Grace Kelly Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Grace Kelly kimdir?, Grace Kelly kaç yaşında?, Grace Kelly evi nerede?, Grace Kelly nerelidir? Grace Kelly ev adresi?, Grace Kelly kaç yaşında?, Grace Kelly nerede oturuyor?, Grace Kelly nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Grace Kelly hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 12.Kasım.192914.Eylül.1982 senesinde doğan Grace Kelly şu an için 53 yaşında ve Akrep burcundandır. Grace Kelly doğum yeri ise Philadelphia, AmerikaMonako olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Sinema Oyuncusu olarak devam ettirmektedir.

Grace Kelly Kimdir? – Grace Kelly Evi Nerede? – Grace Kelly Nerede Oturuyor?

Grace Kelly Kimdir?, evi nerede?

Amerikalı oyuncu ve Monako prensesi. Tüm zamanların en iyi oyuncularından biri olarak kabul edilir. Sinema kariyeri, en başarılı olduğu zamanda Monako prensi Rainer‘la olan evliliği yüzünden sona eren Kelly, zerafeti ve güzelliğiyle Hollywood‘un en gözde oyuncularından biridir. Sharon Stone, Madonna, Annette Bening ve Jennifer Love Hewitt gibi ünlü isimler Kelly’den bi hayli etkilenmişler, bir stil ikonu olarak oyuncunun tarzını benimsemişlerdir. The Country Girl, The Swan ve Mogambo oyuncunun en mühim filmleri içerisindedır. Kelly’nin Rainer’la olan evliliğinden sonra Monako’nun popüleritesi artmış ve ülke turizm yönünden oldukça önemli değer taşımaya başlayarak zenginleşmiştir. Grace Kelly, tüm dünyayı yasa boğan trajik bir kaza sonucu hayata gözlerini yummuştur.

12 Kasım1929’da dört çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak Philadelphia, Amerika‘da dünyaya geldi. İrlanda asıllı babası John Kelly, Philadelphia’nın saygın ailelerinden birinin oğluydu ve kendi çabasıyla milyoner olmuş başarılı bir işadamıydı. Ayrıca kürek yarışlarında Olimpiyat madalyaları kazanmış bir sporcuydu. Grace’in amcalarından George Kelly de Pulitzer ödülü sahibi ünlü bir yazardı. Çocukluğu bi hayli sorunsuz bir ortamda geçen Kelly’nin ailesinde sanatla uğraşan bir çok isim vardı. Bundan dolayı sinemaya ısınması hiç zor olmamıştı. 12 yaşında rol aldığı piyesle ilk sahne deneyimini kazanan Kelly, lise senelerında güzel sanatlara olan ilgisiyle gözleri üstüne topluyordu. Okul yıllığında ileride büyük bir yıldız yer alacağı yazan oyuncu, dans ediyor ve tiyatroyla ilgileniyordu. Daha sonra aralarında Katharine Hepburn, Spencer Tracy ve Lauren Bacall‘ın da olduğu çok ünlü oyuncular yetiştirmesiyle ünlü olan American Academy of Dramatic Arts’a kaydoldu.

Ancak oyuncu olma isteğine ailesi başta karşı çıkınca güzelliğiyle göz dolduran Grace, fotomodel olmaya karar vermişti. Bir süre sonra zerafeti ve ışığıyla Hollywood’un tüm ilgisi üzerinde olacaktı.

Grace Kelly’yi milyonlarca seyirciyle buluşturan ilk filmi halen 22 yaşındayken kameralar önüne geçtiği 1951 yapımı
Fourteen Hours”du. Hemen sonrasında kariyerini taçlandıran ve onu Hollywood’un en bi hayli beğeni alan aktrisleri arasına sokacak olan
High Noon” geldi. Başrollerini Gary Cooper ile birlikte paylaştığı bu filmden sonra Kelly ile Cooper içerisinde aşk dedikoduları çıktı. Oyuncu, dönemin en popüler isimlerinden Clark Gable ve Ava Gardner‘la Mogambo isimli filmde bir araya geldi ve filmdeki sergilediği güçle sinema kariyerinin halen üçüncü senesinde en iyi kadın oyuncu dalında oskara aday oldu. Tabloid gazeteler bu kez Kelly ve Gable aşkını manşetlerinden düşürmüyordu ve Kelly seneler sonra Mogambo filminin çekimleri esnasında başlayan bu aşkı “Afrika’nın ortasında bir çadırda Clark Gable ile yalnızsanız başka ne olabilirdi ki” diyerek doğrulayacaktı.

