleni”dir ve sözde varoluşçu filozoflara karşı doğrultulmuştur.”

Romanları:
Yabancı (L’Étranger-1942),
Veba (La Peste-1947),
Düşüş(La Chute-1956),
Mutlu Ölüm(La Mort heureuse-ölümünden sonra, 1970),
İlk Adam (Le premier homme-ölümünden sonra, 1995)

Hikayeleri:
Sürgün ve Kralık (L’exil et le royaume-1957)

Oyunlar:
Caligula (1938`de yazıldı, 1945’de oynandı),
Ecinniler (Les Possédés-1959)
Asturya’da İsyan (1935 senesinde yazıldı)
Yanlışlık (1943’de yazıldı)
Sıkıyönetim (1948″de yazıldı (İlk kez, 27 Ekim 1948’de, “Madeleine Renaud-Jean-Louis BarraultTopluluğu” tarafından, Simonne Volterra’nın yönettiği Marigny Tiyatrosu’nda oynanmıştır.)
Adiller (1949 senesinde yazıldı)

Denemeler:
Sisifos Söyleni (Le Mythe de Sisyphe-1942),
Denemeler,
Tersi ve Yüzü(L’envers et l’endroit-1937),
Başkaldıran İnsan (L’Homme révolté-1951),
Düğün ve Bir Alman Dosta Mektuplar (Lettre a un ami allemand-1945)

Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script