Pierre Auguste Renoir Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Pierre Auguste Renoir kimdir?, Pierre Auguste Renoir kaç yaşında?, Pierre Auguste Renoir evi nerede?, Pierre Auguste Renoir nerelidir? Pierre Auguste Renoir ev adresi?, Pierre Auguste Renoir kaç yaşında?, Pierre Auguste Renoir nerede oturuyor?, Pierre Auguste Renoir nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Pierre Auguste Renoir hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 25.Şubat.184103.Aralık.1919 senesinde doğan Pierre Auguste Renoir şu an için 78 yaşında ve Balık burcundandır. Pierre Auguste Renoir doğum yeri ise Limoges, FransaCagnes-sur-Mer, Fransa olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Ressam olarak devam ettirmektedir.

Pierre Auguste Renoir Kimdir? – Pierre Auguste Renoir Evi Nerede? – Pierre Auguste Renoir Nerede Oturuyor?

Pierre Auguste Renoir Kimdir?, evi nerede?

Fransız empresyonist ressam

Pierre Auguste Renoir25 Şubat1841 senesinde Fransa‘nın Limoges kentinde dünyaya geldi. İkisi de terzi olan anne ve babasının Auguste’den başka dört çocuğu vardı. Auguste, 4 yaşındayken Paris’e taşınan aile kalabalık nüfusuyla geçim sıkıntısı çekiyordu. Babası küçük apartman dairelerinde terziliği sürdürüyor, terzi masasını geceleri yatak olarak kullanıyordu. Aile, Paris’in göbeğinde bulunan evlerinden, Napoleon Bonaparte‘a önce cumhurbaşkanlığı sonra da imparatorluk yolunu açan 1848 ayaklanmalarını izleme fırsatı buldu. Renoir, devlette, endüstride ve en mühimsi kültürde yaşanan devrimlerin değiştiği bir şehirde büyüdü.

Renoir, 1862 senesinde yirmi bir yaşındayken, Güzel Sanatlar Akademisi’ne kabul edildi. Akademinin, antik dönem klasik resim anlayışını model alan kapalı eğitiminden bunalan Renoir, köklü okullardan daha liberal bir eğitim anlayışına sahip olan İsviçreli ressam Charles Gleyre‘nin atölyesinde çalışmaya başladı. Burada onunla birlikte ders alan isimler içerisinde Claude Monet, Alfred Sisley ve Fransa-Prusya Savaşı’nda trajik bir halde ölecek olan tecrübeli ressam Frederic Bazille de vardı. Renoir, Monet, Bazille ve Sisley, Gleyre’nin atölyesinden ayrıldıktan sonra da birlikte çalışmayı sürdürdüler. Monet, onları açık havada resim yapmaya teşvik ediyordu.
Renoir, resmi Paris Salon’unun yıllık sergisine ilk kez 1864’te ”Keçiyle Dans Eden Esmeralda” isimli tablosunu sundu. Bu resmin kabul edilmesi şaşırtıcıdır çünkü Salon tarafından Gerçekçilerin ve İzlenimcilerin resimleri devamlı olarak geri çevriliyordu. Renoir, daha sonra bu resmi içinde zift olduğu ve bozulacağı gerekçesiyle imha etmiştir.

Renoir ve dostları, çevrelerindeki dünyayı, Paris sokaklarını, Seine Nehri‘ndeki tekneleri ve kafeleri, yani yaşamları boyuncaki olağan manzaraları resmetmeye başladılar. 1874’te Salon’dan bağımsız olarak onların fotoğraflarını sergilemek üzere Anonim Sanatçılar Topluluğu kuruldu. İlk sergide Monet, Morisot, Renoir, Degas, Pissarro, Cezanne ve Sisley’in eserleri yer aldı ve bu grup izlenimciler grubu olarak anılmaya başladı. 1876’da izlenimcilerin Duran-Ruel’in Ruel le Peletier’deki galerisinde düzenledikleri ikinci sergilerine Renoir, 15 eserle katıldı. İzlenimciliğin hala büyük eleştri alıyor olmasına rağman ressam tam altı tablosunu sattı. Ayrıca Renoir’a aile tablosu için sipariş veren o dönemin büyük yazarlarının kitaplarını yayınlayan Georges Charpentier gibi hayranları ortaya çıkmaya başladı. Bu başarı, Renoir’a bir ev tutma olanağı ve sanatı üzerine yoğunlaşma fırsatı verdi. Aynı yıl 19. yüzyılın en güzel resimlerinden biri olarak kabul gören ”Le Moulin De La Galette” isimli eserini yaptı. İlk bakışta çok karışık görünen tabloda, ön ve arka planlar art arda geçerek figürlerin birbirinden ayırtedilmesi güçtür. Ancak ağaç yaprakları içerisinden süzülen güneş ışığı, figürlerin ve zemin üzerine birbirine benzer gölgelerin düşmesine neden olmakta bu da resme bütünlük etkisi kazandırmaktadır.

