Şeker Ahmet Paşa Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Şeker Ahmet Paşa kimdir?, Şeker Ahmet Paşa kaç yaşında?, Şeker Ahmet Paşa evi nerede?, Şeker Ahmet Paşa nerelidir? Şeker Ahmet Paşa ev adresi?, Şeker Ahmet Paşa kaç yaşında?, Şeker Ahmet Paşa nerede oturuyor?, Şeker Ahmet Paşa nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Şeker Ahmet Paşa hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. ??.??.184118.Mayıs.1907 senesinde doğan Şeker Ahmet Paşa şu an için 66 yaşında ve burcundandır. Şeker Ahmet Paşa doğum yeri ise İstanbulİstanbul olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Ressam olarak devam ettirmektedir.

Şeker Ahmet Paşa Kimdir? – Şeker Ahmet Paşa Evi Nerede? – Şeker Ahmet Paşa Nerede Oturuyor?

Şeker Ahmet Paşa Kimdir?, evi nerede?

Türk tarihinde, kendi adına resim sergisi açmış olan ilk ressam olan Şeker Ahmet Paşa, natürmort ve manzara resimleri ile ünlüdür.

1841 senesinde, Üsküdar‘da doğan Şeker Ahmet Paşa’nın gerçek adı Ahmet Ali‘dir. Çocukluk yaşamını İstanbul‘da geçiren Ahmet Paşa, 1885 senesinde tıp eğitimi görmek için başladığı Tıbbiye Mektebi‘ndeki tahsilini yarıda bırakarak Harbiye Mektebi‘ne geçti.

Tıbbiye senelerında başladığı ve Harbiye’de de devam ettirdiği resim hayatı, Sultan Abdülaziz‘in dikkatini çekmesini sağladı. 1863 senesinde, direkt sultan tarafından Paris‘e, resim eğitimi almaya gönderildi. Paris‘te, Gustave Boulanger ve Jean-Leon Gerome atölyelerinde çalıştığı zaman diliminde, Jean Baptiste Camille Corot, Gustave Courbet ve Charles-François Daubigny gibi ünlü ressamlardan etkilenen Ahmet Paşa, 1869 senesinde, Paris‘te açtığı ve yağlıboya çalışmalarının bunun yanında Abdülaziz‘in karakalem bir portresini de içeren sergi ile birlikte mezun oldu. Fransa’da yedi yıl kalan Şeker Ahmet Paşa, Paris Güzel Sanatlar Akademisi’nde Jean-Leon Gerome ve Gustave Boulanger gibi ünlü ressamlardan dersler alarak onların atölyelerinde çalıştı; bu zaman içinde yaptığı doğa ve manzara resimleriyle dikkatleri çekti.

Ormanda Oduncu

“Ormanda Oduncu” tablosu sanatçının bu zaman içinde ortaya koyduğu en bilinen eserlerinden biridir. Ünlü İngiliz yazar ve sanat eleştirmeni John Berger’in, “Daha bakar bakmaz beni ilgilendirmeye ve aklımı kurcalamaya başladı bu resim. Aslını söylemek gerekirse, bilmediğim bir ressamı tanımama yol açması değil, resmin kendisiydi bu ilginin kaynağı.” sözleriyle hayranlığını dile getirdiği eser, bugün İstanbul Resim Heykel Müzesi’nde sergilenmektedir.

Eserleri, dünyaca ünlü Paris Salon’a kabul edildi. Abdülaziz, Avrupa gezisi esnasında bu sergideki resimleri gördü ve Ahmet Paşa’yı farklı sergilerden resim seçip almakla görevlendirdi. 1870’te Akademiyi bitiren sanatçı Fransa tarafından verilen sanat bursunu (Prix de Romeu) kazandı ve üç ay süreyle Roma’ya gönderildi. Fransız-Alman harbinin başlaması ile birlikte Fransa‘da kalmak için sebebi kalmayan Ahmet Paşa, 1871 senesinde Osmanlı‘ya geri döndü. Yurda dönünce “kolağası” rütbesiyle Sultanahmet’teki Sanat Mektebi’ne resim öğretmeni olarak atandı. Bu görevinin yanında Beyazıt, Zeyrek, Kaptan İbrâhim Paşa rüşdiyeleriyle Sultan Ahmed Sanat Mektebi’nde resim ve lisan öğretmenliği yaptı.

