Mustafa Fehmi Kubilay Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Mustafa Fehmi Kubilay kimdir?, Mustafa Fehmi Kubilay kaç yaşında?, Mustafa Fehmi Kubilay evi nerede?, Mustafa Fehmi Kubilay nerelidir? Mustafa Fehmi Kubilay ev adresi?, Mustafa Fehmi Kubilay kaç yaşında?, Mustafa Fehmi Kubilay nerede oturuyor?, Mustafa Fehmi Kubilay nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Mustafa Fehmi Kubilay hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. ??.??.190623.Aralık.1930 senesinde doğan Mustafa Fehmi Kubilay şu an için 24 yaşında ve burcundandır. Mustafa Fehmi Kubilay doğum yeri ise Kozan, AdanaMenemen, İzmir olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise AskerÖğretmen olarak devam ettirmektedir.

Mustafa Fehmi Kubilay Kimdir? – Mustafa Fehmi Kubilay Evi Nerede? – Mustafa Fehmi Kubilay Nerede Oturuyor?

Mustafa Fehmi Kubilay Kimdir?, evi nerede?

Mustafa Fehmi Kubilay, 1930 senesinde “Menemen Olayı” esnasında başı kesilerek yaşamını kaybettirüldü.

Mustafa Fehmi Kubilay, 1906 senesinde Adana ilinin Kozan beldesinde Giritli bir ailenin çocuğu olarak doğmuştur. Babasının adı Hüseyin, ana adı Zeynep’tir. Kozan’da terzi çıraklığı yaparken Antalya Öğretmen Okulu’nun sınavlarını kazandı. Antalya Muallim Mektebi ve İzmir Muallim Mektebinde okuduktan sonra Bursa Öğretmen Okulu’nu 1926 senesinde bitirdi.

Mustafa Fehmi Kubilay, 1930 senesinde öğretmen olarak İzmir‘in Menemen İlçesi’nde 43.Piyade Alayında asteğmen rütbesiyle askerlik görevini yapmak üzere gönderildi.

Mustafa Fehmi Kubilay, 23 Aralık 1930 tarihinde asteğmen olarak görev yaptığı İzmir’in Menemen beldesinde Cumhuriyet karşıtı bir grup tarafından bekçi Hasan ve bekçi Şevki ile birlikte başı kesilerek 24 yaşında yaşamını kaybettirüldü. Tarihe “Menemen Olayı” ve “Kubilay Olayı” olarak geçmiştir. Anısına Menemen’de bir anıt yapıldı. Bursa Öğretmen Okulu’na da bir büstü kondu.

Olayın sonrasında sıkıyönetim ilan edildi. “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını zorla kaldırmaya teşebbüs ve yardım” etmekten yargılanan bağnazlardan 32’si idama, 73’ü ise çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı.

Menemen Olayı :

23 Aralık 1930 günü gerçekleşen, İzmir‘in Menemen beldesinde, askerliğini yedek subay olarak yapmakta olan öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın ve yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki’nin şeriat isteyen bir grup tarafından yaşamını kaybettirülmesiyle başlayan olaylar zinciri. Cumhuriyet tarihinin en mühim hadiselerindan biridir. Olayların sonrasında bölgede sıkıyönetim ilan edilmiş, General Mustafa Muğlalı başkanlığında kurulan Divanı Harp’te failler idam dahil çeşitli cezalara çarptırılmıştır.

Olayların gelişimi :
Şeyh Esat’ın Manisa’da Nakşibendi tarikatını yaymakla görevlendirdiği Laz İbrahim tarafından yönlendirilen, Manisa tarafından gelen çember sakallı, sarıklı ve cüppeli dördü silahlı 6 kişi, 23 Aralık 1930’da sabah namazından sonra camiden aldıkları Yeşil Sancağı Belediye Meydanına dikerek silah zoruyla etraflarına adam toplamaya çalışırlar. “Din elden gidiyor, kâfirler şapka giymemizi zorlayarak bizi dinimizden ayırmaya çalışıyor.” diye bağırarak esnafı dükkânlarını kapatmaya ve kendilerine katılmaya zorladılar.

Elebaşılar içerisinde, Giritli Derviş Mehmet, Şamdan Mehmet, Sütçü Mehmet Emin, Nalıncı Hasan, Küçük Hasan vardı. Derviş Mehmet camide namaz kılanlara kendini “Mehdi” olarak tanıttı ve dini korumaya geldiklerini dile getirdi. Derviş Mehmet, “kendisinin peygamber olduğunu, şeriatı yerine getireceğini, Menemen’in 70 000 Müslüman askeri tarafından kuşatıldığını” tehditkâr bir halde ilan ederek halkı şeriat bayrağı altında toplanmaya çağırdı.

Arkalarında 70 bin kişilik Halife ordusu olduğunu, öğle saatlerine kadar şeriat bayrağı altında toplanmayanların kılıçtan geçirileceğini dile getirdi. Camideki yeşil bayrağı alıp uzun bir sopaya taktılar ve Menemen şehir meydanında kazdıkları bir çukura diktiler. Bayrağın etrafında dönmeye, tekbir getirmeye, zikretmeye ve “Şapka giyen kafirdir! Yakında yine şeriata dönülecektir.” diyerek bir isyan hareketi başlatmak istediler. Kasabaya halife ordusunun geleceği iddiası halkı korkuttu.