Renoir’ın kendine modellik yapan birden çok kız arkadaşı olmasına rağmen (en mühimsi olan Lise’nin portresiyle Salon sergisine katılmıştı) kırk yaşındayken evlendi. 1880 senesinde evinin yakınlarında oturan ve terzilik yapan on dokuz yaşındaki Aline Charigot ile tanıştı. Aline, ressama poz verdi ve annesinin kendisine yaşlı ve zengin bir koca bulması yönündeki öğütlerine rağmen Renoir’a aşık oldu. Aline ve Renoir sık sık Seine Nehri kıyısında vakit geçirmeye başladılar. Renoir’ın ünlü tablosu, ”Tekne Gezisinde Öğle Yemeği”, Aline’in de kucağında küçük bir köpekle görüldüğü bir Seine manzarasını içermektedir. Aline, ressam 1881 senesinde büyük ressamların eserlerini görmek için gittiği İtalya ve Cezayir seyahatinden döndükten sonra onun yanına taşındı. İlk çocukları Pierre, 1885’te dünyaya geldi. Aline ile Renoir fakat 1890 senesinde evlenebildiler. Dört yıl sonra Renoir’ın ikinci oğlu Jean dünyaya geldi. Büyüdüğünde babasının biyografisi dahil bir çok kitabın yazarı olmasının bunun yanında ünlü bir film yönetmeni de olacaktı.

Jean’ın doğumundan sonra Aline’nin on beş yaşındaki kuzeni Gabriel, ailenin yanında kalmaya başladı ve küçük Jean’ın bakmını üstlendi. Gabriel daha sonra ressamın en gözde modeli oldu.

Bu süre zarfında giderek izlenimcilikten uzaklaşan ressam, artık figürlerini daha net ve kesin çizgilerle betimlemeye başladı. Eski ustaların eserlerini yeniden keşfetti. Fırçasında artık daha fazla kendine güven vardı. Ressam bunun bunun yanında Fransız ressamı Ingres‘ten bi hayli etkilendi. Sanatçının izlenimcilikten uzaklaşan bu yeni dönemine ‘Kuru Dönem’ denir. Bu zamanda Renoir, yüzsenelerdır değişmeyen geleneksel değerlere dönüş yaptımıştır. Yeni seçtiği yöndeki ilerleyişinin en son noktası ”Yıkananlar” adlı büyük boy tablosudur. Georges Petit Galerisi’nde sergilenen bu tablo izlenimcilerin tepkisi çekti ve beğenilmedi. Onlara göre renkten fazla çizgiye yoğunlaşan ressamın bundan öncekilerde kullandığı muhteşem renkleri olmadan resimleri anlamsızdı.

1901 senesinde altmış yaşındayken üçüncü oğlu Claudel(Coco) dünyaya geldi. Claudel babasına birden çok resminde modellik etti. Beş sene sonra romatizma hastalığına yakayı ele verdiğı için Akdeniz kıyısındaki Cagnes-sur-mer’e yerleşti. Ancak 1911 senesinde iyice rahatsızlanarak kötürüm kaldı. Ardından 1915 senesinde sevgili eşi Aline’yi kaybetti. Cagnes-sur-mer’de yaşamının sonuna dek atölye olarak kullanabileceği bir ev yaptırdı ve ona ”Les Colletes” adını verdi. Ömrünün sonuna doğru rahatsızlığı o kadar şiddetlendi ki artık ellerini doğru düzgün kullanamıyordu. Bandajlarının arasına sıkıştırdığı fırçalarla resim yapmaya çalışıyordu. Resimleri çok daha renkli olmaya başladı. Bunun yanında geçim sıkıntısı da çekmeye başlamıştı. Eski dostlarının yardımıyla yaşamını 1919 yılına kadar güç de olsa sürdürdü. Yetmiş yedi yaşında, yaşamını kaybettiğü günün sabahında zatürreden ağır hasta olmasına rağmen oğlu Jean’dan boya kutusunu istedi ve hizmetçinin onun için topladığı dağ lalelerinin resmini yaptı. Saatlerce çiçeklerle bütünleşti ve ağrılarını unuttu. Sonunda birisinin fırçasını almasını işaret etti ve ”Sanırım bunun hakkında bir şeyler anlamaya başlıyorum” dedi ve o gece yaşamını kaybetti. Renoir, ortalama 6.000 resim yapmıştır. Eserlerinin büyük çoğunluğu Amerika‘da bulunmaktadır, çünkü Avrupa’da sanatçının eserleri kıymetli görülmezken Amerikalı koleksiyoncular ressamın tablolarını almaya başlamışlardı.
Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script