İstanbul‘da, Tıbbiye Mektebi‘nde resim öğretmenliği görevine atandığı bu senelerda, kişiliğistik özelliklerinden dolayı “Şeker” lakabı aldı.

27 Nisan1873 senesinde, resim öğretmeni olarak çalıştığı Bayazıt Zeyrek Kaptan-ı İbrahim Paşa Mektebi‘ndeki öğrencileri ve çalışma dostları ile birlikte Osmanlı’daki ilk resim sergisini açtı. O döneme kadar Osmanlı’da dinsel motiflerden öteye gitmemiş olan resim sanatının ilk Batı’laşma emsallarinden birisi olan bu sergi ile birlikte modern resim sanatı ve akımları da Osmanlı’da başlamış oldu. Bu sergi bunun yanında Türkiye’de açılan ilk resim sergisi olarak kabul edilmektedir. Bu serginin açılışındaki amaçlardan bir diğeride, Batılı anlamda resim anlayışını halka tanıtmak ve sevdirmektir.

Padişahın da taktirini kazanmış olan Ahmet Paşa, ilk olarak padişah yaverliği görevine getirildi, bunu sırasıyla 1884’te Mirliva (Tuğgeneral), 1890’da da Ferik (Tümgeneral) rütbeleri izledi. Tümgeneralliğe dek artan Paşa, daha sonra sarayda Misâfirîn-i Ecnebiyye Teşrifatçısı (Yabancı Konuklar Teşrifatçısı/Protokol Sorumlusu) olur, Padişah adına yabancı devlet adamlarına ve elçilere verilecek armağanlerin seçimi ve saray sanat elçiliği görevini yürüttü. Ölünceye kadar bu görevini sürdürdü. Bu görevi esnasında manzara resimlerinden uzaklaştı ve İstanbul Mercan’da bulunan konağındaki atölyesinde natürmort çalışmalar yapmaya başladı.

Narlar ve Ayvalar adlı natürmort tablosu

Fransa Devlet Nişanı ile onurlandırılan Şeker Ahmet Paşa’nın Narlar ve Ayvalar adlı natürmort tablosu, Louvre Müzesi’nde sergilendi. Böylelikle Şeker Ahmet Paşa, Louvre Müzesi’ne hayatta iken resmi kabul gören ilk Türk ressam oldu.

Batılı anlamda Türk resim sanatında otoportre örneği olarak ilk akla gelen yapıt, Şeker Ahmet Paşa’nın kendini, bir elinde fırça, bir elinde paleti, ba­şında fesiyle son derece oldukça önemli poz içinde betimlediği çalışmasıdır.

Kendi Portresi

Şeker Ahmet Paşa, 66 yaşında 18 Mayıs1907 tarihinde, Cumartesi günü, Mercan’daki konağından Tepebaşı’na gitmek üzere çıkmış, Mahmutpaşa Yokuşu’nun başında kalp krizi geçirerek fenalaşmış ve kendini bir dükkana atmış, kısa bir süre sonra da burada son nefesini vermiştir. Cenazesi, Sokollu Mehmed Paşa Türbesi’ne toprağa verildi.

Şeker Ahmet Paşa, resimlerinde doğa manzaraları, hayvan portreleri gibi konuları işlemiş, insan figürlerinden ise uzakta durmuştur. Asıl ustalığını gerçekleştirdiği alan olarak ise natürmort gösterilmektedir. Resimlerinin mühim bir bölümü İstanbul ve Ankara Resim Heykel Müzeleri ile, Sakıp Sabancı Müzesi ve bazı özel koleksiyonlarda bulunmaktadır.

Önemli eserleri; Kendi Portresi, Geyikli Peysaj, Ormanda Oduncu, Karpuzlu Natürmort, Talim Yapan Erler.



Geyikli Peysaj

Karpuzlu Natürmort

Kavunlu Natürmort

Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script