Köroğlu Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Köroğlu kimdir?, Köroğlu kaç yaşında?, Köroğlu evi nerede?, Köroğlu nerelidir? Köroğlu ev adresi?, Köroğlu kaç yaşında?, Köroğlu nerede oturuyor?, Köroğlu nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Köroğlu hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. senesinde doğan Köroğlu şu an için yaşında ve burcundandır. Köroğlu doğum yeri ise Dörtdivan, Gerede, Bolu olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Şair olarak devam ettirmektedir.

Köroğlu Kimdir? – Köroğlu Evi Nerede? – Köroğlu Nerede Oturuyor?

Köroğlu Kimdir?, evi nerede?

Halk ozanı

Köroğlu, kavganın, özgürlüğün sembolüdür. Kötülüğün amansız düşmanıdır. Kılıç ve kalkan kadar saz ve sözün de ustasıdır. Kahramanlık türküleri söyleyen Köroğlu, halk şairlerinin mertlik ve yiğitlik sembolü haline gelmiştir.

Köroğlu, Bolu, Dörtdivan beldesinde dünyaya geldiğu sanılmaktadır. Asıl adı Ruşen Ali’dir. Doğum, ölüm tarihleri bilinmemektedir. Babası Yusuf, Bolu Beyi’nin seyisidir.

Köroğlu, 1574 senesinde tahta çıkıp 1595 yılına kadar padişahlık yapan III. Murat zamanında Osmanlı ordusuyla 1578-1584 senelerı içerisinde İran savaşlarına katılmıştır.

Bolu Beyi’nden babasının intikamını almak üzere dağlara çıkan, yiğitlik ve iyilikseverliği destanlaşan isyancı Köroğlu ile şair Köroğlu halk zihninde kaynaşmış durumdadır. Köroğlu aslında eski bir asker ve sonradan dağa çıkan bir Celali eşkıyasıdır. Köroğlu, bir kanun kaçağı, devlete karşı gelmiş bir dağ adamıdır. Yollar keser, kervanlar vurur. Babasının gözlerine mil çektiren zalim Bolu Beyi’nin ordularını bozar, dağıtır. Sık sık Bolu’yu basar, şehrin altını üstüne getirir. Bu yaptıkları, örnek alınacak davranışlar değildir elbet. Ama Köroğlu’nu haklı gösterecek yönleri mevcuttur. Bir defa haksızlığa, zulme karşı ayaklanmıştır. Bunun yanında kendisi hiç bir zaman haksızlığa sapmamıştır.

1968 senesinde yapımcılığını Memduh Ün, yönetmenliğini Atıf Yılmaz‘ın yaptığı “Köroğlu” filminde Cüneyt Arkın ve Fatma Girik başrolde oynadı.

Köroğlu Destanı:

Destana göre Köroğlu’nun asıl adı Ruşen Ali’dir. Babası Yusuf, Bolu Beyi’nin seyisidir. At meraklısı olan Bolu Beyi, seyisi Yusuf’u cins bir at almaya gönderir; fakat Yusuf’un getirdiği tayı beğenmez, adamın gözlerine mil çektirir. Yusuf tayı ve oğlunu alıp memleketten çıkar. Ruşen Ali, babasının tarif ettiği tarzda, tayı karanlık bir ahırda besler. Tay, belli bir zaman sonra kanatlanır, eşsiz bir küheylan olur. Yusuf ile Ruşen Ali, Aras ırmağına gider, orada Bingöl’den inecek olan üç sihirli köpüğü beklerler.

Yusuf, köpükleri içince, tekrar görmeye başlayacak, gençleşecek ve Bolu Beyi’nden intikamını alacaktır. Fakat, Ruşen Ali köpükleri kendisi içer, babasına köpüksüz su verir. Yusuf buna öte yandan üzülür, öte yandan da, oğlu intikamını alacak bir yiğit yer alacağı için sevinir.

Bu sihirli üç köpükten biri Köroğlu’na ebedi hayat, biri yiğitlik, bir diğeride şairlik sağlar. Yusuf, oğluna intikamını almasını tavsiye ettikten sonra ölür. Ruşen Ali Kır-At’ı ile birlikte dağa çıkar. Gelen geçeni soyar. Ünü yayılmaya başlar. Kendisi gibi kanun kaçakları yanında toplanmaya başlarlar. Artık adı Köroğlu olmuştur. Bolu şehrinin karşısında, Çamlıbel’de, bir kale yaptırır. Küçük bir ordusu mevcuttur. Çamlıbel’de geçen kervanlardan bac alır. Vermeyen kervanları soyar. Üzerine gönderilen orduları bozguna uğratır. Köroğlu diye ün alır, bir derebeyi gibi yaşamaya başlar, her savaşta üstün gelir; bezirganlardan, beylerden, paşalardan aldıklarını yoksullara dağıtır.

Bir gün, güzelliğini duyduğu Üsküdar Kasapbaşı’sının oğlu Ayvaz’ı kaçırır, Çamlıbel’e getirir, evlat edinir. Başka bir gün, Bolu Beyi’nin kardeşi Döne Hanım’ı kaçırır, evlenirler. Aradan seneler geçer, Bolu’yu basar, yakar, yıkar. Bolu Beyi’nden babasının öcünü alır. Bolu Beyi de Köroğlu’na karşı düzenler kurar. Bir defasında Köroğlu’nu, başka bir seferde de Ayvaz’ı yakalatır. Zindana atar. Ama, Köroğlu ve adamları her daim hile ve cenkle kurtulurlar.

Delikli demir (tüfek) icat olunup da eski yiğitlik gelenekleri bozulunca, “tüfeğin icat olup mertliğin bozulduğu, bireylerin birbirini arkadan vurduğu bir dünya çapında” yaşamanın anlamsızlığını düşünür ve dostlarına dağılmalarını söyler. Zaten Kırat da bir süre önce sır olmuştur. Haktan ve adaletten ayrılmayan halkın gönlünde taht kurmak suretiyle Kırklara karışır.

Bu destan Yaşar Kemal‘in Üç Anadolu Efsanesi yapıtında günümüz edebiyatına aktarılmıştır.

Köroğlu’ndan Türküler :
Benden selâm olsun Bolu Beyi’ne
Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
At kişnemesinden, kalkan sesinden
Dağlar seda verip seslenmelidir

Düşman geldi tabur tabur dizildi
Alnımıza kara yazı yazıldı
Tüfek icat oldu mertlik bozuldu
Eğri kılıç kında paslanmalıdır.

Köroğlu düşer mi eski şanından
Ayırır çoğunu er meydanından
Kırat köpüğünden düşman kanından
Çevrem dolup şalvar ıslanmalıdır

Köroğlu yenildiği Kiziroğlu Mustafa Bey için de bir türkü yazmıştır.
Bir atı var Ala Paça
Peh peh peh
Mecal vermez Kırat kaça
Hey hey hey
Az kaldı ortamdan biçe

Ağam kim,
Paşam kim,
Nigar kim,
Hanım kim,
Kiziroğlu Mustafa Bey
Bir beyin oğlu
Zor beyin oğlu

Kaynak:Bilgisayfam.net

porno izle cm to inches
bestnich altyazılı porno porno nulled script