Fatih Erkoç Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Fatih Erkoç kimdir?, Fatih Erkoç kaç yaşında?, Fatih Erkoç evi nerede?, Fatih Erkoç nerelidir? Fatih Erkoç ev adresi?, Fatih Erkoç kaç yaşında?, Fatih Erkoç nerede oturuyor?, Fatih Erkoç nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Fatih Erkoç hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 07.Nisan.1953 senesinde doğan Fatih Erkoç şu an için 68 yaşında ve Koç burcundandır. Fatih Erkoç doğum yeri ise Fatih, İstanbul olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise MüzisyenSes SanatçısıBesteci olarak devam ettirmektedir.

Fatih Erkoç Kimdir? – Fatih Erkoç Evi Nerede? – Fatih Erkoç Nerede Oturuyor?

Fatih Erkoç Kimdir?, evi nerede?

Türk müzisyen, söz yazarı, besteci, ses sanatçısı. Türk caz müziği denildiğinde akla gelen ilk isim olan Fatih Erkoç, 37 yıllık işinde uzman müzik hayatı boyunca gerek söz yazarlığı, gerek bestekarlık gerekse enstrüman çalışındaki ustalık aracılığıyla, dinleyicinin gözünde gerçek bir müzisyen profili çizmiştir. “Yol Verin a Dostlar“la başlayan popüler müzik macerası, bir “best of” çalışması olan “Kör Randevu-Collection“la devam ediyordir.

Fatih Erkoç, 7 Nisan1953 tarihinde İstanbul‘un Fatih semtinde dünyaya geldi. Müzisyen bir aileye mensup olan Erkoç’un müziğe olan ilgisi, özellikle ud sanatçısı olan babası Hasan Erkoç‘tan geliyordu. Henüz üç yaşındayken, babasının armağan ettiği keman ve yine sanatçı dayısı Hafiz Sami‘nin aldığı mızıka, çaldığı ilk enstrümanlar oldu. Türk sanat müziğine tutkun olan ailenin, o zamanların taş plaklarından oluşan geniş bir müzik arşivi yer alıyordu. Bu kaynaktan iyi bir halde yararlanmayı bilen Erkoç, özellikle enstrümantal müzik kabiliyetini daha da ilerletmeye çalıştı.

İlk öğreniminin sonrasında, tutkularının peşinden gitmeye karar vererek İstanbul Belediye Konservatuarı‘nın Batı Müziği bölümünde müzik eğitim hayatına başladı ve orta okul öğrenimine burada devam etti. Konservatuardaki ilk zamanlarında klasik gitara merak salan Erkoç’a, çok sesli müziğe yatkınlığı sebebiyle hocaları tarafından trombon ve kontrbas verildi. Sonraları piyano, saksafon, trompet, ud ve flütle de tanışan sanatçının müzik yaşamına zamanla pekçok enstrüman eşlik etmeye başladı. İlk amatör sahne performanslarını, günümüzde de halen faaliyetlerini sürdüren ve genelde caz türü müzik yapan ünlü İstanbul Gelişim Orkestrası‘nın bünyesinde sergileyen Erkoç, eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı.

1971 yılına gelindiğinde, İstanbul Gelişim Orkestrası’yla birlikte “Nihayet” adlı bir albüme de imza attı. Grupla çalışmalarını sürdürdüğü bir zamanda, 4 ay boyunca da İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası bünyesinde trombon çaldı. Bu çalışmanın sonrasında, Ankara‘da vatani görevini yerine getirdiği zamanlarda, ünlü caz davulcusu Erol Pekcan‘ın kendi orkestrasında çalmaya başladı. Bu orkestrayla pekçok konserde birlikte bulunan Erkoç, bunun yanında bir çok radyo ve televizyon programında da performans sergiledi ve özel konserlere katıldı.

Erkoç, 1975 senesinde, ileriki 11 yılını geçireceği Norveç‘e gitti. Yalnızca Norveç’le yetinmeyerek, farklı İskandinav Yarımadası ülkelerinde faaliyet gösteren bir çok orkestrayla birlikte çalıştı; konserler verdi. 10’un üzerinde enstrümanı işinde uzman bir halde çalabilen sanatçı, burada çalıştığı orkestralarda da birbirinden farklı müzik aletleriyle yer aldı.

1986 senesinde yurda dönen Erkoç, aynı yılın Temmuz ayında, sonraları geleneksel olarak her sene yapılmaya başlanacak olan Kuşadası I. Altın Güvercin Şarkı Yarışması‘na, sözü, müziği, aranjesi kendisine ait olan ve yine kendisinin seslendirdiği “Yol Verin A Dostlar” isimli şarkısı ile katılarak, birincilik elde etti. Şarkının kısa bir sürede popüler olması sebebiyle bir albüm yapmaya karar veren sanatçı, 1987 senesinde, parçayla aynı adı taşıyan ilk albümünü, Midas Müzik etiketiyle çıkardı. Böylelikle Fatih Erkoç adı, geniş kitlelerce tanınır duruma geldi ve bu çalışma çok başarılı oldu. 1989 tarihli Altın Güvercin Şarkı Yarışması’na, yine tamamiyle kendi üretimi olan “Sen ve Ben” adlı şarkısıyla katıldı ve bir defa daha birinciliğe layık görüldü.

Yine 1987 senesinde, sözü ve müziği kendisine ait olan “Dünya Barışı İçin” adlı parçanın bunun yanında; Harun Kolçak, Rüya Ersavcı ve Arzu Ece‘yle birlikte seslendirdiği, sözü ve müziği Selçuk Başar‘a ait “Keloğlan” adlı parçayla ilk defa EurovisionTürkiye elemelerine katıldı. Ama bu sonuncu olmadı ve 1995 yılına kadar, “Bitmesin Bu Sonbahar” (1988), “Bir Nostalji Bu” (1989), “Özledim” (1990), “Gülbeyaz Sokağı” (1991) ve “Duygular” (1995) gibi çoğunlukla sözünü ve bestesini kendi yaptığı parçalarla elemelere katıldı; bazen da farklı bestecilerin şarkılarıyla ve yine farklı şarkıcılarla birlikte yarıştı.

