Özdemir Asaf Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Özdemir Asaf kimdir?, Özdemir Asaf kaç yaşında?, Özdemir Asaf evi nerede?, Özdemir Asaf nerelidir? Özdemir Asaf ev adresi?, Özdemir Asaf kaç yaşında?, Özdemir Asaf nerede oturuyor?, Özdemir Asaf nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Özdemir Asaf hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 11.Haziran.192328.Ocak.1981 senesinde doğan Özdemir Asaf şu an için 58 yaşında ve İkizler burcundandır. Özdemir Asaf doğum yeri ise Ankaraİstanbul olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise ŞairYazar olarak devam ettirmektedir.

Özdemir Asaf Kimdir? – Özdemir Asaf Evi Nerede? – Özdemir Asaf Nerede Oturuyor?

Özdemir Asaf Kimdir?, evi nerede?

Ünlü Türk şair ve yazar.

Özdemir Asaf, 11 Haziran1923‘te Ankara‘da dünyaya geldi. Gerçek adı Halit Özdemir Arun’dur. İlk ve orta öğreniminin bir kısmını Galatasaray Lisesi‘nde yaptı. 1942 senesinde Kabataş Erkek Lisesi‘nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi‘nde, önce Hukuk Fakültesi’ne, sonra İktisat Fakültesi ve Gazetecilik Enstitüsü’ne devam ettiyse de 1947‘de yüksek öğrenimini yarıda bıraktı. Bir süre sigorta prodüktörlüğü yaptı. “Zaman” ve “Tanin” gazetelerinde çevirmen olarak çalıştı. İlk yazısı 1939‘da “Servet-i Fünun Uyanış” dergisinde çıktı. 1951‘de kendi şiir kitaplarını bastığı Sanat Basımevi’ni kurarak matbaacılık yaşamına girdi.1955‘te Yuvarlak Masa Yayınları‘nı kurdu.

Şiirleri genelde ikililikler ve dörtlüklerden oluşur. Kısa fakat yoğun bir söyleyiş özelliği dikkati çeker. Duygu ve düşünce yoğunluğuyla birlikte, alay ve taşlama şiirine egemen olan öğelerdir. Çok kullandığı sevgi, ayrılık, ölüm temaları, son dönem şiirlerinde giderek yerini kaçış ve umutsuzluğun tedirginliğine bırakmıştır. Şiirde bir anlam ve bir görüşün yansıtılması gerektiğine inanmıştır. Batı şiiri ve geleneksel Türk şiirinden yararlanarak verdiği bileşim sanatını zenginleştirip geliştirmiştir.

Günümüz müzisyenlerinden Feridun Düzağaç “Lavinya” adlı şiirini bestelemiştir. Birçok müzisyene ilham kaynağı olmuştur. Duman grubu da onu şiirlerinden etkilenmiştir.

Özdemir Asaf’ın ilk eşi Sabahat Selma Tezakın’dan Seda isimli bir kızı; 1962 senesinde evlendiği ikinci eşi Yıldız Moran‘dan ise Gün, Olgun ve Etkin adında üç oğlu mevcuttur.

Özdemir Asaf, 28 Ocak 1981 tarihinde İstanbul’da 58 yaşında yaşamını kaybetti.

Şiir Kitapları:

Dünya Kaçtı Gözüme (1955),
Sen Sen Sen (1956),
Bir Kapı Önünde (1957),
Yuvarlağın Köşeleri (1961),
Yumuşaklıklar Değil (1967),
Nasılsın (1970),
Çiçekleri Yemeyin (1975),
Yalnızlık Paylaşılmaz (1978),
Benden Sonra Mutluluk (1983)

Kitapları:

Özdemir Asaf’ça (Denemeler-1988),
Dün Yağmur Yağacak (Öyküler-1987),
Oscar Wilde- Reading Zindanı Baladı (Çeviri-1968)

İşte, en güzel Özdemir Asaf şiirleri:
Aşk
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.
***
Adalet
İnsansız adalet olmaz
Adaletsiz insan olur mu?
Olur, olmaz olur mu!
Ama, olmaz olsun
***
Sana Yeniden Başlamak İsterim
Seni bulmaktan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim.
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep yeniden başlamak isterim.
***
Bekle Dedi
Bekle dedi gitti
Ben beklemedim, o da gelmedi…
Ölüm gibi bir şey oldu
Ama kimse ölmedi…
***
Yalnızlık Paylaşılmaz
Yalnızlık, yaşamda bir an,
Hep yeniden başlayan..
Dışından anlaşılmaz.

