Stanley Kubrick Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Stanley Kubrick kimdir?, Stanley Kubrick kaç yaşında?, Stanley Kubrick evi nerede?, Stanley Kubrick nerelidir? Stanley Kubrick ev adresi?, Stanley Kubrick kaç yaşında?, Stanley Kubrick nerede oturuyor?, Stanley Kubrick nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Stanley Kubrick hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 26.Temmuz.192807.Mart.1999 senesinde doğan Stanley Kubrick şu an için 71 yaşında ve Aslan burcundandır. Stanley Kubrick doğum yeri ise Bronx, New York, ABD.Herpender, Hertfordshire, İngiltere olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise YönetmenFotoğrafçı olarak devam ettirmektedir.

Stanley Kubrick Kimdir? – Stanley Kubrick Evi Nerede? – Stanley Kubrick Nerede Oturuyor?

Stanley Kubrick Kimdir?, evi nerede?

Stanley Kubrick, 26 Nisan 1928 tarihinde New York Bronx’da doğmuştur. Kusursuz film anlayışı ve teknik detaylara verdiği önemle tanındı. Filmlerinde bireylerin karanlık yönlerini anlattı.

26 Temmuz 1928 New York doğumlu olan sanatçı çocukluk senelerında zeki olmasına karşın akademik yaşamında başarılı olamamıştı. 12 yaşına bastığında doktor olan babası Jack Kubrick tarafından, Pasedena, Kaliforniya‘da yaşayan dayısının yanına gönderildi. Burada bir yıl kaldıktan sonra Bronx‘a döndüğünde okuldaki başarısı artmıştı. Taft High School’dan mezun oldu. Ailesi bir hobi kazanması maksadıyla onu satranca yönlendirdi. Kısa zamanda satranç yaşamının mühim bir parçası oldu ve büyük başarılar elde etti. Gelecek senelerda filmlerinde satranç temasını sık sık kullanacaktı.

Babası ona ilk fotoğraf makinesini 13. yaş gününde armağan etti. Kubrick fotoğrafçılık ile bu sayede tanıştı. New York‘da bir çok fotoğraf çekti. “Look” adlı dergiye ilk fotoğrafının sattığında daha 17 yaşındaydı. Bu olaydan sonra fotoğrafçılık kariyeri hızla ilerlemeye devam etti. New York‘da bir fotoğrafçının yanında stajyer olarak iş buldu. Burada kısa bir süre çalıştıktan sonra bundan öncekilerde fotoğraflarının yayına girdiği “Look” dergisinden iş teklifi aldı. Bu zamanda üniversite eğitimi almak istedi fakat notlarının çok düşük olmasından dolayı hiçbir üniversiteye kabul edilmeyince Colombia Üniversitesi‘nde derslere misafir öğrenci olarak girdi.

“Look” dergisinde çalışırken arkadaşı Alexander Singer ile ilk film projesini hazırladı. 1950 senesinde Day of the Fight‘ın çekimleri başladı. Çekimler devam ederken bir çok da kısa filme imza attı. Çektiği kısa filmlerden bir tanesi çocukluğunda tanıştığı ve sevdiği satrançla alakalıydi fakat Central Park’da süren çekimler zorluklar sebebiyle tamamlanamadı. Bundan sonra Kaliforniya‘da bir süre beraber yaşadığı amcası ile birlikte “Fear and Desire” (1953) adlı kısa filmi çekti. Ancak bu filmden hiçbir zaman tatmin kalmadı ve daha sonraki senelerda bu filmi anmak bile istemediğini belirtmişti.

