John Constable Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

John Constable kimdir?, John Constable kaç yaşında?, John Constable evi nerede?, John Constable nerelidir? John Constable ev adresi?, John Constable kaç yaşında?, John Constable nerede oturuyor?, John Constable nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için John Constable hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 11.Haziran.177631.Mart.1837 senesinde doğan John Constable şu an için 61 yaşında ve İkizler burcundandır. John Constable doğum yeri ise East Bergholt, Suffolk, İngiltereLondra, İngiltere olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Ressam olarak devam ettirmektedir.

John Constable Kimdir? – John Constable Evi Nerede? – John Constable Nerede Oturuyor?

John Constable Kimdir?, evi nerede?

John Constable, “Constable Country” diye de bilinen evinin bulunduğu bölge Dedham Vale’in manzara resimleriyle tanınır. Natüralizm akımının İngiliz manzara ressamıdır.

John Constable, kendi zamanında hiçbir öğretiye tam anlamıyla teslim olmamış; sanat için alışılmadık pratikler ve pek tanıdık olmayan terimlerle kendi sanatını tarif etmiş bir ressamdır.

John Constable, 11 Haziran 1776 tarihinde İngiltere’de Suffolk’taki East Bergholt köyünde doğmuştur. Çocukluğu, babasının Dedham ve Flatfort değirmenleri etrafında geçti. 17 yaşındayken babasının değirmenlerinde çalışıyor, fakat, resim yapmaya da büyük ilgi duyuyordu. Oğlunun da ailenin geleneksel mesleğini yürütmesini isteyen babası, Constable’ın ressam olma arzusuna karşı çıktı. Fakat sonunda o da bu işe razı oldu. 1795’ten sonra Londra’ya sık sık gitti. 23 yaşında 1799 senesinde Londra’ya giderek (Royal Academy of Art) Kraliyet Sanat Akademisi’ne öğrenci olarak girdi. Burada ressam Joseph Farington’un ve Benjamin West‘in öğrencisi olan Constable, hocasından ve amatör bir ressam olan Sir George Beaumont’dan daima cesaret aldı.

Thomas Gainsborough, Thomas Lawrence, Joshua Reynolds tarzında bazı portreler yaptı, tarihsel resmi ya da dinsel konuları denedi, ama tekrar hemen peyzaja döndü. Bu zamanda Peter Paul Rubens, Salomon van Ruysdael ve özellikle Claude Lorrain gibi ustaların yapıtlarını inceledi. Bu ustaların John Constable üzerinde mühim etkileri oldu, ama Constable bu etkiyi çok kişisel bir tarzda yorumlayarak, havanın ve ışığın titreşimleri, rüzgâr, bulutlar ya da dalgaların köpüğü gibi devingen öğeleri tual üzerinde saptamak yeteneğiyle janr (genre) resminin yasalarını değiştirmeyi başardı.

Okulda, öğretmeni ressam olan Sir George Beaumont, O’na Claude Lorrain’in bugün Ulusal Galeri’de bulunan Agar adlı eserini gösterdi. Bu eser, Constable’ın ruhunda büyük bir izlenim yarattı ve ileriki senelerda meydana getirdiği bir çok kompozisyonda Claude’in resim kompozisyonu tarzına sadık kaldı.

John Constable, Suffolk’tayken John Dunthorne adında başka bir amatör ressamla birlikte resimler yaptı ve Londra’ya gelişinin ilk senelerında evini Philip Reinagle ile paylaştı; yine Philip Reinagle’ın yardımıyla Salomon van Ruysdael’in bir eserini satın alarak kopya etti. Constable’ın sipariş alarak yaptığı ilk eser, 1801 senesinde meydana getirdiği East Bergholt’a ait bir manzaradır. Bir aralık yok olan bu eser daha sonra bulunarak 1956 senesinde Victoria ve Albert Müzesi’nde sergilenmiştir. Sanatçı, Akademi’de çalıştığı ilk senelerda yaz tatillerini çoğunlukla East Bergholt’ta geçirmekteydi.

1801 senesinde Derbyshire’a gitti ve 1802 yazında Kraliyet Sanat Akademisi’nin yazlık sergilerine katılmaya başladı. 1802 senesinde bu kurumun yıllık sergisine katıldı. Ertesi yıl gemiyle Londra’dan Deal’e gitti; seyahati esnasında deniz yaşamını canlandıran kompozisyonlar oluşturdu.