Aktrisin istikrarlı yükselişi soğuk sarışınlara olan takıntısıyla ünlü yönetmen Alfred Joseph Hitchcock filmleriyle sürüyordu. Hitchcock’un “Dial M for Murder”, “Rear Window” ve “To Catch a Thief” isimli filmlerinde başrolde seyirci karşısına çıkan Kelly, kariyerinin en mühim ödülüne nihayet kavuşacaktı. Bing Crosby ile bi hayli başarılı bir ikili oluşturdukları “The Country Girl” filmindeki sergilediği güçle en iyi kadın oyuncu dalında oscar ödülünü kucakladığında yıl 1955‘ti.

Aynı yıl, The Swan filminde bir prensesi canlandıracak olan Kelly, Cannes film festivaline davetli oyunculardan biriydi. Bu festival ünlü oyuncunun yaşamının dönüm noktalarından biri olan bir tanışmaya vesile olacaktı. Çünkü Monako prensi Rainer da o yıl davetlilerden biriydi ve görür görmez Kelly’ye aşık olacaktı. Kelly – Rainer ikilisi bu tanışmadan sonra mektuplaşmaya başladılar. Birkaç ay sonra basının büyük ilgisini çeken bu yakınlaşma, Rainer’ın Amerika‘yı ziyaretiyle iyice büyüdü. Zira Rainer Amerika‘ya boşu boşuna gitmemiş, ünlü yıldızın ailesiyle tanışmak için mühim bir adım atmıştı. Sonunda prensin evlilik teklifini kabul eden Kelly, son filmi “High Society”nin çekimleri bittikten sonra aktrisliği bıraktı. Sinemayı ve Amerika‘yı terk edip Rainer’la birlikte yeni bir yaşam için Monako‘ya giden oyuncu, yüzyılın evliliği için hazırlanmaya başladı.

Düğün öncesi Monako sarayı baştanbaşa yenilendi ve Grace Kelly ailesi, hizmetiçileri ve köpeğiyle 18 Nisan1956‘ da lüks bir transatlantikle Monako’ya gitti. Basının ve Kelly’nin takipçilerinin büyük ilgi gösterdiği düğün töreni için 20.000 kişi sokaklara dökülmüştü. Dünya televizyonlarından naklen verilen tören olay oldu. Aktrisin gelinliği MGM stüdyolarının Oscar ödüllü kostümcüsü Helen Rose tarafından dizayn edilmiştı. Düğün sonrası çift, Rainer’ın yatıyla 7 hafta sürecek balayına çıktılar.

Dedikodulara göre Prens Rainer’ın Grace Kelly’yi kendisine eş olarak seçmesindeki en mühim etkenler, Kelly’nin Katolik olması ve çocuklara aşırı düşkünlüğüydü. Ayrıca güzelliği, iyi bir aileden gelişi ve yıpranmamış şöhreti de aktrisi uygun bir gelin yapmıştı. Monako prensesi olduktan sonra tahtını üç çocukla taçlandıran Kelly, ikisi kız olmak üzere 3 çocuk dünyaya getirdi. 1957‘de Prenses Caroline, 1958‘de Prens II. Albert ve 1965‘te Prenses Stéphanie dünyaya geldi.

Prenses olmanın tüm sorumluluklarını yerine getiren Kelly, sinemayı özlüyor fakat, çocuklarına ve eşine adadığı yaşamını yeniden değiştirmek istemiyordu. 1962 senesinde onun oyunculuğunu her daim çok beğenen Alfred Joseph Hitchcock, Marnie isimli filminde oynaması için Kelly’ye teklifte bulunmuş fakat kamuoyundan gelen tepkiler ışığında aktris, filmde oynamaktan vazgeçmişti. Monaco Sarayı’na layık olmak için elinden geleni yapan güzel oyuncu bunda bi hayli başarılı oldu. Zira Monako o döneme kadar hiç olmadığı kadar popüler oldu ve en gözde turistik yerlerden biri halini aldı. Grace Kelly yıldız ruhunu Monako’ya da bulaştırmıştı.

Oyunculuğu, genç yaşta şöhret oluşu ve Monako prensesliğiyle yaşamında her şey çok hızlı gelişmişti Kelly’nin. Ancak güzel yıldızın sonu da hiç beklenmedik biçimde trajik olacaktı. 1982 senesinde halen 52 yaşındayken kızı Stephanie’nin küçük yaralarla atlattığı trafik kazasından sağ olarak kurtulamayan prenses, dedikodulara göre rol aldığı Hitchcock filmi To Catch a Thief’teki hızlı araba kullanma sahnesini kızına canlandırmaya çalışırken kaza gerçekleşmişti. Başta Monako olmak üzere tüm dünyayı yasa boğan ölümünden sonra Kelly, büyük bir fenomene dönüşecekti. Cenaze töreni onbinlerce birinin katılımıyla gerçekleşen yıldızın ölümünün sonrasında eşi Rainer, anısına sadık kalarak, bir daha hiç evlenmedi. 2005 senesinde yaşamını kaybeden prens Rainer, Kelly’nin yanına gömüldü.
Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script