Kopernik Kimdir? Nerelidir?

Kopernik Kimdir? – Kopernik Evi Nerede? – Kopernik Nereli?

Kopernik kimdir?, Kopernik kaç yaşında?, Kopernik evi nerede?, Kopernik nerelidir? Kopernik ev adresi?, Kopernik kaç yaşında?, Kopernik nerede oturuyor?, Kopernik nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Kopernik hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 19.Şubat.147324.Mayıs.1543 senesinde doğan Kopernik şu an için 70 yaşında ve Balık burcundandır. Kopernik doğum yeri ise Thorn, Polonya KrallığıFrombork, Polonya Krallığı olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise AstronomBilim adamıDin Adamı olarak devam ettirmektedir.

Kopernik Kimdir?, evi nerede?

Kopernik modern astronominin kurucusu olarak bilinmektedir.

Polonyalı bir astronomi alimidir. Kopernik, bilim tarihine Kopernik Prensibi ya da Kopernik Teorisi olarak geçen ve Dünya ile diğer gezegenlerin Güneş etrafında döndükleri esası kabul eden heliosentrik (Güneş merkezli) esası açıkladı.

Nicolaus Copernicus (Mikolaj Kopernik), 19 Şubat 1473 senesinde Torun’da (Polonya) dünyaya geldi. Babası Krakov’lu bir tüccar, annesi de varlıklı bir ailenin kızıydı. Dört çocuğun en küçüğüdür. Kardeşi Andreas Augustinyan bir rahipti. Dini eğitimi için gittiği İtalya‘dan döndüğünde kısa süreliğine kilisede görev aldı. Kız kardeşi Barbara Venedikten bir rahibeydi. Diğer kız kardeşi Katharina ise Thorn valisi ile evliydi. Babası erken yaşlarda ölünce geride bıraktığı 5 çocuğuna Kopernik baktı. Kopernik hiç evlenmemiştir.Temel eğitimini bitirdiktan sonra 1492 senesinde Polonya Krakov’daki okula devam ederek matematik ile astronomi konularında ve optik üzerine uzmanlaşmaya vardı. Ayrıca doktor olmak maksadıyla tıp öğrenimi gördü.

Boş zamanlarında resim yaptı ve yunan şiirlerini latinceye çevirdi.

Amcasının zorlamasıyla İtalya‘ya gider; Bologna, Padua ve Ferrara gibi dönemin seçkin üniversitelerinde astronomi, matematik, hukuk ve tıp dallarında altı yıl süren öğretim görür. Bir süre Roma’da matematik profesörlüğü yaptıktan sonra ülkesine döner, kilisede üst-düzey bir görev üstlenir. Ayrıca, çeşitli devlet hizmetlerini sürdüren Copernicus bir ara ülkesini dış ilişkilerde diplomat olarak da temsil eder. Ne ki, onun asıl ilgi alanı astronomi idi. Aralıksız otuz yıl süren bir çalışmanın ürünü baş yapıtı Göksel Kürelerin Dönüşleri Üzerine dostlarının ısrarı üzerine yayıma girer. Kitabının ilk nüshası Copernicus’a yaşamının son günlerinde hasta yatağında ulaşır.

Kopernik astronomi üzerine görüşlerini, De hypothesibus motuum coelestiumase constitutis commentariolus (“Gökcisimlerinin Devinimine İlişkin Varsayımlar Üzerine Yorum”) adlı büyük kitabında ayrıntılı biçimde açıkladı. Kitap, Kopernik’in ölümünden kısa bir süre önce, 1543’te yayımlandı. Kopernik’in yazmış olduğu De revolutionibus orbium coelestium adlı eser Türkçeye C. Cengiz Çevik tarafından çevrildi. Copernicus, Göksel Kürelerin Devinimleri Üzerine, Çev. C. Cengiz Çevik, İş Kültür Yayınları, 2011.

Astronomide hiç bir alanda olmayan bir bilgi birikimi vardı. Babillilerin göksel nesnelerin devinimlerine ilişkin gözlemlerini, kuramsal düzeyde işleyen eski Yunanlıların astronomide büyük ilerleme kaydettikleri bilinmektedir. 17. yüzyıla gelinceye dek egemenliğini sürdüren Yunanlı astronom Batlamyus sistemi bu birikimin ürünüdür. Sonra, Rönesans’la birlikte, astronomide ivedi çözüm gerektiren pratik sorunlar ağırlık kazanmıştı. Bu sorunlardan bir diğeridenizde boylam hesaplanmasına ilişkindi. Bu ise, ilk olarak, güneşin izler göründüğü yolun doğru belirlenmesini gerektiriyordu. Çözümü aranan bir diğer sorun takvime ilişkindi. M. Ö. 46’da oluşturulan yürürlükteki takvim yetersizdi. Misal verilecek olursa, o takvime göre, bir yıl 365 günden oluşuyordu (Oysa, şimdi bildiğimiz gibi yılın süresi bundan 11 dakika 14 saniye daha kısadır).

