İbni Ruşd Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

İbni Ruşd kimdir?, İbni Ruşd kaç yaşında?, İbni Ruşd evi nerede?, İbni Ruşd nerelidir? İbni Ruşd ev adresi?, İbni Ruşd kaç yaşında?, İbni Ruşd nerede oturuyor?, İbni Ruşd nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için İbni Ruşd hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 14.Nisan.112610.Aralık.1198 senesinde doğan İbni Ruşd şu an için 72 yaşında ve Koç burcundandır. İbni Ruşd doğum yeri ise Kurtuba, EndülüsMarakeş, Fas olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise FilozofDoktorMatematikçiBilim adamı olarak devam ettirmektedir.

İbni Ruşd Kimdir? – İbni Ruşd Evi Nerede? – İbni Ruşd Nerede Oturuyor?

İbni Ruşd Kimdir?, evi nerede?

İbn-i Rüşd’e göre biricik filozof Aristo’ydu. Her çeşit gerçeğin yalnız akıl ile bulunabileceğine inanan ve bunu müdafaa eden İbn-i Rüşd, rasyonalist bir filozoftur.

İbni Ruşd, 14 Nisan 1126 tarihinde Endülüs’de Kurtuba‘da doğmuştur. Tam adı Ebū ‘l-Velīd Muḥammed ibn Aḥmed ibn Muḥammed ibn Rüşd’dür. Avrupa’da Averroes adıyla tanınır. Babası, Kurtuba kadısıydı. Küçük yaşından beri ilim tahsil etmeye başladı. Önce kelâm ve fıkıh ilimlerini, daha sonra zamanın ilim merkezi olan Kurtuba’daki büyük âlimlerden fizik, tıp ve astronomi ilimlerini tahsil etti.

İspanya’da, Endülüs’te Aristotales‘e bağlı olarak yaşanan Me-şaiciler’in (Peripatetikler) en son ve en yetkin temsilcisi. Kadı olarak yetişti. Kadıü’l-Kudzat (Baş yargıç) oldu. 28 yaşına geldiğinde Fas’a, Merakeş’e yaptığı geziden dönüşünde ünlü Külliyat adlı tıp kitabını yazdı. Eserleri, yüzsenelerca Avrupa’da okutulmuştur. Birçok Batılı bilgin İbni Rüşd’ün düşüncelerinin tesiri altında kalmıştır.

Fas Hükümdarı Ebu Yakub tarafından Saraya çağrıldı, Aristotales‘in eserlerinin karanlık kalmış yanlarını açıklamakla vazifelendirildi. Fas’da İşbili kadılığına atandı. İbn-i Rüşd, Farabi ve İbn-i Sina ile İmam-ı Gazali‘nin ve Batı filozoflarının eserlerini inceledi. Aristo‘nun görüşlerini inceden inceye tetkik edip, şerhler yazdı. Hükümdar Ebu Yakub Yusuf’un ölümünden sonra yerine geçen oğlu El-Mansur’un zamanında Kadıkudat, yani kadı­lar kadısı oldu.

İleri devam ettiği fikirlerin İslâm dininin esaslarına ters düşmesi, Müslümanlar içerisinde hoşnutsuzluklar çıkardı. Ad kavminin helak olmasına dair bilgilerin hayal mahsulü olduğunu dile getirdi, Ehl-i Sünnet olan hakiki Müslümanlar, Kur’an-ı Kerim’de bildirilen bir hususun efsane olduğunu iddia eden bu sözleri üzerine, ona karşı iyice cephe aldılar.

Halkın şikâyetleri üzerine hükümdar, Kurtuba âlimlerinden bir meclis topladı. Toplanan âlimler, onun İslâmiyetin iman esaslarına uymayıp görüşlerinin çoğunun sapıklık, bir kısmının ise dinden çıkmaya sebep olduğuna karar verdiler. Bunun üzerin vazifesinden alınan İbn-i Rüşd hapsedildi. Bilahare Sultan Mansur, Kurtuba’ya gelince onu affetti ve iltifatlarda bulundu. Fakat son seneleri keder ve sıkıntılarla geçti. Serveti elinden alındı. Lucene şehrine sürüldü. 1198’de Marakeş ‘te vefat etti.

