I. Abdülhamit Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

I. Abdülhamit kimdir?, I. Abdülhamit kaç yaşında?, I. Abdülhamit evi nerede?, I. Abdülhamit nerelidir? I. Abdülhamit ev adresi?, I. Abdülhamit kaç yaşında?, I. Abdülhamit nerede oturuyor?, I. Abdülhamit nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için I. Abdülhamit hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 20.Mart.172507.Nisan.1789 senesinde doğan I. Abdülhamit şu an için 64 yaşında ve Balık burcundandır. I. Abdülhamit doğum yeri ise İstanbulİstanbul olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Padişah olarak devam ettirmektedir.

I. Abdülhamit Kimdir? – I. Abdülhamit Evi Nerede? – I. Abdülhamit Nerede Oturuyor?

I. Abdülhamit Kimdir?, evi nerede?

Osmanlı padişahlarının yirmi yedincisi, İslam halifelerinin doksan ikincisi olan I. Abdülhamit, padişahlığı boyunca devlet adamlarına gereken önemi verip dirayetli bireyleri seçmiş olsa da ülkenin içinde bulunduğu kötü gidişata engel olamamış ve Osmanlı Devleti için kötü neticeler doğuran Küçük Kaynarca Antlaşması’nı imzalamak zorunda kalmıştır.

I. Abdülhamit, 20 Mart1725‘te İstanbul‘da Topkapı Sarayı‘nda dünyaya geldi. Annesi Rabia Şermi Sultan, babası ile III. Ahmet‘tir. Ağabeyi III. Mustafa‘nın vefat etmesiyle 21 Ocak1774‘de tahta geçti.

I. Abdülhamit tahta geçtiğinde Rus Savaşı devam ediyorydi. Bükreş Antlaşması‘nın görüşmeleri yarıda kalmıştı. Kışın gelmiş olması ve veba salgını yüzünden barış görüşmeleri tekrar başladı. 21 Temmuz1774‘te Ahmet Resmi ve İbrahim Münib Efendiler ile Rus temsilcisi Prens Repnin içerisinde Küçük Kaynarca Antlaşması yapıldı. Bu antlaşmaya göre Kırım, Kuban ve Bucak yalnız dini bakımdan halifeye bağlı olmak üzere müstakil oluyor; Yenikale, Kerç, Azak, Kılburun kaleleri Rusya‘ya geçiyordu. Eflak, Boğdan ve Cezayir-i Bahr-i Sefid sahili gibi savaşta Ruslar tarafından işgale uğramış yerler ise Osmanlı Devleti‘ne geri veriliyordu. Rus donaması Karadeniz’e girebilecek ve Osmanlı Devleti, Rusya’ya savaş tazminatı ödeyecekti. Anlaşmanın en ağır maddelerinden biri Türk toprakları üzerindeki Ortodokslar’ın himayesinin Ruslara verilmesiydi. Rusya bu sayede Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışma fırsatı bulucaktı. Osmanlı Devleti’nin imzaladığı en ağır antlaşmalardan biri olan Küçük Kaynarca Antlaşması ile Türk ve Müslüman olan Kırım Vilayeti elden çıkmıştı. Aynı zamanda Rusya’ya kapitülasyonlar da verildi.

Antlaşmanın tartışmalı maddelerini açıklığa kavuşturmak için Fransa‘nın aracığılıyla 21 Mart1779‘da Osmanlı Devleti ile Ruslar içerisinde Aynalıkavak Tenkihnamesi imzalandı. Buna göre Kırım bağımsız bir devlet olmaya devam edecek, hanlar Kırım halkı tarafından seçilecekti. Kırım halkı üzerindeki Osmanlı halifeliği hakkı sürüyordu fakat Osmanlı Devleti, Kırım’ı geri alabilmek için hiçbir girişimde bulunmayacaktı. Kırım’da olağanüstü bir durum oluştuğunda bu mesele iki devlet içerisinde çözüme kavuşturulacaktı. İngilizler ve Fransızlar’a tanınan Karadeniz ve Akdeniz’de haklar aynen Ruslara da tanınacaktı. Osmanlı Devleti bu antlaşmayla Rus yanlısı Şahin Giray‘ın Kırım Hanlığı’nı tanımış oluyordu.

