Dede Efendi Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Dede Efendi kimdir?, Dede Efendi kaç yaşında?, Dede Efendi evi nerede?, Dede Efendi nerelidir? Dede Efendi ev adresi?, Dede Efendi kaç yaşında?, Dede Efendi nerede oturuyor?, Dede Efendi nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Dede Efendi hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 09.Ocak.177829.Kasım.1846 senesinde doğan Dede Efendi şu an için 68 yaşında ve Oğlak burcundandır. Dede Efendi doğum yeri ise İstanbulMekke olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Besteci olarak devam ettirmektedir.

Dede Efendi Kimdir? – Dede Efendi Evi Nerede? – Dede Efendi Nerede Oturuyor?

Dede Efendi Kimdir?, evi nerede?

İsmail Dede Efendi, 9 Ocak 1778 tarihinde İstanbul‘da dünyaya geldi. Babası Süleyman Ağa, Filistin, Lübnan gibi ülkelerde görev yaptıktan sonra İstanbul‘a yerleşti ve Şehzadebaşı’ndaki Acemoğlu hamamını işletti. Bundan dolayı İsmail Dede’ye “Hammamizade” denilmiştir. Ancak günümüzde çoğu zaman Dede Efendi diye anılır.

İlkokula Kılıç Ali Paşa Camii yanındaki Çamaşırcı Mektebi’nde başladı. İlk öğrenim senelerında sesinin güzel oluşundan dolayı ilgi çekti. Okulda ilahicibaşı oldu. Müzikle uğraşan ve evinde meraklılara ders veren Anadolu Kesedarı Uncuzade Mehmed Efendi okuldaki bir tören esnasında ilahi okuyuşunu dinledikten sonra hemen öğrencileri arasına aldı. İlkokul bittikten sonra 7 yıl daha Uncuzade ile “meşk eden” İsmail onun aracılığıyla Başdeftarlıkta memurluğa atandı, öte yandan da Yenikapı Mevlevihanesindeki dersleri izledi. Defterdarlıkta ve başmuhasebe dairelerinde görev aldı.

3 Haziran 1798’de Muhasebe Kalemi’ndeki görevinden ayrılarak tekkede 1001 gün süren çileye girmeye karar verdi. Çilesi esnasında bestelediği, “Zülfündedir benim baht-ı siyahım” dizesiyle başlayan buselik şarkı, İstanbul‘un müzikle alakalı çevrelerinde bestecisinin adı üzerinde büyük merak uyandırdı. Ünü kısa bir sürede bütün kente yayılan şarkı sarayda da okundu. Kendisi de besteci olan III. Selim, şarkının çile doldurmakta olan genç bir Mevlevi dervişi tarafından bestelendiğini öğrenince, onu saraya çağırtarak yapıtı bir kez de kendisinden dinledi ve onu hemen saray hanendeleri arasına almak istedi. Padişahın devamlı ilgilenmesinin etkisiyle, üç yıllık çilesinin son yılı Nutkî Dede tarafından bağışlandı. Böylelikle 27 Mart 1799’da 21 yaşındayken çilesini doldurunca “Dede” unvanını aldı.

Yenikapı’da hücrenişîn (hücre sahibi) olduktan sonra, özellikle ayin günleri, hücresi ondan yararlanmak isteyen müzik meraklılarının uğrağı oldu. Bu sıralarda bestelediği en güçlü eserlerinden Hicaz Nakış büyük yankı uyandırdı. Yeniden saraya çağrıldı, bundan sonra haftada iki gün, padişah huzurunda gerçekleştirilen küme fasıllarına hanende olarak katılmaya başladı. 1802’de saraydan Nazlıfer Hanım’la evlendi.

Değişik ustalarla klasik Türk müziği, din müziği çalıştı ve ney çalmasını öğrendi. Daha 16-17 yaşlarındayken besteler yapmağa başladı ve büyük bir besteci olan Sultan III. Selim‘in ilgisini çekti. Padişah onu kendisine musahip ve başmüezzin tayin etti. Dede Efendi, III. Selim‘den sonra gelen II. Mahmut ve I. Abdülmecit zamanında da bu görevlerini sürdürdü.

1804’te büyük saygı ve sevgiyle bağlandığı üstadı öğretmeni Ali Nutkî Dede’yi, bir yıl sonra 1805’de de üç yaşındaki oğlu Salih’i, 1808’de annesini, 1810’da ikinci oğlu Mustafa’yı yitirdi. Bu kayıplarla birlikte Dede Efendi kendini inzivaya ve musikiye vermiş ve kâr, murabba, nakış, semâi, şarkı formlarında üst düzey eserler bestelemiştir. (Daha sonra biri ölecek olan 3 kızı oldu.)

Bir çok kıymetli öğrenci yetiştiren İsmail Dede Efendi, 500’den fazla eser besteledi. Arazbar, bestinigar, evc-buselik, hicaz-buselik, ırak, neva,saba-buselik, sultani-yegah, makamından tam fasılları bugün mevcuttur.

İsmail Dede Efendi, 1846 senesinde Hacca giderken yolda koleraya tutuldu ve Mekke yakınlarında Minâ’da 68 yaşında yaşamını kaybetti. Mezarı Mekke‘dedir.

Bir kurban bayramı arifesinde doğup yine bir kurban arifesinde vefat eden ünlü bestekârımızın İstanbul’daki evi bugün müze halinde kullanılmaktadır. Sultanahmet Cankurtaran’da Ahır-kapı’ya doğru giderken Hamamizade İsmail Dede Efendi’nin tarihi evi karşınıza çıkar.

Bestelerinden Bazıları:
Yine bir gülnihal aldı bu gönlümü (Rast)
Şu karşıki dağda bir yeşil çadır (Hicaz köçekçe)
Kar-ı Nev Gözümde daim hayali cânâ (Rast)
Yine neş’e-i Muhabbet etti dil-ü canım etti şeyda (Hicaz Yürük Semai )
Reh-i Aşkında edip kaddimi kütah gönül (Hüzzam Yürük Semai )
Bu gece ben yine bülbülleri hâmûş ettim (Ferahfeza Yürük Semai )
Ey büt-i nev-edâ olmuşum müptelâ (Hicaz Semai)

Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script