III. Napolyon Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

III. Napolyon kimdir?, III. Napolyon kaç yaşında?, III. Napolyon evi nerede?, III. Napolyon nerelidir? III. Napolyon ev adresi?, III. Napolyon kaç yaşında?, III. Napolyon nerede oturuyor?, III. Napolyon nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için III. Napolyon hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 20.Nisan.180809.Ocak.1873 senesinde doğan III. Napolyon şu an için 65 yaşında ve Boğa burcundandır. III. Napolyon doğum yeri ise Paris, FransaChislehurst, Londra, İngiltere olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Devlet Başkanı olarak devam ettirmektedir.

III. Napolyon Kimdir? – III. Napolyon Evi Nerede? – III. Napolyon Nerede Oturuyor?

III. Napolyon Kimdir?, evi nerede?

III. Napolyon, 1848-1852 senelerı içerisinde Fransa Cumhurbaşkanlığı yaptı ve tertiplediği darbeyle cumhuriyeti yıkarak imparatorluğunu ilan etmiştir. Son Fransa İmparatoru olarak 1852-1870 senelerı içerisinde hüküm sürdü.

III. Napolyon, 20 Nisan 1808 tarihinde Paris, Fransa’da doğmuştur. Tam adı Charles Louis Napoleon Bonapart’dır. Babası 1806-1810 içerisinde Hollanda kralı olan Louis Bonaparte, annesinin adı ise Napolyon Bonapart‘ın üvey kızı Hortense de Beauharnais’dir. Napolyon Bonapart‘ın kardeşinin oğludur. Babası 9 kardeş idi. Napolyon Bonapart amcasıdır.

Paris’te doğan III. Napolyon, maceralı bir gençlik yaşadı, iyi bir öğrenim gördü. Fransa İmparatoru Napolyon Bonapart’un tek oğlu olan Deichstadt dükü II. Napolyon’un 22 Temmuz 1832 tarihindeki ölümünden sonra, babasıyla amcalarının hiçbir harekette bulunmamaları üzerine kendini Bonaparte Hanedanı’nın gerçek varisi saydı. 1832 senesinde “Reveries politiques” (Siyasal Düşler) adıyla paylaştığı kitapçıkta Fransa’ya zafer ve özgürlüğü fakat bir imparatorun verebileceğini ileri sürdü.

1834 senesinde İsviçre’deki milis kuvvetlerine katılarak topçu yüzbaşısı oldu. Napolyon Bonapart’un yeğeni olarak Fransız ordusunun desteğini alacağı inancıyla 30 Ekim 1836 tarihinde Strasbourg garnizonunun ayaklandırmaya kalkması Kral Louis-Philippe tarafından Brezilya’ya sürgün edilmesine yol açtı. Ölmek üzere olan annesini görmek için geri döndü. Annesinin 1837 senesinde ölümünden sonra Fransa’nın baskısıyla İsviçre’den ayrılmak zorunda kalınca 1838 senesinde Londra’ya yerleşti.

III. Napolyon 1839’da “Des idees napoleoniennes”i (Napoleonca Düşünceler) yayımladı ve o sırada fakat romantik bir efsane olan Bonaparte’çılığı siyasi bir ideolojiye dönüştürmeye çalıştı. Ona göre ideoloji ve siyaset, mantıksal düşüncenin olduğu kadar inancın da bir ürünüydü. Tarihin gelişmesini, Tanrı’nın gönderdiği ve ilerlemeyi temsil eden büyük insanlar gerçekleştiriyordu. I. Napoleon bunlardan biriydi, ama görevini tamamlamasına izin verilmemişti. Düzen ve özgürlüğü, halkın hakları ile otoritenin ilkelerini uyum içinde yaşatacak olan Napoleoncu görüş bunun yanında sanayi ve ticareti de özendirecekti. 6 Ağustos 1840 tarihinde 56 yandaşıyla birlikte Fransa’da, Boulogne yakınlarında gene hüsranla neticelenen yeni bir darbe girişiminde bulundu. Boulogne üzerine baskın yaparak iktidarı ele geçirmek istedi. Bu girişimin hüsranla sonuca varılması üzerine tutuklanarak Ham Şatosu’nda yaşam boyu hapis cezasına çarptırıldı. Bu zamanda yazdığı bir çok kitapçıktan “Extinction du pauperisme” (1844; Yoksulluğun Kökünü Kazımak) kendisine solda da bazı yandaşlar kazandırdı. 25 Mayıs 1846’da hapisten kaçtı ve İngiltere’ye yerleşti.

