Mario Levi Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Mario Levi kimdir?, Mario Levi kaç yaşında?, Mario Levi evi nerede?, Mario Levi nerelidir? Mario Levi ev adresi?, Mario Levi kaç yaşında?, Mario Levi nerede oturuyor?, Mario Levi nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Mario Levi hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 25.Şubat.1957 senesinde doğan Mario Levi şu an için 64 yaşında ve Balık burcundandır. Mario Levi doğum yeri ise Şişli, İstanbul olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Yazar olarak devam ettirmektedir.

Mario Levi Kimdir? – Mario Levi Evi Nerede? – Mario Levi Nerede Oturuyor?

Mario Levi Kimdir?, evi nerede?

İstanbul’da yaşayan Mario Levi, Türk edebiyat yazarı, gazeteci ve iletişim eğitmenidir.

Mario Levi, 25 Şubat 1957 tarihinde İstanbul, Şişli’de Yahudi bir ailede doğmuştur. Türkiye vatandaşıdır. Çocukluğu Şişli, Feriköy, Kurtuluş, Kadıköy gibi azınlık nüfusunun yoğun olduğu semtlerinde geçti. İlkokulu, Şişli Ondokuz Mayıs İlkokulunda okudu. İstanbul’da Saint Michel Fransız Lisesinden 1975 senesinde mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Fransız ve Roman Filolojisinde lisans eğitimini 1980 senesinde bitirdi.

1975 yılına kadar Şişli Feriköy, Osmanbey taraflarında yaşayan Mario Levi o yıl hala ikamet ettiği Kadıköy Yeldeğirmeni Caddesinde bir eve taşındı. Yaz tatillerini Bodrum Yalıkavak Mahallesi’nde geçirir.

Üniversitede Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olduktan sonra Beyoğlu Anadolu Lisesi’nde bir yıl Fransızca öğretmenliği yaptı. Ardından her Türk genci gibi askere gidip Burdur‘da 4 ay askerlik yaptı. Onu takiben rahmetli dedesinin tıbbı cihazlar üzerine olan ithalat şifrketinda mümessillik işini on yıl kadar yaptı. Bu zamanda herhangi bir basın kuruluşunun kadrolu elemanı olmadan, dışarıdan gazetelere yazılar yazdı. Yine bu zaman zarfında radyo programcılığı yaptı, TRT‘de dünya müzikleri üzerine 2 yıl program yaptı.

İlk öyküsünü 1975 senesinde yazan Mario Levi, 1984 senesinden sonra, önce Şalom Gazetesi‘nde, sonrasında da Stüdyo İmge, Argos, Hokka dergisi, Cumhuriyet Gazetesi, Cumhuriyet Dergi, Milliyet Sanat, Gergedan, Gösteri ve Sinema ve Varlık’ta bir çok yayın organında müzik ağırlıklı yazılar yazdı. İlk röportajını da nişanlı olduğu zamanda ilk eşi ile birlikte Timur Selçuk ile yaptı.

1984 senesinde İstanbul’da yayımlanan Musevi gazetesi “Şalom”un kültür-sanat sayfasını yönetti. TRT’de ve Açık Radyoda dört yıl boyunca dünya müzikleri üzerine ortalama iki yüz program yaptı. “Hokka” dergisinin yayın kurulunda görev aldı. Reklâm şirketlerinde reklam yazarı ve pazarlama kültürü düşünürü olarak çalıştı. 2003 senesinde “Mediacat” pazarlama iletişimi dergisinde köşe yazarlığı yaptı.

1997 senesinden beri Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültesi İşletme Yüksek Lisansı Programında reklâm ve tüketici davranışları alanında öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1999 senesinden beri aynı üniversitenin “Halkla İlişkiler ve Tanıtım”, “Gastronomi ve Mutfak Sanatları” ve “Türk Dili ve Edebiyatı” Bölümlerinde Yaratıcı Yazarlık dersi verdi. Mario Levi, 2003 senesinden sonra bu yaratıcı yazarlık derslerini yazı atölyesine taşıdı. Yeditepe Üniversitesi’nde, Mim Sanat Merkezi´nde, Atölye Maçka´da ve İstanbul Modern´de “Yazı Yaratımı” dersleri vermeye sürüyor.

