Louis Aragon Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Louis Aragon kimdir?, Louis Aragon kaç yaşında?, Louis Aragon evi nerede?, Louis Aragon nerelidir? Louis Aragon ev adresi?, Louis Aragon kaç yaşında?, Louis Aragon nerede oturuyor?, Louis Aragon nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Louis Aragon hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 04.Ekim.189724.Aralık.1982 senesinde doğan Louis Aragon şu an için 85 yaşında ve Terazi burcundandır. Louis Aragon doğum yeri ise Paris, FransaParis, Fransa olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise ŞairYazar olarak devam ettirmektedir.

Louis Aragon Kimdir? – Louis Aragon Evi Nerede? – Louis Aragon Nerede Oturuyor?

Louis Aragon Kimdir?, evi nerede?

Louis Aragon siyasal eylemci ve komünist şair, romancı ve deneme yazarıdır. Türkçeye Mutlu Aşk Yoktur adıyla çevrilen şiiriyle tanınır.

Louis Aragon, 3 Ekim 1897 tarihinde Paris, Fransa’da Louis Andrieux, Marguérite Toucas-Masillon çiftinin oğlu olarak doğmuştur. Annesi ile babası ayrıydı; annesi babasının varlığını sakladığı gibi kendisini de ablası olarak tanıtmıştı. Aile 1904’te Neuilly’ye taşındı, 1908’de Saint-Pierre Lisesi’ne giren Aragon, çok başarılı bir öğrenciydi. 19 yaşında annesinin ısrarıyla girdiği Tıp Fakültesi’nde 5 yıl okuduktan sonra 1921 senesinde okulu bıraktı ve kütüphaneci olarak çalışmaya başladı. 1923’te Giverny’ye yerleşti.

Louis Aragon, ilk yazı denemelerine çok küçük yaşlarda başlamıştı. Şiir hususundaki görüşlerini cephede tanıştığı Andre Breton’la birlikte geliştirdi. İlk şiirlerini 1918’de Nord-Sud dergisinde yayımladı. Bu şiirler Tristan Tzara’nın öncülük ettiği Dadaizm akımının etkisi altındaydı. Toplum kaidelerina, savaşa ve geleneklere karşı oldukları kadar, şiirin o güne değin süregelmiş olan kaidelerina da karşı olduklarını söyleyen Dadacılar, bu karşı çıkışlarını anlamsızlığa dek mevcutturıyorlardı. Aragon’un 1920’de ilk şiir kitabı Le fen de joie (“Kıvanç Ateşi”) ve bir yıl sonra da romanı Anicet on le panorama (Anicet) yayımlandığında büyük yankılar uyandırdı, dönemin usta yazarlarından olumlu eleştiriler aldı. Aragon, 1924’te Dadaizm’den ayrılarak, Andre Breton’la birlikte Revolution Sürrealist dergisinde, Gerçeküstücü akımın öncülüğünü yapmaya başladı. 1925’te yayımlanan Le paysan de Paris (“Parisli Köylü”), bu akımın başyapıtlarından biri olarak kabul edilmiştir.

I. Dünya Savaşı’nda orduya çağırıldı, kendisi gibi tıp öğrencisi olan Andre Breton’la tanıştı. Orada aldığı tıp eğitimi aracılığıyla 2. dereceden doktorluk yaptı. Cephede gösterdiği yararlıklardan ötürü madalya aldı. Savaştan döndükten sonra edebiyat çevresinin içinde buldu kendini. Rengarenk kravatları, nükteli ve küstah konuşmalarıyla dönemin tipik züppelerinden biri olarak görülen Aragon kendisiyle aynı özelliklere sahip dostlarıyla sürdürdükleri bohem hayat o senelerda kurulmuş. Bu durum, Fransız Komünist Partisi’ne kabul edilmemelerine yol açtı.

Sonunda dostlarıyla komünist partiye üye olabilmişlerdir. O dönem sevgilisi olan Nancy Cunard’ın bir caz piyanisti yüzünden kendisini terk etmesi sebebiyle aşırı dozda ilaç içerek intihar etmeye kalktı.

1923’te Giverny’ye yerleşti, üç yıl önce katıldığı Dadaizm hareketinden kopmaya başlamıştı. Ertesi yıl Andre Breton’ un paylaştığı “Sürrealizm Manifestosu” ve Revolution Sürrealist dergisi ışığındaki görüşlere katıldı.