Ya da kocaman bir yalan,
Kovdukça kovalayan..
Paylaşılmaz.

Bir düşün’de beni sana ayıran
Yalnızlık paylaşılmaz
Paylaşılsa yalnızlık olmaz.
***
Seni Saklayacağım
Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde
Şarkılarımda, sözlerimde.

Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.

Sen göreceksin duyacaksın
Parıldayan bir sevi sıcaklığı,
Uyuyacak, uyanacaksın.

Bakacaksın, benzemiyor
Gelen günler geçenlere,
Dalacaksın.

Bir seviyi anlamak
Bir yaşam harcamaktır,
Harcayacaksın.

Seni yaşayacağım, anlatılmaz,
Yaşayacağım gözlerimde;
Gözlerimde saklayacağım.

Bir gün, tam anlatmaya…
Bakacaksın,
Gözlerimi kapayacağım…
Anlayacaksın.
***
Özlem
Bir gece,
Gecede bir uyku.
Uykunun içinde bene.
Uyuyorum,
Uykudayım,
Yanımda sen.

Uykunun içinde bir rüya,
Rüyamda bir gece,
Gecede ben.
Bir yere gidiyorum,
Delice.
aklımda sen.

Ben seni seviyorum,
Gizlice..
El-pençe duruyorum,
Yüzüne bakıyorum,
Söylemeden,
Tek hece.

Seni yitiriyorum
Çok karanlık bir andan.
Birden uyanıyorum,
Bakıyorum aydınlık;
Uyuyorsun yanımda..
Güzelce.
***
Duygusal
Sen ona bir gemisin, yönü senin yönündür
Bir sancısın geçerken denizlerini özgür
O da bir ada olsun, sana çevrili dursun
Dağının dalgalarla, yüzünün rüzgarlarla
Bağlandığı kendini sende çözülmüş görür.

Gemiler göründükçe adalar da düş görür
İnsanlar nerede olsa bir orayı düşünür
Derler adadakiler, şu gemi bir gün gelse
Gitsek buradan öte, nereye gideceksek
Bilseler gemiler de bir adayı düşünür.

***
Seni Seyrederdim
Saçların uçuşurdu rüzgardan.
Yanından seni seyrederdim.
Güneş yakardı,deniz yanardı..
Sen konuşurdun,dinlerdim.

Gülerdin..
Susardın,düşünürdün.
Benimle el-ele yürüdün..
Yol biterdi.

Görmezdim seni..
Zaman yıl yıl geçerdi.
Uzaktan,çok uzaklardan
Seni seyrederdim.
Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
***
Lavinia
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.

Sana gitme demeyeceğim.
Ama gitme Lavinia.
Adını gizleyeceğim,
Sen de bilme Lavinia

