Camille Claudel Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Camille Claudel kimdir?, Camille Claudel kaç yaşında?, Camille Claudel evi nerede?, Camille Claudel nerelidir? Camille Claudel ev adresi?, Camille Claudel kaç yaşında?, Camille Claudel nerede oturuyor?, Camille Claudel nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Camille Claudel hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 08.Aralık.186419.Ekim.1943 senesinde doğan Camille Claudel şu an için 79 yaşında ve Yay burcundandır. Camille Claudel doğum yeri ise Aisne, FransaMontfavet , Fransa olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Heykeltraş olarak devam ettirmektedir.

Camille Claudel Kimdir? – Camille Claudel Evi Nerede? – Camille Claudel Nerede Oturuyor?

Camille Claudel Kimdir?, evi nerede?

8 Aralık 1864 tarihinde doğan Fransız heykeltraş ve grafik sanatçısı. Auguste Rodin ile yaşadığı fırtınalı beraberliğin sonrasında ölünceye kadar akıl hastanesinde kapalı kaldı.

Camille Claudel, 8 Aralık 1864 tarihinde Fransa‘nın Aisne bölgesinde dünyaya geldi. Hali vakti yerinde bir ailenin ilk çocuğuydu. Babası Louis Prosper, bankacı, annesi Louise Athanaïse Cécile Cerveaux ise bi hayli varlıklı katolik bir aileden geliyordu. Camille küçükken aile, Villeneuve-sur-Fere’ye taşındı. Küçük erkek kardeşi Paul Claudel1866 senesinde burada dünyaya geldi. Küçüklüğünden beri taş ve çamurla oynama merakı, geleceğin tecrübeli heykeltraşının kaderini de belirledi. Annesi hiç bir zaman kızının sanat aşkını onaylamasa da babası maddi manevi hep Camille’nin en büyük destekçisi oldu ve heykel eğitimi alması için 1881 senesinde Paris‘e taşındılar ve Academie Colarossi’de heykeltraş Alfred Boucher‘den ders almaya başladı. O tarihte kadınların, büyük sanat akademilerinde eğitim alması yasaktı, kız öğrenciler büyük sanatçıların özel atölyelerinde ders alıyordu. Rodin‘le de tanışması böyle oldu. Bir grup genç kadın sanatçıyla birlikte Rodin‘in atölyesindeki heykel derslerine katılmaya başladı (1883). Camille’nin üstün yeteneği ve etkileyici kişiliği onu diğer öğrencilerden ayırdı ve Rodin‘in gözdesi ve ilham kaynağı bu genç kadın bir süre sonra sevgilisi ve en büyük rakibi olacaktı.

Camille’yle ilişkisi başladığında Rodin, Rose Beuret’le yirmi yıllık evliydi. Evliliği pek iyi gitmiyordu. Camille’yle olan yakınlaşması ikisi içinde bir dönüm noktası oldu. Birlikte birden çok işe imza attılar. Rodin bu tarihlerde büyük eseri ”Cehennemin Kapıları”nı yaptı. Camille’in etkileri açıkça gözlenen eserin büyük çoğunluğunun Camille’ye ait olduğu rivayet edilir. ”Cehennemin Kapıları” ilk değildir tabi, Rodin sanatçının birden çok eserini sahiplenmiştir. Bu süre zarfında yeteneği Rodin‘den fazla daha üstün olmasına rağmen hep onun gölgesi altında kalmış olan Camille, bir de gayrimeşru birlikteliğinden hamile kaldı. Ama geçirdiği bir kaza sonucu bebeğini kaybetti ve bu büyük depresyonlarının da başlangıcı oldu. Böyle bir yaşam tarzının hoş karşılanmadığı o tarihlerde annesi Camille’yi reddetti ve Camille evden ayrılmak zorunda kaldı. Zaten annesiyle içerisinde küçüklüğünden beri, Camille’nin sanat aşkı yüzünden çatışmalar vardı. Böylelikle Rodin‘le birlikte yaşamaya başlayan Camille, 1898 yılına kadar Rodin‘le fırtınalı aşk ve sanat yaşamına devam etti. Bu aşk tutkulu olduğu kadar da yıpratıcı oldu Camille için.

