Elizabeth Taylor Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Elizabeth Taylor kimdir?, Elizabeth Taylor kaç yaşında?, Elizabeth Taylor evi nerede?, Elizabeth Taylor nerelidir? Elizabeth Taylor ev adresi?, Elizabeth Taylor kaç yaşında?, Elizabeth Taylor nerede oturuyor?, Elizabeth Taylor nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Elizabeth Taylor hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 27.Şubat.193223.Mart.2011 senesinde doğan Elizabeth Taylor şu an için 79 yaşında ve Balık burcundandır. Elizabeth Taylor doğum yeri ise Londra, İngiltereLos Angeles, California, ABD olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Sinema Oyuncusu olarak devam ettirmektedir.

Elizabeth Taylor Kimdir? – Elizabeth Taylor Evi Nerede? – Elizabeth Taylor Nerede Oturuyor?

Elizabeth Taylor Kimdir?, evi nerede?

Anglo-Amerikan sinema oyuncusu. Tescilli güzelliği ve dramatik oyunculuk yeteneğiyle Hollywood film sektörünün altın senelerında bir ekol haline gelmiştir. Rol aldığı sayısız film, Amerikan sinema tarihinde birer klasik haline gelmiş, yaptığı fazlasıyla evlilik ve çalkantılı hayatı sebebiyle, bunun yanında magazin basının da baş aktrislerinden biri olarak ülkeler arası bir şöhrete ulaşmıştır.

Elizabeth Rosemond Taylor, 27 Şubat1932‘de, aslen Amerikalı olan ve sanat galericiliği yapan Francis Lenn Taylor ile Sara Viola Warmbrodt‘un ikinci çocuğu olarak, Londra‘nın Hampstead semtinde dünyaya geldi. Sara Sothern sahnesinde oyunculuk yapan annesi Viola, 1926‘da evlendikten sonra mesleğini terk ederek, eşine yardımcı olmaya başladı. Baba Francis Taylor’un, Londra‘da bir sanat galerisi satın alması üzerine, ailece Hampstead’e yerleştiler. Büyükannesi Elizabeth Mary Rosemond‘un adının verildiği ünlü aktris, ailesinin kökeni sebebiyle Amerikan, bunun yanında, İngiltere doğumlu olması sebebiyle de İngiliz vatandaşlığına sahipti.

Sinema camiasının ona ithaf ettiği ismiyle Liz Taylor, yaşamının ilk yedi yılını, ailesiyle birlikte Londra‘da geçirdi. Taylor ailesi, II. Dünya Savaşı‘nın ilk gerilimleri hissedilmeye ve İngiltere‘de büyük bir huzursuzluk rüzgarı esmeye başladıktan sonra, savaştan uzaklaşmak maksadıyla, baba Francis’i sanat galerisiyle alakalı son işlerini tamamlaması için geride bırakarak, Amerika‘ya geri döndü. Burada Kaliforniya eyaletinin Los Angeles şehrinde yaşamlarına devam etmeye başladılar. Francis Taylor da, Londra’daki işlerini neticelendirıp, vakit kaybetmeksizin ailesinin yanına geldi.

Küçük Liz’in keşfedilerek, ekranlarla tanışması ise, bir aile dostları aracılığıyla gerçekleşti. Liz’in güzelliğinin ve kabiliyetinin değerlendirilmesi gerektiği konusuna ailenin dikkatini çeken dostları, küçük Taylor’ın ekran testine katılması için öneride bulundu. Bu öneriyi ciddiye alan aile, halen 9 yaşında olan kızlarını, test için Universal Stüdyoları‘na götürdü. Sözkonusu olay, Liz’in gelecekteki yaşamını kökten değiştirdi; çünkü küçük kız testi geçerek Universal’le bir anlaşma imzaladı. Liz’i beyaz perdeyle buluşturan ilk sinema filmi, 1942‘de çekilen, “There’s One Born Every Minute” oldu. Bu ilk ekran deneyiminde Taylor, yalnızca on yaşındaydı. Ancak Universal tarafından anlaşmasi feshedilince, Elizabeth Metro-Goldwyn-Mayer (MGM) film şirketine geçerek tek projelik bir anlaşmaya vardı. Yeni şirketindeki ilk filmi, o dönem bi hayli büyük büyük alkış alan “Lassie Come Home” (1943) oldu. Yakaladıkları başarının sonrasında MGM, anlaşmalerini bir yıllığına uzattı. Bu zamanda küçük oyuncu, “The White Cliffs of Dover” ve “Jane Eyre” gibi filmlerde önemsiz rollerde yer aldı.

