Kemal Tahir Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Kemal Tahir kimdir?, Kemal Tahir kaç yaşında?, Kemal Tahir evi nerede?, Kemal Tahir nerelidir? Kemal Tahir ev adresi?, Kemal Tahir kaç yaşında?, Kemal Tahir nerede oturuyor?, Kemal Tahir nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Kemal Tahir hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 13.Mart.191021.Nisan.1973 senesinde doğan Kemal Tahir şu an için 63 yaşında ve Balık burcundandır. Kemal Tahir doğum yeri ise İstanbulİstanbul olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise YazarGazeteci olarak devam ettirmektedir.

Kemal Tahir Kimdir? – Kemal Tahir Evi Nerede? – Kemal Tahir Nerede Oturuyor?

Kemal Tahir Kimdir?, evi nerede?

Türk filozof ve yazar.

Yıldız Sarayı özel marangozluğunu yapmış olan Şebinkarahisarlı Yüzbaşı Tahir Bey ile Nuriye hanım‘ın oğlu olan Kemal Tahir‘in asıl adı İsmail Kemalettin Demir‘dir. 1910 senesinde İstanbul’da dünyaya gözlerini açan Kemal Tahir, romanlarındaki yorum ve düşünceleri ile dikkatleri üstüne çekti. Roman anlayışı ile de sık sık gündemde kalan Tahir, tartışmalara da yol açtı.

Babasının asker olması sebebiyle ilköğrenimini çeşitli şehirlerde sürdürdü. Kasımpaşa’da bulunan Cezayirli Hasan Paşa Rüştiyesi’ni bitirdi. 1923’de rüştiyeden mezun olduktan hemen sonra Galatasaray Lisesi‘nde eğitim hayatına devam eden Tahir, annesinin vefatının sonrasında okulu onuncu sınıfta bırakmak zorunda kaldı. Avukat kâtipliği ve de Zonguldak kömür işletmelerinde ambar memurluğu yaptı. Gazeteciliğe başladığında 22 yaşındaydı.

Yazılarında, Nurettin Demir, Cemalettin Mahir, İsmail Kemalettin, Körduman, Samim Aşkın, F. M. İkinci gibi takma isimlerde kullandı. Genç yaşta Yakup Sabri, Ertuğrul Şevket, İsmail Safa ve Arif Nihat Asya ile birlikte “Geçit” adlı sanat dergisini paylaştı.

Vakit, Haber, Son Posta gazetelerinde düzeltmen, röportaj yazarı, çevirmen benzeri bir çok değişik görevde yer aldı. Karagöz gazetesinde başyazarlık, Tan gazetesinde yazı işleri müdürlüğü yaptı. Öğretmen Fatma İrfan’la 12 Ağustos 1937’de evlendi.

1938’de deniz astsubayı olarak, Nuri Tahir ve Nazım Hikmet’in de aralarında bulunduğu bazı sivil ve askerlerle birlikte donanmayı ayaklandırmaktan dolayı tutuklandı. Siyasal suç sebebiyle 15 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Gelişmeler üzerine, 1940’da Fatma İrfan, kocasından ayrılma isteği ile mahkemeye başvurması ile evlilikleri, Haziran 1940’da son buldu.

Çankırı, Çorum, Nevşehir, Malatya cezaevlerinde yattı. Çorum cezaevinde iken Sedat Simavi’nin isteği üzerine Zoraki Nişanlı, Bir Nedim Divanının Esrarı, Camı Kıran Çocuk, Halk Plajı, Gönül Denilen Hayvan, Aşk Pınarı gibi bir takım romanları yazdı. 12 yıl hapiste kaldıktan sonra 1950’de Demokrat Parti’nin çıkfazlalaştığı aftan yararlanarak hapisten çıktı.

İstanbul’a döndükten sonra yazarlık yapmaya başladı ve de ölümüne kadar geçimini yazarlık yaparak sağladı. Edebiyat yaşamına toplumsal konuları işleyen şiirler yazarak başladı. İlk öykülerini 1941’de yazdı. Öykülerinin sonrasında romana geçti. Romanlarını genellikle iki başlık altında topladı. Birinci bölümde kendisinin köy yaşamını ele aldığı romanları, ikinci bölümde ise tarihsel denemeleri olarak sınıflandırabileceğimiz diğer romanları yer aldı.

Genelde Çorum lehçesini kullanan Tahir, Çorum ve Çankırı gibi İç Anadolu şehirlerinin toplumsal poblemlerina değindi.

Ankara’ya çalışmaya giden bir gencin köyüne döndükten sonraki yaşamını Sağırdere (1955) ve Körduman (1957) adlı romanlarında ele aldı. Bu sırada Sıdıka (Semiha) Uzunhasan’la evlendi. Yedi Çınar Yaylası (1958), Köyün Kamburu (1959) ve Büyük Mal (1970) üçlemesinde Tanzimat döneminden başlayarak Cumhuriyet senelerına kadar toplumsal bir değişim geçiren kırsal kesimde yaşayan köylülerin yaşamını konu edindi.

