Orhan Seyfi Orhon Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Orhan Seyfi Orhon kimdir?, Orhan Seyfi Orhon kaç yaşında?, Orhan Seyfi Orhon evi nerede?, Orhan Seyfi Orhon nerelidir? Orhan Seyfi Orhon ev adresi?, Orhan Seyfi Orhon kaç yaşında?, Orhan Seyfi Orhon nerede oturuyor?, Orhan Seyfi Orhon nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Orhan Seyfi Orhon hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 23.Ekim.189022.Ağustos.1972 senesinde doğan Orhan Seyfi Orhon şu an için 82 yaşında ve Akrep burcundandır. Orhan Seyfi Orhon doğum yeri ise İstanbulİstanbul olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise ŞairYazarGazeteciSiyasetçi olarak devam ettirmektedir.

Orhan Seyfi Orhon Kimdir? – Orhan Seyfi Orhon Evi Nerede? – Orhan Seyfi Orhon Nerede Oturuyor?

Orhan Seyfi Orhon Kimdir?, evi nerede?

Türk şair, gazeteci, yazar, milletvekili. Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatının yeni alfabeye uyarlanması ve dilin sadeleştirilmesi çabalarıyla, modern kültürün yazınsal bir karaktere bürünerek halka yansıtılmasında büyük rol oynamış; hicivsel tarzını hece vezniyle mısralara dökerek, kendisiyle aynı yolu izleyen şair dostlarıyla birlikte “Beş Hececiler” grubu olarak anılmış ve “Milli Edebiyat“ımızın oluşturulması amacına eserleriyle destek vermiştir.

Orhan Seyfi Orhon, 23 Ekim1890 tarihinde İstanbul‘da dünyaya geldi. Her ne kadar sanatla içiçe bir çocukluğu olsa da, hukuka merak saldı ve yüksek öğrenimini Hukuk Mektebi’nde bitirdi. 1914 senesinde mezun olduktan sonra, Mebuslar Meclisi (Meclis-i Mebusan)’ın Kavanin Kalemi’ne memur olarak atandı.

İlk ciddi yazın çalışmalarına lise senelerında başlayan Orhon, önceleri şiirlerinde aruz veznini kullansa da, 1911 senesinde Ömer Seyfettin, Ziya Gökalp ve Ali Canip Yöntem‘in Selanik‘te çıkardığı Genç Kalemler dergisiyle önayak olduğu, Türk edebiyatının sadeleşmesi, Yeni Lisan anlayışı ve eski özgün Türk tarihi motiflerinin sanata yansıtılması görüşünü benimseyerek, hece veznine geçiş yaptı. Zamanla milli bir edebiyat akımı haline bu hareket, Türk aydınları içerisinde geniş kabul gördü ve sanatı halk edebiyatına yakınlaştırmak, toplumun tüm kısımları için sanat yapmak düşüncesi ışığında bir eğilim yaşandı.

Sosyo-kültürel açıdan mühim değişiklikler sergileyen toplumu bilgilendirmek adına memurluktan ayrılan Orhon, fikirlerini geniş kitlelerle paylaşabileceği gazetelerde çalışmaya başladı. Orhan Seyfi’nin yazınsal sanatta aradığı şey, değişen ve devamlı gelişen yeni toplumun yeni değerlerinin tam anlamıyla karşılığını bulacağı, fakat öte yandan da geleneksel bağlarını özünde barındırabileceği, akıcı ve sorunsuz bir üslupla dile getirilmiş 20. yüzyıl modern söylemleriydi. İşte kendisinden yalnızca bir kuşak önceki aydınların hareketine desteğinin nedeni, Türkçenin ve yeni Türk edebiyatının modern motiflerle halka benimsetilebilmesi, geleneksel motiflere indirgenebilmesiydi. Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Yusuf Ziya Ortaç ve Faruk Nafiz Çamlıbel gibi aynı düşünceleri paylaşan dostlarıyla birlikte, özellikle Milli Mücadele zamanında Türk Yurdu, Yeni Mecmua, Şair ve Büyük Mecmua gibi dergiler paylaştılar; aruz veznini terk ederek, şiirlerini hece ölçüsüyle, sade bir dilde yazdılar ve edebiyat tarihine “Beş Hececiler” (Hecenin Beş Şairi) olarak geçtiler.

