İbni Sina Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

İbni Sina kimdir?, İbni Sina kaç yaşında?, İbni Sina evi nerede?, İbni Sina nerelidir? İbni Sina ev adresi?, İbni Sina kaç yaşında?, İbni Sina nerede oturuyor?, İbni Sina nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için İbni Sina hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. ??.??.098010.Temmuz.1036 senesinde doğan İbni Sina şu an için 56 yaşında ve burcundandır. İbni Sina doğum yeri ise Afşana kenti (günümüzde Özbekistan)Hemedan, İran olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise FilozofDoktor olarak devam ettirmektedir.

İbni Sina Kimdir? – İbni Sina Evi Nerede? – İbni Sina Nerede Oturuyor?

İbni Sina Kimdir?, evi nerede?

İbn-i Sina’nın tam adı Ebu Ali el-Hüseyin ibni Abdullah ibn-i Sina el-Belhi’dir. Samanoğulları sarayı maliye kâtiplerinden ve saygın bir bilim adamı Abdullah Bin Sina’nın oğlu olan İbn-i Sina, Batı’da “Avicenna” adıyla tanınır. 980 senesinde günümüz Özbekistanında bulunan Buhara yakınlarındaki Afşana kentinde dünyaya geldi. Yalnız doğuda değil, ortaçağ Avrupa’sında da en büyük tıp bilgini sayılan İranlı Müslüman bir bilgin ve düşünürdür. Olağanüstü bir zekâ sahibi olduğu için daha 10 yaşındayken Kur‘an-ı Kerim‘i ezberledi.

İbn-i Sina, Kuşyar isimli bir hekimin yanında tıp eğitimi aldı. Buhara’da babasından ve döneminin ünlü bilginlerinden özel ders ve iyi bir eğitim aldı. Olağanüstü hafızası ve zekası da bu hususta ona çok yardımcı oldu. 14 yaşına geldiğinde öğretmenlerini geçmeye başlamıştı. Felsefe, edebiyat, matematik, tıp gibi çeşitli alanlarda engin bir bilgi birikimine ulaştı. 16 yaşında tıbba döndü ve bu husustaki bilgileri öğrenmekle kalmayıp yeni tedaviler de geliştirdi. 19 yaşında doktor ünvanı elde etti ve ücret almaksızın hastaları tedaviye başladı. Samani Hükümdarı Nuh bin Mansur’un hastalığını iyileştirmesi üzerine, Buhara’daki olağanüstü zengin kitaplıktan dilediği gibi yararlanmasına izin verildi. Burada bulup okuduğu kitaplar, bilgisinin daha da derinleşmesine ve düşüncelerinin gelişmesine büyük katkıda bu¬lundu. 21 yaşına geldiğinde dönemin en bü¬yük hekimlerinden biri sayılıyordu.

Gazneli Mahmud‘un Samani hanedanına son vermesi üzerine Buhara’dan Harzem’e gitti. Düzensiz yaşayışıyla Gazneli Mahmud’u kızdırınca Harzem’den ayrılarak Irak-ı Acem (İran’ın güneydoğu Azerbaycan bölgesi), Gürgenç ve Rey’de dolaştı. Bu gezgin senelerında bazen hekimlik yaptı. Bir süre Hemedan’da Büveyhi Emiri Şemsü’d-Devle’nin vezirliğin¬de bulundu. Siyasal nedenlerle hapsedildi.
Hapisten sonra düşmanlarının kötülüğünden kurtulmak için şehirden kente göç etti. Sonun¬da İsfahan’da, Kâkûyi Hükümdarı Alaü’d-Devle’nin sarayına girdi. Hükümdarla çıktığı bir sefer esnasında 10 Temmuz 1036 tarihinde mide rahatsızlığından Hemedan’da yaşamını kaybetti.

İbni Sina‘nın en büyük yapıtlarından biri Kitabu’ş-Şifa‘dır (“Sağlık Kitabı”). İnsanlık tarihinde tek bir kişi tarafından yazılan en kapsamlı yapıt olan Kitabu’ş-Şifa mantık, fizik, geometri, astronomi, matematik, müzik ve metafizik konularında dönemin tüm bilgi¬lerini bir araya getiren bir ansiklopedidir. İbni Sina‘nın belki de en ünlü yapıtı olan el-Kanun fi’t-Tıb (“Hekimlik Yasası”), Yunan hekimlerinin eldeki verilerin a olduğu kadar kendi gözlem ve deneylerine de dayanan bir tıp ansiklopedisidir.