Kopernik’in daha öğrencilik senelerında Batlamyus teorisine karşı içine düştüğü kuşku ve doyumsuzlukta kendisini önceleyen eleştiricilerin, özellikle hocası Novara’nın etkisi büyük olmuştur. Bologna üniversitesinde astronomi profesörü olan Novara, kilisenin o sıra içinde olduğu görecel hoşgörüden de yararlanarak, Batlamyus sistemine sert eleştiriler yöneltmekteydi.

Batlamyus teorisine göre, gökyüzü yıldızların “çakılı” olduğu dönen bir küreydi; dünya bu kürenin merkezinde sabit bir seviyeye sahipti; etrafında ay, güneş ve gezegenleri taşıyan iç içe bir dizi kristal küre vardı. “Tanrısal bir düzen” diye imgelenen bu sistem, bunun bunun yanında insana evrenin merkezinde olma onur ve gururunu sağlamaktaydı.

Ne var ki, salt bilimsel açıdan bakıldığında sistem gereksiz yere karmaşık olduktan başka tutarsızdı. Sistemde birbirini tutmayan bir takım varsayımlar, ayaküstü gereksinmelere göre oluşturulan açıklamalar vardı. Benzetme yerindeyse, baş, gövde, el ve ayak gibi her parçası başka bir yerden derlenmiş bir heykelin acayip görüntüsünü sergiliyordu.

Copernicus astronomiyi basitleştirme ve tutarlı kılma girişiminde, kökü klasik çağa uzanan bir hipoteze başvurur (M. Ö. 3. yüzyılda Aristarcus adında bir bilgin, şimdi “güneş sistemi” dediğimiz sistemin merkezinde dünyanın değil, güneşin bulunduğunı ileri sürmüş, fakat bağnaz çevrelerin tepkisiyle susturulmuştu).

Doğrusu, yalnız yerleşik öğretiye değil sağduyuya da ters düşen bu hipotezin bilim tarihindeki devrimsel sonucunu Copernicus’un öngördüğü basit bir şekilde söylenemez. Büyük olasılıkla, Aristarcus hipotezi onun gözünde göksel sisteme geometrik uyum sağlayan bir basitleştirme aracıydı. Nitekim, kitabın önsözünde önerilen yeni sistemin bilimsel doğruluğu değil, salt matematiksel geçerliği vurgulanıyordu.

Kopernik , Güneş’in, Ay’ın ve yıldızların doğup batmasına, Dünya’nın kendi etrafında dönüyor olmasının yol açtığını anladı.

Aslını söylemek gerekirse onun kurduğu sistem de tümüyle doğru değildi. Kopernik’e göre Güneş evrenin merkezinde sabit bir yerde hareketsiz halde duruyor, gezegenler onun etrafında dolanıyor ve daha ötelerde de Güneş gibi hareketsiz duran başka yıldızlar yer alıyordu. Daha sonraları Güneş’in evrendeki sayısız yıldızdan yalnızca biri olduğu ve tüm bu senedızların gezegenler ile birlikte uzayda devamlı hareket ettiği ortaya çıkarıldı.

Bilindiği gibi, Copernicus teorisi iki temel varsayım içermektedir: (1) Gezegenleri taşıyan göksel küreler dünyanın değil, güneşin etrafında dönmektedir; (2) Dünya merkezde sabit değil, kendi ekseni etrafında günlük, güneşin etrafında yıllık dönüşler içindedir. Copernicus’u bu varsayımlara en başta gözlemsel verilerin yönelttiği kuşku götürmez.

Ama gene de Kopernik’in, Dünya’nın evrenin merkezinde bulunmadığını ve öteki gezegenler ile birlikte Güneş’in etrafında dolandığını bulması, çok mühim bir adımdı. O zamanda bu kuram çok zor kabul edildi. Kopernik’in kuramının yanlış yönlerini ise 17. yüzyılda İtalyan astronom Galileo Galilei ortaya koydu.

Kopernik,24 Mayıs 1543 de 70 yaşında Frombork’ta yaşamını kaybetti.
Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script