Ancak 1928’den sonra estetik ve politik görüşlerinde büyük bir değişim başladı. Aynı yıl evlendiği yazar Elsa Triolet ile SSCB’ye gidip bir yıl orada kaldı. 1930’da Harkov’da toplanan Devrimci Yazarlar Kongresi’ne katıldı. 1932’de artık Andre Breton’ dan ve Gerçeküstücülük hareketinden bütünüyle kopmuştu. Fransız Komünist Partisi’nin (FKP) yayın organı l’Humanite’de çalışmaya başladı. Ertesi yıl Birinci Sovyet Yazarlar Birliği Kongresi’ne katıldı.

1928 senesinde Rus yazar Elsa Triolet ile tanıştıktan sonra geri kalan hayatı boyunca hep onun için şiirler yazacaktı. Triolet ve Aragon Fransız anti-faşist hareketinde görev aldılar. Evlendiler. İkinci Dünya Savaşı’nda 42 yaşındaki şair işçilerden oluşan büyük bir grupla yeniden cepheye gitti. Almanlara esir düştüyse de kaçmayı başararak canını kurtardığında ikinci kez savaş madalyasıyla ödüllendirildi. Savaş sonrası şiirleri artık elden ele dolaşıyordu. Artık bir efsaneye dönüşmüş olan aşkını da ölümsüzleştiriyordu şiirlerinde, savaşla, devrimle, direnişle yanan zihinleri de aşkla aydınlatıyordu.

Aslını söylemek gerekirse Aragon ve Elsa mutlu aşkı temsil ediyorlardı, yani herkes böyle zannediyordu. 42 yıl evli kaldılar. Gerçeği anlamak için de yalnızca birlikte oldukları zamana değil, sonrasına da bakmak gerekiyormuş. Aragon, eşi Elsa kalp krizinden yaşamını kaybettikten sonra çekmecelerini boşaltırken bir liste bulmuş. Listede Elsa’ya aşık olan erkeklerin adları yazıyormuş ya da Elsa’nın birlikte olduğu erkeklerin adlarıydı bunlar kim bilir… Aragon, büyük bir şair, iyi bir romancı, siyasi mücadelelere girmiş cesur bir adam, halkının taptığı bir kahramandı. Elsa için yazdığı şiirler hemen hemen bütün dünya tarafından ezbere biliniyordu, fakat Aragon o listeyi bulduğu andan beri Elsa’nın kendisini aldattığına inanarak yaşamış ve öyle de ölmüştü.

Eğer şiirlerde yazdığı ya da dostlarının tanık olduğu kadar mutlu bir aşk yaşamış olsalardı, Aragon o listeyi bulduğunda yıkılmaz, aksine güler geçerdi. Zor olan kısım ölen birinin arkasından, ona doğruları soramadığı için kafanda soru işaretleriyle kalakalmaktı, hem de ömrünün sonuna kadar. Zaten Elsa’nın günlüğünde yazan cümle her şeyi açıklıyordu:
“Herkes beni sevsin, bütün erkekler bana hayran olsun istiyorum.”

Ülkemizde “Mutlu Aşk Yoktur” adlı şiiriyle tanınan şair Louis Aragon, Dada akımının öncüleri içerisinde sayılıyordu, sonradan Andre Breton ve Philippe Soupault ile birlikte bu yüzyılın en mühim şiir akımı olan Sürrealizm‘in kurucularından biri oldu. 2. Dünya Savaşı‘ndan sonra ise “toplumcu gerçekçi” bir sanat anlayışını benimseyerek Fransız şiirini etkisi altına aldı.

Bugüne değin şiir, roman, eleştiri, deneme, çeviri olarak 61 kitap yayımladı.

Aragon’un ünü, II. Dünya Savaşı‘nda gizli karşı koyma hareketiyle daha bir büyümüştür. Le Paysan de Paris adlı romanı, gerçeküstücülüğün en güzel emsallarinden biri olarak gösterilmektedir. Charles d’Orléans‘dan, Victor Hugo‘ya değin uzayan bir şiir çizgisini sürdürür gibidir Aragon. Açık yazan ozanlardandır, bir çok şiirleri bu yüzden şarkı haline getirilmiştir. Aragon romancı olarak da ün yapmıştır, çağdaş romanında mühim bir yer tutar. Birkaç çevirisi de mevcuttur

1935’te Paris’te toplanan Kültürün Savunulması İçin Dünya Yazarları Kongresi’ne katıldı. Ertesi yıl Ce soir gazetesinin yönetimini ele aldı, Paul Nizan’la çok yakın bir ilişkiye girdi. 1939’da çıktığı New York gezisinden döndüğünde yeniden askere alındı. Nazi işgaline karşı örgütlenen Fransız direniş hareketine, değişik bir kimlikle gittiği Güney Fransa’da katılan Aragon, gizlice basılıp dağıtılan şiirleriyle büyük ün kazandı. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Paris’e dönüp çeşitli sol dergilerin yönetimini üstlendi.

