Tim Burton Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Tim Burton kimdir?, Tim Burton kaç yaşında?, Tim Burton evi nerede?, Tim Burton nerelidir? Tim Burton ev adresi?, Tim Burton kaç yaşında?, Tim Burton nerede oturuyor?, Tim Burton nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Tim Burton hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 25.Ağustos.1958 senesinde doğan Tim Burton şu an için 63 yaşında ve Başak burcundandır. Tim Burton doğum yeri ise Kaliforniya, A.B.D. olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Yönetmen olarak devam ettirmektedir.

Tim Burton Kimdir? – Tim Burton Evi Nerede? – Tim Burton Nerede Oturuyor?

Tim Burton Kimdir?, evi nerede?

Timothy William Burton, 1958 doğumlu, Amerikalı yönetmen, yazar ve kendine özgü stilin yaratıcısı. Özellikle stop-motion (fotograf karelerinin ardarda gösterilmesi) tekniğiyle çektiği animasyon filmlerindeki, insansı detaylarını yitirmemiş, abartı karakterleriyle tanınan ünlü yönetmenin bazı filmleri ; “Beetlejuice” (1988) , “Edward Scissorhands” (1990) ve “Nightmare Before Christmas“(1993).

Tim Burton, 25 Ağustos1958 senesinde, Bill Burton ve Jean Erickson‘ın ilk oğulları olarak dünyaya geldi. Hayal gücünün alanı çocukluğuna kadar dayanan Burton, ev ve okul yaşantısını güç bulduğundan, günlük hayatın gerçekliğinden, korku filmleri ve düşük bütçeli filmler izleyerek kaçtı. Düşük bütçeli korku filmlerindeki rolleriyle ünlü,Vincent Price ismi, Burton’ın ilerideki kariyerine bi hayli etki edecek olan mühim bir sinema figürüydü.

Lise senelerında California Institute of the Arts‘a girmek üzere bir Disney bursu kazandı. 3 yıl süreyle animasyon eğitimi aldıktan sonra, animatör çırağı olarak Walt Disney Stüdyolarına girmeyi başardı. Projesinde çalıştığı ilk film bir Ralph Bakshi versiyonu olan “The Lord of the Rings” idi fakat yapımda adı geçmedi. Daha sonra, o zamanlarda çok da istemediği bir yönde; “The Fox and the Hound” için çizimler yaptı. Film karakterlerinin genel sevimli yapısının dışında olması sebebiyle Burton’ın çizimleri Disney tarafından geri çevirildi. Tim Burton, Disney’de bulunduğu günlerde pek mutlu değildi fakat ileride ünlü olacak “Nightmare Before Chrismas”‘ın temelini oluşturan şiir ve ilüstrasyonlarını burada olduğu zamanda yaptı.

1982 senesinde, Burton, ilk 6 dakikalık stop-motion filmini, kendisini Vincent Price olarak hayal eden küçük bir çocuk hakkında yaptı. Bunu Barret Oliver, Daniel Stern ve Shelley Duvall‘ın rol aldığı “Frankenweenie“(1984) adlı kısa film takip etti. Siyah-beyaz çekilen ve James Whale‘in “Frankenstein“ından ilham alınarak yapılan bu film, bir araba kazasında yaşamını kaybettikten sonra onu yeniden canlandıran bir çocuk hakkındaydı. Festivallerde övgü kazanmasına rağmen, Disney bu filmi, çocuklar için bi hayli fazla korkutucu bularak, rafa kaldırdı. Ancak 1992 senesinde video olarak gösterime sunuldu.

Filmlerinin halen geniş bir kitleye gösterime sunulmamasına rağmen, Burton, film endüstrisinin dikkatini çekmeyi başardı. Aktör ve yapımcı Griffin Dunne, Burton’a, “After Hours” adlı komedi filmini çekmesi için yaklaştığında; “The Last Temptation of the Christ“‘ın çekimlerinde maddi sıkıntı yaşayan Martin Scorsese‘in bu filme ilgi göstermesi sebebiyle, Burton kendi isteğiyle projeden çekilmeye karar verdi.