İbn Sina yaşamının son senelerında, Kita-bu’ş-Şifa’y Kitabu’n-Necat (“Kurtuluş Kita¬bı”) adıyla özetledi. Bunun da özeti olan İşarât ve’t-Tenbihât (“Belirtiler ve Uyarılar”), kendi felsefe sistemini en özlü biçimde sözlerine eklediği yapıtıdır.

Felsefe, matematik, astronomi, fizik, kimya, tıp ve müzik gibi bilgi ve becerinin muhtelif alanlarında seçkinleşmiş olan, İbn Sînâ matematik alanında matematiksel terimlerin tanımları ve astronomi alanında ise hassas gözlemlerin yapılması konularıyla ilgilenmiştir. İbni Sînâ, her şeyden önce bir hekimdir ve bu alandaki çalışmalarıyla tanınmıştır. Tıpla alakalı bir çok eser kaleme almıştır; bunlar içerisinde özellikle kalp-damar sistemi ile alakalı olanlar göze çarpmaktadır.

İbni Sînâ dendiğinde, onun adıyla özdeşleşmiş ve Batı ülkelerinde 16. yüzyılın ve Doğu ülkelerinde ise 19. yüzyılın başlarına kadar okunmuş ve kullanılmış olan el-Kânûn fî’t-Tıb (Tıp Kanunu) adlı eseri akla gelir. Beş kitaptan oluşan bu ansiklopedik eserin Birinci Kitab’ı, anatomi ve koruyucu hekimlik, İkinci Kitab’ı basit ilaçlar, Üçüncü Kitab’ı patoloji, Dördüncü Kitab’ı ilaçlarla ve cerrâhî metotlarla tedavi ve Beşinci Kitab’ı ise çeşitli ilaç terkipleriyle alakalı ayrıntılı bilgiler vermektedir.

İbni Sînâ, çoğu fizik, astronomi ve felsefeyle alakalı olarak 150 civarında eser yazdı. Farsça olan birkaçı dışında bunların hepsi Arapça’dır. Bilhassa tıp ilmine dair araştırmaları son derece orijinal ve doğrudur. Bundan dolayı doğu ve batı hekimliğine kelimenin tam anlamıyla, 600 yıl, hükmetmiştir. İbni Sînâ, tıp araştırmaları yaparken bazı hastalıkların bulaşmasında göze görünmeyen birtakım yaratıkların etkisi olduğunu, yani mikropların varlığını sezmiş ve bu bilinmeyen mahluklardan eserlerinde sık sık bahsetmiştir. Mikroskobun halen bilinmediği bir devirde böyle bir yargıya varmak çok enteresantir.

O çağın Fransa’sının en ünlü tıp fakülteleri olan “Montpellier” ve “Lauvain” Üniversiteleri’nin temel kitabı İbni Sînâ’nın yazdığı “el-Kanun fi’t-Tıb” oldu. Durum XVII. yüzyılın ortalarına kadar böyle devam etti ve İbn-i Sina, 700 yıl Avrupa’nın tıp hocası oldu. Altı yüzyıl önce Paris Tıp Fakültesi’nin kütüphanesinde bulunan 9 ana kitabın en başında İbn-i Sina’nın Kanûn’u yer almıştır.

Bugün hala Paris Üniversitesi’nin tıp fakültesi öğrencileri St. Germain Bulvarı yanındaki büyük konferans salonunda toplandıklarında iki birinin duvara asılı büyük boy portresiyle karşılaşırlar. Bu iki portre, İbn-i Sina ve er-Razi’ye aittir.

Başlıca eserleri: el-Kanun fi’t-Tıb, (“Hekimlik Yasası”); Kitabü’l-Necat, (“Kurtuluş Kitabı”); Risale fi-İlmü’l-Ahlak, (“Ahlak Konusunda Kitapçık”); İşarat ve’l-Tembihat, , (“Belirtiler ve Uyarılar”); Kitabü’ş-Şifa, (“Sağlık Kitabı”).
Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script