Ünlü şairin ilk şiirleri, diğer edebiyatçı dostlarıyla ortaklaşa paylaştıkları “Hıyaban” dergisinde yayınlandı. Orhan Seyfi Orhon adının geniş kitlelerce tanınır hale gelmesine, 1917 senesinde, bahsi geçen Yeni Mecmua adlı dergide çıkan şiirlerinin halk tarafından çok beğenilmesi yol açtı. Hecenin beş şairinden biri olarak anılmaya başladıktan sonra ise, Yusuf Ziya Ortaç’la birlikte Papağan, Çınaraltı, Güneş ve Akbaba gibi dergiler de paylaştı. Bir çeşit mizah dergisi olan Akbaba’da, Orhan Veli Kanık‘ın öncüsü olduğu “Garip Akımı“nı ve bunu benimseyen şairleri alaya alan, hicivsel ve mizahi yazılar yazdı. 1919 senesinde, ünlü “Fırtına ve Kar” adlı şiir kitabını paylaştı. “Fırtına ve Kar”daki aruz vezinli şiirlerinde, ritimsel bir coşkuya dönüşen akıcı ve bi hayli yalın bir dil kulandı. Tarihsel folklor öğelerine de yer vererek, özgün ve yeni bir yazınsal kimlik oluşturmaya çalıştı.

Kurtuluş Savaşı zamanında, İstanbul Hükümeti yanlısı yayınlar yapan “Aydede” adlı dergide yayınlanmak üzere şiirler ve makaleler yazdı. Aynı zamanda “Peri Kızlarıyla Çoban Hikayesi” adında şiir kitaplarını çıkardı. Bu şiirlerinde, klasik edebiyattan ayrılma isteğini kinayeli bir halde ifade ediyor; sosyal hadiseleri hicivsel bir üslupla işliyordu. Ayrıca bu çalışmasında, divan şiirine özgü aruz vezni kalıplarını, modern ve sade hece ölçüsüne uyarlayarak, bi hayli güzel bir dönüşüm ortaya koydu. Orhon, 1922 senesinde, bu kitabındakilere yeni şiirler de ekleyerek “Gönülden Sesler” adıyla paylaştı. Daha sonraları, 1964 senesinde, Yusuf Ziya Ortaç, bu kitaptaki aruz vezinli şiirleri “Kervan“, hece vezinli olanları ise yine “Gönülden Sesler” adıyla tekrar paylaştı.

Edebi faaliyetlerini şiirin bunun yanında, mizah ve makale yazılarıyla da sürdüren Orhon, 1922’den 1946 yılına kadar olan zamanda Milliyet, Tasvir-i Efkar, Cumhuriyet, Ulus, Zafer ve Havadis gibi gazeteler için yazdı. Bir Milli Mücadele dönemi şairi olarak, sosyal konulara olan ilgisini pratik hayata da aktarmaya karar verdi ve 1946 senesinde Cumhuriyet Halk Partisi‘nin Zonguldak milletvekili olarak meclise girdi. 1950‘de sona eren görevi sonrasında, gazetelerde yazmaya devam etti. 60’lı senelerın başında, siyasi yaşamını Adalet Partisi‘nde sürdürmeye karar vererek, 1965 seçimlerine bu partiden adaylığını koydu ve kazandı. 1969‘dan sonra siyaseti bıraktı.

Siyasetle birlikte, yazınsal çalışmalarını da sürdüren Orhon, 1941 senesinde eski şiirlerinin de bulunduğu “O Beyaz Bir Kuştu” adlı kitabını çıkardı. Zarif ve ince anlatımıyla, nesirler de yazdı ve kitaplarında bunlara da yer verdi. 1944 senesinde “Çocuk Adam” isminde bir de hikaye kitabı paylaştı.

1953‘de ise, “İstanbul Fethi” adlı şiir kitabında, aruz veznine modern bir form vererek, sekizer beyitlik dört manzume şeklinde yazdı. Çocuk edebiyatına yönelik çalışmalar da yapan Orhan Seyfi, 1962 senesinde “İşte Sevdiğim Dünya” ile yeni şiir anlayışına duyduğu özlemi sözlerine ekledi. Gazetelere makaleler yazmasının bunun yanında, mizaha da yöneldi. “Son Havadis” adlı gazeteye bu türden yazılar ve fıkralar yazdığı zamanda, 22 Ağustos1972 tarihinde hayata veda etti.

Şiirlerinde çocuksu bir romantizmin etkisine rastlanılan Orhan Seyfi Orhon, genellikle aşktan bahsetmiştir. Yaşanmışlıklardan çok, hayali dünya çapında beslenmiş, şekillendirilmiş, gerçek dünya çapından kopuk aşkı, doğal güzelliklerin melankolisiyle, romantik bir havada işlemiştir. Zamanın kötü koşulları çerçevesinde, belirsizliklerin getirdiği karamsar düşünceleri, aşka sığınarak dağıtmaya çalışmıştır.

ESERLERİ

ŞİİR:

Fırtına ve Kar (1919)
Peri Kızı ile Çoban Hikayesi (1919)
Gönülden Sesler (1922)
O Beyaz Bir Kuştu (1941)
Kervan (1946)
Hicivler (1950)
İşte Sevdiğim Dünya (1965)

DÜZ YAZI:

Fiskeler (1922)
Asri Kerem (1942)
Dün Bugün Yarın (1943)
Kulaktan Kulağa (1943)
Gençlere Açık Mektup (1951)
Düğün Gecesi (1957)

Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script