Said Nursi Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Said Nursi kimdir?, Said Nursi kaç yaşında?, Said Nursi evi nerede?, Said Nursi nerelidir? Said Nursi ev adresi?, Said Nursi kaç yaşında?, Said Nursi nerede oturuyor?, Said Nursi nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Said Nursi hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. ??.??.187823.Mart.1960 senesinde doğan Said Nursi şu an için 82 yaşında ve burcundandır. Said Nursi doğum yeri ise Nurs köyü, Hizan, Bitlis, Osmanlı İmparatorluğuŞanlıurfa olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Din Adamı olarak devam ettirmektedir.

Said Nursi Kimdir? – Said Nursi Evi Nerede? – Said Nursi Nerede Oturuyor?

Said Nursi Kimdir?, evi nerede?

15 yaşında bir medrese öğrencisi iken hocası tarafından verilen Bedî-üz-Zamân (zamanın güzelliği) lakabı ismiyle birlikte anılır.

Said Nursi, 1878 senesinde Bitlis vilayetine bağlı Hizan ilçesi Nurs köyünde yedi çocuklu bir ailenin dördüncü çocuğu olarak doğmuştur. Babasının adı Mirza, annesinin adı ise Nuriye’dir. 15 yaşında bir medrese öğrencisi iken hocası tarafından verilen Bedîüzzamân (zamanın eşsizi) lakabı ismiyle birlikte anılır.

Çocukluğunda etrafındaki medreselerde eğitim gördü. Kendisinde görülen hafıza sebebiyle, önceleri “Molla Said-i Meşhur” diye tanındı. Daha sonra “Zamanın eşsizi” anlamında “Bediüzzaman” unvanıyla şöhret buldu. Talebelik senelerında temel İslamî ilimlerle alakalı doksan kitabı ezberledi. Şirvan, Siirt, Bitlis, Doğubayazıd ve Tillo’dan sonra 1894’te Mardin’e geçti. Oradan da Bitlis’e gitti, sonrada Van’da 12 sene kaldı. Van’da kaldığı sürede eğitim metodunu tamamiyle kendisinin hazırladığı bir medrese kurdu. Esas hedefi, aynı metodun uygulanacağı bir üniversiteyi Doğu Anadolu’da kurmaktı. Bu üniversitede din ilimleri ile fen ilimleri birlikte öğretilecek, etnik diller de serbest tutulacaktı. Bu üniversiteye, Kahire’deki Ezher Üniversitesi’nden hareketle “Medresetü’z-Zehra” ismini verdi.

1900’lü senelerın başında 1907 senesinde doğuda Medresetü-z Zehra adında bir İslam üniversitesi kurmak fikriyle İstanbul‘a geldi ve hayatı boyunca bu düşüncesini gerçekleştirmek için gayret gösterdi. 13 Nisan1909 tarihinde tarihe “31 Mart Vakası” olarak geçen isyanda isyancıları yatıştırmaya çalışmış, isyan bastırıldıktan sonra Said Nursi de olaya karıştığı iddiası ile tutuklanmış fakat mahkemesi görüldükten sonra beraat etmiştir.

Birinci Dünya Savaşı senelerında 1914 senesinde Doğu cephesinde gönüllü milis alayı komutanı olarak hizmet etti. Savaş esnasında Mart 1916’da Bitlis‘te yaralanıp iki buçuk yıl Rusya‘da esir kaldı. 1917‘deki Bolşevik İhtilali esnasındaki kargaşadan yararlanıp esaretten kurtuldu. Leningrat‘tan Almanya‘ya, oradan da Petersburg üzerinden Varşova‘ya gelir. Viyana‘yı da gördükten sonra, Sofya üzerinden trenle 1918 Haziranında İstanbul‘a ulaşır. Dönüşte, Genelkurmay’ın kontenjanından Osmanlı’nın en üst düzey dinî danışma merkezi olan ve Mehmet Akif Ersoy‘un sekreterliğini yaptığı “Darü’l-Hikmeti’l-İslamiye“de 4 yıl görev yaptı. İngilizlerin İstanbul’u işgali senelerında onların aleyhinde Hutuvat-ı Sitte adıyla bir risale neşretti.

1925 senesinde Van‘da eğitim faaliyetlerinde yer alırken, o sırada yaşanan Şeyh Said hareketi sebebiyle, bu harekete karşı çıktığı halde, tedbir olarak 1926 senesinde önce Burdur‘a, sonrasında 25 Ocak 1927’da Isparta ve Isparta ili, Eğirdir ilçesine bağlı, Eğirdir’in 25 km kuzeybatısında Barla‘ya gönderildi. Burada sekiz yıl kaldı. “Risale-i Nur” isimli Kur’an tefsirinin çoğu bölümlerini burada yazdı. Eserleri ve fikirleri sebebiyle 1935 senesinde Eskişehir Mahkemesine gönderildi.

1936 senesinde sürgüne gönderildiği Kastamonu‘da eserlerini yazmaya devam etti. 1943‘te Denizli Mahkemesi’ne, 1948‘de Afyon Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkemeler beraatla neticelendi.

1950 senesinde çok partili hayata geçildiğinde dini hak ve hürriyetler genişledi. Bediüzzaman, bu zaman içinde eserlerini matbaalarda bastırdı.

Said Nursi, 23 Mart 1960 tarihinde 82 yaşında Şanlıurfa’da yaşamını kaybetti. Naaşı Halilürrahman Dergâhı‘nda kendisine ayrılan yere toprağa verildi. Ancak iki ay sonra 27 Mayıs 1960’da bir askerî darbe oldu. Millî Birlik Komitesi hükümeti Bediüzzaman’ın kabrinin nakledilmesine karar verdi. 12 Temmuz 1960 günü mezarı Urfa’daki yerinden alınarak Isparta’ya götürülerek şehir mezarlığına gizlice defnedilmiştir.
Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script