Ünlü yönetmen, çok geçmeden, 7 milyon dolarlık bir bütçeyle “Pee-Wee’s Big Adventure” (1985) adlı filmi çekti ve 40 milyon doların üzerinde bir hasılat yaptı. Oingo Boingo adlı müzik grubunun hayranlarından biri olan Burton, bu grubun şarkı sözü yazarı ve vokalisti olan Danny Elfman‘a bu filmin müziklerini yapmayı teklif etti. O zamandan beri, “Ed Wood“(1994) dışındaki tüm Burton filmlerinde birlikte çalıştılar.

Alfred Hitchcock Presents” ve Shelley Duvall’ın “Faerie Tale Theatre” gibi televizyon dizilerini yönettikten sonra, Burton, sıradaki büyük projeyi kabul etti. Evleri garip bir aile tarafından istila edilen, ölümden sonra yaşamla başa çıkmaya çalışan genç bir çiftin anlatıldığı olağandışı komedi, “Beetlejuice” adlı filmi 1988 senesinde çekti. Alec Baldwin, Geena Davis ve Micheal Keaton‘ın başrollerini paylaştığı bu film, 80 milyon doların üzerinde hasılat yaptı ve en iyi makyaj dalında Oscar‘ı aldı.

Tim Burton’ın düşük bütçelerle, büyük filmler yaratabiliyor olması, yapımcıları etkiledi ve ilk büyük bütçeli film projesi Batman‘i 1989‘da kabul etti. Londra tabanlı bu mega-bütçeli yapım, başta oyuncu seçimleri olmak üzere yapımcılarla birden çok problem yaşanarak çekildi. Burton, ortalama fiziki görünümüne, aksiyon filmlerindeki deneyimsizliğine ve komedi filmlerindeki ününe bakmaksızın, önceki filminden Michael Keaton’ı Batman rolü için uygun görürken, bu seçim büyük tartışmalara yol açtı. Sonunda; suçluları korkutmak için iri bir yarasa kostümü giyen adamın, gerçekte yapılı olmasının saçma olduğunu savunan Tim Burton kazandı. Batman hayranlarından tepki göreceğine inanılmasına rağmen, sonuç muhteşemdi. “Joker” kişiliği için Jack Nicholson‘ı seçmesi de bunun bunun yanında, normalde bir süper kahraman filmine ilgi göstermeyecek yetişkin kesimin de etkilenmesini sağladı. 1989’da film gösterime girdiğinde o zamana dek yapılmış en iyi pazarlama ve satış kampanyasıyla birlikte Batman, Amerika‘da 250 milyon dolar ve dünya çapında 400 milyon doların üzerinde hasılat yaptı. Çetin görünümü ve psikolojik derinliğiyle Batman filmi, geleceğin süper-kahraman filmlerine de Superman tarzının ötesinde bir yol açtı.

1989 senesinde Alman sanatçı, Lena Gieseke ile evlenen Tim Burton, “Batman Returns”ün çekimlerinden kısa bir süre sonra boşandı.

1990 senesinde, Burton, Johnny Depp ile işbirliğinin başladığı; Caroline Thompson ile beraber yazdığı senaryoyu,”Edward Scissorhands”‘i yönetti. Jonny Depp,Edward rolünde, yaşlı bir mucitin ölümüyle yarım kalan, insan görünümüne rağmen, mucitinin ani ölümüyle elleri makas olarak kalmış bir genci canlandırdı. Florida’da çekilen filmin bönliyö seti, Burton’ın çocukluğunu geçirdiği, Burbank’a benzetilerek, Edward’ın bir bakıma Tim olduğu iddia edildi.

Daha sonra, Burton, ilk Batman başarısının sonrasında, tüm kontrolün kendisinde olması koşuluyla, Warner Bros ile “Batman Returns“(1992) için anlaşmaya vardı. Batman rolü yine Keaton’a verildi fakat bu kez karşısındaki düşmanlar, Danny De Vito(Penguin), Michelle Pfeiffer(Catwoman) ve Christopher Walken idi. Çocuklar için fazla korkutucu bulunan filmde, seyirciler dahi seksilik unsurunun fazlalığından rahatsız olup, kedi-kadının kostümünün fetiş bir yaklaşımla dizayn edildiğini düşündüler. Eleştirmenlerden bazıları, Batman’i gereğinden fazla düşmanın bulandırdığını iddia ederken, film, gişede de beklenenin altında iş yaptı. 160 milyon dolar hasılat, başarısızlık sayılmazdı fakat Burton, bu filmle beraber Batman serisine kendi adına son verdi. Sonradan, yapımcılığını üstüne aldığı “Batman Forever“(1995) içinse, ” kafan güzelken yaptırdığın dövme gibi ” dedi.