1944‘te ise, Elizabeth’in yıldızını parlatan proje geldi. 20th Century Fox tarafından finanse edilen, Clarence Brown‘un filmi “National Velvet” filmiyle küçük Lisa, MGM’in “küçük yıldız oyuncusu” oldu. Mickey Rooney‘yle birlikte rol aldığı bu çalışmada, Velvet Brown kişiliğini başarıyla canlandırdı. Filmin, 4 milyon dolarlık hasılat elde ederek rekor kırması üzerine MGM, küçük yıldızıyla uzun süreli yeni bir anlaşma imzaladı. Aslını söylemek gerekirse Velvet Brown rolü için ilk olarak Gene Tierney düşünülmüştü; ama projenin bir süreliğine askıya alınması, Tierney’yi Fox’la anlaşma yapmaya itmişti. Bu gelişme de Liz’in kaderini değiştiren enteresan örneklerden biriydi.

Filmin başarısına rağmen, iki yıl ekranlarda görünmeyen Lisa, 40’lı seneler boyunca, ardarda başarılı projelerde rol aldı ve oyunculuk anlamında kendini geliştirme fırsatı buldu. 1947‘de “Courage of Lassie“yle beyaz perdeye geri döndü. Bu filmi takiben, “Life With Father” da, o dönemin ünlü aktör ve aktrislerinden William Powell, Irene Dunne ve ZaSu Pitts ile birlikte rol alarak, mesleğinde gelişim dönemine girdi. Yine aynı yıl, “Little Women” adlı ünlü uyarlama filmde Amy karakteri ile takdir topladı.

Taylor’ın, bir genç kız olarak ilk romantik rolü, 1949‘da Robert Taylor‘la birlikte oynadığı “Conspirator” ile geldi. Sanatçının oyunculuk kariyeri hızla yükselirken, özel hayatı da yavaş yavaş şekillenmeye başlıyordu. 1950‘de, lise diplomasını eline aldığında, halen 18 yaşındaydı ve milyoner Howard Hughes‘la aşk yaşıyordu. Aynı yıl Howard’dan ayrılan Elizabeth, Conrad Hilton‘un oğlu Hilton otellerinin varisi Conrad Nicky Hilton‘la evlendi. Bu evlilik dünya çapında yankı uyandırdı ve sansasyona yol açtı. Yılın sonlarına doğru, Vincente Minnelli‘nin “Father of the Bride” adlı filminde, Spencer Tracy kişiliğiyle unutulmaz rollerinden birini sergiledi. Devam filmi olan “Father’s Little Dividend“, ertesi yıl gösterime girdi. Yine 1951‘de, George Stevens tarafından çekilen “A Place in the Sun” adlı dramadaki kusursuz sergilediği güçle, bi hayli başarılı bir aktris olma yolunda ilerlediğini ispatladı. Dünyanın en güzel kadınlarından biri olarak anılan Elizabeth Taylor, artık haftada 5,000 dolardan fazla kazanan popüler bir oyuncu haline gelmişti. Tüm bunlara rağmen, “box office” gibi mühim sinema otoriteleri, sanatçının 50’li senelerdaki performansını silik ve zayıf bulmaktaydı.