John Constable, sanat yaşamının başlangıcında hemen bir peyzaj ressamı ününü kazanmadı; önceden bazı portre siparişlerini kabul etti, mihrap tabloları ve Joshua Reynolds‘un eserlerinin kopyalarını yaptı. 1806 senesinin sonbaharında Göller Bölgesine bir seyahat yaptı; fakat kötü hava şartları, puslu dağlar O’na ilham vermedi ve daha çok tanıdığı ve sevdiği yerler olan Suffolk, Salisbury, Brighton, Hampstead’e çekilmeye karar verdi.

Sanatçı, o çağda en geçerli konular olan tarih, din ve efsaneye ilgisiz tutumuyla geleneklere karşı çıktı ve doğrudan doğruya model olarak, açık havada resim yapan ilk ressam ününü kazandı.

Suffolk’taki Langham Kilisesi başpapazı olan Salisbury Piskoposu 1811 senesinde Constable’ı yanına davet etti; bu ziyaret esnasında sanatçı ve piskoposun torunu, bunun yanında yardımcısı olan John Fisher içerisinde derin bir dostluk dünyaya geldi. Constable, 1809 senesinde Eest Bergholt başpapazı doktor Rhudde’un torunu Maria Bicknell’i tanımış ve genç kıza aşık olmuştu. Fakat Maria’nın ailesi, bu iki gencin evlenmesine izin vermemişti. Uzaktan uzağa devam eden bu aşk, nihayet kızın anne ve babasının ölümü üzerine 1816 senesinde evlenmeleriyle neticelendi. John Fisher, genç çifti balayılarını geçirmek üzere Dorset’e Osmington’a davet etti. Constable, burada aralarında tanınmış «Weymouth Koyu» (Londra’daki Ulusal Galeri’dedir) da bulunan, ilham kaynağı deniz olan mutlu çalışmalarını verdi.

Sanatçı, uzun süren nişanlılık devresinde sık sık Suffolk’a seyahatler yapmıştı ve bir çok yeni fikirler toplamıştı. Daha sonraki senelerda meydana getirdiği kompozisyonlarda bu fikirlerinden yararlandı. Bu senelerda morali çok düzgün olan Constable, sanatının en verimli ve en mutlu dönemine girdi.

1817 senesinde Kraliyet Sanat Akademisi için yaptığı «Flatford Değirmeni» adlı eserinden sonra Akademi için her sene büyük boyutlarda bir eser yaptı. 1819 senesinde Akademi’ye üye oldu, fakat «Akademik» olması için on yıl beklemesi gerekmekteydi. Bunun yanında gün geçtikçe ünü artıyor; yabancı ülkelerde de tanınıyordu.

Saman Arabası adlı tablosu-1821

John Constable’ın National Gallery’de bulunan 1821 senesinde yaptığı “Saman Arabası” adlı tablosu 1824Paris yıllık sergisinde ressama altın madalya ve büyük bir ün sağladı. Resimde basit bir köy sahnesini betimliyor: Nehri geçen bir saman arabası.

Constable, yeşil renklerin, yapraklar üzerinde oynaşan yağmur yansımalarının eşsiz bir ustası sayılır. Titiz bir gerçeklikle coşkun bir romantizm kişiliğinde birleşir. Bu iki eğilim denkleştiği zaman ortaya ölmez eserler koyar.

Psikoposluk bahçesinden Salisbury Katedralinin Görünüşü (1823, Victoria and Albert Museum), Atlayan At (1825, Victoria and Albert Museum), Buğday tarlası (1826, National Gallery), Hadleigh Şatosu (1829).

Hadleigh Şatosu -1829

1814 senesinde Hadleigh Şatosunu ziyaret etti ve kalenin bir çizimini yaptı. Daha sonra 1829 senesinde bu çizimlerden istifade ederek yağlıboya tablosunu yaptı.

John Constable’in, 1802’de “Dedham Vale”, 1816’da “Wivenhoe Park” ve 1821’de “The Hay Wain” (Saman Arabası) adlı tabloları en ünlü ve en kıymetli İngiliz eserleri içerisinde sayılsa da, hiçbir zaman maddi olarak başarılı olamamıştır.