Mario Levi, bunun yanında PEN Yazarlar Derneği üyesidir. 1992 senesinde Ankara’da ayda bir çıkan Arena adında bir derginin kültür-sanat yönetmeliğini yaptı.

2006 senesinde Duygu Asena’nın anısına Milliyet Kitap’ın projesi olan “Kadının Adı Var” adlı öyküye Murathan Mungan, Nedim Gürsel, Ahmet Ümit ve Selim İleri ile birlikte katkı sağladı. Beş yazar, birlikte bir öykü yazdı.

2015 – 2016 senelerında bir dönem NTV‘de Mario Levi, Ahmet Ümit ve İskender Pala ile birlikte “Önce Söz Vardı” adlı bir kültür, sanat ve edebiyat programı yaptı.

Üniversiteyi bitirme tezini romanlaşmaya vardırdı ve 1986 senesinde ilk kitabı olarak “Bir Yalnız Adam: Jacques Brel” adı ile yayınlandı.

1990 senesinde yayına girdiğinda o yılın Haldun Taner Öykü Ödülü’nü kazanan “Bir Şehre Gidememek” adlı öykü kitabı, otobiyografik özellikler taşır ve yazarın hem aşkları, hem de çocukluk ve ilk gençlik senelerıyla hesaplaşması gibidir.

İstanbul’un azınlık çevrelerine ve topluma uyum sağlamakta zorlanan bireylerina yer verdiği ikinci öykü kitabını 1991 senesinde “Madam Floridis Dönmeyebilir” adı ile paylaştı.

Eserlerinde daha çok İstanbul’daki azınlıkların poblemlerinı anlattı. “İstanbul Bir Masaldı” romanıyla kendi bireysel tarihini yeniden inşa ettiğini söyleyen Levi, İstanbul’da yaşamış, kültürel, etnik, dini bir azınlık coğrafyasını ‘masal olmayan’ İstanbul’u anlatmayı amaçladı

1993 senesinde yazmaya başladığı “İstanbul Bir Masaldı” adlı kitabını altı yılda bitirerek 1999 senesinde paylaştı. Bu kitap da yirmili seneler ile seksenli seneler içerisinde İstanbul’da yaşamış bir Yahudi ailesinin hikâyesidir. Şehrin öteki azınlıklarından kahramanlar bu hikâyede de görünür. Bu eseriyle 1999 senesinde (Yunus Nadi Abalıoğlu) Yunus Nadi Roman Ödülü’nü kazandı.

Mario Levi, 1994 senesinden beri yazılarını dolma kalemle yazar. Yalnızca yeşil ve sepya mürekkepleri kullanır. Lacivertin sıradan, siyahın resmi ve kırmızının da gözü yorduğunu düşünür. Dolma kalemin yanında mütevazı bir resim ve plak koleksiyonu mevcuttur. Mario Levi, yazılarını gece yazar. Akşam 21.00’de yatar, saat 03.00’te kalkar. O saatten sabaha kadar, arada bir de gün boyu yazar. Yazılarını üç kere yazar. Önce deftere, sonra bilgisayara, sonrasında son bir kontrol için yazar. Yazarken masasında yalnızca kahve mevcuttur. Yazarken müzik dinlemez. Çalışma odası, Haydarpaşa Garı’nı ve denizi görür. Mario Levi, romanlarını Türkçe yazmayı tercih eder. Bunun bunun yanında: “Benim vatanım Türkçe!” diyecek kadar Türkçe hayranıdır. 1976 senesinde ilk öykü kitabını yazmaya başladığında hiç düşünmeden Türkçe yazmaya başlar. Çünkü Levi, yaşadığı sokağı ve sevdiği kadını Türkçe tanımıştır.

Mario Levi, Türkçeden başka Fransızca, İspanyolca ve Ladino dillerini bilmektedir.