1993 senesinde, yazarlığını ve yapımcılığını üstüne aldığı fakat zamanlama problemi sebebiyle yönetmenliğini kendisinin yapamadığı “The Nightmare Before Chrismas”‘ı çekti. Yönetmen koltuğunda Henry Selick‘in oturduğu film, Michael McDowell ve Caroline Thompson tarafından, Burton’ın orjinal hikayesine, dünyasına ve karakterlerine bağlı kalarak yeniden yazıya döküldü. Bir sonraki filmi, “Ed Wood”(1994), yayına girdiği zamandaki tanıtım başarısızlığına rağmen, eleştirmenler tarafından iyi karşılandı ve Ed Wood Jr. filmlerine halkın ilgisini yeniden canlandırarak gözle görülür bir hayran kitlesi oluşturdu. “The Nightmare Before Christmas” yapımı esnasında harcadığı üstün yaratıcı çaba sebebiyle Danny Elfman “Ed Wood” projesini reddedince, görev “Howard Shore“‘a verildi.

Elfman ve Burton, “Mars Attacks!” için 1996 senesinde tekrar bir araya geldiler. Bu film, 1950’lerin bilim kurgu filmlerine göndermeler yaparken, “Independence Day” gibi ünlü bilim-kurguları hicvetti. Jack Nicholson, Pierce Brosnan, Michael J. Fox, Sarah Jessica Parker ve Rod Steiger gibi bir kadroya sahip olmasına rağmen, eleştirmenlerce acımasızca eleştirildi ve yerli seyirci tarafından ilgi görmedi. Ancak yurtdışında bi hayli bi hayli beğeni alan bu film, sonrasında televizyondaki gösterimlerinde ve DVD satışlarında istediğimiz ilgiyi toplamayı başardı.

1999 sonbaharında “Sleepy Hollow” güçlü kadrosuyla Burton’ın elinden vizyona girdi. Johnny Depp, Michael Gough, Jeffrey Jones, Christopher Walken ve Christina Ricci‘nin bir araya geldiği film, genelde eleştirmenlerden olumlu yanıt aldı ve Elfman’ın da yardımıyla yaratılan Gothic atmosfer aracılığıyla Best Art Direction dalında Oscar’ı aldı. Gişe başarısına da sahip bu film Burton için de bir dönüm noktası oldu. Özel yaşamındaki değişikliklerle beraber, Burton, bir sonraki proje için stilini de değiştirerek “Planet of the Apes“‘i (2001) çekti. Açılış haftasında yaptığı 68 milyon dolarlık hasılatla Planet of the Apes tanıtım başarısı olsa da, eleştirmenler tarafından acımasızca eleştirilmekten kurtulamayarak, orjinalinin çok altında gözüyle bakıldı. Film, Burton’ın stilinden öyle uzaktı ki, filmin gerçekten Burton’ın mı yoksa ünlü yönetmenin yalnızca istediğimizi yapan “kiralık bir silah” mı olduğu yönünde tartışmalara yol açtı. Burton filmin çekimleri esnasında stüdyo ile ciddi anlaşmazlıklar yaşadı ve hatta bu anlaşmazlıklar, bir gün seti terk etmesine kadar vardı.

Burton film kariyerine üçü de “Best Animated Feature Film” dalında Oscar’a aday gösterilen; “Big Fish“(2003), “Charlie and the Chocolate Factory(2005) ve Corpse Bride(2005) ile devam etti. Film yapımlarına ek olarak “The Melancholy Death of Oyster Boy and Other Stories” adında, hayatın dışındaki karakterlerden oluşan bir de kitap yazdı.

1992’den 2001’e kadar Lisa Marie adlı manken ve oyuncuyla nişanlı kalan Burton, 2001 senesinden beri oyuncu Helena Bonham Carter ile birlikte Londra’da yaşıyor. 2003 Kasım ayında dünyaya gözlerini açan, Billy-Ray Burton adında bir oğulları var.
Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script