Halid bin Velid Kimdir? Nerelidir?

Halid bin Velid Kimdir? – Halid bin Velid Evi Nerede? – Halid bin Velid Nereli?

Halid bin Velid kimdir?, Halid bin Velid kaç yaşında?, Halid bin Velid evi nerede?, Halid bin Velid nerelidir? Halid bin Velid ev adresi?, Halid bin Velid kaç yaşında?, Halid bin Velid nerede oturuyor?, Halid bin Velid nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Halid bin Velid hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. ??.??.0592??.??.0642 senesinde doğan Halid bin Velid şu an için 50 yaşında ve burcundandır. Halid bin Velid doğum yeri ise MekkeEmesa, Suriye olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise AskerKomutan olarak devam ettirmektedir.

Halid bin Velid Kimdir?, evi nerede?

Allah’ın Kılıcı (Seyfullah) olarak anılan Arap komutan. Kureyşliler’in saflarında Müslüman’lara kök söktürmüş müthiş bir savaşçı olan Halid bin Velid, Uhud Savaşı’nı Kureyşliler’in kazanmasına yol açmış, İslam’ın erken zamanındaki en büyük yenilgisini sağlamıştır. Hudeybiye Antlaşması sonrasında Müslüman olan Halid bin Velid, kılıcını Hz Muhammed’in hizmetine sunmuş ve yaşamının sonuna kadar İslam adına savaşmıştır. Savaştığı 100’ü aşkın muharabenin hiçbirisinde yenilmemiş olan Halid bin Velid, tarihteki en büyük komutanlardan birisi olarak anılmaktadır.

Halid bin Velid, 592 senesinde, Kureyş Kabilesi’ne bağlı Banu Makhzum Klanı’nın şefinin oğlu olarak Mekke’de dünyaya geldi. Annesi Lübabe ve babası ise Makhzum ailesinden Velid’dir. Kureyşler’i yöneten üç klandan birisi olan Makhzum, kabilenin savaş ile alakalı konularıyla ilgileniyordu. Geleneğe uygun olarak bebek yaşlardayken bir sütanne gözetiminde temiz çöl havasında büyümesi için çöl kabilelerinin yanına gönderilen Velid, 6 yaşına kadar burada büyüdü. Ölümcül bir çiçek hastalığı geçirse de bunu atlatabilen genç Velid’in suratında, hastalıktan geriye biraz iz kaldı.

Genç yaşlarda askeri eğitim görmeye başlayan Halid bin Velid, kısa zaman zarfında bütün Arap diyarlarındaki en iyi askerlerden birisi olarak anılır olmuştu. Yakın dövüş silahlarının bunun yanında güreşte de en iyilerden birisi olan Velid, bunun bunun yanında çok tecrübeli bir süvariydi. Mızrak, kargı, kılıç ve ok kullanabilen Halid bin Velid’in en iyi olduğu silahın kargı olduğu bilgisi yer alıyordu.

Hz Muhammed’in Peygamberliği’nin ilk senelerında Velid’in siyasi durumu hakkında fazla bir bilgi olamasa da, babasının Peygamber’in en büyük karşıtlarından birisi olduğu bilinmekteydi. Halid bin Velid’in Müslüman’larla yolu ilk olarak Uhud savaşında kesişti. Bedir mücadelesine direkt katılmadıysa da kardeşinin esir düşmesi üzerine Müslüman’lara olan kini artan Velid, Uhud savaşının kaderini direkt değiştiren isim oldu. İleride büyük ününü kazanacağı hızlı süvari birliklerini ilk defa burada kullanan Velid, Müslüman okçuların emirlere itaatsizlik edip yağmaya katılmak üzere savaş alanından ayrılması üzerine atlı askerleri ile beraber orduyu arkadan sıkıştırmış ve savaşı kazanmıştı.

Müslüman kuvvetlere karşı son olarak Hendek Savaşı’nda mücadele etti. Tarafların bir sonuca varamadığı savaş, kuşatmanın bir süre sonra kaldırılmasıyla bitti.

Halid bin Velid, 628 senesinde gerçekleşen Hudeybiye Antlaşması sonrasında, 31 Mayıs629 tarihinde Medine’ye ulaştı ve burada İslam’ı kabul etti. Bu olaydan kısa bir süre sonra gerçekleşen Muta (Mute ya da Mu’tah olarak da anılır) savaşı, Halid bin Velid’in İslam orduları içindeki yerini tespit eden olay oldu.

