Yusuf Akçura Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Yusuf Akçura kimdir?, Yusuf Akçura kaç yaşında?, Yusuf Akçura evi nerede?, Yusuf Akçura nerelidir? Yusuf Akçura ev adresi?, Yusuf Akçura kaç yaşında?, Yusuf Akçura nerede oturuyor?, Yusuf Akçura nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Yusuf Akçura hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. 02.Aralık.187611.Mart.1935 senesinde doğan Yusuf Akçura şu an için 59 yaşında ve Yay burcundandır. Yusuf Akçura doğum yeri ise Ulyanovsk, Rusyaİstanbul olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise Yazar olarak devam ettirmektedir.

Yusuf Akçura Kimdir? – Yusuf Akçura Evi Nerede? – Yusuf Akçura Nerede Oturuyor?

Yusuf Akçura Kimdir?, evi nerede?

Türkçülük akımının ileri gelen temsilcilerinden olan Tatar asıllı Türk yazar ve siyasetçi Yusuf Akçura, Türk Tarih Kurumu Başkanlığı yapmıştır.

Yusuf Akçura, 2 Aralık 1876 tarihinde Ulyanovsk, Rusya’da doğmuştur. Ailesi Kazan’a göç etmiş Kırım Türklerinden aristokrat bir aile idi. Babası çuha fabrikası sahibi fabrikatör Hasan Bey, annesi Yunusoğulları’ndan Bibi Kamer Banu Hanım idi. Babası 2 yaşında iken yaşamını kaybetti. Annesi 1883 senesinde İstanbul’a taşındı ve orada Dağıstanlı Osman Bey ile evlendi. Üvey babası onunla yakında zamandan ilgilendi ve asker olması için Kuleli Askeri Lisesi’nde okuttu. Ardından 1895 senesinde Kara Harp Okuluna girdi. Burada okurken Necip Asım Yazıksız’ın, Veled Çelebi’nin, Bursalı Tahir Bey’in Türkçülük düşüncesine ait yazıları ile İsmail Gaspıralı‘nın Bahçesaray’da yayımlanan ve bir ara İstanbul‘da da dağıtılan Tercüman Gazetesi Türkçülük fikirlerinin gelişmesinde mühim rol oynadı.

Yusuf Akçura 1897 senesinde Rusya Türkleri ile Osmanlı Türkleri’ni tanıştırma maksadıyla Malumat Dergisi’nde “Şehabettin Hazret” adlı ilk makalesini yayımladı. Harbiye 2. Sınıfta iken Türkçülük hareketlerine katılmaktan dolayı 45 gün ceza aldı. Erkân-ı Harbiye sınıfına ayrıldıktan sonra askeri mahkeme tarafından müebbet olarak Libya’da Fizan‘a sürgün edildi ve askerlikten uzaklaştırıldı. Fizan’a sürgün edilen diğer 77 kişi ile beraber 1898 senesinde Trablusgarp‘a ulaştı. Onları Libya’da Fizan’a gönderecek yol parası bulunamadığından Trablusgarp’ta hapsedildiler. İttihat ve Terakki Partisi’nin girişimleri sonucu bir süre sonra şehir içinde serbest dolaşma izni aldı ve bazı resmi görevler aldı. Aynı yıl, kendisiyle birlikte sürgün edilmiş olan Ahmet Ferit Tek ile Fransa‘ya kaçtı.

Fransa’da iken Paris Siyasal Bilgiler Okuluna 3 sene devam etti ve “Osmanlı Devleti Kurumlarının Tarihi Üstüne Bir Deneme” adlı tezini vererek okuldan, üçüncülükle 1903 senesinde mezun oldu.

İstanbul’dan sürgün ile ayrıldığı için 1903 senesinde İstanbul’a dönemedi, o da Kazan’a amcasının yanına gitti. Kazan’da 4 yıl Tarih, coğrafya, ve Osmanlı Türk Edebiyatı öğretmenliği yaptı. Bunun yanında Şura-yı Ümmet ve Meşveret gazetelerinde adsız yazıları yayımlandı. Yazdığı Üç Tarzı Siyaset isimli dizi makalesi ile Türk siyasal yaşamında ünlü oldu ve bu makalesi 1904 senesinde Kahire’de “Türk” adlı gazetede çıktı.

Bu 32 sayfalık Üç Tarzı Siyaset isimli dizi makalesi Türkçülük akımının manifestosu olarak kabul edildi. Yusuf Akçura, Osmanlı İmparatorluğu’nun tekrar toparlanabilmesi için üç ana görüşün bulunduğunu (Osmanlıcılık, İslamcılık, Türk Milliyetçiliği)ve bunlar içerisinde en uygununun Türk Milliyetçiliği doktrini olduğunu savundu.

Yusuf Akçura, Kazan’da 1905 senesinde, İsmail Gaspıralı, Alimerdan Bey, Abdürreşit Kadı İbrahimof gibi Türkçülerle birlikte “Rusya Müslümanları İttifakı” adında bir parti kurdu. Seçimler bitene kadar hapiste tutulan Yusuf Akçura, bu parti aracılığıyla 1906 senesinde ilk kez Rus meclisi Duma‘ya Sadri Maksudi Arsal’ı temsilci gönderdi. 1907 senesinde Rusya’da meclis dağıtılınca ve kanunlar Rus olmayanlar aleyhine değişince karşı yayın yapan Yusuf Akçura, tutuklanmak için arandığı sırada 1908 senesinin Ekim ayında Osmanlı Devleti‘nde II. Meşrutiyet‘in ilan edildiğini öğrendi ve hemen İstanbul’a gitti.