Taylor’ın Conrad Nicky Hilton’la evliliği uzun soluklu olmadı ve fakat 9 ay sürerek 1951‘in başında bitti. Boşanmasının üzerinden bir yıl geçtikten sonra ünlü aktris, 1952‘de bu kez aktör Michael Wilding‘le dünyaevine girdi. Taylor, Wilding’ten, Michael Howard ve Christopher Edward adında iki erkek çocuk dünyaya getirdi.

1954 yılı, Taylor için bi hayli yoğun geçti. Bu dönem boyunca bir çok filmde boy gösterdi: Rhapsody, Beau Brummel, The Last Time I Saw Paris ve Elephant Walk.

1956 yılına gelindiğinde, 22 yaşına basmış ve fiziksel görüntüsü oturmuş olan Elizabeth, başrolünü unutulmaz aktör James Dean‘le birlikte paylaştığı, “Giant” filmiyle büyük başarı yakaladı. Yine George Stevens imzası taşıyan film, Edna Ferber‘in aynı adlı hikayesinden uyarlanmıştı. Ancak, büyük bir talihsizlik sonucu, film gösterime girmeden önce bir trafik kazasında yaşamını kaybeden James Dean, son beyaz perde eserini göremedi. Ertesi yıl, Taylor, Oscar Ödül Töreni‘nde kendisine En İyi Kadın Oyuncu adaylığını getirecek olan “Raintree Country” adlı filmde, Susanna Drake kişiliğini canlandırdı. Filmin eksik yönlerine rağmen, Elizabeth’in başarılı performansı adaylığa layık görüldü. Ancak ödül, “The Three Faces Of Eve“deki sergilediği güçle Joanne Woodward‘e gitti.

1957‘nin başında, Taylor – Wilding evliliğinin sona ermesinin sonrasında, yıldız oyuncunun Michael Todd‘la birlikte olduğu haberleri yayıldı. Bunları doğrularcasına, Taylor’un evliliğinin hemen arkasından hayatlarını birleştiren çiftin mutluluğu yine kısa sürdü. Çünkü ertesi yıl Todd, trajik bir uçak kazasında yaşamını yitirerek, Liz’i, dünyanın en güzel dulu ünvanıyla ve kızları Elizabeth Frances‘le başbaşa bıraktı.

Sanatsal başarılarının bunun yanında, özel hayatıyla da gündem malzemesi durumuna gelen aktrisin ünü daha çok artmaya başladı. Bunun bunun yanında, şarkıcı Eddie Fisher ve oyuncu eşi Debbie Reynolds‘ın aralarının bozulmasına Taylor’ın yol açtığu ve ünlü şarkıcıyı Reynolds’un elinden aldığı yönünde patlak veren skandallar, her biri kendi dalında zaten başarılı olan bu üçlünün ününe ün kattı.

Sanatçının güzelliğinin bunun yanında, fiziksel detaylarının de ön plana çıkarılmaya başlandığı film olan “Cat on a Hot Tin Roof“, 1958‘de çevrildi. Maggie Pollit kişiliğini canlandıran Liz Taylor, filmdeki sergilediği güçle bir kez daha En İyi Kadın Oyuncu Oscar‘ına aday gösterildi. Ancak bu kez da ödülü, Susan Hayward‘a kaptırdı. Ertesi yıl Tennessee Williams‘ın hikayesinden bir araya getirilen “Suddenly Last Summer” filmindeki güçlü ve cesur oyunculuğuyla, sinema sektöründe bir çeşit hot meta halini aldı. Yine bu başarısıyla da akademi ödüllerinde aday gösterilmesine rağmen, ödülün sahibi Simone Signoret oldu. 1959‘da, Taylor, bir kez daha “evet” diyerek, Eddie Fisher‘la yaşamını birleştirdi.

