Nevşehirli Damat İbrahim Paşa Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Nevşehirli Damat İbrahim Paşa kimdir?, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa kaç yaşında?, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa evi nerede?, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa nerelidir? Nevşehirli Damat İbrahim Paşa ev adresi?, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa kaç yaşında?, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa nerede oturuyor?, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Nevşehirli Damat İbrahim Paşa hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. ??.??.166001.Ekim.1730 senesinde doğan Nevşehirli Damat İbrahim Paşa şu an için 70 yaşında ve burcundandır. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa doğum yeri ise Nevşehir (Muşkara)İstanbul olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Sadrazam olarak devam ettirmektedir.

Nevşehirli Damat İbrahim Paşa Kimdir? – Nevşehirli Damat İbrahim Paşa Evi Nerede? – Nevşehirli Damat İbrahim Paşa Nerede Oturuyor?

Nevşehirli Damat İbrahim Paşa Kimdir?, evi nerede?

Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, padişah III. Ahmet zamanında 9 Nisan 1718 – 1 Ekim 1730 tarihleri içerisinde sadrazamlık yapmıştır. Sinema oyuncusu Halit Akçatepe‘nin de büyük büyük dedesidir.

Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, 1660 senesinde Nevşehir’de (Muşkara) doğmuştur. İsmi Lale Devri ve Nevşehir ile özdeşleşen Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, Oğuzların Beydilli boyuna mensup Boynuinceli aşiretindendir. Babası, İzdin (Günümüz Yunanistan’da Tırhala kenti) Voyvodası Ali Ağa idi. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, gençliğinde iş bulmak için İstanbul‘a gelmiş ve akrabası olan eski saray masraf katibi Mustafa Efendi’nin delâletiyle (tavsiyesiyle) 1689 senesinde sarayın helvacı ocağına, daha sonra eski saray baltacılar ocağına kaydolmuştur.

Zamanla Eski Saray’ın vakıflar kâtipliğine kadar yükseldi. Ardından Dârüssaâde ağası yazıcı halifesi olarak padişah II. Mustafa’nın bulunduğu Edirne Sarayı’na çağrıldı. Bu vesileyle Şehzade III. Ahmet’i yakında zamandan tanıma imkânı buldu. Edirne Vak‘ası’ndan (1703) sonra saray halkıyla birlikte İstanbul’a döndü. Şehzade III. Ahmet 22 Ağustos 1703 tarihinde padişah olduktan sonra darüssaâde ağası yazıcılığına tayin edildi. Altı yıl bu görevde kaldı. Bu vazifedeyken padişahın itimat ve teveccühünü kazandı. Padişaha olan yakınlığını çekemeyenlerin çabaları neticesinde Haremeyn muhasebeciliği göreviyle hâcegân zümresine dahil edilerek saraydan uzaklaştırıldı. Sadrazam olan Çorlulu Ali Paşa onu Edirne‘ye gönderdi.

1715 senesinde Mora Seferi’ne çıkan Veziriazam Silahdar Damat Ali Paşa, İbrahim Efendi’yi mevkufatçılıkla yanında götürdü. Buranın alınmasından sonra da tahrir (katiplik) işi ile vazifelendirildi. İbrahim Efendi, 5 Ağustos 1716 tarihinde Avusturyalılarla yapılan Petrovaradin Muharebesi’nde bulundu. Osmanlı ordusunun yenildiği ve Veziriazam Silahdar Damat Ali Paşa’nın şehit olduğu bu savaşın sonuçlarını Padişaha arz etmek üzere Edirne‘ye gönderildi. III. Ahmet çok güvendiği İbrahim Efendi’yi geri yollamayarek birinci ruznameci yaptı. Birkaç gün sonra da 3 Ekim 1716‘da sadaret kaymakamlığına tayin etti.

İbrahim Paşa, şehit Silahdar Damat Ali Paşa’nin dul kalmış bulunan III. Ahmet‘in kızı Fatma Sultan’la 1717 senesinde nikahlanarak Damat oldu. İbrahim Paşa’nın teşebbüsleri aracılığıyla Avusturyalılarla barış yapılmasının kararlaştırılmasından sonra, 9 Nisan 1718 tarihinde sadrazamlığa getirilerek Avusturya ile 21 Temmuz 1718 tarihinde Pasarofça Antlaşması‘nı imzaladı. Aynı yıl Venediklilerle de barış yapıldı.

İbrahim Paşanın on üç yıl süren sadrazamlığı zamanında İran ile bir kez savaş yapıldı. Ancak oluşturulan genel barış ortamında devlet bir huzur dönemine girmiştir. Damat İbrahim Paşa’nın vezirlik ve sadrazamlık dönemi “Lâle Devri” denen bir zevk ve safahat çağı olmuştur. Lâle Devri ile başlayan park ve bahçeler de İbrahim Paşa zamanında yaptırıldı.

Lale, Çırağan, Sadabad ve diğer mesirelerde, helva sohbetleri düzenlenmesi de bu zaman içinde oldu. Bunun bunun yanında ilk matbaanın tesisi ve sanayi müesseselerinin kurulması onun gayretleri ile gerçekleşti. 1727 senesinde Sait Efendi ve İbrahim Müteferrika tarafından İstanbul‘da ilk matbaa kuruldu.

Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, eski adı Muşkara olan dünyaya geldiğu yeri Osmanlı Sadrazamı olduktan sonra Lale Devri‘ne yakışır yenilikler uygulamış, mimari yapılarla donatmış, imar ve iskanını tamamlamış ve Niğde Sancağı’na bağlı bir kaza haline getirdikten sonra adını Nevşehir olarak değiştirmiştir.

Damat İbrahim Paşa, ülkeler arası ilişkilerde barış yanlısı bir politika yürütme gayretinde bulundu. Zira kaybedilen toprakları geri almak için sefer peşinde koşacak bir şahsiyete sahip değildi. Daha çok içtimai ve mali işlere yönelen İbrahim Paşa, çeşitli tasarruflar uygulayarak, halka ve küçük esnafa yeni vergiler yükledi. Tasarruftan elde edilen gelirlerle ülkenin öncül gereksinimlerini gidermek yerine İstanbul ve Nevşehir başta olmak üzere bir çok şehire fazlasıyla mimari yapı inşa ettirdi. Daha sonra “Lale devri” diye anılacak bu devirde, ülkeye çeşitli yenilikler getirmesi, sanatkârları ve edebiyatçıları desteklemesi, Damat İbrahim Paşa’yı Osmanlı tarihi içinde değişik bir seviyeye gelmesine vesile oldu. Ancak, ekonomik ve içtimai poblemlerin çözülememesi Damat İbrahim Paşa’nın sonunu getiren Patrona Halil İsyanı’na yol açtı.

Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, batı orduları şekilinde bir “Asakiri nizamiye” kurmaya girişti, Fransa’dan askerlik uzman kişilerı getirterek Üsküdar’da yaptırdığı kışlada yeni askeri talim ettirmeye başladı. Bu Yeniçeri ocağının sadrazama küsmesine yol açtı. 28 Eylül 1730 tarihinde Patrona Halil ve dostları bir isyan başlattı. Ayaklanmacılar padişahtan Nevşehirli Damat İbrahim Paşa başta olmak üzere 37 birinin kendilerine teslimini istediler (30 eylül). Bunun üzerine padişah, damadını azlettiğini açıkladı. Ayaklanmacılarsa, listede belirtilen bireylerin mutlaka kendilerine tesliminde ayak diretince sarayda tutuklanan sadrazam, damatları olan kaptanıderya Kaymak Mustafa ve sadaret kethüdası Mehmet paşalarla birlikte boğdurulduktan sonra üçünün de cesedi öküz arabalarıyla At Meydanı’na gönderildi.

Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, 28 Eylül 1730 – 1 Ekim 1730 tarihleri içerisinde yaşanan Patrona Halil İsyanı esnasında yaşamını kaybettirüldü.

Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, 1 Ekim 1730 tarihinde İstanbul’da 70 yaşında ölmüştür. Mezarı, İstanbul Şehzadebaşı’ndaki sebilin yanındadır. Damat İbrahim Paşa’nın yaşamını kaybettirülmesiyle Lâle Devri de sona ermiştir.

Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın hayır eserleri bi hayli fazladır. İbrâhim Paşa bir çok hayır eseri bırakmıştır. Bunların en mühimleri Nevşehir’deki cami, medrese, dershane, mektep, çeşme, sebil, han ve çifte hamam ile İstanbul’da Şehzadebaşı’nda zevcesi Fatma Sultan ile birlikte yaptırdığı Dârülhadis Mescidi, çeşme, sebil, kütüphane ve bunların gelir kaynağı olmak üzere Direklerarası’nı teşkil eden seksen iki vakıf dükkândır. Ayrıca Hocapaşa semtinde bir mektep ile bunun altında bir sebili, Sirkeci’de Yeni Postahane’nin arkasında Acı Musluk Mescidi civarında bir dârülhadis ve bir hamamı vardı. Bunlardan başka Sâdâbâd’da bir camii, Beşiktaş’ta Çırağan mevkiinde Beşiktaş Mevlevîhânesi yanında bir yalısı, İstanbul’da Yeniodalar içinde bulunan Orta Cami yanında ve Kuruçeşme’de, Kanlıca’da, Mîrâbâd ve Hünkâr İskelesi’nde, Sultaniye ve Yalıköyü ile Bahariye’de, Mîrâhur Köşkü ile Eyüp civarında, Üsküdar’da Şemsipaşa’da, yine Üsküdar’da Malatyalı Camii civarında, Çubuklu Camii yakınında, Feyzâbâd’da Mesire Çeşmesi gibi daha bazı yerlerde çeşme, sebil ve havuzları mevcuttu. Ürgüp’te on kadar çeşmesi ve İzmir’de deniz kenarında, Mısır Çarşısı adıyla bilinen bir çarşısı vardı. Ayrıca Antakya’da, Rumeli’de ve Adalar’da vakıf bağ ve bahçeleri yer alıyordu.

İstanbul’da kitap satan esnafta bulunan ender kitapların, ucuz fiyatla satın alınarak Avrupa’ya gönderildiğini öğrenen İbrahim Paşa, bu eserlerin yurtdışına çıkışını yasakladı ve kütüphaneler kurdu. Ayrıca İstanbul’da bir çini fabrikası ve çuha fabrikasının yanında Hatayi adı verilen kumaş fabrikasının kurulması için çalışmalarda bulundu.
Kaynak:Bilgisayfam.net

porno izle cm to inches
bestnich altyazılı porno porno nulled script