Bu zamandaki yoğun çalışmaları evliliğini negatif yönde etkilemeye başlamıştı. Lise senelerında tanıştığı eşi ile ilgisizlikten dolayı araları açıldı. Tüm bunlar olurken Stanley Kubrick sinemaya olan tutkusunu keşfetmiş ve yoğun bir halde kendisini sinemaya vermişti. “Killer’s Kiss” (1955) ve “The Killing” (1956) bu zaman içinde çektiği ilk uzun metrajlı filmleri oldu. Bu filmler ile Hollywood‘da tanındı ve sonrasında illk mühim filmi “Path s of Glory“(1957) adlı filmi yönetti. Bu filmde beraber çalıştığı Kirk Dougles ile daha sonra “Spartacus” (1960)’da da birlikte çalıştı. Ancak Kirk Douglas, Tony Curtis, Laurence Olivier, Jean Simmons, Charles Laughton, Peter Ustinov, John Gavin gibi sanatçıların oynadığı Spartacus‘un çekimleri esnasında zorluklarla karşılaşıyordu. Yapım şirketi Kubrick’in fikirlerini çok uç noktalarda buluyordu. Bu şeklide çalışamayacağını anlayan Kubrick görüntü yönetmeni Russel Metty ile anlaşarak hiçbir şeye karışmamasını ve herşeyi ona bırakmasını istedi. Bu filmde kullandığı teknikler ile gelecekteki tarzını belirlemiş oldu.

1961 yılına gelindiğinde “One-Eyed Jacks” adlı yeni projesinde Marlon Brando ile anlaşmazlıklar yaşayınca filmi yarıda bıraktı. Bu sırada ikinci evliliği de son bulmuştu.

İdealistik filmlerini çekebilmek maksadıyla İngiltere‘ye gitti ve burada James Mason, Shelley Winters, Peter Sellers ve Sue Lyon ile birlikte “Lolita” (1962) adlı filmi çekti. Bu filmden hemen sonra konusu karamizah olan ilk ve tek filmi “Dr. Strangelove or: How I Learned to Stop Worrying and Love the Bomb” (1964) adlı filmi yönetti. Bu film onun için büyük bir riskti çünkü filmin konusu olan nükleer bomba, komedi unsuru olmaktan çok uzaktı. Başta senaryoyu hazırlarken daha dram içerikli olmasına karşın, çekim esnasında yeni fikirler geliştirerek filme değişik bir boyut kattı.

Bu ülkede bulduğu finansal ve tekniksel rahatlık onu yeni arayışlara yöneltti. Deneysel olarak birkaç proje üretti. 1968 senesinde Arthur Charles Clarke‘ın ünlü eseri “2001: A Space Odyssey” (2001: Bir Uzay Macerası) (1968)’i sinemaya uyarladı. Filmde en fazla sevdiği müzik eseri olarak dile getirdiği Richard Strauss‘un “Thus Spoke Zaratustra” adlı eserini kullandı. Bu film ile bilim-kurgu sinemasının yolunu açtı.

Ardından “A Clockwork Orange” (Otomatik Portakal) (1971) ve “Barry Lyndon” (1975) adlı filmleri geldi. Barry Lydon’ı çekerken setteki sert mizacı ve oyunculara ara verdirmeden uzun çekimler yapması tanınmış zor yönetmen sıfatını almasına yol açtı.
Bu filmlerden sonra korku filmlerinin popüler olmasıyla Stephan King‘in ünlü romanı “The Shining” (1980)’i sinemaya uyarladı. Filmin setindeki sert davranışları bir çok oyuncunun ve çalışanın sıkıntılı anlar yaşamasına yol açtı. Stephan King bu uyarlamayı beğenmediğini dile getirdi. Ancak kullandığı ayna tekniği ile korku sinemasına değişik bir boyut katarak filmin bir kült olmasını sağladı.

7 yıl uzun bir aradan sonra 1987 senesinde “Full Metal Jacket” ile sinamaya dönüş yaptı. Bu uzun zamanda evlenmiş ve çocuk sahibi olmuştu. 1990 senesinde Brian Aldiss ile birlikte “AI: Artificial Intelligence” adlı bir film projesine başladı. Ancak projenin çok yavaş ilerlemesi ve teknolojinin yetersizliği yüzünden bu projeyi erteledi.

Amerikan sinema endüstrisinin stüdyo sisteminde çok az film yönetmeni, Stanley Kubrick’in elde ettiği özgürlükle çalışma fırsatına sahip oldu. Kubrick zaman içinde film yapımcısı olarak ülkeler arası bir öneme sahip olurken, filmlerinde ön planlama ve senaryo yazımı aşamasından post-prodüksiyona kadar her şeyi kendisi yöneterek, filmlerinin bütün sanatsal denetimini elinde tuttu. Kubrick büyük stüdyoların ona tanıdığı geniş sanatsal özgürlüğü rahatça kullanabiliyordu, çünkü mesleğini sıfırdan öğrenmişti. Film çekme metotlarıni kendi kendine öğrendi, bir film stüdyosunda çıraklık ya da daha alt düzeyde işler yapmadı ve bu hususta film yönetmenleri içerisinde hemen hemen bir benzeri daha yok. Büyük stüdyolar için film çekmeye başladığında, sinema sektörü tarihinde nadir görülen bir özgürlüğe sahipti.