1848 İhtilâli’nden sonra Fransa’da II. Cumhuriyet’in ilanı üzerine Paris’e geldi. Kurucu Meclis’e üye seçildi.

Amcasının (Napolyon Bonapart‘ın) saygınlığından yararlanarak gerçek cumhuriyetçileri, sosyalistleri yok etti. 10 Aralık 1848’de cumhurbaşkanı seçildi. Kısa sürede orduda ve yönetimde bütün kilit noktalara kendi adamlarını getirmeyi başardı. 31 Ekim’de, ilk kez Ulusal Meclis’ten fazla kendisine sadık bireylerden oluşan bir hükümet atadı. Mazzini idaresindeki Roma Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırıp Papa’yı yeniden iktidar yapmak için yaptığı askeri girişimi onaylamayan Cumhuriyetçilerin ayaklanmasını sert bir halde bastırdı. Anayasa dört yılını tamamlayan bir cumhurbaşkanın yeniden seçilmesini önlüyordu. Anayasayı değiştirmek için gereken dörtte üç çoğunluğu elde edemeyeceğini anlayan III. Napolyon’un 2 Aralık’ta gerçekleştirdiği darbeye yalnız Cumhuriyetçiler karşı çıktı. 4 Aralık’ta, ülkenin birden fazla yerinde olduğu gibi Paris’te de sokak çatışmalarında Cumhuriyetçiler yenilgiye uğramıştı. III. Napolyon Yasama Meclisi’ni dağıttı, buna karşılık genel oy hakkı tanıyan yeni bir anayasa ilan etti. Yeni anayasanın referandumla kabul edilmesinden cesaret alarak Kasım 1852’de yeni bir referandum yaptı ve Senato’nun imparatorluğun yeniden kurulmasını öngören kararının sonrasında III. Napolyon adıyla imparator ilan edildi.

1852’de cumhurbaşkanının yetkilerini artıran ve görev zamanını on yıla çıkaran yeni anayasayı açıkladı. İnce bir iç ve dış siyaset güderek, halkın iktisadi düzeysini ciddi biçimde yükseltici önlemler alarak Fransızlar’ın sevgisini kazanmaya çalıştı.

2 Aralık 1852’de kendisini III. Napolyon adıyla imparator ilan etti. 2 Aralık 1852’de Meclis’i dağıttı. Kralcılar’ın da, Cumhuriyetçiler’in de muhalefetine rağmen yapılan plebisitte çoğunluğu elde etti, imparator oldu. Böylelikle, Fransa’da İkinci İmparatorluk devri başladı. Kurduğu baskı rejiminde muhalefetin meclise yansımasını engelledi. Basını sıkı bir denetim altına aldı. 1858 senesinde Cumhuriyetçi öğretim kullanıcılarını üniversiteden attırdı. 12 saatlik işgünü ve grev yasağı sonucu endüstri üretimi iki kat büyüdü.

III. Napoleon, “makul oranda özgürlük” sözü vermiş olmasına karşın, polis devleti metotlarıni uygulamaya koydu. Bayındırlık yatırımlarını, demiryolu yapımını, kredi kurumlarının kurulmasını, tarım ve sanayinin gelişmesi için gereken öbür etkinlikleri hızlandırdı. Büyük teknik projeleri hararetle destekledi, mucitleri özendirdi ve modern Paris’in yeniden inşa edilmesine kişisel bir ilgi gösterdi. Bunun yanında ekmek fiyatının düşük tutulmasını sağladı, işçiler için sağlık ocaklarının yapımını hızlandırdı ve işçilerle işverenler içerisinde hakem kurulları oluşturdu. Buna karşılık orta sınıf III. Napoleon’u, kendisini sosyalizm tehlikesinden koruyacak biri olarak değerlendirdi.

