Yıldırım Bayezid Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Yıldırım Bayezid kimdir?, Yıldırım Bayezid kaç yaşında?, Yıldırım Bayezid evi nerede?, Yıldırım Bayezid nerelidir? Yıldırım Bayezid ev adresi?, Yıldırım Bayezid kaç yaşında?, Yıldırım Bayezid nerede oturuyor?, Yıldırım Bayezid nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Yıldırım Bayezid hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. ??.??.136009.Mart.1403 senesinde doğan Yıldırım Bayezid şu an için 43 yaşında ve burcundandır. Yıldırım Bayezid doğum yeri ise EdirneAkşehir, Konya olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Padişah olarak devam ettirmektedir.

Yıldırım Bayezid Kimdir? – Yıldırım Bayezid Evi Nerede? – Yıldırım Bayezid Nerede Oturuyor?

Yıldırım Bayezid Kimdir?, evi nerede?

Dördüncü Osmanlı padişahı. Savaşta gösterdiği başarılar ve hızlı olması bundan dolayı kendisine “Yıldırım” ünvanı verilmiştir. İstanbul‘un fethi için bi hayli mühim bir noktada bulunan Anadoluhisarı‘nı yaptıran Bayezid, Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün asker olarak çok beğendiği Osmanlı padişahlarından biridir. İstanbul’u kuşatmaya çalışmış olan ilk padişah olan Bayezid, Osmanlı topraklarının her tarafında cami, mescit, darüşşifa, medrese, imaret ve misafirhaneler yaptırmış ve bütün bu imarethaneler için geniş vakıflar kurdurmuştur. Antonio Vivaldi‘nin Bayezid ve Timur içindeki savaşı konu alan Bajazet isimli bir operası mevcuttur. Bajazet, Bayezid’in Fransızca’daki söyleniş şekilidir.

1360 senesinde Edirne‘de dünyaya geldi. Babası I. Murat, annesi Gülçiçek Hatun‘du. Adı babaannesinin babası Türkmenler’in Ede-Balı diye andığı Ebâ Yezîd‘den geliyordu. Küçük yaştan beri zamanın en seçkin alimlerinden ilim öğrendi. Değerli kumandanlardan askerlik, sevk ve idare dersleri alarak büyüyen Bayezid, 1381 senesinde Kütahya‘ ya vali tayin edildi. Aynı yıl Devlet Hatun ile evlendirilen Bayezid, 1385‘te kardeşi Savcı Bey‘in ayaklanmasını bastırdı. Babası I. Murat’la birlikte Haçlı Ordusu‘na karşı Kosova Meydan Savaşı‘nda savaşarak, düşman güçlerinin bozguna uğratılmasında mühim rol oynadı.
I. Murat, bu savaş sonunda bir Sırplı tarafından şehid edilince, babasının vasiyeti uyarınca 1389 Haziran’ında ordu komutanları tarafından tahta çıkarıldı.

Kosova Savaşı’nı fırsat bilen Anadolu Beylikleri ayaklanma girişiminde bulunmuşlardı fakat Yıldırım Bayezid kendisine karşı ittifak eden Anadolu Beylikleri üzerine yürüyerek Aydınoğulları, Saruhanoğulları, Germiyanoğulları, Menteşeoğulları ve Hamitoğulları beyliklerini yok etti. Rumeli‘yi güvenlik altına almak için Sırplarla anlaşan Bayezid, Sırp Prensi Lazar‘ın kızı Despina‘yla evlendi ve devamlı bir ordunun Macar sınırında kalmasını sağladı. Ancak Vuk Barnkoviç‘in topraklarını genişletmek istemesi üzerine Bayezid Üsküp‘ü aldı.

Kendilerini Selçukluların mirasçısı olarak gören Karamanlılar, Osmanlıların büyümesini istemiyorlardı. Bu rekabete rağmen I. Bayezid, kızı Nefise Sultan‘ı Karamanoğlu beyi Alaeddin Ali Bey ile evlendirdi. Amacı Rumeli’de yaptığı fetihlere devam ederken, Karamanoğulları’ndan gelecek olası bir saldırıyı önlemekti. Ancak yeni kurulan akrabalık da bu düşmanlığı önleyemedi ve Alaeddin Ali Bey 1386‘da Osmanlı topraklarına saldırarak bazı yerleri işgal etti. Bunun üzerine iki beylik Konya‘da savaştı fakat Osmanlılar kazandı. Af dileyen Ali Bey’in özürü kabul edilerek beyliğinin devamına izin verildi.

Bayezid, 1391‘de Candaroğulları, Taceddinoğulları, Taşanoğulları ve Bafra beyliği topraklarını Osmanlı egemenliği altına aldı. Bizans üzerindeki etkisi Kosova Savaşı’ndan sonra iyice artmış olan Osmanlı, Manuel‘in imparator olarak seçilmesini onaylamıştı. Manuel, Bayezid’le birlikte seferlere de çıkıyordu. Bayezid, Rumeli seferi sonrasında Anadolu’ya döner dönmez Venedikliler ve Macarlar anlaşarak Osmanlı Devleti’ne saldırdılar. Bulgar çarının da bu saldırıya katılma tehlikesi belirince
Şehzade Süleyman Çelebi, Bulgarların başkenti Tırnova‘yı ele geçirdi. Rumeliye tamamiyle hakim olmak isteyen Bayezid, Selanik, Tesalya ve Güney Arnavutluk‘u ele geçirdi. İstanbul’u bundan öncekilerde 1391‘de de kuşatmaya çalışıp başarılı olamayan Bayezid, ikinci kuşatmayı 1394‘te gerçekleştirmeye çalıştı fakat Haçlıların harekete geçtiğini haber aldığı için geri çekildi.