Mario Levi, eskiden sigara içerdi, şimdi içmez. Yazı yazamadığı zamanlarda zihnini açmak için müzik dinler ya da Turgut Uyar ile Edip Cansever’in şiirlerini okur. Hayali, senenin altı ayını çalışarak, altı ayını ise kitap okuyarak geçirmektir. Serüven, hüzün, aşk, enikonu, yalnızlık sözcükleri en fazla kullandığı sözcüklerdir. İyi bir kitap okumak, iyi bir yemek yemek, iyi bir yazı yazmak ve Fenerbahçe’nin kazanması ve aşk kendisini mutlu eden şeylerdir. Kaba ve kendini akıllı zanneden aptal insanlar hevesini kırar. Kendisi olmaya çalışan bir yazardır. En çok sevdiği huyu sabırdır. En sevmediği huyu ise iyi niyetli olmasıdır. Kendisini anlatabilecek en mühim kelime hüzündür. En mutlu olduğu an, yeni kitabının yayınevinden geldiği an ile kızlarının kendisini öptüğü andır. Son cümlesi olduğunu bilse yazacağı son cümle: “Şaka yaptım.” olur. Müzikte 60´lı ve 70´li senelerın hassaslığı, sinemada ise 70´lerin Fransız ve İtalyan sinemasına ilgisi mevcuttur. Hayatının kokusu, gül reçelinin evde pişerkenki kokusudur. İstanbul duygusu, onun için hüzündür. Bu hüznün göç duygusuyla yakında zamandan ilgisi mevcuttur. İstanbul´un göçlerle İstanbul olduğunu düşünür. Yazacaklarını önceden planlayan bir yazar değildir. En çok sevdiği balık lüferdir.

1986 senesinde Süzet Beraha ile evlendi. Daha sonra boşandı.

İki kere evlenip boşanan Mario Levi, üçüncü evliliğini kendisinden yirmi beş yaş küçük öğrencisi, Selanik göçmeni Müslüman bir ailenin kızı olan yazar Özlem Ece Erdoğuş (d. 1982) ile yaptı. Masal Clara Levi (d. 2014) adında bir kızı mevcuttur. İlk eşinden de Deniz ve Pınar adlarında ikiz kız çocuğu mevcuttur.

Mario Levi, yazarlığın bunun yanında, Fransızca öğretmenliği, ithalatçılık, gazetecilik, radyo programcılığı, reklam yazarlığı gibi işler de yapmıştır. Ayrıca yazı atölyelerinde, bu yola gönül vermiş insanlara Yazı Yaratımı dersleri de vermektedir.

NTV Radyo’da Akdeniz şarkıları ve kültürü üzerine bir program yaptı.

2019 senesinde 7 romanlık bir dizi olan “Gördüklerimiz Görmediklerimiz” serisini yazmaya başladı. bu serinin ilk kitabı olan “Bir Cuma Rüzgârı Kadıköy: Gördüklerimiz Görmediklerimiz 1” adı altında yazdı ve sonrasında 2020 senesinde serinin ikinci kitabını “Bu Salı ve Her Salı: Şişli: Gördüklerimiz Görmediklerimiz 2” adı ile çıkardı.

Ödülleri :
1990 – Haldun Taner Öykü Ödülü (Bir Şehre Gidememek ile)
1999 – Yunus Nadi Roman Ödülü (İstanbul Bir Masaldı ile)

Eserleri:
Roman ve Hikâye kitapları:
1986 – Bir Yalnız Adam: Jacques Brel (Monografi)
1990 – Bir Şehre Gidememek (öykü kitabı)
1991 – Madam Floridis Dönmeyebilir (öykü kitabı)
1992 – En Güzel Aşk Hikâyemiz (roman)
1999 – İstanbul Bir Masaldı (roman)
2005 – Lunapark Kapandı (roman)
2005 – Bir Yaz Yağmuruydu (Deneme)
2009 – Karanlık Çökerken Neredeydiniz? (roman)
2010 – İçimdeki İstanbul Fotoğrafları (Monografi)
2013 – Size Pandispanya Yaptım (roman)
2015 – Bu Oyunda Gitmek Vardı (roman)
2016 – Bir Cümlelik Aşklar (roman)
2019 – Bir Cuma Rüzgârı Kadıköy: Gördüklerimiz Görmediklerimiz 1 (roman)
2020 – Bu Salı ve Her Salı: Şişli: Gördüklerimiz Görmediklerimiz 2 (roman)
2020 – O Meftunu Olduğunuz Mavi (Mario Levi, Uğur Batı birlikte)

Kaynak:Bilgisayfam.net

porno izle cm to inches
bestnich altyazılı porno porno nulled script