1960‘da, M-G-M’le anlaşmasinin bitmesine az bir süre kalmasına rağmen, “Butterfield 8” filminde, eşi Eddie Fisher’la başrol oynamak için şirketle anlaşmaya vardı. Nihayet Butterfield 8 ile, Lisa’nın Oscar hayali gerçekleşti. Film, her ne kadar eleştirmenlerden tam not almasa da, Taylor’ın performansı etkili bulundu ve ünlü aktris, En İyi Kadın Oyuncu ödülünü almaya hak kazandı. Sonradan trafik kazasında yaşamını kaybedecek olan evli bir adamla flört eden bir tele-kızı rol aldığı bu filmle, kabiliyetini taçlandıran Liz Taylor, anlaşma zamanının sona ermesiyle, M-G-M’den ayrıldı.

1963‘te, o zamana göre astronomik sayılabilecek bir ücretle (bir milyon dolar civarında); “Kleopatra” filminde, daha sonradan beşinci evliliğini gerçekleştireceği Richard Burton‘la birlikte başrol oynamayı kabul etti. Bu başarılı yapıtın sonrasında, Burton’la Taylor, yaşadıkları fırtınalı ve tartışmalı aşk skandalıyla gündeme geldi. Çiftin yine 1963‘te birlikte çevirdiği “The V.I.P.’s” filmiyle gün yüzüne çıkan ilişki, magazin medyasının o zamana dek ele aldığı en tartışmalı skandallardan biriydi. Bu ilişkinin skandal olarak değerlendirilmesinin nedeni, olay meydana geldiğinda, her ikisinin de başka bireylerle evli olmasıydı. O zamanın tabloid gazeteleri Taylor’ı, ahlaksız kadın sıfatı yerine kullanılan, “Scarlet Woman” şeklinde lanse etti ve bir Vatikan gazetesi, aktris hakkında “erotik serseri” gibi aşağılayıcı bir ifade kullandı. Tüm bu tartışmalara rağmen Taylor, 1964‘te Fisher’dan boşanarak, Burton’la yaşamını birleştirdi. Elizabeth’le Fisher, bir kız çocuğu evlat edinmek için gereken işlemleri başlatmışlardı. Ancak bu hadiselerin üzerine, Burton seçtikleri kız çocuğunu Maria Burton adıyla nüfusuna geçirdi.

1966 yılına kadar bir çok filmde daha boy gösteren ünlü aktrisin sergilediği performanslar, yeteneğine oranla zayıf kaldı. Ancak, 1966‘daki “Who’s Afraid of Virginia Wolf” filmindeki Martha karakteri ile eski formuna kavuştu. Eşi Burton ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödüllü Sandy Dennis‘le birlikte bulunduğu bu çalışmayla, ikinci Oscar ödülünü almaya hak kazandı.

Popüler oyuncunun sonraki filmleri, ne yazık ki beklenen başarıları yakalayamadı. 1967‘de Marlon Brando‘yla başrolünü paylaştığı “Reflections in a Golden Eye“ın sonrasında, eşi Burton’la birlikte “The Comedians“ı çevirdi. Daha sonra Franco Zeffirelli‘nin “The Taming of the Shrew” filminde oynadı. Ancak bu yapıtların hiçbiri eleştirmenler tarafından olumlu not alamadı. 1968‘deki “Doctor Faustus“, “facia” olarak değerlendirildi ve aynı yıl çevirdiği “Boom!” filminin hasılatı ise maliyetinin altında kaldı. 1969‘daki “Secret Ceremony” ve “The Only Game in Town“dan sonra, bir dönemler film başına milyon dolarlar alan ünlü aktris, yüzdeyle çalışmaya başladı.

