Halide Edip Adıvar Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Halide Edip Adıvar kimdir?, Halide Edip Adıvar kaç yaşında?, Halide Edip Adıvar evi nerede?, Halide Edip Adıvar nerelidir? Halide Edip Adıvar ev adresi?, Halide Edip Adıvar kaç yaşında?, Halide Edip Adıvar nerede oturuyor?, Halide Edip Adıvar nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Halide Edip Adıvar hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. ??.??.188409.Ocak.1964 senesinde doğan Halide Edip Adıvar şu an için 80 yaşında ve burcundandır. Halide Edip Adıvar doğum yeri ise İstanbulİstanbul olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise YazarSiyasetçi olarak devam ettirmektedir.

Halide Edip Adıvar Kimdir? – Halide Edip Adıvar Evi Nerede? – Halide Edip Adıvar Nerede Oturuyor?

Halide Edip Adıvar Kimdir?, evi nerede?

Türk romancı. Siyasal alanda da etkinlik göstermiştir.

Halide Edip Adıvar, İstanbul‘da dünyaya geldi. Kimi kaynaklara göre doğum yılı 1884’tür. İngiliz terbiyesiyle yetişmesini isteyen babası onu Üsküdar Amerikan Kız Koleji‘nde okuttu. Orada Rıza Tevfik Bölükbaşı‘dan Fransız edebiyatı dersleri aldı ve Doğu’nun mistik edebiyatını dinledi. Sonradan evlendiği Salih Zeki Bey‘den de matematik dersleri alıyordu. Koleji 1901’de bitirdi.

Halide Edib, kolejin son sınıfında iken matematik öğretmeni olan Salih Zeki Bey ile okuldan mezun olduğu yıl 1901‘de evlendi. Evliliğinin ilk senelerında eşine Kamus-u Riyaziyat adlı eserini yazmada yardımcı oldu, ünlü İngiliz matematikçilerin yaşam öykülerini Türkçeye çevirdi. Birkaç Sherlock Holmes hikâyesinin de çevirisini yaptı. Fransız yazar Emile Zola’nın yapıtlarına büyük ilgi duymaya başladı. Daha sonra ilgisi William Shakespeare’e yöneldi ve Hamlet adlı yapıtının çevirisini yaptı. 1903 senesinde ilk oğlu Ayetullah, bundan on altı ay sonra da ikinci oğlu Hasan Hikmetullah Togo dünyaya geldi. 1905 senesinde gerçekleşen Japon-Rus savaşında batı medeniyetinin bir parçası sayılan Rusya‘yı Japonların yenmesinin verdiği sevinçle oğluna Japon Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Togo Heihachiro‘nun ismini vermişti. Eşi Salih Zeki Bey‘in ikinci bir kadınla evlenmek istemesi üzerine ondan 1910 senesinde boşandı.

1908‘de gazetelere yazmaya başladığı kadın haklarıyla alakalı yazılardan ötürü gericilerin düşmanlığını kazandı. 31 Mart Vakası‘nda bir süre için Mısır‘a kaçmak zorunda kaldı. 1909‘dan sonra eğitim alanında görev alarak öğretmenlik, müfettişlik yaptı. Balkan Savaşı senelerında hastanelerde çalıştı. Gerek bu çalışmaları, gerekse müfettişliği esnasında İstanbul semtlerini dolaşması, ona farklı bölgelerden insanları tanıma fırsatını verdi. 1919‘da Sultanahmet Meydanı’nda, İzmir‘in işgalini protesto mitinginde yaptığı etkili konuşma ünlüdür. 1920‘de Anadolu’ya kaçarak Kurtuluş Savaşı‘na katıldı.

Kendisine önce onbaşı, sonra da üstçavuş rütbesi verildi. Savaşı izleyen senelerda Cumhuriyet Halk Fırkası ve Atatürk ile siyasal görüş ayrılığına düştü. 1917‘de evlenmiş olduğu ikinci kocası Adnan Adıvar ile birlikte Türkiye‘den ayrıldı. 1939‘a kadar dış ülkelerde yaşadı. O senelerda konferanslar vermek üzere Amerika‘ya ve Mohandas Gandhi tarafından Hindistan‘a çağrıldı. 1939’da İstanbul‘a dönen Adıvar 1940’ta İstanbul Üniversitesi‘nde İngiliz Filolojisi Kürsüsü başkanı oldu, 1950’de Demokrat Parti listesinden bağımsız milletvekili seçildi. 1954‘te istifa ederek evine çekilmiş ve 1964‘te ölmüştür.