En Güzel Özdemir Asaf Sözleri :
– İyi geceler canım derdin. Gecenin iyiliğinden fazla, canın olma düşüncesi yeşerir dururdu içimde. Ben yürümeye başlayınca denizlerin üzerinde karalarda koşanlar durup bana baktılar.
– Benim en sevdiğim söz, senden duyduğum bendir.
– Sil ağzının kenarını, yine gülüşünden cennet akıyor.
– Herkes bi hayli fazla sevmiş, ben eksikleriyle de sevdim oysa.
– İnsan parasını kaybedince fakir, özgürlüğünü kaybedince esir, aşkını kaybedince şair olurmuş.
– Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz.
– İnsanın büyüdükçe mi artıyor dertleri, yoksa insan büyüdükçe mi anlıyor gerçekleri?
– Düşümde aşk ile karşı karşıya geldim. İnsanı arıyordu. Uyandım, insan ile karşı karşıya geldim. Aşkı arıyordu.
– Bekle dedi, bekle dedi gitti ben beklemedim, o da gelmedi. Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi.
– Yaşamak, ilkin sevgi ile sevmek ile başlar, doğumla, doğmakla değil. Yaşam da sevgisizlikle biter, ölümle, ölmekle değil…
– Onun güzelliğini herkes görüyorsa o bence az güzeldir. Herkes biliyorsa o bence hiç güzel değildir.
– Dünyanın nüfusu ikiye bölünüyor. Yarısı sen oluyorsun, yarısı ben. Sonra ikimiz bir bütün oluyoruz, kimseye sezdirmeden…
– Mutlu edemeyeceksen, meşgul de etmeyeceksin.
– İnsanı bedenen ameliyat etmek için bayıltmak gerekir, ruhen ameliyat etmek için ise ayıltmak.
– İnsanlar gelmeleriyle boşluk dolduranları severler, gitmeleriyle boşluk yaratanlara aşık olurlar. Dün sabaha karşı kendimle konuştum. Ben hep kendime çıkan bir yokuştum. Yokuşun başında bir düşman vardı. Onu vurmaya gittim ve kendimle vuruştum.
– Aşk; iki birinin sokak kavgasına benzer, çünkü ayıran hep bir yabancıdır.
– Artık benim mutluluk denen bir kavramım olmayacak. Daha mutsuz olmamak için…
– Onun güzelliğini yalnız ben görüyorsam bu sevgidir. Yalnız ben biliyorsam bu aşktır. Hiç kimse görmüyorsa bu yalnızlıktır.
– Bekle deseydin, gelmeyeceğini bilsem bile beklerdim.
– Kaçmak istedikçe sana yakalanıyorum. Söndürmek istedikçe sana yanıyorum. Yenildim işte! Yine de seviyorum.
– Aşk; görmekten fazla özlemeyi sever, dokunmaktan çok düşlemeyi. Ve aşk öyle haindir ki; nerede imkansız varsa gider onu sever.
– Gerçek değer; gelmesi boşluk dolduran değil gitmesi boşluk yaratan.
– Gelecekse beklenen, beklemek güzeldir. Özleyecekse özlenen, özlemek güzeldir. Ve sevecekse bi hayli beğeni alan; o hayat her şeye bedeldir.
– Aynı günde dört mevsime şahit olmak gibi bir şey bu. Önce özlüyor, sonra ağlıyor. Akşamları küsüyor, geceleri çok seviyorum.
– Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç. Başka şehirleri özleyelim orada seninle. Bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar ikimize yetmez…
– Kendini bir şeye bölmesini bil. Bilmezsen, bir şeyi bilmesini bil. Onu da bilmezsen, anlatıyorum olan oluvermez, ölmesini bil.
– Ne zaman nereye gitmedimse, hiç kimseyi de incitmesem de, konular birikti kendiliğinden; ben ne kadar biriktirmesem de.
– Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın. Bu yılan doğadaki yılandır, toplumdaki değil. Yanlış anlaşılıyor.
– Önce büyük büyük düşündüm sonra büyük büyük yaşadım ne varsa onlar aldı şimdi bana küçük bir ölüm kaldı.
– Ben sevmekten hiç borçlu çıkmadım.
– Kirli ellerimiz daha temiz, temiz elli kirli gönüllerden. Ne dersiniz?
– İki tür nokta var; biri önüne ve ardına bakar, biri ardına bakmaz ardını noktalar.
– Bir sevgiyi anlamak, bir yaşam harcamaktır. Harcayacaksın!
– Yazarın dilini sevmesi yeter. Şairin dilini sevmesi yetmez, ona saygılı olmalıdır ve de tutkun.
– Ağlamak unutmak kadar basittir inan. Sevin ağlayabiliyorsan. Sevin ağlıyorsan. Gül ağlayabiliyorum diye, gül ağlıyorum diye sana bir şey yapamam ağlayamıyorsan.
– Şu hayvan o kadar vahşî ki. Onun üstesinden fakat insan gelebilir..
– Dost gerçekleri, düşman işine geleni. Deli ağzına geleni. Aşık içinden geçeni söylermiş.