Rodin‘in kadınlara karşı olan kaba tavrı ve Camille’yi kendine en büyük rakip olarak görmesi, şiddetli kavgalara sebep oluyordu. En sonunda bir yol ayrımına gelen Camille, yoluna tek başına devam etme kararı aldı ve Rodin‘i terk etti. Ama bu ayrılık Camille için bi hayli acılı bir dönemin de başlangıcı oldu. Bu zamanda en büyük eserlerini verdi (”Vals”, “Clotho”, “Olgunluk Çağı”, “Kayıp Tanrı”, “Geveze kadınlar”, “Sakuntala”). 1903‘ün başında Salon d’Automne’da eserleri sergilendi. Ünlü sanat eleştirmeni Octave Mirbeau‘nun da dediği gibi ‘kadın bir dahiydi’. Eserleri büyük hayranlık topladı. Erken dönem işlerinde Rodin‘in etkisi görülmektedir. Ancak Rodin‘le ayrıldıktan sonra sanatı, daha özgür kalmış klasik heykelden uzaklaşarak Art Nouveau‘ya yaklaşmıştır. ”Olgunluk Çağı” isimli eserinde Rodin‘le olan ayrılığınının tüm acılarını yansıtmış olan sanatçı bunun bunun yanında heykelde oniks materyalini ilk kullanan isimdir.

Dehası, heykellerinde duyguyu bi hayli başarılı yansıtmasında kendini ele verir. Heykele ruh veren sanatçı olarak bilinen Camille için tüm kıskançlığına rağmen Rodin şöyle der;”Ona altını nerede bulacağını dile getirdim. Ama bulduğu altın kendi içindeydi”.

Camille 1898’den sonraki zamanında, hem bir kadın sanatçı olarak yaşadığı yüzyılı, hem de özel yaşamındaki poblemleri göz önüne alındığında, birden fazla bakımdan yalnız kaldı. En büyük destekçisi babasını kaybetti , ona büyük bir hayranlık besleyen erkek kardeşi de diplomat olduğu için Çin‘e yerleşti. Üstüne bir de karşılamakta zorlandığı maddi imkansızlıklar eklenince Camille’in ruh sağlığı giderek bozulmaya başladı. 1906‘da bir gece geçirdiği sinir krizi sonucu birden çok eserini parçaladı. Bir süre sonra ciddi paranoya belirtileri gösterdiği ve ruh sağlığını kaybettiği gerekçesiyle ailesi tarafından, Rodin’in de desteğiyle bir hastaneye kapatıldı. Bir rivayete göre eserlerini ve fikirlerini çalmakla suçladığı Rodin, onu daha büyük bir yetenek olduğunu bildiği için ve kendisini geçmesini önlemek için hastaneye kapatmıştı. Hastanede heykel yapmasına bile izin vermiyorlardı. Oysaki o, ölene kadar heykel yapmak istediğini söylemişti bir keresinde. Kardeşi Paul’a yazdığı mektupta hastanede oluşuyla alakalı şunları yazdı;

”akıl hastanesi! Evim diyebileceğim bir yere sahip olma hakkım bile yok! Onların keyfine kalmış işim! Bu, kadının sömürülmesi, sanatçının ölesiye ezilmesi… Mahsus kaçırdılar beni, onlara tıkıldığım yerde fikir vereyim diye, yaratıcılıklarının ne kadar sınırlı olduğunu biliyorlar çünkü. Kurtların kemirdiği bir lahana gibiyim şimdi, yeni filizlenen her yaprağımı büyük bir oburlukla mideye indiriyorlar…

Bilmiyorum, kaç yıl oldu buraya kapatılalı, ama tüm hayatım boyunca ürettiğim eserlere sahip çıktıktan sonra şimdi de kendilerinin hak ettikleri hapishane yaşamını bana yaşatıyorlar…

Bütün bunlar Rodin şeytanının başının altından çıkıyor, kafasında bir tek düşünce vardı zaten kendisi yaşamını kaybettikten sonra benim sanatçı olarak atılım yapıp onu aşmam, bunu engellemek için de yaşarken olduğu gibi ölümünden sonra da ben hep mutsuz kalmalıydım… Her bakımdan başarıya ulaştı işte!

Bu esaretten fazla sıkılıyorum…eve hiç dönemeyecek miyim, paul?”

1920 senesinde doktoru, ailesine kızlarını eve kabul etmeleri için bir mektup yazdı ama annesi ve kız kardeşi kendisine sırt çevirmişlerdi ve bu yüzden doktorun mektubuna cevap vermediler. Kardeşi Paul onu her beş senede bir hastanede ziyaret etti. Camille Claudel 19 Ekim 1943‘te 30 yılını akıl hastanesinde geçirdikten sonra tek başına yaşamını kaybetti. Çok büyük bir yetenek bahşedilmiş bu kadın, toplum ve ailesi yönünden aynı derecede şanslı olamadı. Kendisinin de dediği gibi kurtların kemirdiği bu büyük yetenek en olgun meyvalarını veremeden yokoldu.

“Bu kadar yalnız kalmak için ne yaptım?”

Camille Claudel’in hayatı ve Rodin‘le olan ilişkileri 1988 senesinde beyaz perdeye aktarıldı. Gerard Depardieu ve Isabelle Adjani‘nin başrollerini paylaştığı film, iki Akademi Ödülü kazandı.
Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script