İslâm dünyasını saran bağnazlık, bilime düşmanlık ve dedikodu yüzünden İbni Rüşd ve oğlu kara çalmalardan, düşmanca dedikodularden, emire kadar ulaşan iftiralardan kurtulamadılar. Yergilere konu olan, kitapları yakılan, camiden kovulan İbni Rüşd için en sağlam dayanak yine bilim ve felsefe oldu. Ölümünden birkaç yıl önce yeniden saraya çağrılmasına karşın, kendi köşesinde kalmayı yeğledi.

İbn-i Rüşd en fazla Aristo’nun eserlerinden yaptığı, bugün Batı’da pek çoğu unutulmuş, tercüme ve şerhleriyle ünlüdür. 1150’den önce Avrupa’da Aristo’nun eserlerinin birkaç tercümesinden başkası yoktu ve bunlar da din adamlarınca rağbet görüp, incelenmiyorlardı. Batı’da Aristo’nun mirasının yeniden keşfedilmesi, İbn-i Rüşd’ün eserlerinin 12. yüzyıl başlarında Latince’ye tercümesiyle başlamıştır.

İbni Rüşt, Aristotales mantığına oldukça önem verdi. Ona göre mantık; sıra sıra olgulardan ve tikellerden elde ettiğimiz algılar ve tasarımlardan akla kadar, tümel gerçeklere doğru yükselmenin temellerini, ilkelerini tespit eden, gösteren bilimdir.

13. yüzyılın ortalarına doğru İbni Rüşd’ün aşağı yukarı bütün eserleri Lâtince’ye çevrildi. 14. yüzyılda Bagnols’lu Levi Ben Gerson da, İbn Rüşd’ün çeşitli eserlerini İbranice’ye çevirdi. Hristiyan Ortaçağı’nda üzerinde önemle durulan filozoflardan biri oldu.

Zamanının en büyük doktorlarından biri olan İbn-i Rüşd, tıp sahasında 16 eser verdi. Bunlar içerisinde “Külliyat fi’t Tıp” en tanınmış olanıdır. Lâtince’ye tercüme edilen kitap, yüzsenelerca Avrupa üniversitelerinde ders kitabı olarak okutulmuştur. Bir tıp ansiklopedisi olan Külliyat fi’t Tıp, hastalıkları sıra sıra ele almaktadır. İbn-i Rüşd, bu eserinde hiçbir insanın yaşamında ikinci bir defa çiçek hastalığına yakalanmayacağını söyler ve nedenlerini izah eder.

İbni Ruşd, 10 Aralık 1198 tarihinde 72 yaşında Marakeş, Fas’ta ölmüştür.

Eserleri :
1- Külliyat fit-Tıb,
2- Mukaddemat,
3- Nihayet-ül-Müctehid,
4- Et-Tah-sil,
5- Kitab-ül Hayevan,
6- Zaruri,
7- Telhisü İlahiyyat-ı Nikolavus,

9- Te-hafüt-üt Tehafüt,
10- Şerhü Kitab-ün Nefs li Aristotales,
11- Şerhu Kitab-üs-Sema ve-Âlem li-Aristales,
12- Makale fil-Kıysas,
13- Muhtasar-ı Me-cisti,
14- Fasl-ül-Makal ve Keşf an Menahic-il-Edille,
15- Kitabü Mabadet-Tabia,
16- Şerhul Urcuze fit-Tıb,
17- Makhale fi Cevher il-Felek,
18- Makela fı’l Mizac
Kaynak:Bilgisayfam.net

porno izle cm to inches
bestnich altyazılı porno porno nulled script