Tanburi Cemil Bey Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Tanburi Cemil Bey kimdir?, Tanburi Cemil Bey kaç yaşında?, Tanburi Cemil Bey evi nerede?, Tanburi Cemil Bey nerelidir? Tanburi Cemil Bey ev adresi?, Tanburi Cemil Bey kaç yaşında?, Tanburi Cemil Bey nerede oturuyor?, Tanburi Cemil Bey nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Tanburi Cemil Bey hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 09.Mayıs.187128.Temmuz.1916 senesinde doğan Tanburi Cemil Bey şu an için 45 yaşında ve Boğa burcundandır. Tanburi Cemil Bey doğum yeri ise İstanbulİstanbul olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise MüzisyenBesteci olarak devam ettirmektedir.

Tanburi Cemil Bey Kimdir? – Tanburi Cemil Bey Evi Nerede? – Tanburi Cemil Bey Nerede Oturuyor?

Tanburi Cemil Bey Kimdir?, evi nerede?

Tanburi Cemil Bey, tek başına halka açık konser veren ilk Türk Mûsıkîsi sanatkârıdır.

Tanburi Cemil Bey, 9 Mayıs 1871 tarihinde İstanbul’un Mollagüranî semtinde 4 kardeşin en küçüğü olarak doğmuştur. Babasının adı Mehmed Tevfik, annesinin adı Zihniyâr’dır. Üç yaşındayken babasını kaybeden Cemil Bey, amcası Refik Bey’in himayesinde büyüdü. Eve gelen Fransız mürebbiye aracılığıyla küçük Cemil Fransızca öğrenmeye başlar. Amcası Refik Bey’in ansızın ölümü ile Horhor’daki konak terkedilerek Bakırköy kaymakamı olan amcazadesi Mahmud Bey’in evine taşındı. Daha sonra Kartal kaymakamlığına tayin edilen amcası ile Kartal’a gitti. Amcası Suriye’de Humus’a tayin edildiğinde annesinin yanına döndü.

İlk müzik bilgilerini ortaokul saatleri civarında ağabeyi Ahmet Bey’den almıştır. Diğer yandan Kemânî Aleksan Ağa’dan Hamparsum notası ve Batı notasını öğrendi. Aynı zamanda yeni ve bilinmeyen bir uslûpla tanbur çalmasını ilerletiyordu. Müzik aleti çalmaya karşı ilgisi on yaşlarında keman ve kanun ile başlayan Cemil Bey daha sonra başladığı ve ismi ile bütünleşen tanbur sazı ile ustalık derecesine ulaşmıştır. Orta öğrenimini bitirdiktan sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne (Mülkiye’ye) kaydoldu. İki yıl devam etmesine rağmen yarıda bıraktı. Burada Mustafa Nezih Albayrak ve Tanburî Ali Efendi’nin oğlu Aziz Mahmud Bey’le sınıf arkadaşıydı.

Aynı zamanda yaylı tanbur’un mucididir. Tanburi Cemil Bey, Hamparsum notasının bizim Mûsıkîmizin perdelerini daha güzel dile getirdiğini söyler ve onu tercih ederdi. Her iki notada da olağanüstü bir melekesi vardı; yazı yazar gibi nota yazardı. Türkçe’yi güzel konuşurdu. Ayrıca konuşacak ve tercüme yapacak kadar Fransızca bilirdi. Batı kültürü hakkında da bilgisi vardı. Kalabalığı sevmezdi; devamlı hüzünlü bir insan olarak yaşadı.

Hariciye Nezareti’nde “Hariciye Umûr-i Şehbenderiye Kalemi”nde memuriyet hayatına atıldı. Uzun seneler burada çalışmasına rağmen bu memuriyeti benimseyememiş, hariciyeciliği bir meslek olarak kabul edememişti. 1908’de Meşrutiyetin ilânından sonra yapılan kadro kısıtlaması esnasında, Dr. Hamid Hüsnü Bey’in aracılığı ile Hariciye Umûr-i Şehbenderiye müdürü İsmail Hakkı Bey’i ikna ederek sekiz yüz elli altın lira tazminat aldı, kadro dışında kalarak görevinden ayrıldı.