– Kolay mıdır bir anda her şeyden vazgeçip gitmek, Yoksa her şeye rağmen gitmekten vazgeçip sevmek mi gerek ?
– Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler.
– Ağzında yalan varken konuşma!
– Bir gün benden şikâyet ettiğin ne varsa, özleyeceksin!
– Yanına kadar koştuktan sonra, bir adım daha atamayacaksan eğer; oraya kadar sakın koşma. Sana değil, bekleyene yazık olur.
– Boşuna yorulma gönül, yalnızca sevmek yetmiyor.
– Bir kadının alnı dudaklarından daha kıymetlidir çünkü dudaklarından dökülecek olan ‘seni seviyorum’ sözü, önceden alnına yazılmıştır.
– Son isteğin nedir? Sorusu çok çok kolaytir, ilk isteğin nedir? Sorusundan. Çünkü o soruyu kimse kimseye soramadı korkusundan.
– Gelmen bir iyiliktir diyecektim. Kapıyı hep başkaları açtı.
– Beni benden çıkardınız beni benden aldınız. Göz görmeye görmeye bir uzağa bıraktınız. Kendime dönmeye artık çok geç.
– Ölünceye kadar seni bekleyecekmiş, sersem. Ben seni beklerken ölmem ki. Beklersem.
– İyi geceler canım derdin. Gecenin iyiliğinden fazla, canın olma düşüncesi yeşerir dururdu içimde. Ben yürümeye başlayınca denizlerin üzerinde karalarda koşanlar durup bana baktılar. Ben de gittim sığınacağım adaları birer birer batırdım.
– Tek kişilik miydi ki bu şehir? Sen gidince bomboş kaldı.
– Konuşmak susmanın kokusudur. Ya sus-git, ya konuş-gel, ortalarda kalma. Yalan korkaklığın tortusudur. Dürüst kaba ol, eğreti saygılı olma.
– İmkânsızları yaşamak mıdır sevmek, yoksa severken imkânsız mıdır yaşayabilmek?
– Küçükken hayvanlarla konuşabilsem ne enteresan olurdu diye düşünürdüm. Meğer senelerdır iletişim kurabildiğim bir sürü hayvan varmış.
– Beni öyle bir yalana inandır ki ömrümce sürsün doğruluğu.
– Madem yalandı her şey, bıraksaydın öyle kalsaydı. Bana son yalanın “bende sevdim” olsaydı.
– Benim sevdam ulu çam gibidir. Ne güzde yaprak döker, nede kışta boyun büker.
– İyi geceler canım derdin. Gecenin iyiliğinden fazla, canın olma düşüncesi yeşerir dururdu içimde.
– Oysa ne çok ağladım ben bir damla yaş dökmeden.
– Kim bilir kaç kişi ayrı yataklarda, birbirine sarılarak uyuyordur.
– Aşk; iki birinin sokak kavgasına benzer, çünkü ayıran hep bir yabancıdır.
– Ne zaman nereye gitmedimse, hiç kimseyi de incitmesem de, konular birikti kendiliğinden; ben ne kadar biriktirmesem de.
– Ölebilirim bu genç yaşımda, en güzel şiirlerimi söylemeden götürebilirim. Şimdi kavak yelleri esiyorken başımda, sevgilim, seni bir akşamüstü düşündürebilirim.
– Bazen dayanmaktır sevmek; hayat nereden vurursa vursun ayakta durabilmek. Bazen yaşamaktır sevmek; soluksuz ciğer gibi sevgisiz kalbin duracağını bilmek. Bazen ağırdır sevmek; sevdiğine layık olabilmek. Ve arada bir hayattır sevmek; birini çok uzaktayken bile, yüreğinde taşıyabilmek.
– Aşk; görmekten fazla özlemeyi sever, dokunmaktan çok düşlemeyi ve aşk öyle haindir ki; nerde imkansız varsa gider onu sever.
– Adının üstüne anılar koyma sen mezar değilsin. Anılar adının sonrasında gelsin sen duvar değilsin.
– Ne para istiyorum ne de pul. Tek bir istediğim var, o da yalansız bir kul.
– Gelecekse beklenen, beklemek güzeldir. Özleyecekse özlenen, özlemek güzeldir. Ve sevecekse bi hayli beğeni alan; o hayat her şeye bedeldir.
– Ne an yaklaştımsa ittiniz ve ne zaman geldimse gittiniz. Siz hep büyük ve önce idiniz gerçekten öyle oldu önce siz bittiniz.
– Kime sorsam, “Ben senin mutluluğunu istiyorum” dedi. Ne kastınız vardı mutluluğuma, anlamadım gitti.
– Kolay mıdır bir anda her şeyden vazgeçip gitmek, yoksa her şeye rağmen gitmekten vazgeçip sevmek mi gerek?
– Madem yalandı her şey, bıraksaydın öyle kalsaydı. Bana son yalanın “ben de sevdim” olsaydı.
– Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın. Bu yılan doğadaki yılandır, toplumdaki değil. Yanlış anlaşılıyor.
– Bir sevgiyi anlamak, bir yaşam harcamaktır. Harcayacaksın!

Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script