Arif Sağ Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Arif Sağ kimdir?, Arif Sağ kaç yaşında?, Arif Sağ evi nerede?, Arif Sağ nerelidir? Arif Sağ ev adresi?, Arif Sağ kaç yaşında?, Arif Sağ nerede oturuyor?, Arif Sağ nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Arif Sağ hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. ??.??.1945 senesinde doğan Arif Sağ şu an için 76 yaşında ve burcundandır. Arif Sağ doğum yeri ise Aşkale, Erzurum olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise BesteciMüzisyen olarak devam ettirmektedir.

Arif Sağ Kimdir? – Arif Sağ Evi Nerede? – Arif Sağ Nerede Oturuyor?

Arif Sağ Kimdir?, evi nerede?

Milletvekilliği görevi de yapmış olan Türk müziğinin usta yorumcusu, bağlama virtüözü.

Arif Sağ, 1945 senesinde Erzurum‘un Aşkale ilçesi Dağlı Köyü’nde dünyaya geldi.
3-4 yaşlarından beri kendisini babasının değirmeninde buldu. Müzikle ilk tanışması da orada oldu. Sanatçı bu süreci şöyle anlatır;

“Tek bir ses, suyun sesi. Su altta pervanelere vurur. Pervanenin dönerken çıkardığı ses ve bir de iki taşın birbirine sürtmesinin sesi birbirine karışır. O sesi değiştiren tek yabancı unsur mevcuttur. O da kocaman, şakşak denen ağaçtır. Ağacın üzerine nal çakarlar. Taş döndükçe ona sürter, arada birtaşın çakılları değer, şangır şungur sesler çıkarır. Yani düz sesi bir ritimle, değişik seslerle bozar. Değirmende bu sesleri devamlı dinlemek zorundasınız. Taşlar devamlı döner ve şakşak dediğimiz ağacın üzerindeki o nalların sesi değirmen taşına müzikte duyduğun ritmi verir. Ve orada hayal kurarsın, rüya görürsün… Orkestralar yönetirdim orda kendimce. Müziği ben oradan hatırlıyorum. Müziğe kafamı taktığım, müzikle diyalogu kurduğum seneler o senelerdır…”

Değirmentaşı ve su sesinin uyumu Arif Sağ’ın dinlediği ilk orkestraydı. 5 yaşında kavalla, 6 yaşında ise gramofon ve plakla tanıştı.
Bağlamayla 7 yaşında iken Erzincan’da Kumaş Dede‘nin dükkanında tanıştı. Bu dükkan Davut Sulari, Aşık Daimi, Ali Ekber Çiçek, Aşık Beyhani, Kemter Yusuf gibi nice ustaların yetişmesinde öncü olmuştu. 14 yaşına kadar aşıklık geleneğini öğrenip deyişler söylemeye başlayan sanatçı, sonraki senelerda İstanbul’a geldi ve Aksaray Musiki Cemiyeti‘nde Nida Tüfekçi‘nin öğrencisi oldu.

Bu zamanlarda müzikal altyapısını oluşturma dönemiydi. 1960 ve 70’li seneler Arif Sağ için müzikte arayış senelerıydı. Arif Sağ’ın, bu dönemin toplumsal hareketlerinin müzikle bağdaşan yanlarından çok, piyasadaki ve resmi kurumlardaki müzik uygulamalarına ağırlık verdiği söylenebilir. İlk plağı “Gafil Gezme Şaşkın Bir Gün Ölürsün“ü bu zaman içinde, 1963’te çıkarmıştı. 1965’de İstanbul Radyosu‘na bağlama sanatçısı olarak girdi.

Bu senelerda Sağ’ın piyasadaki faaliyetleri de devam ediyorydi. Arif Sağ 45’lik plak dönemi olarak adlandırılan ve ortalama 20 yıl devam eden bu sürecin en göz alıcı simalarındandı. Bu zamanda 45’in üzerinde plak, 200’ün üzerinde beste yaptı. Çeşitli sanatçılara bağlamasıyla eşlik etmesinin yanında, – yine bu zaman içinde- bestelerini de birden fazla sanatçıya verdi. Yapılan müzik bugünkü terminolojiyle bir tür arabesk- fantazi benzeriydi; bestelerinde ise yerel motifleri çok sık kullandı.Bu da onun halk müziğinden kopamadığı gerçeğinin bir başka göstergesiydi.

1975’de kurulan “İstanbul Devlet Türk Müziği Konservatuarı“na “öğretim üyesi” olarak giren Arif Sağ, halk müziği ve bağlama hususundaki akademik çalışmalarını da bu zaman içinde başlattı. 1982’de konservatuardan ayrıldı, kendi adına “Arif Sağ Müzik Evi“ni kurdu. Bunun yanında Musa Eroğlu, Muhlis Akarsu ve Yavuz Top gibi bağlamanın diğer ustalarıyla Muhabbet serisinin ilk albümünü hazırdı. Uzun bir zamana yayılan bu birlikte çalışma, beş albüm ortaya koydu.

1982 senesinde İstanbul Şan Tiyatrosu‘nda ilk “Bağlama Resitali“ni verdi. Daha sonra bu zamanlarda Avrupa’nın birden çok ülkesi ile Uzakdoğu’da (Japonya‘da) halk müziğimizi ve halk çalgımızı tanıtıcı çalışmalar yaptı.