Yusuf Akçura, 1908 senesinde Kazan’dan İstanbul’a gelerek Türkçülük düşüncesini yaymak üzere “Kazan Muhbiri” adlı bir gazete çıkarmaya başladı. Aynı zamanda Darülfünun’da ve Mülkiye Mektebi’nde tarih dersleri verdi.

25 Aralık 1908 tarihinde İstanbul’da, Türk Derneği’nin kurucuları içerisinde yer aldı. Ömrü kısa olan bu dernekten sonra 18 Ağustos 1911 tarihinde kurulan Türk Yurdu Derneğinin de kurucuları içerisinde oldu ve derneğin yayın organı olan Türk Yurdu Dergisi’ni 17 yıl boyunca idare etti. 1912 senesinde kurulan Türk Ocağı’nın kuruluşunda da etkin rol aldı.

1916 senesinde Rusya‘daki Türklerin haklarını korumak için Rusya Mahkumu Müslüman Türk-Tatarların Hukukunu Müdafaa Cemiyeti’ni kurdu. Çeşitli Avrupa ülkelerinde Rusya’daki Türklerin haklarını dile getiren konferanslar veren Yusuf Akçura, 1918 senesinde Rusya’daki Türk esirleri kurtarmak için Hilâl-i Ahmer Cemiyeti (Kızılay) temsilcisi olarak Rusya’ya gitti ve bir yıl kaldı. 1919 senesinde İstanbul’a döndü.

1919 senesinde İstanbul’a dönünce siyasi bir parti olan Millî Türk Fırkası’na katıldı. Aynı yılın sonunda İngilizler tarafından tutuklandı. 1920 senesinde hapisten çıkınca Ahmet Ferit Tek‘in eşi Müfide Ferit’in kız kardeşi Selma Hanım ile evlendi ve Millî Mücadele’ye katılmak üzere Anadolu’ya geçti. Hariciye Vekâleti’nde Genel Müdür olarak görev yaptı. 1923 senesinde İstanbul mebusu seçilerek meclise girdi.

Kurtuluş Savaşı sonrası TBMM adına İstanbul‘u İtilaf Devletleri temsilcilerinden teslim aldı.

11 Ağustos 1923 – 11 Mart 1935 tarihleri içerisinde 2. 3. 4. dönem İstanbul ve 5. dönem Kars milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde bulunmuştur.

Yusuf Akçura, 8 Nisan 1932 – 11 Mart 1935 tarihleri içerisinde Türk Tarih Kurumu Başkanlığı yapmıştır. 1904 senesinde paylaştığı Üç Tarzı Siyaset adlı makalesi Türkçülük akımının manifestosu kabul edilir.

1925 senesinde Ankara Hukuk Fakültesinde siyasi tarih dersleri vermeye başladı. Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kültür ve siyaset danışmanı olarak çalışan Yusuf Akçura, 1931 senesinde Atatürk tarafından Türk Tarih Kurumu’nun kuruluşunda vazifelendirildi ve 8 Nisan 1932 tarihinde Türk Tarih Kurumu Başkanı olmuştur. 1933 senesinde İstanbul Üniversitesi‘nde Siyasi Tarih profesörü oldu.

Yusuf Akçura, 11 Mart 1935 tarihinde İstanbul’da 59 yaşında kalp krizi sonucu ölmüştür.

Kitapları :
1904 – Üç Tarz-ı Siyaset
1904 – Mevkufiyet Hatıraları, Matbaa-i Kader, İstanbul,
1907 – “Ali Kemal” ve “Ahmed Ferid” beyleri yanıtlarıyla birlikte
1911 – Eski “Şuray-ı Ümmet”te Çıkan Makalelerimden, Tanin Matbaası, İstanbul,
1914 – Türk, Cermen ve Islavların Münasebat-ı Tarihiyeleri, Kader Matbaası, İstanbul,
1920 – Şark Meselesine Dair tarih-i Siyasi Notları
1923 – Muasır Avrupa’da Siyasi ve İctimai Fikirler ve Fikri Cereyanlar, Maarif Vekaleti Neşriyatı, İstanbul,
1924 – Siyaset ve İktisat hakkında Birkaç Hitabe ve Makale
1928 – Türk Yılı 1928, Yeni Matbaa, İstanbul,
1930 – Zamanımız Avrupa Siyasi Tarihi (5. Tedris Senesi), Ankara Hukuk Mektebi Neşriyatı, Ankara,
1930 – Zamanımız Avrupa Siyasi Tarihi (6. Tedris Senesi), Ankara Hukuk Mektebi Neşriyatı, Ankara,
1933 – Zamanımız Avrupa Siyasi Tarihi (4. Tedris Senesi), Ankara Hukuk Fakültesi Neşriyatı, Ankara,
1940 – Osmanlı Devletinin Dağılma Devri, Türk Tarih Kurumu, İstanbul,

Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script