Elizabeth Taylor, sinema çalışmalarının bunun yanında, bir çok televizyon projesinde de yer aldı. 1973‘de eşi Richard Burton‘la birlikte, “Divorce His – Divorce Hers” adlı televizyon filmini yaptı. 1985‘te ise, dedikodu sütunu yazarı Louella Parsons karakteri ile “Malice in Wonderland” TV filminde Jane Alexander‘la birlikte oynadı. Sonraları, General Hospital (1981) ve All My Children (1984) gibi pembe dizilerle, North and South (1985) gibi birtakım mini TV dizilerinde yer aldı. 1992‘de ise, bir televizyon animasyon serisi olan The Simpsons‘da bir bölüm Maggie karakteri ile oynadı; bir bölüm de aynı kişiliği seslendirdi. Aynı yıl Taylor, Academy of Motion Picture Arts and Sciences kuruluşu tarafından, sosyal projelerdeki etkinliği sebebiyle, Jean Hersholt Hayırseverlik Ödülü‘ne layık görüldü. Ertesi yıl ise, AFI Hayat Boyu Başarı Ödülü‘nün sahibi oldu.

Taylor’ın son sinema filmi, 1994‘de çekilen The Flintstones oldu. 1997 senesinin Şubat ayında, beyin tümörü teşhisiyle hastaneye götürülen ünlü aktris, başarılı bir ameliyat geçirerek sağlığına yeniden kavuştu. 1999 senesinde, İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth tarafından DBE (kadınlara verilen bir tür şövalyelik nişanı) ile ödüllendirildi. 2001‘deki These Old Broads adlı televizyon filminde rol aldığı Berly Mason kişiliğinden sonra herhangi bir çalışmada yer almadı.

Yine 2001’de ünlü aktris, ABD Başkanı Bill Clinton‘ın talebiyle Vatandaşlık Madalyası‘nın sahibi oldu.

1974 senesinde boşanmış olmalarına rağmen, ertesi yıl Burton’la yeniden nikah tazeleyen Taylor, 1976‘da bu evliliği tamamiyle bittirdi. Daha sonra, Senatör John Warner ve Larry Fortensky ile olmak üzere iki evlilik daha gerçekleştiren güzel oyuncu, bu birliktelikleri de sürdüremeyerek boşandı. 2004 senesinde, konjestiyonik kalp yetmezliği olduğu açıklamasını yapan ünlü sinema sanatçısı, tekerlekli sandalye ile yaşamını sürdürdü. Sanatçı önceki zamanlarda, 5 kez kalçasını kırmış, beyin tümörü operasyonu ve cilt kanseri geçirmiş, iki defa da hayati tehlikeye yol açabilecek zatürre nöbeti atlatmıştı. 2006‘da hakkında çıkan hastalık dedikodularine açıklık getirmek için Larry King‘in canlı şovuna katılan Taylor, Alzheimer hastası olduğu iddialarını yalanladı ve sağlığıyla alakalı oldukça önemli probleminun olmadığını açıkladı.

Elizabeth Taylor, sanatsal başarılarının bunun yanında, bir çok hümanist projede de yer almaya özen gösterdi. Özellikle aids’le savaşma amacını güden bir çok yardım kampanyasından desteğini esirgemedi. Yakın arkadaşı aktör Rock Hudson‘ın ölümünden sonra, Amerikan AIDS Araştırma Fonu (amfAR) ‘nun kurulması için büyük çaba sarfetti. Sonraları ise, bu kötü hastalıkla pençeleşen insanlara maddi destek sağlamak ve bilimsel araştırmalara kaynak oluşturmak maksadıyla, “Elizabeth Taylor Aids Fonu” adıyla kendi kuruluşunu oluşturdu.

Elizabeth Taylor, Kabala inancını hayat felsefesi olarak seçti ve Kabala Centre‘ın üyesi oldu.