Ülkemizde müzik alanında kişisel renklere ve üstün yeteneklere sık rastlanmasına rağmen, bağlama çalgısında bir ekol yaratan sanatçı sayısı parmakla sayılacak kadar azdır. İşte bunlardan birisi ve -şimdilik – sonuncusu Arif Sağ‘dır. Bağlamaya teknik bakımdan hakim olduğu kadar Arif Sağ’ın icrası, yerel tavırlar, repertuar ve duygu yönünden da zenginliklerle doludur. Halk müziği ve bağlama alanında özgün arayışlarını yoğunlaştırarak sürdüren Arif Sağ, bir dönem (1987-1991) mecliste “milletvekili” olarak bulunan ilk sanatçıdır.

14 Aralık 1987 – 20 Ekim 1991 tarihleri içerisinde 18. dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nde milletvekili olarak görev yaptı.

2 Temmuz 1993‘te Madımak otelinde gerçekleşen Sivas Katliamı’ndan sağ kurtulmuştur.

5 Mayıs 1996’da Almanya Cumhurbaşkanı Roman Herzog‘un desteği ile Köln Flarmoni Orkestrası ile Köln Flarmoni Salonu‘nda verdiği konserle Anadolu müziğinin batıya tanıtılmasına ciddi katkıları oldu.

1996 senesinde Köln Senfoni Orkestrası eşliğinde Erdal Erzincan ve Erol Parlak‘la birlikte Köln’de verdiği konser büyük ilgi gördü ve yine aynı yıl Cumhurbaşkanlığı tarafından verilen özel ödülü aldı. Arif Sağ, sazında günlük yaşamın ekmek-su gibi doğal bir parçası sayılan Anadolu Aleviliği’nin “aşık-ozan” geleneği ortamında yaşayarak yetişti.

Erdal Erzincan ile birlikte iki ciltten oluşan Bağlama Metodu adlı kitabın yazarıdır.

En son 21. 01. 2000 – 05. 02. 2000 tarihleri içerisinde, İspanya’nın ünlü Flamenko gitaristi Toma Tito ile Avrupa’nın 12 ayrı şehrinde konserler vererek bağlamanın yurt dışında tanınmasını ve hak ettiği övgüyü almasını sağladı.

Arif Sağ, 1970 senesinde Yıldız Bayşu ile evlendi. Tolga Sağ ile Aslı Sağ adlarında iki çocuk babasıdır. Eşi Yıldız Bayşu,“Sevemedim Kara Gözlüm” adlı eserin bestecisi Abdullah Nail Bayşu’nun kızıdır. Eşi Yıldız hanım 18 Ekim 2016 tarihinde İçerenköy’deki Bayındır Hastanesi’nde kanser nasıl tedavi edileceği görmekte iken vefat etti.

17 Mayıs 2017 tarihinde Akciğer kanseri teşhisi konulan Arif Sağ, tedavi görmek amacı ile hastaneye yatırıldı. Hastanede yapılan kontrollerinde Arif Sağ’ın beyninde ve akciğerinde tümör olduğu tespit edilmiş ve beynindeki tümör başarılı bir operasyonla alınmıştır.

MESAM başkanı olan Orhan Gencebay, halk müziği sanatçısı Arif Sağ ile girdiği tartışmanın sonrasında 7 Şubat 2018 tarihinde Türkiye Musiki Eser Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) başkanlığından istifa etti. Başkanlığa Arif Sağ geldi.

Kültür Bakanlığı, yaptığı incelemeler neticesinde başkanlığını Arif Sağ’ın yürüttüğü MESAM yönetimini 5 Mart 2018 tarihinde görevden aldı. Eski yönetimin yerine Yavuz Bingöl başkanlığında, Recep Ergül, Polat Yağcı, İpek Açar, Turhan Taşan, Fuat Güner ve Coşkun Sabah üye olarak atandı. Ancak Yavuz Bingöl başkanlığı kabul etmeyince yapılacak seçimlere kadar kayyum olarak Coşkun Sabah vazifelendirildi.

Kitapları :
2009 – Bağlama Metodu (Erdal Erzincan ile birlikte)

Albümleri :
Gurbeti Ben mi Yarattım? (1981)
İnsan Olmaya Geldim (1983)
Muhabbet 1-5 (Muhlis Akarsu, Musa Eroğlu ve Yavuz Top ile birlikte) (1983-1989)
Halay (1988)
Duygular Dönüştü Söze (1989)
Türküler Yalan Söylemez (1990)
Biz İnsanlar – Kerbela (1990)
Resital 1 (Musa Eroğlu ile birlikte) (1990)
Ben Çaldım Siz Söyleyin (1991)
Halaylar ve Oyun Havası (1992)
Direniş (1993)
Umut (1995)
Seher Yıldızı (Belkıs Akkale ile birlikte) (1996)
Concerto for Bağlama (1998)
Golden Bağlama with The İstanbul State Symphony Orchestra (Erdal Erzincan ve Erol Parlak ile birlikte) (1999)
Dost Yarası (2002)
Davullar Çalınırken (2005)
Anadolu Döktürmeleri (2006)
Ezo Gelin – Dizi Müziği (2007)
Şekeroğlan – Saz ile Oyun Havaları (2011)

Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script