Chevreul kimdir?, Chevreul kaç yaşında?, Chevreul evi nerede?, Chevreul nerelidir? Chevreul ev adresi?, Chevreul kaç yaşında?, Chevreul nerede oturuyor?, Chevreul nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Chevreul hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 31.Ağustos.178609.Nisan.1889 senesinde doğan Chevreul şu an için 103 yaşında ve Başak burcundandır. Chevreul doğum yeri ise Angers, FransaParis, Fransa olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Mucit olarak devam ettirmektedir.
Chevreul Kimdir? – Chevreul Evi Nerede? – Chevreul Nerede Oturuyor?
Chevreul Kimdir?, evi nerede?
Günümüzde tercih ettiğimiz sabunun ilk halini 1811 senesinde icat eden kimyagerdir.
Chevreul, 31 Ağustos 1786 tarihinde Fransa, Angers’de doğmuştur. Doktor olan babasının adı da aynı idi. Tam adı Michel Eugene Chevreul ‘dur. 1799 senesinde başlamak üzere Angers’ta dört yıl yunanca, italyanca, botanik, mineral bilim, matematik, fizik ve kimya eğitimi aldı. Öğrenim hayatı Angers’de geçtikten sonra Paris’e gitti. 1804 – 1811 senelerı içerisinde Kimyager Louis Nicolas Vauquelin’in yanında çalıştı. Organik boyalardan yağların bileşiklerini ayırdı.
1824 senesinde kimya öğretmenliği yapmaya başladı ve 1826 senesinde ulusal dokuma fabrikası Gobelin’ler imalathanesinin boyacılık kısmı müdürü oldu.
1823 senesinde yayına giren Hayvani Menşeli Yağlı Maddeler Üzerine Kimyasal Araştırmalar (Recherches Chimiques sur les Corps Gras d’Origine Animale) adlı eseri ile üne kavuştu. 1826 senesinde Bilimler akademisine kabul edildi ve 1830’da Vauquelin’in emekli olması ile yerine geçti. Chevreul, Yağ asitlerini ve bir çok kimyasal türü (oleik, butirik,kaproik ve kaprik asit, stearik asit, kolestrol ve gliserin) ayrıştıran ilk kişidir. Bu keşifler mum sektörüne çok büyük katkılar sağladı. Kimya boyaları ve fizik alanında renk ve renk efektleri alanında çok mühim buluşlar yaptı. Mumu, sabunu ve bir çok boya maddesini icat etti. Buluşlarıyla ressamlara çiçeği burnunda ufuklar açtı. Ekonomik, kokusuz, modern mumları yapmıştır. Yaptığı mumlar özellikle de yanınca pis kokan ve tüten balmumlarının yerini aldı.
Yağ asitleri üzerine çalışmalarıyla sanat ve bilim alanlarında çığır açmıştır. Margarin‘i keşfetti, hayvansal yağlar ve tuzdan yapılan sabun‘un ilk şeklini tasarlamıştır.
Sabun yüzsenelerdır her gün kullanılan kişisel temizlik maddesidir. Kimin bulduğu tam anlamıyla bilinmese de sabunun tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Pompei‘deki lav örtüsü altında kalan toprakta sabun kalıpları bulunmuştur. Modern sabun imali, 19. yüzyılda Fransız kimyageri, Eugène Chevreul’ün sabunun bir yağ asidi tuzu olduğunu göstermesinden sonra gelişmiştir.
1821 senesinden 1840 yılına kadar Chevreul ; Ecole Polytechnique’te kimya seminerleri verdi. 1864-1879 senelerı içerisinde Doğa Tarihi Müzesi’nin müdürlüğünü yaptı. 1826’da üyesi olduğu Akademi’nin 1839 ve 1871’de iki kez başkanlığını yaptı. Akademi’ye en son bilimsel çalışmasını da 1888’de, 102 yaşındayken sundu.
Chevreul, 1818 senesinde Sophie Davallet ile evlendi. Oğlu Henri 1819’da dünyaya geldi.
Chevreul, 9 Nisan 1889 senesinde Fransa, Paris’de 103 yaşında ölmüştür. Bütün yaşamını çalışmaya veren Chevreul, kendinden bahsederken «öğrencilerin en yaşlısı» derdi.
Antik Çağda Sabun:
Sabunun kullanımı ile ilişkili elde bulunan en eski kayıtlar M.Ö. 2800 yılına ve Babil Medeniyetine ait kil tabletlerdir. Babillilerin sabun kullandığına dair belgelere rastlanmıştır. Sabun niteliği taşıyan maddelerle alakalı ilk yazılı belge olan bu kil tabletlerde, potasyum ve yağla karıştırılarak elde edilen bir maddeden söz ediliyor.
M.Ö. 1500 lü senelera ait Ebers Papirüsünde ise Mısırda sabunun yıkamada kullandığını gösteriyor. Bu belgede sözü edilen sabunun bir tuğla büyüklüğünde ve hamur kıvamında olduğu bilinmektedir.
Yine M.Ö. 600 lü senelerda Fenikelilerin sabun yaptığı bilinmektedir. Bu tarihlerde sabun Fenikeliler ile Galyalılar içerisinde mühim bir ticaret malı olmuştur. Bu ticaret Roma zamanında sabunun bir numaralı temizlik aracı olmasını sağlamıştır.
Eski zamanlardan kalma bir Roma masalına göre, sabunu ilk defa kadınlar keşfetmiş. Hayvanların kurban edildiği Sapo Dağı’nın kıyısında bulunan Tiber Nehri’nde çamaşırlarını yıkayan kadınlar, çamaşırlarını eskiye oranla daha az çaba sarf ederek temizledikleri fark ettiler. Çünkü, hayvanların kurban edildiği Sapo Dağı’ndan Tiber Nehri’ne, yağmurla birlikte hayvan yağları ve odun külleri karışıyordu.
Bu karışım ise, bayanların çamaşır günü için hoş bir armağan oluyordu. İngiltere’nin eski halklarından Keltler de, hayvansal yağları ve bitki küllerinden ürettikleri sabuna “Saipo” adını verdi, bu sözcük daha sonra “Soap” olarak değişti.
Kaynak:Bilgisayfam.net