Robert Delaunay Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Robert Delaunay, 1885 senesinde Fransa, Paris’de zengin bir ailenin çocuğu olarak doğmuştur. Tam adı Robert Victor Félix Delaunay’dır. 5 yaşında iken anne- babası boşandı, amcasını yanında yetişti. 17 yaşında iken 1902 senesinde liseden ayrıldı ve bir sahne dekoratörünün yanında çıraklığa başladı. Resim hususunda daha çok kendi kendini yetiştirdi.

1903 senesinden sonra ilk fotoğraflarını yapmaya başladı. 1907 senesinde Fransa, Laon’da alay kütüphanecisi olarak askerliğini yaptı. Askerlik dönüşü Paris’e yerleşti ve eserleri satıcısı Alman Wilhelm Uhde ve onun eşi ressam Sonia Trek ile tanıştı.

1909 senesinde Saint Séverin kilisesinin iç mekânını gösteren ilk dizi fotoğraflarını yaptı. 1910 senesinde kent resimleri denilen tablolarının fazlasıyla çeşitlemesini ve kübizm tesirini daha belirgin bir halde ortaya koyan Eyfel Kulesi fotoğraflarını yaptı. 1911 senesinde “Mavi Atlı” adlı sanatçı topluluğunun ilk sergisine katıldı. Pencereler dizisiyle soyut stile yaklaştı.

Chevreul’ün renk teorisine dayanarak renkleri, müzikteki tonlara benzer bir halde, kendilerine özgü dinamik bir ritm geliştirecek biçimde düzenledi. Sanat eleştirmeni ve şair Guillaume Apollinaire bu stile orfizm adını verdi. Robert Delaunay ise, Pencere resimlerine yalnızca simultane renk kontrastlarından kurulmuş olup tümüyle yeni bir sanat akımının temeli gözüyle baktığından “saf resim” kavramını yeğledi.

Robert Delaunay, 1912 senesinde ışık ile renk içindeki bağlantıları açıkladığı ‘Işık Hakkında’ adlı manifestosunu paylaştı. Dairesel Biçimler adlı tablosuyla resim sanatını geliştirmeyi sürdürdü. Daire şekillerini, doğal ve yapay ışık kaynaklarını gözlemleyerek türetti. 1913 senesinde bitirdiğı “Simultanscheibe” adlı tablosunu, salt renk ilişkilerini işleyen ilk olağanüstü soyut resmi olarak niteledi. 1913 senesinde şair Apollinaire ile birlikte Berlin’e gitti. Buradaki Sturm Galerisi’nde kişisel bir sergi açtı.

1. Dünya savaşı başladığında 1914 senesinde İspanya’daydı, oradan Portekiz’e taşındılar. Portekiz’de 1916 senesinde “Büyük Portekizli Kadın” adlı tablosu gibi ve figüratif ve somut öğeleri dairesel şekillerle birleştirdiği tablolar yaptı. Savaş bitince de 1920 senesinde önce İspanya’ya sonra da 1921 senesinde Paris’e döndüler. Madrid’de Sergei Diaghilev‘le tanışarak (1917), Rus Balesi yorumcularıyla birlikte çalıştılar ve Kleopatra‘nın sahnelenmesine katkıda bulundular (dekorlar: Robert Delaunay; maket ve kostümler: Sonia Delaunay).

1920li senelerda portreler üzerinde çalıştı. Eyfel Kulesi motifini yeniden ele aldı ve Koşucular adlı dizisi üzerinde çalıştı. 1930 senesinde yeniden daha soyut bir üsluba geçti. Delaunay’ın sanatı Yeni izlenimcilik’in (Neo- Empresyonizm) renk anlayışı ile Paul Cézanne ve Kübistler’in şekilciliğinin etkisi altında gelişmiştir.

Robert ve Sonia Delaunay 1937 senesinde Paris Dünya Sergisi için Demiryolları ve Havacılık pavyonlarına büyük duvar resimleri ve dekorlar yaptılar. İkinci Dünya Savaşı patlak verince 1939 senesinde Paris’ten ayrılarak Fransa’nın merkezinin güneyinde Auvergne’e yerleştiler.

Robert Delaunay, 1910 senesinde ressam Sonia Trek ile evlendi. Bir çocuğu oldu.

Robert Delaunay, 25 Ekim 1941 tarihinde Fransa, Montpellier’de 56 yaşında kanserden ölmüştür.

Özellikle 1930 senesindeki büyük yapıtlarıyla (Çokrenkli Disklerin Oyunu; Ritimler) çağdaş sanata büyük katkıda bulunmuş olan Delaunay’i bazı eleştirmenler soyut sanatın ilk temsilcilerinden biri saymaktadırlar.
Kaynak:Bilgisayfam.net