I. Abdülhamid, savaş zamanında devletin çeşitli bölgelerinde çıkmış isyanları bastırmak ve askeri sahada ıslahatta bulunmak istiyordu. İsyanları bastırmak üzere Kaptan-ı Derya Cezayirli Hasan Paşa ve ıslahat yapmak için de sadrazam Halil Hamit Paşa vazifelendirildiler. Kapıkulu Ocakları’nın ıslahı için Fransa’dan mühendisler getirildi. Mühendishane-i Berri-i Hümayun (Devlet Kara Mühendishanesi) kuruldu. Lale Devri‘nden beri kullanılmayan İbrahim Mütefferika matbaası açıldı.

I. Abdülhamit ve devlet adamları, Kafkasya’nın bazı bölgelerini Türk nüfuzu altına almayı tasarladılar. Bu sebeple Soğucak ve Anapa kalelerini tahkim ettiler. Buradaki Çerkez kabilelerini itaat altına almaya çalıştılar. Bir süre sonra Şahin Giray’a karşı ayaklanma çıkınca Rus orduları bölgeye girdiler. 1784 senesinde bu olayı bahane edip Kırım’ı Rusya’ya bağladılar. Osmanlı Devleti antlaşmanın maddelerine ters olduğu için tekrar savaşa girmek istediyse de ordu halen savaşa hazır değildi ve bu sebeple anlaşma bozulmadı.

1781‘de Rusya, Avusturya ile beraber bir tasarı hazırlamış ve bu tasarıya göre de Osmanlı Devleti’ni paylaşmaya karar vermişlerdi. Sadrazam Koca Yusuf Paşa, Rusya ile savaşmaktan yanaydı. Rus elçisi sadarete çağrılarak Kırım’ın iadesi istendi. Elçinin uygun cevap vermemesi üzerine Rusya’ya savaş ilan edildi. Rusların idaresi altındaki Kılburun Kalesi’ne hücum ile 1786-1792 Osmanlı-Rus Savaşı başlamış oldu. Avusturyalılar da savaş açmadan Belgrad ve Sırbistan‘a taarruz ettilerse de bir sonuç alamadılar.

Avusturya, Osmanlı Devleti’ne ait olan Boğdan‘a bağlı Bukoniva‘yı işgal etmişti. Osmanlı ordusu Tameşvar eyaletinde Muhadiye Boğazı’nı ele geçirdi. Avusturya İmparatoru’nun Şebeş Boğazı’na ordusu ile gelmesi üzerine 21 Eylül1788‘de Şebeş Savaşı‘nda Osmanlı ordusu galip geldi. Serdar-ı Ekrem Sadrazam Koca Yusuf Paşa, önce Avusturya derdini halletmek istedi. Fakat Rus cephesindeki savaş aleyhte gelişiyordu. Kısmi başarılar Özi Kalesi‘ni kurtarmaya yetmedi. Özi Kalesi, Ruslar tarafından alınınca I. Abdülhamid bu duruma çok üzülerek bir hatt-ı hümayun kaleme aldı :

Özi’nin düştüğü takriri âlimallah beni yeniden kederlendirdi; bu kadar Müslüman erkek, kadın, küçük ve büyüğün kâfir elinde kalması beni mahzun eyledi. Yârab! Sen Mâlik’ül-mülksün. Senden niyazım, ölmeden bu beldeleri tekrar Müslümanların eline geçtiğini bana göster.

I. Abdülhamit, bu hezimetin sonrasında 7 Nisan1789‘da vefat etti. Eminönü‘ndeki Bahçekapı’daki imaretin karşısındaki türbede yatmaktadır.

Adaletli ve merhametli bir padişah olan I. Abdülhamit, Beylerbeyi’nde bir cami ve okul, Bahçekapı’da bir sebil, bir imaret, bir kütüphane ve bir türbe (Şimdi bunların yerinde Dördüncü Vakıf Han mevcuttur.) Emirgan’da bir cami ile çeşme ve Medine’de yaptırdığı bir medrese ile mimari çalışmalarda da bulunmuştur. Kendinden sonra oğulları IV. Mustafa ve II. Mahmut da padişah olabilmiştir.
Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script