Osmanlıların Rumeli’deki faaliyetlerinin devam etmesi ve akıncı güçlerin Bosna‘ya ve Arnavutluk‘a kadar ilerliyor olmaları Haçlıları telaşlandırıyordu. Bundan dolayı Sigismund, Papa‘nın da desteğiyle başta Fransız, İngiliz ve Alman kuvvetleri olmak üzere bütün Avrupa ülkelerinin katılımıyla oluşan Haçlı Ordusu’nun başına geçti. Bu ordu 1396 senesinin Mayıs ayında Niğbolu‘yu kuşattı. Ancak Haçlı ordusu dağınık halde yer alıyordu ve bu durumdan yararlanmayı düşünmeyen Bayezid, mertçe bir savaş olması için toparlanmalarına izin verdi. Fransız şövalyelerinin saldırısıyla başlayan savaş Osmanlı ordusunun kesin zaferiyle sonuçlanmıştı. Haçlılar, tarihe Niğbolu Savaşı olarak geçen bu çatışmada büyük bir bozguna uğradılar ve savaş sonunda Haçlıların aldığı yerler Osmanlı Devleti’nin topraklarına katıldı. Bulgar Krallığı da ortadan kaldırılmıştı ve Macaristan içlerine doğru akınlar yapıldı. Niğbolu zaferinden sonra Haçlılar yarım yüzyıl Osmanlıların üzerine yürümeye cesaret edemedi. Bu savaştan sonra Yıldırım Bayezid’e
Abbasi Halifesi tarafından “Anadolu Sultanı” manasına gelen “Sultan-i iklim-i Rum” denilmeye başlandı. Savaş esnasında elde edilen ganimetlerle ülkenin bir çok yerinde hayır kurumları yapıldı. Bursa‘daki Ulu Cami de bunlardan biriydi. Daha önceden yapımına başlanmış olan Anadoluhisarı İstanbul’un 3. kuşatma denemesi esnasında tamamlandı. Güçlü bir deniz kuvvetinin ve büyük topların olmamasının fethi engellediğini düşünen Bayezid, Türk Denizciliği’ni daha da ilerletmeye çalıştı. Yıldırım İstanbul’u kuşatma altında tuttu fakat Timur tehlikesi ortaya çıkınca, Bizans’la yapılan antlaşma neticesinde kuşatma kaldırıldı. Antlaşmaya göre, İstanbul Sirkeci’de bir cami, bir İslam Mahkemesi ve bir Türk mahallesi kurulacaktı ve yıllık haraç arttırılacaktı. Aynı yıl Yunanistan‘a ve Mora‘ya da seferler düzenlendi.

Yıldırım Bayezid, Anadolu‘ya döndükten sonra Osmanlı Devleti’ni devamlı olarak rahatsız eden Karamanoğlu beyliğini yok etti ve Malatya, Elbistan, Divriği ve Besni‘yi ele geçirdi. Bunun yanında Cengiz İmparatorluğu‘nu yeniden kurmaya çalışan Timur, İran‘ı almış, Hindistan‘a da seferler düzenlemişti. Azerbaycan ve Bağdat Emirleri Yıldırım Bayezid’e sığınmışlardı. Timur, Emirleri geri istedi fakat Yıldırım Bayezid bu teklifi reddetti. Aralarının açılmasına neden olan bu olay sonrasında Anadolu kapılarına dayanan Timur ve ordusuyla Ankara‘daki Çubuk Ovası‘nda karşılaşan Osmanlı ordusu savaşın başında iyi durumdaydı. Ancak Karatatarlar ve Anadolu Tımarlı Sipahileri‘nin ihanet etmesi yüzünden Osmanlı ordusu çözülmeye başladı. Bayezid yanındaki az birlikle mücadele etmeye çalışıyordu. Çataltepe‘ye çekilmişti ve karanlık bastığında cesaretle etrafındaki kuşatmayı yardırmaya başlamıştı. Ancak bu sırada atının bir taşa çarpıp yuvarlanması sonucu Timur’un güçleri tarafından yakalanan Bayezid, esir alındı. Ankara Savaşı’ndan sonra Kütahya’ya gelen Timur, Karaman, Germiyan, Aydın, Saruhan, Menteşe ve Hamitoğulları beyliklerini yeniden kurdu ve 8 ay boyunca gittiği her yere Bayezid’i de götürdü. Ancak son derece gururlu bir insan olan Bayezid esarete daha fazla dayanamadı ve bazı kaynaklara göre hastalanarak, bazı kaynaklara göre de yüzüğünün içinde taşıdığı zehiri içip
9 Mart1403‘te yaşamını kaybetti.

Sultan Yıldırım Bayezid, çevik, atılgan, cesur, öngörüleri başarılı bir kumandandı ve ani olaylar karşısında soğukkanlılığını koruyarak karar vermesiyle tanınıyordu. Adaleti bi hayli ünlü olan Bayezid, alimlerin sohbetlerine katılır, evliyalara çok hürmette bulunurdu.
Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script