Euripides Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Euripides kimdir?, Euripides kaç yaşında?, Euripides evi nerede?, Euripides nerelidir? Euripides ev adresi?, Euripides kaç yaşında?, Euripides nerede oturuyor?, Euripides nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Euripides hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 23.Ekim.0480??.??.0406 senesinde doğan Euripides şu an için -74 yaşında ve Akrep burcundandır. Euripides doğum yeri ise Salamis, YunanistanMakedonya olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Tiyatro Yazarı olarak devam ettirmektedir.

Euripides Kimdir? – Euripides Evi Nerede? – Euripides Nerede Oturuyor?

Euripides Kimdir?, evi nerede?

Düşünce adamı, Atina‘lı oyun yazarlarının en büyüğü olan Euripides, insanları bekleyen gerçek ve zorlu poblemleri ortaya koyarak insanları düşünmeye zorladı. Bernard Shaw gibi Euripides de insanları tedirgin etmiş ve kızdırmıştır. Kutsal değerlere saygısızlık ve kadın düşmanlığıyla suçlanmıştır. Ama yine de üstün şiirsellikle anlatılan düşünceleri dinlenmiştir. Vatanı olan Atina’yı terkedinceye kadar da bu taşlama ve lanetlemelerin ardı arkası kesilmemiştir. Fakat ölümünden sonra bütün tragedya yazarlarının en ünlüsü, en aralanılanı olmuş ve o çağdan beri adı ölmez yazarlar içerisinde yer almıştır.

Euripides, M.Ö. 480 senesinde Salamis’de dünyaya geldi. O tarihte Yunanlılarla Pers İmparatorluğu içerisinde amansız savaşlar yaşanıyordu. Euripides’in anne ve babasına birden çok kötü yakıştırma yapılmasına rağmen gerçekte, babası Apollon tapınağı ile ligili bir görevin mirasçıısı zengin bir soydan geliyordu. Kaynaklara göre annesi de soylu bir ailenin kızıydı.

Euripides gençliğinde resim üzerine çalışmış ve sanatını sürdürme amacında olmasına rağmen yirmi beş yaşında, tragedya ve şiir yazmak için resmi bırakmıştır. İlk oyunu olan ”Pelias’ın Kızları”, M.Ö. 455 senesinde sahneye konmuş ve Atina halkı o an gökyüzünden yeni bir yıldızın inmekte olduğunun farkına varmıştı. Bu yeni şairin tiyatronun tumturaklı ve ağdalı dilinden fazla uzak yalın ve kuvvetli bir deyişi ve yeni fikirleri de yanında getirdiğini anlamıştı.

Euripides’in yenilikçi ve korkusuz bir yanı vardı. İlginç hadiseleri anlatırken yeni teknik buluşlar kullanıyordu. En güçlü yönü de gerilim sahnelerindeki başarısı ve her sahnede üstün bir şiirsellik yaratmasıydı. M.Ö. 438‘de Truva Savaşı’nda Akhilleus‘un mızrağıyla yaralanan Telephus‘un öyküsünü anlattığı oyunda geçen olaylar dizisi ve bunların sahneye uygulanışı Euripides’in gücünü ortaya koyar. Bu oyun, eski Yunan sahne geleneklerine indirdiği darbe sebebiyle de oldukça önem taşır. Bir dilenci ilk defa sahici paçavralarla sahneye çıkmıştı. Bu ozamanki seyirci üzerinde şok etkisi yaratmıştı. Oyunun sahneye konmasındaki gerçekçilik, Euripides’in en acmasız eleştirmeni ve Yunan tiyatrosunun en büyük komedi ustası Aristophanes‘in saldırı nedenlerinin başında gelir. ”Thesmosphoriazusae” adlı komedisinde Aristophanes, Yunanlı kadınlara, oyunlarında kadın bireylerini sevimsiz gösterdiğinden ötürü Euripides’den intikam almak üzere komplo hazırlatır.

Fakat Euripides’in kadınları, tutkularına kapılsalarda, hiç bir zaman sevimsiz değillerdir. Yalnızca idealleştirilmelerinin yanında yaşayan birer insan oldukları gerçeğini vurgularlar.

Euripides bunun bunun yanında geçmişin ulu tanrılarının, nasıl yeri geldiğinde hiç de tanrısal olmayan hilelere başvurduklarını açık seçik sahnede ortaya koydu. Bu, çoğu kimsenin tanrılara hakaret olarak algıladığı bir bakış açısıydı.

Euripides bir demokrattı, fakat demogoglardan ,büyük bürokratlardan, halkına savaş ve felaket getiren kayıtsız ve endişesız önderlerden nefret ederdi. ”Yakaranlar” ve ”Truvalı Kadınlar” adlı oyunlarında Sparta ile süregelen savaşın iç karartan izleri görülür.

Bu ünlü tragedya yazarının hayatı üzerine söylenebilecek çok az şey olmasına rağmen, Salamis’deki topraklarında yaşadı ve şiirlerini denize bakan bir mağarada yazardı. Mümkün olduğu kadar topluma az karışan, ağırbaşlı ve somurtkan bir adamdı. İnsanlardan uzak seçtiği bu yanlız yaşam, onun tanrılardan nefret eden, toplumla ilişkilerini kesmiş, huysuz, hırçın ve kuşkucu bir kişi olarak tanınmasına yol açmıştır.

Euripides bir Atina vatandaşı olarak kendini toplum yaşamından büsbütün ayrı tutmamıştır. Orduda görev almış, Magnesia konsüllüğü yapmış ve devlete parasal yardımlarda bulunmuştur.
M.Ö. 408 senesinde tanrılara saygısızlık ettiği gerekçesiyle komedi yazarlarının ve halkın saldırılarına maruz kalarak Atina’yı terk etmiş Makedonya kralı Archelaus‘a sığınmıştır. Kral tarafından çok iyi karşılanmış ve ölmeden önceki bu on sekiz ayını huzur ve barış içinde yaşamıştır. Ölüm nedeni çelişkilidir , kimi dedikodulare göre saraydaki kıskanç bireyler tarafından av köpeklerine parçalatılmıştır. ”Bacchae” adlı oyunu öülümden sonra sahnelenmiş ve ödül almıştır.

Euripides’in kendi izinden giden üç oyun yazarı oğlu ölümünden sonra babalarının oyunlarını sahnelemişlerdir. Euripides’in 80-90 tragedyası olduğu bilinmesine rağmen günümüze yalnız 18 tanesi erişebilmiştir. ”Alcestis”, ”Medeia”, ”Phoenissae”, ”Andromache”, ”Electra”, ”Orestes”, ”Hippolytos”, ”Heceba”, ”İphigenia Aulis’te”, ”İphigenia Tauris’te”, ”Yakaranlar”, ”Bacchae”, ”Ion”,”Cylops”, ”Heraclides”, ” Helena”, ” Troades”, ”Hercules”.
Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script