Pisagor Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Pisagor kimdir?, Pisagor kaç yaşında?, Pisagor evi nerede?, Pisagor nerelidir? Pisagor ev adresi?, Pisagor kaç yaşında?, Pisagor nerede oturuyor?, Pisagor nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Pisagor hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. ??.??.0570??.??.0495 senesinde doğan Pisagor şu an için -75 yaşında ve burcundandır. Pisagor doğum yeri ise M.Ö. 570 SisamM.Ö. 495 Metapontum olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise FilozofMatematikçi olarak devam ettirmektedir.

Pisagor Kimdir? – Pisagor Evi Nerede? – Pisagor Nerede Oturuyor?

Pisagor Kimdir?, evi nerede?

Yunan filozofu ve matematikçisidir.

En kaliteli bilinen teoremi; kendi adıyla anılan Pisagor teoremidir.

Pisagor, M.Ö. 570 senesinde Sisam adasında doğmuştur. Yüzük taşı yapımcısı Mnesarkhos’un oğludur. İlk eğitimini dünyaya geldiğu adada aldı.

Thales‘in öğrencisi oldu. Thales, Pisagor’un daha güzel gelişmesi için Mısır‘a gitmesini istiyordu çünkü Mısır, dönemin matematikte öncü ülkesiydi. Yurdundan ayrılarak Mısır’a geldi. Antiphon‘un “Erdemde Sivrilenler Üzerine” adlı eserinde söylendiğine göre, Mısır dilini öğrendi. Daha sonra Sisam adasına geri döndüğünde yurdunun tiran Polykrates‘in baskısı altında olduğunu görünce M.Ö. 529’da İtalya‘nın güneyindeki bir Yunan kenti olan Crotona’ya göç etti.

Crotona İtalya’nın zengin liman kentlerinden biriydi. Pisagor burada biraz kişisel çekiciliği, kendinde varolduğunu iddia ettiği kehanet gücü, biraz da etrafında yarattığı gizemci havasıyla zengin ve soylu delikanlılardan üçyüz kadarını bir çatı altında topladı ve okul kurdu. Bunlar okulda yaşıyorlardı ve kişisel hiçbir şeye sahip değillerdi. Pisagor öğrencilerini iki bölüme ayırıyordu : Dinleyiciler ve matematikçiler. Okula dinleyicilik ile başlanıyor başarılı olunursa matematikçiliğe geçiliyordu. İnisiyatik niteliğinin bunun yanında bilimler akademisi niteliği taşıyan bu enstitüde dinler ve manevi bilimlerin bunun yanında maddi bilimler (fizik, matematik, siyaset bilimi vs.) de öğretilmekteydi. Pisagor bu bilimlere “insan bilgisinin tümünü kuşatan” anlamında “matemata”lar adını vermişti ki, bilindiği gibi, matematik sözcüğü bu terimden doğmuştur.

Pisagorcular’ın çiğnenmesi halinde cezanın ölüm olduğu bir sessizlik kaideleri vardı. Çünkü bir insanın sözlerini genellikle dikkatsizce dile getirdiğine inanıyorlardı ve bir insan eğer ne söyleyeceği hususunda şüphe duyarsa susmalıydı. Diğer bir kural ise acısı çoğalırken bir adama acısını unutması hususunda ısrar etmemekti, çünkü endişesızlığı desteklemek büyük bir suçtu.

“Sayıların babası” olarak bilinmektedir. Pisagor ve öğrencileri her şeyin matematikle alakalı olduğuna, sayıların nihai gerçek olduğuna, matematik aracılığıyla her şeyin tahmin edilebileceğine ve ölçülebileceğine inanmışlardır.

Pisagor, düşüncelerini yazıya dökmemiştir. Onun hakkında bildiklerimizi öğrencilerinin yazılarında anlattıklarıyla öğreniyoruz. Fakat Diogenes Laertios‘un eserinde dile getirdiği üzere Pisagor’un da eserleri mevcuttur.

Pisagor, kadınların bir eşya gibi görüldüğü ve işlerinin yalnızca evi yönetmek olduğu bir zamanda onların toplulukta eşit biçimde çalışmalarına izin verdi. Orfeusçu tapımın üyesi olan Brontinus’un kızı ve Pisagor’un eşi olan Theano da bir matematikçiydi.

Pisagor’un en büyük başarısı müziğin 1, 2, 3, 4 sayılarının orantılı aralıklarına dayandığını keşfetmesidir. Pisagor evrenin bu sayıların toplamı olan 10 sayısına (1+2+3+4=10) dayandığını söylemiş.

Dünyanın yuvarlak olduğunu, her gezegenin bir ekseni olduğunu ve gezegenlerin bir merkezi noktada döndüklerini söyleyen ilk bireylerden biriydi. Bu noktayı önce dünya olarak belirlese de sonradan bu düşünceden vazgeçip gezegenlerin merkezi bir ateş etrafında döndüğünü söylemiştir. Ama bu ateşi asla Güneş olarak tanımlamamıştır. Ayrıca Ay’ın başka bir gezegen olduğuna inanmış ve ona Karşı-Dünya demiştir.

Pisagor müzik ile de uğraştı. Telin kısalmasıyla, çıkardığı sesin inceldiğini keşfetti. İki telden birinin uzunluğu diğerinin iki katıysa, kısa telin çıkardığı ses uzun telin çıkardığı sesin bir oktav üzerinde olduğunu gördü.

Pisagor, sabah yıldızı ile aksam yıldızının ayni yıldız olduğunu ilk anlayan Yunanlıdır.

Kendisinden sonra bu senedız uzun süre Afrodit olarak anıldı. Bu gün bunun Venüs gezegeni olduğunu biliyoruz.

Pisagor, Dünya’nın Güneş etrafında döndüğünü ileri devam ettiği zaman bi hayli sert tepkiyle karsılaşmıştır.

Matematiğe aksiyomatik düşünceyi ve ispat düşüncesini getiren yine Pisagor’dur. Çarpma cetvelinin bulunuşu ve geometriye uygulanması, yine Pisagor tarafından yapıldığı söylenir. En mühim buluşlarından bir diğeride, doğadaki her şeyin matematiksel olarak açıklanması ve yorumlanması düşüncesidir.

Pisagor’cu yapılaşma, giderek Güney italya’nın diğer kentlerine ve Akdeniz’deki bazı adalara da sıçramaya başladı. Söylentilere göre, Pisagor’un matematik, fizik, astronomi, felsefe ve müzikte getirmek istediği yenilik, buluşlar ve ışıkları hazmedemeyen bir takım siyaset ve din yobazları halkı Pisagor’a karşı ayaklandırarak okulunu ateşe vermişler, Pisagor ve öğrencileri bu okulun içinde alevler içerisinde İ.Ö.495 senelerında ölmüşlerdir. Pisagor’un ve öğrencilerinin yaptıklarının birçoğu bu alevler içerisinde yok olup gitmiştir.

Pisagor Teoremi:
Bir dik açılı üçgende dik kenarların her birinin uzunluklarının karelerinin toplamaları, dik açılı köşe karşısındaki kenarın (hipotenüs) uzunluğunun karesine eşittir. Bu teoremin matematik formülle ifadesi şöyledir: a² + b² = c²
Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script