1819 senesinde yaptığı “The White Horse” (Beyaz At) adlı tablosu sanatçının üslubunu tam anlamıyla ortaya koyar. Hareketli kıvrımlar ve gerçekmiş gibi renklendirdiği sahne ile ressam, sanat tarihine adını yazdırmayı başardı. Tabloda, Suffolk ile Essex, eyaletleri içerisinde Stour nehri üzerinde bir kır manzarasını betimlenmiştir. Aynı yeri Saman Arabası tablosunda farklı açıdan resmetmiştir. İncelikle düşünülmüş gökyüzünün karanlıktan aydınlığa açılan rengi, kümelenmiş bulutlar, çimenler ve ağaçların verdiği düzen hissi eserde huzur dolu bir atmosferi yaratır. Constable kendinden önceki klasik peyzaj tekniğinin dışına çıkmış, simetrik bir görüntü elde etmekle uğraşmamıştır. Sıra dışı renk tekniği ile, hafızasında kalan çocukluğunun geçtiği yerleri resmetmeye çalışmıştır.

The White Horse (Beyaz At) – 1819

1824 senesinde Arrowsmith adında bir Fransız, John Constable’in üç eserini Paris’teki Resmi Sergi’de sergiledi ve sanatçı, bu eseriyle altın madalya kazandı. Aralarında Eugene Delacroix’in de bulunduğu bir çok Fransız sanatçısı Constable’ın eserlerinden etkilendiler. Fransız ressam Eugene Delacroix, Constable’ı “İngiltere’nin yüzaklarından biri” olarak nitelendirdi.

John Constable, madalyayı almak için Paris’e gitmeyi reddetti ve İngiltere’den hiç ayrılmadı. Bunun yanında çok sevdiği karısı, tüberküloza yakayı ele verdi. Aile artık yaz aylarını Maria’ya havası iyi gelir ümidiyle Hampstead’de geçiriyordu. 1824’de Maria, Brighton’a bir seyahat yaptı; fakat bütün bunlar amansız hastalığa fayda etmedi ve Maria, 1828 senesinde yedi çocuğunu ve sanatçıyı ümitsizlik içinde bırakarak yaşamını kaybetti.

Eserleri Fransa‘da, memleketi olan İngiltere‘de gördüğünden daha fazla ilgi gören John Constable, 52 yaşında Royal Akademi’ye üye seçilene kadar kuruluşun üyesi olamadı.

John Constable, 1816 senesinde Maria Bicknell ile evlendi. 7 çocuğu oldu. Eşi 23 Kasım 1828 tarihinde tüberküloz’dan yaşamını kaybetti. 1828’de karısı ölünce çocukların sorumluluğunu tek başına üstlenmek zorunda kalan ressam yaşamı boyunca geçim sıkıntısı çekti. Genç yaşta yitirdiği karısının acısını hiç unutamadı.

John Constable tarafından yapılan eşi “Maria Bicknall” tablosu – 1816 Resim Londra’daki Tate Britain Gallery’de segileniyor.

Bağlı bulunduğu İngiliz ekolünün öteki temsilcilerinden fazla daha büyük bir ustalıkla ülkesinin ıslak kırlarını ve çok kere kapalı, kurşuni göğünü canlandırmıştır. Louvre müzesinde Köşk ve Gök kuşağı (taslak) adlı iki eseri mevcuttur.

Constable, İngiltere’nin natürel güzelliklerini de tatmak maksadıyla 1832 senesinde yarı boyanmış resimlerin röprodüksiyonlarından oluşan bir koleksiyon yayımladı ve 1835 senesinde Kraliyet Enstitüsü’nde manzara resminin tarihi ile alakalı bir konferans serisi düzenledi. Bunun yanında Kraliyet Sanat Akademisi’nde resim dersleri verdi.

John Constable, 31 Mart1837 tarihinde Londra, İngiltere’de 61 yaşında ölmüştür.

2012 senesinde John Constable’ın 1824 senesinde yaptığı “The Lock” adlı tablosu, Londra‘da yapılan açık artırmada 22,4 milyon sterline (63 milyon 392 bin TL) satıldı.

The Lock adlı tablosu – 1824

John Constable’in tablolarından bazıları :
Weymouth Körfezi (1816) – Louvre Müzesi, Paris
Ftatford Değirmeni ( 1817) – National Galery, Londra.
Beyaz At (1819) – Frick Koleksiyonu, New York
Mısır Tarlası (1826) – Ulusal Galeri, Londra
Brighton Kumsalı (1824-1827) – Albert Museum, Londra
Dedham Ovası (1828) – Ulusal Galerisi, İskoçya Edinburgh
Hadleigh Şatosu (1829) – Paul Mellon Koleksiyonu, Virginia

Kaynak:Bilgisayfam.net

porno izle cm to inches
bestnich altyazılı porno porno nulled script