80’li senelerın sonlarına doğru, TRT Hafif Müzik ve Caz Orkestrası bünyesinde solistlik yapmaya ve trombon çalmaya başladı. Bu orkestrayla geçirdiği altı yıl boyunca, fazlasıyla caz konserinde yer aldı; radyo-tv programlarında performans sergiledi ve Amerika, İtalya, Fransa, Finlandiya ve Hollanda gibi ülkelerde gerçekleştirilen bir çok mühim caz festivaline katıldı. 1989 senesinde ise, Malezya‘da gerçekleştirilen bir pop müzik şarkı yarışmasına sözü, müziği ve aranjesi kendine ait olan “Korku” adlı parçayla katılarak, Türkiye’yi temsil etti.

1992‘de yeniden stüdyoya girmeye karar veren Erkoç, “Ellerim Bomboş” adlı albümünü müzikseverlerin beğenisine sundu. Raks Müzik etiketini taşıyan, pop müzik altyapılarının kullanıldığı bu albüm ve özellikle kapak şarkısı dinleyicilerden büyük beğeni aldı. Hemen ertesi yıl, yine Raks Müzik’ten “Penceremden Gökyüzüne” adlı üçüncü solo albümünü piyasaya sürdü ve albümdeki pekçok şarkı kısa bir sürede dillere dolandı. Stüdyo çalışmalarını aralıksız sürdüren ve verimli bir dönemin içinde bulunan Erkoç, 1994 senesinde “Sana Deliyim” adlı çalışmasıyla müzik marketlerde yerini aldı. İki yıl aradan sonra, 1996‘da ise, bu kez “Kardelen” albümüyle müzikseverlerle buluştu.

1999‘un sonlarına doğru, yapımcılığını direkt kendisinin üstüne aldığı; sözü, müziği, düzenlemesiyle tamamiyle kendine ait şarkılardan oluşan ve kendi adını taşıyan albümüyle sevenlerine ‘merhaba’ dedi. Aura Müzik etiketini taşıyan bu albümün sonrasında, daha çok sahne ve konser çalışmalarına ağırlık veren Erkoç, TRT’de “Fatih Erkoç’la Yankılar” adlı bir müzik programı yapıp sunmaya başladı. Programa daha sonra Kanaltürk‘te devam etti. Altı yıl aradan sonra yeniden stüdyoya giren sanatçı, 2005 senesinin Haziran ayında ise, sözü ve müziği kendine ait 15 yeni şarkıdan oluşan “Beklenen” adlı albümünü kendi müzik şirketi MEFA‘dan çıkardı. Albümün prodüktörlüğünü Yiğit Güralp üstlenirken, aranjörlüğünü ise genellikle “jingle”larla tanınan Rahman Altın yaptı. Yarım bıraktığı üniversite eğitimini geçtiğimiz senelerda, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’ndan mezun olarak bitirdi.

Fatih Erkoç, 2007‘nin Nisan ayında, ilk albümünden beri oldukça büyük beğeni alan şarkılarını, “Kör Randevu – Collection” adlı yeni bir albümde bir araya getirdi. İçinde revize ve modernize edilmiş 18 eski parçanın bulunduğu son albümün etiket ismi, Rec by Saatchi. Beyazıt Öztürk tarafından yapılan “Beyaz Show” adlı talkshow-eğlence programında, Ferdi Tayfur‘un “Emmoğlu” parçasını caz müziğe uyarlayarak seslendiren Erkoç, şarkının bu versiyonunun sansasyonel bir beğeni toplamasının sonrasında, yeni albümünde Türkçe, İngilizce, Arapça dillerinde ve rock-caz versiyonlarında seslendirerek ‘çokuluslu’ bir şarkı haline getirdiği “Emmoğlu”na da yer verdi. Kör Randevu’nun kapak fotoğraflarını çeken ve bunun yanında albümün isim babası olan kişi ise, Okan Bayülgen. Erkoç bu enteresan isim öyküsünü şöyle anlatıyor :

Daha önce hiç yüz yüze gelmemiş iki birinin buluşmasına İngilizcede ‘blind date’ yani kör randevu denir. Bu albümü de sanatçıyla yani benimle dinleyicinin buluşması gibi kabul etmeli diye düşündük. Her yeni bir albüm heyecanlı, endişeli, riski en düşük, ödülü en büyük bir randevuya benziyor. Tıpkı kör randevu gibi. Okan’ın da dile getirdiği gibi, “Sanatçı dinleyicisiyle flört eder. Her albüm sanatçının dinleyicisine yönelttiği çekingen bir buluşma teklifidir”. Albüm kapağındaki fotoğrafta göz bandı takmam da Okan’ın düşüncesiydi.

Yeni albümünün promosyon çalışmalarına devam eden Fatih Erkoç, her ay İstanbul Cazz Center‘da caz severlerle buluşmaya sürüyor.

Albümleri:
1988 – Yol Verin A Dostlar
1992 – Ellerim Bomboş
1994 – Penceremden Gökyüzüne
1995 – Sana Deliyim
1996 – Kardelen
2000 – Fatih Erkoç
2005 – Beklenen
2008 – Kör Randevu
2010 – Fatih Erkoç & Kerem Görsev Trio – The Lady From İstanbul
2011 – Seher Yeli
2012 – Yanında Her Kimse
2013 – Babamdan Miras
2016 – True Love

Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script