İmparator iç politikada olduğu gibi dışişlerinde de bütün yetkileri hemen kendi elinde topladı. 1815 Viyana Kongresi’yle oluşturulan ve Fransa’yı küçük düşüren Avrupa sistemini yıkmayı ve Fransa’nın bir kez daha büyük bir güç durumuna gelmesini istiyordu. Milliyetçilik ilkesi ışığında “Avrupa dengesini daha adaletli ve sağlam temeller” üzerinde yeniden kuracak ülkeler arası bir kongre toplamayı amaçlıyordu.

1854’de Rusya’ya açtığı savaş Fransa’ya hiçbir maddi kâr sağlamamasına karşın, barış görüşmelerinin 1856 senesinde Paris’te yapılması, ona mühim bir ülkeler arası saygınlık kazandırdı.

1858 senesinde Avusturya’yı İtalya’dan çıkarmak üzere Piyemonte-Sardinye Başkanı Cavour ile anlaşarak 1859 senesinde İtalya Savaşı’nı başlattı, Solferino Çarpışması’nı Haziran 1859’da zaferle neticelendirdı. 1860 senesinde Nice ve Savoinanın Fransa’ya bırakılmasını sağladı. 1869 senesinde mühendisliğini Ferdinand de Lesseps’in yaptığı Süveyş Kanalı’nın açılmasında mühim rol oynadı.

10 Nisan 1864 tarihinde Avusturya Arşidükü I. Maximilian’ı Meksika imparatoru ilan ederek Amerika’ya gönderdi.

Genel hoşnutsuzluk, onu baskı rejimini yumuşatmaya yönelik önlemler almaya itti. 1861’de Yasama Meclisi’nin yetkileri arttırıldı; 1864’te işçilere grev hakkı verildi; 1868’de basın üzerindeki baskılar bir oranda gevşetildi ve sınırlı bir toplantı özgürlüğü tanındı. Bunun yanında dış politikada sayısız hüsranlar dünyaya geldi. Özellikle Meksika Seferi’nin hüsranla sonuca varılması Fransa için büyük kayıplara yol açtı.

2 Temmuz 1870’te Prusya kralının akrabası olan bir Hohenzollern prensinin İspanya tahtına aday olduğu duyuldu. Paris bunu, Prusya’nın Fransa nüfuz alanına bir müdahalesi ve ülke güvenliğine yönelik bir tehdit olarak değerlendirdi. III. Napoleon çok sevdiği gizli diplomasi yollarını tercih ederek, Hohenzollern prensinin adaylıktan vazgeçmesinde mühim rol oynadı. Ama savaş yanlılarının etkisinde kalarak, Hohenzollern prensinin adaylığının bir daha asla gündeme gelmemesini talep ederek Prusya’yı küçük düşürmeye çalıştı. Sonunda 19 Temmuz1870’de savaş patlak verdi.

1870’deki Prusya-Fransa Savaşı, Fransız Ordusu’nun Sedan’da bozguna uğraması ve İmparator III. Napolyon’un 2 Eylül 1870 tarihinde Prusyalılara tutsak düşmesiyle neticelendi. İmparatorluktan indirildi ve 4 Eylül 1870’de 3. Cumhuriyet ilan edildi. III. Napolyon, barış imzalandıktan sonra gittiği İngiltere’de bir böbrek cerrahi operasyonu sonucu yaşamını kaybetti.

III. Napolyon, 20 Aralık 1848 – 2 Aralık 1852 tarihleri içerisinde Fransa Cumhurbaşkanlığı yaptı ve tertiplediği darbeyle cumhuriyeti yıkarak imparatorluğunu ilan etmiştir. Son Fransa İmparatoru olarak 2 Aralık 1852 – 4 Eylül 1870 tarihleri içerisinde hüküm sürdü. III. Napolyon, Bonaparte hanedanının sonuncusu olan Fransız imparatorudur. Ondan sonra Fransa’da cumhuriyet idaresi kesin olarak kurulmuştur.

III. Napolyon, 1853 senesinde Carmen romanının yazarı Prosper Merimee‘nin kızı Kontes Eugénie de Montijo ile evlendi. Louis-Napoléon Bonaparte adında bir çocuğu oldu.

III. Napolyon, 9 Ocak 1873 tarihinde Chislehurst, Londra, İngiltere’de 65 yaşında böbrek cerrahi operasyonu esnasında ölmüştür.
Kaynak:Bilgisayfam.net

porno izle cm to inches
bestnich altyazılı porno porno nulled script