1950’de FKP Merkez Komitesi kullanıcı hesabıne seçildi. 1968 Mayıs hadiselerinda öğrencilerin gösteri ve toplantılarında konuşmalar yaptı. 1969’da Goncourt Akademisi’ne girdiyse de, kısa bir süre sonra buradan ayrıldı. 1970’te eşi ve politika arkadaşı Elsa Triolet’nin ölümü Aragon’u çok sarstı. 1977’de Ekim Devrimi’nin altmışıncı yıldönümünü kutlama törenlerine resmi Fransız temsilcisi olarak katılan Aragon, son senelerda yalnızca eski yapıtlarının yeni basımlarını hazırlıyor, kimi konferans ve TV konuşmalarına katılıyordu.

Louis Aragon, 1939 senesinde yazar Elsa Triolet ile evlendi. Eşi 1970 senesinde yaşamını kaybetti.

Louis Aragon, 24 Aralık 1982 tarihinde Paris, Fransa’da 85 yaşında ölmüştür.

Eserleri :
Şiir :
1920 – Sevinç Alevi (Feude Joie)
1926 – Devamlı Hareket (Le Mouvement Perpetuel)
1931 – İşkenceye Uğrayan İşkenceciler (Persecte Persecuteur)
1931 – Yaşasın Urallar (Hourra I’Oural!)
1942 – Elsa İçin Şarkılar (Cantique a Elsa)
1942 – Les Yeux d’Elsa (Elsa’nın Gözleri)
1943 – Grevin Müzesi (Le Musee Française)
1945 – Fransız Diana (Fransız Diana)
1956 – Bitmemiş Roman (Le Roman İnacheve)
1959 – Elsa

Roman :
1949 – Gerçek Dünya (Les Communites, 6 ciltten oluşan bu kitap 1949 ila 1951 senelerı içerisinde yayımlandı
1921 – Anicet ya da Panorama (Anicet ou le Panorama)
1924 – Libertinaj (Le Libertinage)
1934 – Basel’in Çanları (Les Cloches de Bale)
1936 – Kibar Semtler (Les Beaux Quartiers)
1942 – Üst Zümre Yolcuları (Les Voyageurs de I’Imperiale)
1944 – Aurelien
1958 – Kutsal Hafta (La Semaine Sainte)
1965 – Ölmeye Mahkum Etme (La Mise a Mort)
1967 – Blanche ya da Unutuş (Blanche ou I’Oublie)

Düzyazı/Deneme :
1926 – Paris Köylüleri (le Paysan de Paris)
1928 – Üslup İncelemesi (Le Traite de style)
1930 – Toplumcu Gerçekçilik İçin (Pour un realisme Socialiste)
1946 – Komünist İnsan (L’Homme Communiste)
1954 – Stendhal’ın Işığı (La Lumiere de Stendhal)

MUTLU AŞK YOKTUR
İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman
Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini
Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi
Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi
Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an
Mutlu aşk yoktur
Hayatı Bu silahsız askerlere benzer
Bir başka kader için giyinip kuşanan
Ne yarar var onlara sabah erken kalkmaktan
Onlar ki akşamları aylak kararsız insan
Söyle bunları Hayatım Ve bunca gözyaşı yeter
Mutlu aşk yoktur
Güzel aşkım tatlı aşkım kanayan yaram benim
İçimde taşırım seni yaralı bir kuş gibi
Ve onlar bilmeden izler geçiyorken bizleri
Ardımdan tekrarlayıp ördüğüm sözcükleri
Ve hemen can verdiler iri gözlerin için
Mutlu aşk yoktur
Vakit çok geç artık hayatı öğrenmeye
Yüreklerimiz birlikte ağlasın sabaha dek
En küçük şarkı için nice mutsuzluk gerek
Bir ürperişi nice pişmanlıkla ödemek
Nice hıçkırık gerek bir gitar ezgisine
Mutlu aşk yoktur
Bir tek aşk yoktur acıya garketmesin
Bir tek aşk yoktur kalpte açmasın yara
Bir tek aşk yoktur iz bırakmasın insanda
Ve senden daha fazla değil vatan aşkı da
Bir tek aşk yok yaşayan gözyaşı dökmeksizin
Mutlu aşk yoktur ama
Böyledir ikimizin aşkı da
Louis ARAGON

Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script