İbrahim Balaban Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

İbrahim Balaban kimdir?, İbrahim Balaban kaç yaşında?, İbrahim Balaban evi nerede?, İbrahim Balaban nerelidir? İbrahim Balaban ev adresi?, İbrahim Balaban kaç yaşında?, İbrahim Balaban nerede oturuyor?, İbrahim Balaban nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için İbrahim Balaban hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. ??.??.192109.Haziran.2019 senesinde doğan İbrahim Balaban şu an için 98 yaşında ve burcundandır. İbrahim Balaban doğum yeri ise Seç köyü, Osmangazi, Bursaİstanbul olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Ressam olarak devam ettirmektedir.

İbrahim Balaban Kimdir? – İbrahim Balaban Evi Nerede? – İbrahim Balaban Nerede Oturuyor?

İbrahim Balaban Kimdir?, evi nerede?

Naif resmin temsilcilerindendir. Anadolu insanının yaşamından ve halk efsanelerinden yola çıkarak toplumsal gerçekçi yapıtlar üreten ressamdır.

İbrahim Balaban, 1921 senesinde Bursa’nın Osmangazi ilçesi Seç köyünde doğmuştur. 1931senesinde köyünün üç sınıflı ilkokulunu bitirdi. İlkokuldan sonra okuma olanağı bulamadı. Bir süre tarım işçisi olarak çalıştı. Hint keneviri üretip esrar üreten iki köylü Balaban’ın babasını da işe ortak ederler, ama babası işin iç yüzünü bilmez. O gün köylülere yollayacak kimse bulamayınca, oğlu İbrahim’i gönderir. Gece karakola ihbar yapılır, köylüler kaçar. Hiçbir şeyden habersiz İbrahim yakalanır.

İbrahim Balaban, 1937 senesinde hint keneviri yetiştirmek suçundan 16 yaşında cezaevine girdi. Altı ay hapis ve 16,000 lira da para cezasına çarptırılmıştı; fakat para cezasını ödeyemeyince, para cezası üç yıl mahkumiyete çevrildi. Cezasının bitmesine çok az bir zaman kala dört mahkûmun saldırısına uğrayan Balaban, cezaevinden çıktıktan sonra evlendiği gün düğün evini basan hasmını yaşamını kaybettirdü ve yeniden cezaevine girdi.

Cezaevindeyken önce babası Hasan Çavuş’un cinayete kurban gittiği; daha sonra da doğumda karısının yaşamını kaybettiğü ve çok kısa bir süre sonra da çocuğunun ölüm haberlerini aldı. 1950 genel affında cezaevinden çıktı.

Hapis yattığı zamanda Bursa Cezaevi’nde kendisinden 20 yaş büyük olan Nazım Hikmet ile tanıştı. Onun desteği ve ilgisi aracılığıyla resim yeteneği yaşandı ve gelişti. 7 yıl süren Nazım Hikmet’li günlerini ileri senelerda yazdığı Şair Baba ve Damdakiler kitabında anlattı.

Nazım Hikmet de, onun “Bahar” adlı tablosundan etkilenerek “İbrahim Balaban’ın Bahar Tablosu Üstüne” adlı şiiri ile “Mahpushane Kapısı” ve “Harman” tabloları için birer şiir yazdı. İbrahim Balaban da dostuna duyduğu derin sevgiyi oğullarına verdiği Nazım ve Hikmet isimleriyle gösterdi.

İbrahim Balaban, ilk sergisini 1953 senesinde İstanbul’da, Fransız Kültür Merkezi’nde açtı. Bugüne kadar 2 binden fazla tablo ve bunun birkaç katı desen üretti. Yazarlık da yapan İbrahim Balaban’ın yayınlanmış 11 adet kitabı yer alıyor. Yazarın resimleri ve sanatı üzerine de şimdiye kadar birden fazla kitap da yazıya döküldü

1961 senesinde İstanbul’da Yeni Dal grubuna katıldı. 1961 senesinde Yeni Dal Grubu sergisindeki bir tablosundan dolayı yargılandı, fakat beraat etti. 1979-1980’de Almanya ve Hollanda’da bulundu, sergiler açtı. Yayımladığı Balaban (1962), İz (1965), Şair Baba ve Damdakiler (1968), İzdüşümü (1969) adlı dört kitapta sanat ve toplumsallık üzerine düşüncelerini anlattı. 1968’de Gazi Dergisi’nde basılan bir tablosundan dolayı yargılandı; ondan da aklandı. 1969’da Adana’da sergilediği resimleri saldırıya uğradı.

Yapıtlarında şekil ve içerik yönünden halk geleneklerinden esinlenerek bu geleneği çağdaş bir temele oturttu. İnsanı tek başına değil, yaşam şekiliyle, yaşadığı ortam içinde değerlendirdi. Nakış benzeri, çizgisel bir stilizasyonla karasabanlı Anadolu köylüsünün tarihsel geçmişini insan-toprak ilişkisi içinde yansıttı. 1970’lerin ortalarına doğru resimlerine kabartma görünümü de katarak yeni bir aşamaya girdi. Bu dönem yapıtlarında düzenli bir istifleme ve çerçeveden merkeze doğru toplanan bir ışık kullanımı geliştirdi.

1980’lerin başlarında “Erenler ve Evliyalar” ile “Bereket Anaları” adlı iki sergi düzenledi. Özellikle “Bereket Anaları”nda halk resim geleneğinden esinlenerek Anadolu kadınını günlük yaşamı içinde betimledi. Bu yapıtlarında, bir önceki düzenli istifleme anlayışından uzaklaşarak dağınık bir düzenleme uyguladı.

Ressam, son olarak desen çalışmalarını 2005‘te İstanbul’da sergilemiştir. Bu desenler Balaban-Yaşamın Çizgileri / Desenler (Remzi Oğuz Yılmaz) kitabında toplanmıştır.

Mart 2008‘de vizyona giren Reis Çelik‘in yönetmenliğini yaptığı “mülteci” filminde “Bülbül hoca” karakteri ile yer almıştır. İkinci evliliğinden iki erkek, bir kız çocuğu ve beş torunu mevcuttur. 1955 doğumlu oğlu Hasan Nazım Balaban da kendisi gibi ressamdır.

İbrahim Balaban, 9 Haziran 2019 tarihinde İstanbul‘da tedavi gördüğü Güngören Hastanesi’nde 98 yaşında yaşamını kaybetti.

Kitapları :
1962 – Balaban
1965 – İz
1968 – Şair Baba ve Damdakiler (Anı-Roman)
1969 – İzdüşümü
1990 – Dağda Duruşma (Roman)
1997 – Kalıba Sığmayanlar(Roman)
1998 – Nazım Hikmet Ve Biz )
1999 – Avrupa’da Dolaşanlar (Gezi Notları)
2000 – Tahliyeci Yusuf(Hikayeler)
2002 – Tek Bıyık (Hikayeler)
2003 – Nazım Hikmet‘le Yedi Yıl

Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script