Tanburi Cemil Bey, tanbur, yaylı tanbur, klasik kemençe, alto kemençe, viyolonsel ve lavta gibi sazları aynı ustalıkla çalmayı öğrendi. Müzik aleti çalmakta ulaşılmaz bir mertebeye yükselmiş olan Cemil Bey bunun yanında çok iyi bir bestekârdır. Özellikle, taş plaklara yapmış olduğu taksim kayıtları makam, üslup ve tavır yönünden bir ders niteliği taşımaktadır. 1905 senesinde ilk plak kaydını yaptı.

Tanburi Cemil Bey, tek başına halka açık konser veren ilk Türk Mûsıkîsi sanatkârıdır.

Tanburi Cemil Bey, annesinin ve yakınlarının ısrarlı isteği üzerine 1901 senesinde, Defter-i Hakanî müdürlüğünden Nazif Bey’in kızı Şerife Saide Hanım’la evlendi. Müzisyen Mesut Cemil (d.1902) oğludur. Tanburi Cemil Bey, evlendikten sonra Cağaloğlu Şeref sokağında bulunan yeni bir eve taşındı.

Tanburi Cemil Bey, 1908 senesinde memurluktan ayrıldıktan sonra plak çalışmalarından elde ettiği gelirler ile geçindi ve Cağaloğlu’ndan Sineklibakkal mahallesine taşındı.

1914 senesinde I. Dünya Savaşı başlayınca her Türk vatandaşı gibi askere çağrılmış ve muayeneler esnasında uzun süren bir soğuk algınlığı sanılan hastalığının “Akciğer Veremi” olduğu anlaşılmıştı. Bir sanatoryuma yatırılması teklif edildiyse de buna Cemil Bey razı olmadı. İsviçre‘ye gönderilmesi için yapılan tavsiyeyi de kabul etmedi.

Tanburi Cemil Bey, 28 Temmuz 1916 tarihinde İstanbul’da 45 yaşında tüberkülozdan ölmüştür.

Türk musıkisinin gelmiş geçmiş en büyük virtüözü olarak kabul gören Tanburi Cemil Bey, kendisinden sonra gelen tüm müzisyenleri etkilemiş, tanbur, klasik kemençe, viyolonsel gibi farklı enstrümanlara olan hakimiyeti ve özellikle tanbur ve klasik kemençe icrasına getirdiği yenilikleri ile çok takipçisi olmuştur.

1916 senesinde yaşamını yitiren Türk müziğinin en mühim bestecilerinden Tanburi Cemil Bey’in 1910 – 1914 arası icra etmiş olduğu tanbur, kemençe ve viyolonsel kayıtları ölümünün yüzüncü senesinde plak olarak bir araya getirildi. Albümde Tanburi Cemil Bey’in en bilinen eserlerinden olan ‘Çeçen Kızı, Ferahfeza Saz Semaisi ve Evç Taksim de bulunmaktadır.

Bestelediği saz eserleri :
– Şedd-i Araban Peşrevi
– Ferahfeza Peşrevi
– Muhayyer Peşrevi
– Mahur Peşrevi
– Hicazkâr Peşrevi
– Kürdili Hicazkâr Peşrevi
– Isfahan Peşrevi
– Neva Peşrevi
– Bestenigâr Saz Semaisi
– Suz-i Dilârâ Saz Semaisi
– Ferahfeza Saz Semaisi
– Hüseynî Oyun Havası (Çeçen Kızı)
– Nihavend Sirto
– Nikriz Sirto

Kaynak:Bilgisayfam.net

porno izle cm to inches
bestnich altyazılı porno porno nulled script