Tomris Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Tomris kimdir?, Tomris kaç yaşında?, Tomris evi nerede?, Tomris nerelidir? Tomris ev adresi?, Tomris kaç yaşında?, Tomris nerede oturuyor?, Tomris nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Tomris hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. senesinde doğan Tomris şu an için yaşında ve burcundandır. Tomris doğum yeri ise olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Devlet Başkanı olarak devam ettirmektedir.

Tomris Kimdir? – Tomris Evi Nerede? – Tomris Nerede Oturuyor?

Tomris Kimdir?, evi nerede?

Tomris, MÖ 6. yüzyılda yaşadığı sanılan, İskitler (Saka) ülkesinin kraliçesidir.

Asıl adının Demir olması gereken fakat eski Yunan tarihçilerinin Tomiris ve Demurus diye adlandırdıkları bu kadın, İskitler (Saka) ülkesinin kraliçesidir. Ünlü Türk hükümdar Alp er Tunga’nın torunu olan ve “Sakalar’ın anası” olarak anılan Tomris Hatun, kocası Alp Han’ın vefatı (6. yüzyıl) ile devletin başına geçerek tarihte ilk kadın Türk hükümdar olmuştur.

Saka Devleti (bazı kaynaklarda İskitler) Orta Asya’nın bir bölümü, Avrupa’nın doğusu ve Karadeniz’in kuzeyinde kurulmuş bir devlettir. O senelerda Pers Kralı Kiros, Yeni Babil Krallığı’na son verip Mezopotamya’yı hâkimiyeti altına almıştı. İskitler Pers’lere gerçekleştirdikleri yıpratıcı akınlarla sorun olmaya başlayınca İskitlerin saldırılarını kesin biçimde durdurmayı amaçlayan Pers kralı, İskitlere karşı seferler düzenledi. Pers Kralı Kiros’un İskitlerle olan mücadelesi hakkında en ayrıntılı bilgiler Herodot‘a aittir. Herodot’a göre, Kiros Babil’i ele geçirdikten sonra İskitler üzerine sefere çıkmıştır. İskit hükümdarı Tomris’e elçi göndererek kendisiyle evlenmek istediğini bildirmiştir.

Tomris Hatun, ılımlı bir politika izlemesine ve savaşa yanaşmamasına rağmen Perslerin Saka topraklarına ataklarının sonu gelmiyordu.

Sakalar bu akınlar karşısında geriye çekilmekte, tarlaları yakmakta ve su kuyularına zehir koymaktaydı. Bu stratejiyle başa çıkamayan ve kovalamacadan bıkan Pers hükümdarı Kiros ve askerleri devamlı geri dönmek durumunda kalıyordu. Bunun üzerine Kiros, Tomris Hatun’un kendisiyle evlenmesi halinde saldırılara son vereceğini bildirse de teklifi geri çevirildi.

Tomris Hatun’dan aldığı ret cevabı üzerine hiddetlenen ve büyük bir orduyla Saka topraklarına giren Kiros’un ordusunda eğitimli köpekler de yer alıyordu. Bu defa Tomris Hatun kaçma yerine savaşmanın daha isabetli olduğunu gördü. Saka ordusunu toplayıp düşmanın birkaç kilometre yakınında mevzilendi.

İki ordu arasına bir eğlence çadırı kurduran Kiros bu biçimde bir tuzak tasarladı. Tomris Hatun’un oğlu Spargapises de çadıra karşı atağa geçip birkaç Pers askerini yaşamını kaybettirmeyi başarsa da kendisi de ölmekten kurtulamadı. Tomris Hatun’un oğlu sağ ele geçirilmiş fakat koz olarak kullanılmak istemediğinden intihar etmiştir. Haberi almasıyla büyük bir üzüntü yaşayan Tomris Hatun, Kirus’u kanla doyurmaya yemin etti. Bu yemini ünlü tarihçi Herodot tarafından da tarihe not düşülmüştür.

Tomris Hatun’un oğlu Spargapises esir düştüğünde sarhoşluktan ayılıp aklı başına gelince ellerinin çözülmesi için Kiros’a yalvarmıştır. Bu isteği yerine getirilince Perslerin elinde esir olmaktansa ölmeyi tercih edip ani bir hareketle kendisini yaşamını kaybettirmüştür. Oğlu ve askerlerinin bir kısmının yaşamını kaybettiğünü haber alan Tomris, Kiros’a bir mesaj göndermiş: “Olanlardan gururlanma, cesaret ile değil hile ile kazandın. Oğlumun ölüsünü bana geri ver ve ordularıma ettiğin hakarete rağmen cezalanmadan ülkemden çık git. Eğer böyle yapmazsan İskitlerin güneş tanrısı üzerine yemin ederim ki, ne kadar haris olursan ol seninle başa çıkacağım”. demiştir.