Olaylar ilçedeki askeri birliğe duyuldu. 43.Piyade Alay komutanı, P.Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı olay yerine gönderdi.

Mustafa Fehmi Kubilay Ayaklanan bu gerici topluluğun tehlikeli hareketlerini denetim altına alabilmek maksadıyla 26 kişilik müfrezesiyle olay yerine geldi. Mustafa Fehmi Kubilay askerlerin yanından ayrılarak tek başına onların arasına girip teslim olmalarını istedi. Onlardan biri ateş ederek Kubilay’ı yaraladı. Karşıdan bunu gören askerler ateş açtılar. Fakat tüfeklerinde yaşamını kaybettirücü etkisi olmayan manevra fişekleri mevcuttur. Derviş Mehmet “bana kurşun işlemiyor” diyerek halkı kandırmaya çalıştı.

Kubilay yaralı halde cami avlusuna sığındıysa da, Derviş Mehmet ve dostları peşi sıra geldiler. Derviş Mehmet, çantasını açıp testere ağızlı bağ bıçağını çıkardı ve yaralı Asteğmen Kubilay’ın başını kesti.

Kesik başı yeşil bayrağın sopasına dikmeye çalıştılar fakat başaramadılar. Birisi ip getirdi ve Kubilay’ın başı yeşil bayrağın dikili olduğu sopaya iple bağlandı. Olay yerine toplananlar ise bu olanlar karşısında donuk, duygusuz ve seyirci kaldılar. Olay yerine yetişen Bekçi Hasan ateş edip gruptan birini yaraladı. Ancak açılan ateş sonucu o da yaşamını kaybetti. Arkadaşının yardımına koşan Bekçi Şevki de açılan ateş sonucu yaşamını kaybetti.

Bu etapta alaydan askeri birlik yetişir. Komutan “Teslim olun!” diye bağırır. Ancak olay çatışmaya dönüşür ve askeri birlik ateş eder. Göstericilerden Derviş Mehmet de dahil bazıları ölürken, bazıları kaçar. Daha sonra hepsi birden yakalanır.

Olayların sonrasında 31 Aralık 1930 tarihinde Menemen’de 1 Ocak 1931’den beri de Manisa ve Balıkesir’de Orgeneral Fahrettin Altay komutasında sıkıyönetim ilan edildi. Ardından 57. Tümen Komutanı olarak 1. Kolordu Komutan Vekili olan General Mustafa Muğlalı başkanlığında bir Divanı Harp kuruldu.

15 Ocak 1931 tarihinden beri Olaya doğrudan ya da dolaylı katılan 105 sanık (anayasayı cebren tağyir, eyleme iştirak, azmettirme ya da Mehdi Mehmedin Mehdiliği için harekete geçtiğini bildikleri halde zamanında Hükümete haber vermedikleri ve tekkelerin seddinden sonra ayini tarikat icra ettikleri suçlamalarıyla) Divanı Harp’te yargılanmaya başlandı.

29 Ocak 1931 günü neticelenen mahkeme 36 (ölmüş olan bir sanık ile 37) birinin idama mahkûm edilmesine, 40 birinin sorumsuzluğu sebebiyle salıverilmesine, 27 sanığın beraatine, 41 insana çeşitli hapis cezaları verilmesine karar verdi. Meclis’in onayına sunuldu. İdam hükümlülerinin 6’sının yaşı küçük olduğundan, onların ölüm cezaları ağır hapse çevrildi. TBMM Adalet Divanı bunun bunun yanında iki idamlığın cezasını 2 yıl hapse çevirdi.

Diğer 28 sanık, 3 Şubat 1931 gecesi Menemen’de idam edildi. Mahkumlardan biri idam sehpasının önünden kaçtı. İki hafta sonra yakayı ele verdi ve ertesi gün idam edildi.

Sıkıyönetim, 28 Şubat 1931’de Manisa ve Balıkesir’den, 8 Mart 1931’de de Menemen’den kaldırıldı.

Bu olaylar sonrasında Mustafa Kemal ATATÜRK, bir Ege gezisi esnasında şunları söylüyordu: “Halkın saflığından yararlanarak ulusun maneviyatına sataşan kimseler ve onların takipçi ve müritleri tabi ki birtakım cahillerden ibarettir. Ulusumuzun önünde açılan kurtuluş ufuklarında durmaksızın yol almasına engel olmaya çalışanlar, hep bu örgütler ve bu örgütlerin üyeleri olmuştur. Türk ulusunun bunlardan daha büyük düşmanı olmamıştır. Bunların varlığını hoşgörü ile kabul edenler, Menemen’ de Kubilay’ın başı kesilirken kayıtsız, ilgisiz izlemeye dayanan ve hatta alkışlamaya cesaret edenlerle birdir.
Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script