1960’lı senelerda Lolita filmini çekmek üzere İngiltere‘ye giden Kubrick, yaşamının geri kalanını bu ülkede, Hertfordshire’da satın aldığı Childwickbury Köşkü’nde geçirdi. Dr. Garipaşk, satirik komedinin sinemadaki mühim emsallarinden biri olarak kabul edilir. Ancak Stanley Kubrick’i 20. yüzyılın en mühim yönetmenlerinden biri yapan, 1968 MGM Cinerama prodüksüyonu olan 2001: A Space Odyssey / 2001: Bir Uzay Macerası ve 1971 yapımı A Clockwork Orange Otomatik Portakal’dır.

William Makepeace Thackeray‘in bir romanının sinemaya uyarlanması olan Barry Lyndon, Jack Nicholson‘ın oynadığı The Shining, ortalama 7 yıl çalıştığı savaş filmi Full Metal Jacket ve son anda yapmaktan caydığı Yapay Zeka Kubrick efsanesini sürdüren filmler oldular.

“AI : Artifical Intelligence” adlı proje sürerken öte yandan da hayalini kurduğu “Eyes Wide Shut” (Gözleri Tamamen Kapalı) (1999)’ın fikirleri yaşandı. Bu filmde evli iki oyuncu olan Tom Cruise ve Nicole Kidman ile çalıştı. Filmin hazırlık aşaması uzun ve sancılı geçti. Bu filmde mutlak olağanüstülik peşindeydi. Filmin gösterime girmesinden kısa bir süre sonra 7 Mart1999 tarihinde uykusunda vefat etti.

Psikolojiye ve edebiyata meraklı olan Kubrick geriye 48 yılda çekilmiş 16 adet film bıraktı. Filmlerinde kullandığı simgesellik ve deneysel bakış açısıyla günümüzdeki bir çok yönetmene ilham vermiştir.

Stanley Kubrick, 7 Mart 1999 tarihinde 71 yaşında Hertfordshire, İngiltere‘deki evinde ölmüştür.

Ödülleri:
1968: OSCAR: En İyi Özel Effektler, 2001: A Space Odyssey
1999: Directors Guild of Great Britain: Posthumous Yaşamboyu Başarı Ödülü
1997: Venice Film Festivali: Altın Aslan, Career Achievement
1997: Directors Guild of America: D.W. Griffith Ödülü
1975: BAFTA: En İyi Yönetmen, Barry Lyndon
1975: National Board of Review: En İyi Yönetmen, Barry Lyndon; tied with Robert Altman, Nashville
1971: New York Film Eleştirmenleri Circle: En İyi Yönetmen, A Clockwork Orange
1971: New York Film Eleştirmenleri Circle: En İyi Film, A Clockwork Orange
1964: BAFTA: United Nations Ödülü, Dr. Strangelove
1964: BAFTA: En İyi İngiliz Filmi, Dr. Strangelove
1964: BAFTA: En İyi Film, Dr. Strangelove
1964: Bodil Festivali: En İyi Amerikan Filmi, Dr. Strangelove
1964: Writers Guild of America: En İyi-Yazılmış Amerikan Komedisi, Dr. Strangelove, shared award
1964: New York Film Eleştirmenleri Circle: En İyi Yönetmen, Dr. Strangelove
1959: Locarno Film Festivali: Golden Sail Ödülü, Killer’s Kiss

Filmleri :
1953 – Fear and Desire
1955 – Killer’s Kiss
1956 – The Killing
1957 – Paths of Glory
1960 – Spartacus
1962 – Lolita
1964 – Dr. Strangelove or: How I Learned to Stop Worrying and Love the Bomb
1968 – 2001: A Space Odyssey
1971 – A Clockwork Orange
1975 – Barry Lyndon
1980 – The Shining
1987 – Full Metal Jacket
1999 – Eyes Wide Shut

Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script