Martin Scorsese Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Martin Scorsese kimdir?, Martin Scorsese kaç yaşında?, Martin Scorsese evi nerede?, Martin Scorsese nerelidir? Martin Scorsese ev adresi?, Martin Scorsese kaç yaşında?, Martin Scorsese nerede oturuyor?, Martin Scorsese nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Martin Scorsese hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 17.Ekim.1942 senesinde doğan Martin Scorsese şu an için 79 yaşında ve Terazi burcundandır. Martin Scorsese doğum yeri ise Manhattan, New York, ABD olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Yönetmen olarak devam ettirmektedir.

Martin Scorsese Kimdir? – Martin Scorsese Evi Nerede? – Martin Scorsese Nerede Oturuyor?

Martin Scorsese Kimdir?, evi nerede?

Martin Scorsese, 1942Amerika doğumlu, yönetmen. Önemli filmleri içerisinde : “Taxi Driver” (1976), “The King of Comedy” (1983), “Goodfellas” (1990), “Casino” (1995) ve “Gangs of New York” (2002).

Sicilya kökenli işçi sınıfı bir ailenin ikinci çocuğu olarak 17 Ekim 1942’de dünyaya gözlerini açan yönetmenin çocukluğu Manhattan‘ın “Küçük İtalya” olarak anılan mahallesinde geçti. Bu çevrede geçen gençlik senelerı, kendisine kariyeriyle alakalı bi hayli ilham verdi ve o senelerda keşfettiği New York, ileride çekeceği filmlere iyi birer dekor zemini sundu. Küçük yaşında “astım” hastalığından muzdarip olan Scorsese, bu senelerda sinemaya ilgi duymaya başladı. 1960 senesinde New York Üniversitesi sinema bölümüne girdi ve önce 1964 senesinde mezun oldu, sonra, 1966 senesinde yüksek lisansını aldı. Bu senelerda, “What A Nice Girl Like You Doing In A Place Like This?” (1963) ve “It’s Not Just You, Murray!” (1964) gibi kısa filmler çekti. Kendisinin en ünlü kısa filmi ise, 1967 senesinde çektiği “The Big Shave” idi. Bu film, kendisini durmadan traş eden ve sonunda kendi, boğazını kesen bir adam hakkındaydı ve bu eserinde Scorsese, Amerika’nın Vietnam’a müdahalesini işlemişti. 1967’de bunun bunun yanında , okul dostlarından, sonraki senelerda da beraber çalışacağı, Harvey Keitel ile, siyah-beyaz, “Who’s That Knocking At My Door” adlı filmi çekti. Bu film bunun yanında, sonradan çekmiş olduğu “Mean Streets)’in habercisiydi. Henüz tamamiyle ortaya çıkmamış olmasına rağmen, “Scorsese Stili” ortadaydı : New York Italyan-Amerikan sokak-hayatı tadı, süratli kurgu, derlenmiş rock tarzı film müziği ve sorunlu erkek başkahraman.

Scorsese, 1970’li senelerda o dönemin mühim sinemacılarından, Francis Ford Coppola, Brian De Palma, George Lucas ve Steven Spielberg ile yakınlık kurdu. Bir çok projede birlikte çalışacağı Robert De Niro‘yu Scorsese’ye tanıştıran De Palma oldu.

1972 senesinde Scorsese, Coppola, James Cameron ve John Sayles’ın kariyerlerini kurmalarında kolaylık sağlayan yapımcı Roger Corman için “Boxcar Bertha” adlı filmi yaptı. Küçük bir iş olarak gözükse de , De Niro ile yaptığı ilk film olan “Mean Streets”‘i çekmeden önce , bu film Scorsese’e hızlı ve ucuz yoldan film yapmayı öğretti. 1974‘te aktris Ellen Burstyn , “Alice Doesn’t Live Here Anymore” filmi için Scorsese’i seçti ve bu filmdeki sergilediği güçle en iyi kadın oyuncu dalında Akademi Ödülünü almayı başardı.

1976 senesinde, en başarılı filmlerinden biri olan “Taxi Driver“‘ı Robert De Niro, Judie Foster ve Harvey Keitel gibi bir kadroyla çekti. Aynı yıl Palme d’Or ödülünü aldı ve birden fazla Oscar’a aday oldu. Bu başarının sonrasında Scorsese, ilk büyük bütçeli filmine soyundu: “New York, New York“. Beklediği başarıyı gösteremeyen bu filmin sonrasında Scorsese bunalıma girdi ve bu zaman içinde oldukça önemli kokain bağımlılığı yaşadı. Bu sıralarda bir kaç belgesel tarzı eserler çeken Scorsese’in zaten hassas olan sağlığı, bu hızlı yaşamla birlikte iyice hasar gördü. Bir çoklarına göre, Robert De Niro, kendisinin en iyi filmi olarak görülen “Raging Bull“u çekmeye ikna ederek Scorsese’i kokainden kurtarmayı başardı.İngiltere’nin prestijli dergisi “Sight and Sound” tarafından 1980lerin en iyi filmi seçilem bu yapım, Scorsese’e –en iyi yönetmen dalı da dahil olmak üzere- 8 Oscar adaylığını da yanında getirdi. En kaliteli aktör dalında De Niro Oscar’ı almayı başarırken en iyi yönetmen ödülü, o yıl, “Ordinary People” ile Robert Redford‘un oldu.

1983 senesinde, De Niro’yla 5. ortak yapımı olan “The King of Comedy“yi çekti. Son çalışmalarındaki dışavurumsal tavır bu eserde, yer yer sürrealizme kadar gitti. Gişede çok iş yapamayan bu film, gösterime girdikten sonraki senelerda olumlu eleştiriler kazandı. Aynı yıl, yönetmen, uzun soluklu kişisel çalışması olan, 1951, Nikos Kazantzakis kitabından uyarlama; “The Last Temptation of Christ” projesine başladı. Scorsese, 1988 senesinde, konusunu Paul Schrader‘ın kaleme aldığı bu projeyle geri döndü ve yine en iyi yönetmen dalında Oscar’a aday oldu ve yine eli boş döndü.

1990lara gelince, Scorsese başarılı sinema kariyerine “Goodfellas” (1990), “Cape Fear” (1991), “The Age of Innocence”(1993), “Casino” (1995), “Kundun” (]) ve “Bringing Out the Dead” (1999) gibi filmlerle devam etti. 2000li senelerda çıkardığı, “Gangs of New York” ve “The Aviator” (]) adlı filmleriyle yankı uyandırdı. Leonardo Di Caprio ile çalışmalarını sürdüren ünlü yönetmen, 2006 senesinde “The Departed” filmini bitirdi. Halen yakın gelecekte piyasaya sürülmesi beklenen projeler üzerinde çalışan Scorsese, büyük bütçeli filmler yapmaya sürüyor.
Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script