Adıvar’ın Seviye Talip (1910), Handan (1912) ve Son Eseri (1913) gibi ilk romanları aşk öyküleri anlatan yapıtlardır. Yazar kahramanlarını yakıp yıkan bir sevgiyi dile getirmek istediği için bireylerin iç dünyasına yönelir ve bu sevginin zamanla bir tutkuya dönüşmesini sergiler. Bu yapıtların mühim özelliğini, birbirine benzeyen ve ondan önceki Türk romanlarında bulunmayan kadın kahramanlarda aramak doğru olur. Yazarın asıl amacı kadın kahramanların kişiliklerini erkeklerin gözüyle değerlendirmek olduğu için, romanlarının anlatıcısı olarak bu kadınlara âşık erkekleri seçer ve fırtınalı bir aşk öyküsünü onların anı defterlerinden ya da mektuplarından anlatır. Erkek (arada bir kadın da) evli olduğu için, kaçınılması olanaksız bir iç çatışma, romanların moral probleminu oluşturur ve roman ya kadının ya da erkeğin ölümüyle biter. Adıvar’ın, biraz kendi olduğunu söylenen bu kadın kahramanları, yazarın o zamanda ideal saydığı Türk kadınını temsil ederler. Seviye Talipler, Handanlar, Kâmuranlar her şeyden önce güçlü kişiliği olan, haklarını savunan, Batı terbiyesi almış, ama Batılılaşmayı giyim kuşamda aramayan, resim ya da müzik gibi bir sanat alanında yetenek sahibi, yabancı dil bilir, kültürlü ve çekici kadınlardır.

Adıvar 1910 senelerında Ziya Gökalp, Yusuf Akçura ve Ahmet Ağaoğlu ile birlikte Türk Ocağı‘nda çalışmaya başladıktan sonra yazdığı Yeni Turan adlı romanında (1912) yurt poblemlerina eğilir. II. Meşrutiyet zamanında geçen bu ütopik romanda, Yeni Turan adlı idealist bir partinin program ve çalışmalarını anlatırken yeni bir Türkiye’nin hangi sağlam temellere oturtulması gerektiği hakkında o zamanki görüşlerini açıklamak fırsatını bulur. Ateşten Gömlek (1922) ve Vurun Kahpeye (1923) romanlarında Kurtuluş Savaşı esnasında Anadolu’da tanık olduğu hadiseleri, direnişleri, kahramanlıkları, ihanetleri anlatırken kendi gözlemlerinden yararlandığı için daha gerçekçidir. Bununla birlikte, bir aşk probleminun aşıldığı bu yapıtlarda da yüceltilmiş kadın kahraman yerini korur. Ancak şimdi, yine olağan dışı bu kadın, öncekiler gibi bireysel sorunlarla sarsılan kültürlü bir sanatçı olarak değil, milli dava peşinde erdemlerini ispatlayan ya da Anadolu’da düşmana karşı savaşan bir yurtsever olarak çıkar karşımıza.

Adıvar’ın ilk yapıtlarında Türk okuruna sunduğu bir yenilik yarattığı bu kadın imgesidir. Bu imge toplumda birbirine karşıt olarak algılanan değerleri uzlaştırdığı için mühimydi. Osmanlı -İslam geleneklerine göre ev kadını olarak yetiştirilmiş basit ve cahil kadın, o dönemin aydın kesiminin gözünde geri kalmış bir uygarlığın simgesi gibiydi. Bunun yanında Batılılaşmış “asrî” kadın da köklerinden kopmuş, değerlerini şaşırmış, namus anlayışı kuşku uyandıran bir kadındı. Adıvar’ın kahramanları işte bu çelişkiyi kendilerinde uzlaştırmakla bir özleme cevap veriyorlardı. Çünkü bunlar hem Batılılaşmış hem de milli değerlerine bağlı kalmış, hem serbest hem de namus hususunda çok titiz, ahlakı sağlam kadınlardı. Gerektiğinde bir erkek gibi spor yapan, ata binen bu kadınlar üstelik dişiliklerini de korumayı başarmışlardır.

Adıvar’ın en ünlü romanı Sinekli Bakkal‘da (1936) ileri bir adım attığını, yeni bir aşamaya vardığını görürüz. İlk romanlarının olay örgüsü bir iki kişi içindeki bireysel ilişkilere bağlı olarak gelişirken, Abdülhamit II zamanındaki Türk toplumunun panoramik bir tablosunu sergileyen Sinekli Bakkal’ın olay örgüsü siyasal, düşsel, toplumsal sorunlarla örülmüş olarak gelişir. Romanın okuru en fazla çeken yönü de fakir kenar mahallesi, zengin konakları ve saray çevresiyle Abdülhamit II zamanının İstanbul‘u anlatmasıdır.