Eşkıya’yı bir kahraman olarak ele alan görüşe karşı çıktı. Bu görüşünü Rahmet Yolları Kesti (1957) adlı romanına yansıttı. “Rahmet Yolları Kesti”de eşkıya probleminu inceledi. Toprak ağalığının ortaya çıkış nedenlerini inceledi. Bu araştırmasının sonrasında köy enstitülerine bir eleştiri niteliğinde olan Bozkırdaki Çekirdek adlı romanını 1967 senesinde yazdı. Bu romanın sonrasında bir çok olumlu ve olumlu olmayan eleştiriler aldı. Kellece Mehmet’te (1962) ise yanında çalıştığı ağayı kaza kurşunu ile yaşamını kaybettiren bir gencin yaşamını anlattı. Bu eserinde cezaevi yaşamını gerçekçi bir halde anlattı.

İleriki senelerda akciğer kanserine yakayı ele verdi. Sol akciğeri bir ameliyat ile alındı. Ameliyatın sonrasında iyileşmeye başladığı günlerde geride halen taslak halinde olan bir çok romanını tamamlayamadan 21 Nisan 1973‘de kalp krizi geçirerek vefat etti. Erenköy Sahrayı Cedit mezarlığına gömüldü.

Ölümünden sonra yayına giren Namusçular (1974), Dam Ağası (1977) isimli iki romanında kırsal kesim insanının cezaevi problemlerini ele aldı. Kemal Tahir, eserlerinin birçoğunda kırsal kesim bireylerinı ve çarpık insan ilişkilerini konu edinmişti. Edebiyatımızda çok dikkat çekici insan tipleri oluşturdu. Kentsel ve tarihsel süreci ise Esir Şehrin İnsanları, Esir Şehrin Mahpusları, Yorgun Savaşçı ve Yol Ayrımı adlı eserlerinde ele aldı. Esir Şehrin İnsanları (1956) ve devamı olan Esir Şehrin Mahpusları (1962) romanlarında işgal atındaki İstanbul’da yaşayan halkı anlattı.

Yorgun Savaşçı adlı eserini 1965 senesinde yazan Kemal Tahir, bu eserinde de Esir Şehrin İnsanları’nda olduğu gibi Milli Mücadele senelerını konu edindi. Yorgun Savaşçı’da I. Dünya Savaşı’nın sonrasında işgal edilen İstanbul’da bulunan bir grup subayın mücadelesini ve Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Anadolu halkını Milli Mücadele için nasıl örgütlediğini anlattı. Kurt Kanunu (1969) adlı eserinde Mustafa Kemal ATATÜRK’e karşı gerçekleştirilen İzmir suikastı girişimi etrafında Cumhuriyet’i kuran kadronun İttihatçılarla olan hesaplaşmasını ele aldı.

Tarihsel dönemi işleyen eserlerinin başında bulunan Devlet Ana (1967) ise, Osmanlı Devleti’nin kuruluş senelerını anlattığı romancılık yaşamında Kemal Tahir’i zirveye taşıyan bir eserdi. Aynı zamanda “Devlet Ana”, yayına girdiği zamanda de büyük tartışmalara yol açmış bir eser olmuştu. En son yazdığı kitabı ise Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kuruluş senelerını konu ettiği Yol Ayrımıdır.

Kemal Tahir‘in yazılarında tarihsel ve toplumsal görüşleri hep tartışmalara yol açtı. Türk toplumunun batı toplumlarından daha değişik bir gelişim gösterdiğini savunan Kemal Tahir, buna bağlı olarak da Türk toplumunda insan ilişkilerinin daha farklı olduğu görüşünü savunmuştu.

Göl İnsanları, Güneşe Köprü1986’da Erdoğan Tokatlı tarafından, Karılar Koğuşu 1989’da Halit Refiğ tarafından, Kurt Kanunu1991’de Ersin Pertan tarafından filme alındı. Yorgun Savaşçı ise Halit Refiğ tarafından 1979 senesinde televizyon dizisi olarak çekildi. Fakat eser 1980 senesinde toplatılarak yakıldı. Sebep olarak ise eserde Atatürk’e dair aşağılayıcı ifadeler bulunduğu ileri sürüldü. Aynı eser Tunca Yönder tarafından 1993 senesinde tekrar dizi olarak çekildi. “Yorgun Savaşçı”, 1967-1968 senesinde Yunus Nadi Abalıoğlu Roman ödülünü aldı. Kemal Tahir, 1968 senesinde ise “Devlet Ana” adlı eseri ile de TDK Roman ödülünün sahibi oldu.
Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script