Müslümanlarla Rum’lar içerisinde gerçekleşen ilk ciddi savaş olan Mute savaşı, 629 senesinde gerçekleşti. Bizans İmparatorluğu’na bağlı bir vassal olan Gassanile’in İslam elçisini yaşamını kaybettirmesi üzere toplanan 3.000 kişilik bir ordunun vassal üzerine yürümesiyle başlayan savaşın ilk anları Müslümanlar yönünden pek iyi gitmedi. Ard arda atanmış komutanlarını kaybeden Müslüman güçler bir süre sonra komutansız kalmışlardı; askerler hemen hemen çözülmek üzereydi. Bu durumda askerlerin isteğiyle komutayı ele alan Halid bin Velid, askerlerinin saflarını ön-arka, sağ- sol olarak devamlı değiştirerek aynı düşman askerinin karşısına farklı askerlerini çıkartıp, düşmanı takviye aldığına inandırdı. Umutsuz bir savaşın gidişini değiştiren Velid, askerlerini kontrollü bir halde geri çekmeyi başardı. Askeri düzen dağılmadan geri çekilmeyi başaran Halid bin Velid, söylentiye göre o gün savaşırken dokuz kılıç parçaladı. Savaşın neticesinde başarılı komutan Hz. Muhammed tarafından Allah’ın Kılıcı adıyla onurlandırıldı.

Hz. Muhammed’in vefatının sonrasında Hz. Ebu Bekir’in güçlerinin kumandanı olan Halid bin Velid, bunun bunun yanında halifenin şahsi danışmanıydı da. Ebu Bekir’in yönetiminin ilk dönemlerine isyancılar, sahte peygamberler, kabile mücadeleleri gibi iç sorunlarla ilgilenen Velid, 633 senesinde ise 18.000 gönüllüden oluşan büyük bir ordunun başında Pers İmparatorluğu’na saldırdı. Kısa zaman zarfında üç hızlı galibiyet kazanan başarılı kumandan, Pers’lerle istediği koşullarda bir antlaşma yapmayı başardı. Ard arda gelen zaferlerle Pers’leri köşeye sıkıştıran ve aşağı Mezopotamya bölgesinin hakimiyetini ele geçiren Velid, Pers başkenti Ctesiphon’a karşı bir sefere çıktığı sırada Ebu Bekir tarafından geri çağırıldı ve Roma cephesine yönlendirildi.

Bizans Cephesi’nde büyük başarılar kazanan Halid bin Velid, Ebu Bekir’in ölmesi üzerine 2. Halife ve bunun yanında kuzeni de olan Hz Ömer’in başa geçtiği zamanda de ordunun başındaydı. Bu zamanda Yarmouk, Kudüs ve Kuzey Suriye’yi ele geçiren başarılı kumandan, Ermenistan ve Anadolu üzerine de başarılı seferler gerçekleştirdi.

Hz. Ömer’in hükümdarlığı zamanında Anadolu’ya yaptığı akınlardan birisinde Maraş’ı ele geçiren Halid bin Velid, burada dönemin en mühim Pers savaşçı ve ozanlarından birisi olan Ash’as ile tanıştı. Velid’i öven görkemli bir şiir yazan şair, bu hizmeti karşılığında 10.000 dirhemlik bir ödül aldı. Bu ödülün devletin kasasından gittiği şüpheleri üzerine Ömer tarafından yollanan bir mektupla hakkında bir soruşturma açılan Velid, burada parayı kendi cebinden verdiğini dile getirdi. Gene de görevinden alınan Halid bin Velid, Medine’ye giderek Hz. Ömer ile konuştu. Bu görüşmeden de bir sonuç alamaması üzerine görevinden ayrılmak zorunda kaldı.

Görevden alınmasından sonra 4 yıl Suriye‘de bulunan Emesa’da yaşayan Velid, 642 senesinde burada hayata gözlerini yumdu. Mezarı şu anda Khalid ibn al-Walid Camisi’nin içindedir. Ölmeden önceki son sözlerinin;

Çok fazla savaşta yer aldım, hep şehitliği arzuladım. Vücudumda hançer, mızrak ya da kılıçla yaralanmamış hiçbir yer kalmadı; ama genede savaş alanında değil, yaşlı bir deve gibi yatakta ölüyorum

Olduğu söylenir. Şehit olamadan yatağında ölecek olduğu için son zamanlarını büyük bir üzüntü içinde geçirmiştir.

Halid bin Velid, 100’e yakın savaşa girmiş ve komutan olarak görev aldığı hiçbir savaşta yenilgi almamıştır. Askeri kariyeri bu kadar uzun olmasına rağmen hiçbir yenilgi almamış tarihteki çok nadir komutanlardan biri olma özelliğini taşır. Erken dönem İslam savaş taktiklerinin çoğunun öncüsü ve mucidi olan Velid, at ve develere dayanan hızlı birliklerle düşmanı şaşırtmış, zırhsız süvarilerinin rakipsiz hızları aracılığıyla karşısında durabilecek hemen hemen hiçbir ordu bırakmamıştır. Özellikle yetiştirdiği seçme askerleri aracılığıyla düşmanın ilk olarak rütbeli askerlerini, komutan ve soylularını savaş alanından kaldıran Velid, böylece rakibine inanılmaz bir psikolojik üstünlük sağlamıştır.

Mustafa Akkad tarafından 1976 senesinde çekilen Çağrı filminde Halid bin Velid’i ünlü aktör Michael Forest canlandırmıştır.
Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script