Elizabeth Taylor’ın yaşamındaki en büyük tutkusu, dünyanın en kıymetli taşı olan elmastı. Özellikle Richard Burton’la evliliği zamanında, bu tutkusunu kolleksiyoner olarak sürdüren Taylor’un sahibi olduğu iki kıymetli elmas çok konuşulmuştu: Bunlardan ilki, 33.19 karatlık Krupp Elması ve diğeri de 69.42 karatlık Taylor – Burton Elması’ydı ve her ikisi de Burton tarafından Taylor’a armağan edilmişti. Yıldız oyuncu, 2002‘de bu ünlü mücevher kolleksiyonunu ve elmas tutkusunu anlattığı, My Love Affair with Jewelry adlı bir de kitap yazdı. 2005‘e gelindiğinde ise, Jack N’ Monty Abramov of Mirabelle Luxury Concepts ile ortaklık kurarak kendine ait bir mücevher dükkanı açtı (House of Taylor Jewelry) ve senelerdır süren sevdasını ticarete dönüştürdü. Elde ettiği ticari başarının sınırlarını genişletmek maksadıyla, aynı yıl, Kathy Ireland Worldwide dizayn ve pazarlama şirketiyle ortaklık kurarak bi hayli büyük bir satış hasılatı yakaladı. Bunun sonrasında, “Passion”, “White Diamonds” ve “Black Pearls” adını verdiği parfümleri piyasaya sürdü.

Hollywood‘un ‘menekşe gözlü’ yıldızı Elizabeth Taylor 79 yaşında 23 Mart 2011 tarihinde hayata veda etti. İki Oscar ödüllü yıldız, Hollywood’un altın çağının büyük oyuncularından biri olarak kabul ediliyordu. 6 haftadır hastanede yatan Taylor ABD’nin California Eyaleti’nin Los Angeles kentindeki Cedars-Sinai Tıp Merkezi’nde kalp yetmezliği nasıl tedavi edileceği görüyordu.

Evlilikleri :
Conrad Nicky Hilton Jr. (e. 1950-1951)
Michael Wilding (e. 1952-1957)
Mike Todd (e. 1957-1958)
Eddie Fisher (e. 1959-1964)
Richard Burton (e. 1964-1974)
Richard Burton (e. 1975-1976)
John Warner (e. 1976-1982)
Larry Fortensky (e. 1991-1996)

Ödülleri :
1972 – 22.Berlin Film Festivali – En İyi Kadın Oyuncu (Hammersmith Is Out)
1967 – 39.Oscar Ödülleri – En İyi Kadın Oyuncu (Kim Korkar Virginia Woolf’dan?)
1961 – 33.Oscar Ödülleri – En İyi Kadın Oyuncu (BUtterfield 8)
1960 – 17.Altın Küre Ödülleri – En İyi Kadın Oyuncu (Bir Yaz Macerası)