Ne var ki yazarın amacı bir dönemin Türk toplumunu yansıtmak değildir yalnızca. Bu felsefi romanda çevrelerin bir işlevi de belli değerlerin temsilcisi olmaktır. Sinekli Bakkal mahallesi gelenekleri ve insancıl değerleri sürdüren halk kesimini; Genç Türkler’den Hilmi ve dostları devrimci aydınları; saray çevresi ise, yozlaşmış yönetici kesimi temsil eder. Roman iki kısma ayrılmıştır. Birinci kısmın ana teması Abdülhamid’in istibdat idaresi karşısında şiddete başvurarak devrim yapmanın geçerliliği problemidur. Gerçi Adıvar içtenlikle ezilen halktan yanadır, ama gelenekçiliği ve savunduğu mistik dünya görüşü şiddete başvurarak devrim yapmayı onaylamasına izin vermez. Romanda II. Meşrutiyet‘in ilanı “asırların kurduğu müesseselerin köklerini” söken, “içtimaî ve siyasî nizam ve intizamı” altüst eden bir devrim olarak nitelenir. Doğru tutum Mevlevî tarikatından Vehbi Dede’nin yaptığı gibi “herhangi bir hayat fırtınasını sükûnetle seyretmek”tir. Yazar devrimden değil evrimden yanadır. Romanın ikinci kısmında yozlaşmış saray çevresi sergilenirken ana tema olarak Rabia ile Peregrini ilişkisi gelişir ve evlilikle son bulur. Bu evliliğin simgesel anlamı Batı ile Doğu’nun bileşimi olarak yorumlanmıştır. Ama Peregrini’nin “öyle basit ve insanî ananeler” dediği geleneklere bağlı Sinekli Bakkal mahallesindeki cemaat yaşamına hayran olması, Müslümanlık’ı kabul ederek Rabia ile evlenmesi ve mahalleye yerleşmesi, daha çok Doğu değerlerinin üstünlüğüne işaret sayılmaktadır. Ne var ki yazar, Rabia ile Peregrini’nin sevişip evlenmelerine inandırıcı bir hava verememiştir. Farkedilir ki, olaylar yazarın kafasındaki bir görüşü dile getirmek için tertiplenmekte ve Doğulu kadın ile Batılı erkek yazarın tezi gereği seviştirilip evlendirilmektedirler. Birinci bölümde olay örgüsünün doğal gelişimi, farklı dünya görüşlerine sahip bireyler içindeki çatışmadan doğan gerilim ve dramatik sahneler, ikinci bölümde yerlerini, zorlama izlenimi veren bir ilişkiye ve saray çevresinin tanıtılmasına bırakınca romanın sanatsal düzeyi düşer.

1943‘te CHP Ödülü’nü alan Sinekli Bakkal Türkiye’de en fazla baskı yapan roman olmuştur. Sinekli Bakkal’ı izleyen romanların ise yazarın ününe katkıda bulunacak nitelikte oldukları söylenemez.

Adıvar çeşitli alanlarda etkinlik göstermiş, siyasal ve toplumsal konularda da hem Türkçe, hem İngilizce kitaplar yazmış, İngilizce’den Türkçe’ye çeviriler yapmıştır. Zamanının dış ülkelerde en fazla tanınan Türk yazarı olmuştur. Yapıtlarından kimileri İngiliz, Fransız, Alman, Rus, Macar, Fin, Urdu, Sırp, Portekiz dillerine çevrilmiştir.

Kitapları :
Roman:
Heyulâ (1909)
Raik’in Annesi (1909)
Seviyye Talip (1910)
Handan (1912)
Son Eseri (1913)
Yeni Turan (1913)
Mev’ud Hüküm (1918)
Ateşten Gömlek (1923)
Vurun Kahpeye (1923)
Kalp Ağrısı (1924)
Zeyno’nun Oğlu (1928)
Sinekli Bakkal (1936)
Yolpalas Cinayeti (1937)
Tatarcık (1939)
Sonsuz Panayır (1946)
Döner Ayna (1954)
Akile Hanım Sokağı (1958)
Kerim Usta’nın Oğlu (1958)
Sevda Sokağı Komedyası (1959)
Çaresaz (1961)
Hayat Parçaları (1963)

Hikâye :
Harap Mabetler (1911)
Dağa Çıkan Kurt (1922)
İzmir’den Bursa’ya (1963)
Kubbede Kalan Hoş Seda (1974)

Anı :
Türkün Ateşle İmtihanı (1962)
Mor Salkımlı Ev (1963)

Oyun:
Kenan Çobanları (1916)
Maske ve Ruh (1945)

Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script