Ertesi gün iki taraf MÖ 528 da Oxus Bölgesi’nde sabah vaktinde çok şiddetli çetin bir muharebeye giriştiler. Perslerin en iyi askerleri olan Ölümsüzler Birliği’ne karşın, Sakalar özellikle ok atmada büyük bir maharet sergiliyorlardı. Savaş köpekleri de onları durduramadı. Sonuç olarak, çeşitli kaynaklarda;

• Turan Taktiği
• Kurt Oyunu
• Hilal Taktiği
adı verilen bozkır savaş stratejisiyle bu kanlı mücadeleyi Sakalar kazandı. Ölenler içerisinde Pers Hükümdarı Kirus da yer alıyordu.

Savaşın sonrasında Tomris elinde kan dolu bir tulum ile ölüler içerisinde Kiros’un cesedini aramıştır. Kısa bir süre sonra Kiros’un cansız bedenini bulup kafasını kanla dolu olan tulumun içine sokmuş ve şu sözleri söylemiştir: “Canım sağ ve savaştan zaferle çıktım. Ama sen hileyle oğlumu yakalayarak onu yaşamını kaybettirdün. Şimdi sana söz verdiğim gibi. Hayatında kan içmeye doymamıştın şimdi benim elimden kana doyuyorsun”.

Tomris Hatun Kiros’un kesik kafasını; “Kan içmeye doymazdın. Şimdi ben seni kan ile doyuruyorum” diyerek içi kan ile dolu bir fıçıya atarak intikamını almış oldu.

Tomris (temir,demir) Hatununun öyküsünü ise yalnızca destanlarımızda değil, tarihçi Heredot (MÖ.490-425) Heredot tarihinde de ifade etmektedir. Bu hikaye bu kadarla da kalmaz, yüzseneler boyunca bir çok batılı ressama Kirus’un feci akıbeti ve Tomris Hatun’un hikayesi ilham kaynağı olur ve defalarca bu sahneyi resmederler.

Peter Paul Rubens‘in çizdiği “Tomris Efsanesi” eserinde Tomris’in Fars hükümdarı Kiros’un başını kan dolu kaba düşürmesi.

Günümüz Türkçe’sinde adı “demir iz” manasına gelen Tomris Hatun’un ismi, Türk coğrafyasında birden çok bölgede kız çocuklarına verilerek yaşatılmaya devam ediyordir..

Saka Türklerinin Kadın hükümdarı Tomris, biraz sonra atlarını ölüme sürecek olan savaşçılarının önünde durdu ve yürekleri titreten bir sesle gürledi.” Geriye yalnızca bizler kaldık. Birçoğu kadınlardan, ama erkeği kadar yiğit kadınlardan oluşan bir halk ve ordu…

Karşımızdakiler acunun en vahşi, en acımasız ve en kalabalık ordusu. Ancak biliyorum ki gök kubbenin altındaki hiçbir ordu, şu dolunayın altında ateş saçan gözlerinizden daha cesur değil. Ve yine biliyorum ki yeryüzündeki hiçbir ordu, yurdu ve halkı için çarpan ulu yüreklerinizden daha büyük değil… Günümü aydınlatan güneş, gecemi aydınlatan ay ve atalarımın ruhları üzerine and olsun ki atımın çiğnediği bu toprak kanımla kızıla boyansa da kimsenin, hele ki o hain Perslerin esareti altına girmeyeceğim…”

Hanlarının sonrasında Saka Türk savaşçılarının hepsi aynı coşkuyla gürledi. “And olsun.” Gök kubbenin her zerresi kahraman kadınların tiz çığlıklarıyla dolmuştu artık. Arkalarına bir kez olsun bakmadan sürdüler atlarını savaş meydanına. Önde Tomris Han, ardında savaşçıları… Yeryüzü bundan öncekilerde, ölüme böylesine arzulu at koşturan bir millete tanıklık etmemişti… Tarih, Milattan Önce 15 Aralık 528’i gösterdiğinde Asya Bozkırları akıl almaz bir savaşa tanıklık ediyordu. Bir tarafta, 9000’i kadın olmak üzere 13.000 kişilik Saka Türk Ordusu. Diğer tarafta ise Pers İmparatoru Büyük Kirus’un kumandasında, 100.000’in üzerinde askeri ile Pers Ordusu. Başlarında, Türklerin İlk Kadın Hükümdarı Tomris Han’ın bulunduğu Saka Türkleri için bu savaş, tam anlamıyla bir varlık-yokluk mücadelesiydi ve bu karşılaşmada tek bir silahları vardı. Özgürlükleri İçin Ölümü Hiçe Sayan Savaşçı Ruhları…
Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script