Filmleri ve Dizileri :
Oyuncu :
2010 – Wishful Drinking (Kendisi)(TV Filmi)
2007 – I Have Never Forgotten You: Th… (Kendisi) (Sinema Filmi)
2001 – Marilyn Monroe‘nun Son Günleri (Kendisi (arşiv))(TV Filmi)
1994 – Taş Devri (Sinema Filmi)
1992 – Oscar’s Greatest Moments (Kendisi (Arşiv Görüntüsü))(Video)
1989 – The Simpsons (Kendisi (Seslendirme))TV Dizisi (2 Bölüm)
1988 – Moonwalker (Kendisi) (Sinema Filmi)
1988 – Il giovane Toscanini (Nadina Bulicioff) (Sinema Filmi)
1985 – Larry King Live (Kendisi)(TV Dizisi) (2 Bölüm)
1985 – Kuzey ve Güney (Madam Conti )(TV Dizisi)
1982 – Genocide (Anlatıcı) (Sinema Filmi)
1980 – Ayna Çatladı (Marina) (Sinema Filmi)
1979 – Vur Emri (Lola) (Sinema Filmi)
1977 – A Little Night Music (Desiree Armfeldt) (Sinema Filmi)
1976 – The Blue Bird (Işık Kraliçesi) (Sinema Filmi)
1975 – Hooray For Hollywood (Kendisi (Arşiv Görüntüleri)) (Sinema Filmi)
1974 – That’s Entertainment! (Kendisi) (Sinema Filmi)
1974 – Identikit (Lise) (Sinema Filmi)
1973 – Night Watch (Ellen Wheeler) (Sinema Filmi)
1973 – Ash Wednesday (Barbara Sawyer) (Sinema Filmi)
1972 – X, Y and Zee (Zee Blakeley) (Sinema Filmi)
1972 – Under Milk Wood (Rosie Probert) (Sinema Filmi)
1972 – Hammersmith Is Out (Jimmie Jean Jackson) (Sinema Filmi)
1970 – The Only Game in Town (Fran Walker) (Sinema Filmi)
1968 – Secret Ceremony (Leonora) (Sinema Filmi)
1968 – Boom ( Flora ‘Sissy’ Goforth) (Sinema Filmi)
1967 – Ölüm Oyuncuları (Martha Pineda) (Sinema Filmi)
1967 – The Taming of the Shrew (Katharina) (Sinema Filmi)
1967 – Pırıltılı Gözler (Leonora Penderton) (Sinema Filmi)
1967 – Doktor Faustus (Truvalı Helen) (Sinema Filmi)
1966 – Kim Korkar Virginia Woolf’dan? (Martha) (Sinema Filmi)
1965 – The Sandpiper (Laura Reynolds) (Sinema Filmi)
1965 – The Love Goddesses (Kendisi (Arşiv Görüntüleri)) (Sinema Filmi)
1963 – The V.I.P.s (Frances Andros) (Sinema Filmi)
1963 – General Hospital (Helena Cassadine)TV Dizisi (3 Bölüm)
1963 – Kleopatra (Kleopatra) (Sinema Filmi)
1960 – BUtterfield 8 (Gloria Wandrous) (Sinema Filmi)
1959 – Bir Yaz Macerası (Catherine Holly) (Sinema Filmi)
1958 – Kızgın Damdaki Kedi (Maggie) (Sinema Filmi)
1957 – Raintree County (Susanna Drake) (Sinema Filmi)
1956 – Devlerin Aşkı (Sinema Filmi)
1956 – Devlerin Aşkı (Leslie Lynnton) (Sinema Filmi)
1954 – İntikam Geçidi (Ruth Wiley) (Sinema Filmi)
1954 – The Last Time I Saw Paris (Helen Ellswirth) (Sinema Filmi)
1954 – Rhapsody (Louise Durant) (Sinema Filmi)
1954 – Beau Brummell (Lady Patricia) (Sinema Filmi)
1953 – The Girl Who Had Everything (Jean Latimer) (Sinema Filmi)
1952 – Love Is Better Than Ever (Anastacia Macaboy) (Sinema Filmi)
1952 – Ivan Hoe (Rebecca) (Sinema Filmi)
1951 – İnsanlık Suçu (Angela Vickers) (Sinema Filmi)
1951 – Quo Vadis (Christian prisoner in arena) (Sinema Filmi)
1951 – Father’s Little Dividend (Kay Dunstan) (Sinema Filmi)
1950 – The Big Hangover (Mary Belney) (Sinema Filmi)
1950 – Gelinin Babası (Kay Banks) (Sinema Filmi)
1949 – Küçük Kadınlar (Amy) (Sinema Filmi)
1949 – Conspirator (Melinda Greyton) (Sinema Filmi)
1948 – Julia Misbehaves (Susan Packett) (Sinema Filmi)
1948 – A Date With Judy (Carol Pringle) (Sinema Filmi)
1947 – Life with Father (Mary) (Sinema Filmi)
1947 – Cynthia (Cynthia Bishop) (Sinema Filmi)
1946 – Courage Of Lassie (Kathie Merrick) (Sinema Filmi)
1944 – Yarış Aşkı (Velvet Brown) (Sinema Filmi)
1943 – Lassie Come Home (Priscilla) (Sinema Filmi)
1943 – Jane Eyre (Helen Burns) (Sinema Filmi)
1943 – Jane Eyre (Helen Burns) (Sinema Filmi)
1943 – Jane Eyre (Helen Burns) (Sinema Filmi)
1942 – There’s One Born Every Minute (Gloria Twine) (Sinema Filmi)

Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script