Jean-Paul Sartre Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Felsefi içerikli romanlarının bunun yanında her yönüyle kendine özgü olarak geliştirdiği Varoluşçu felsefesiyle de yer etmiş; bunların yanında varoluşçu Marksizm şekillendirmesi ve siyasetteki etkinlikleriyle 20. yüzyıl’a damgasını vuran düşünürlerden biri olmuştur

Jean Paul Sartre, 21 Haziran 1905 tarihinde Paris, Fransa’da doğmuştur. Paris’te varlıklı bir burjuva ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Jean-Bastiste Sartre, Fransız ordusundan bir memur; annesi Anne-Marie Schweitzer ise Nobel ödüllü Alman Albert Schweizer‘in kuzeniydi. Sartre halen 15 aylık iken babasını kaybetti. Sarbonne Üniversitesi‘nde Almanca profesörü olan dedesi tarafından yetiştirildi. Annesi eğitimiyle yakında zamandan ilgilendi. Çocukluğunda geçirdiği bir rahatsızlık sonucu sağ gözünde görme kaybına uğradı. Bu hastalık bunun yanında kötü görünümlü bir şaşılığa da yol açmıştır. Annesi yeniden evlendiğinde Sartre üvey babasının yanına La Rochella’ya taşındı. Küçük yaşta matematik ve edebiyat dersleri almasını sağladı. Fransa’da Louis le Grand Lisesi’’nde okudu. Paris’te başladığı lise eğitimini Rochelle’de bitirdi. Liseden sonra eğitim hayatına İsviçre’deki Fribourg Üniversitesi’nde devam etti. Buradan sonra Berlin şehrinde bulunan Fransız Enstitüsü’nde eğitimini bitirdi.

Fransız asıllı filozof, oyun yazarı, yazar ve gazeteci. Kendine özgü geliştirdiği varoluşçuluğu ve çizdiği entellektüel kişilik ile 20.yy’a damgasını vuran düşünürlerden birisi olmuştur. Varoluşçu Marksizmin şekillenmesini sağlamıştır. Dönemin siyasi karmaşasına katılan düşünür, dünyayı çok yakında zamandan takip ederek tepkisini dile getirmekten çekinmemiştir.

Gençlik senelerında filozof Henri Bergson‘nun “Essay on The Immediate Data of Consciousness” adlı çalışmasını okurken fazla etkilendi. Batı felsefesiyle yakında zamandan ilgileniyordu. Immanuel Kant, Georg Wilhelm Friedrich Hegel ve Martin Heidegger gibi bireylerin yazıları ilgisini çekiyordu. Louis le Grand Lisesi’ni bitirdikten sonra Fransa’nın ünlü okulu Ecole Normale Supérieure‘de eğitim hayatına devam etti. Sonra eğitim hayatına İsviçre’deki Fribourg Üniversitesi’nde devam etti. Burada okurken 1928 senesinde, Sorbonne’da çalışan Simone de Beauvoir ile tanıştı. Öğrencilik senelerında kız arkadaşı Simone de Beauvoir ile başlayan ilişkisi ömür boyu sürdü. Sartre 1929 senesinde felsefe doktorasını alarak buradan mezun oldu. 1929 senesinde birincilikle felsefe öğretmenliği diplomasını aldı.

1931-1945 senelerı içerisinde Le Havre, Lion ve Paris‘teki okullarda öğretmenlik yaptı. Berlin‘de 2 yıl Alman fesefesini inceledi. Yazabilmek için bir süre öğretmenliğe ara verdi ve 1936 senesinde ilk kitabı “İmgelem” yayınlandı. Öğretmenliğe ara vermesine karşın eğitmen olmaktan vazgeçmemiştir.

1939 senesinde II. Dünya Savaşı başlayınca Fransız ordusuna meteorolog olarak hizmet vermeye başladı. 1940 senesinde 2’nci Dünya Savaşı’nda Almanlar tarafından yakalanıp esir düştü. 9 ay hapiste kaldı. Hapisten çıkınca Direniş Hareketi’ne katıldı. Direniş Hareketi’nde iken “Sinekler” adlı tiyatro oyununu oynadı.

Felsefe eğitim hayatına devam ederken, “Ego Alışkanlığı” (1937), “Bulantı” (1937) ve “Duvar” (1939) adlı kitaplarını yazdı. 1940 senesinde, Padoux’da Almanlar tarafından tutuklanmasından sonra direniş hareketine katıldı. “Sinekler” adlı oyunununu ve “Varlık ve Hiçlik” adlı kendi felsefesini açıkladığı kitabını da bu dönem yazdı. 1944 Ağustos’undan beri Albert Camus, André Malraux gibi isimlerle birlikte Fransız gazetesi “Combat” için çalıştı.

1939‘da “Özgürlük Yolları“,1945‘te “Yaşanmayan Zaman/Bekleyiş” ve 1949‘da “Tükeniş” adlı kitaplarını yazdı.

1945 senesinde öğretmenliği bıraktı ve “Varlık ve Hiçlik” adlı çalışmasıyla yazarlık başladığı kariyerine 1945 senesinde “Les Temps Modernes” adlı edebi-politik dergi ile devam etti. 1946 senesinde ise “Saygılı Yosma” ve “Mezarsız Ölüler” adlı oyunlarını yazdı. Soğuk savaş dönemince Sovyetler Birliğini desteklemiş ve Fransa‘nın Cezayir’e karşı yürüttüğü savaşa karşı çıkmıştır.

1948 senesinde yayımlanan “Kirli Eller” adlı kitabı hem entellektüel hem de politik öğeler içermektedir. Komünist parti taraftarı olması karşın hiçbir zaman parti içinde yer almamış ve çalışmamıştır. 1956’da Sovyetler Birliği, İskandinavya, Afrika, ABD ve Küba‘yı gezdi. 1960’a kadar yazılarını ve düşüncesini komünizm ve Sovyetler’e ayırdı. 121’lerin Bildirgesi ” olarak anılan bildirgeyi imzalamış ve 1961- 1962 senelerındaki büyük gösterilere katılmıştır. 1960 senesinde Küba ziyareti esnasında Che Guevara ile tanışır. Ayrıca 1966-1967 senelerı içerisinde Vietnam Savaşı‘ndaki katliamları sorgulamak üzere kurulmuş Russel Mahkemesi’nin başkanlığını yapmıştır.

Sartre, 1964 senesinde yazdığı “Sözcükler” adlı kitabıyla edebiyata nükte ve alaycılığı kattı. Edebiyat onun için oyunların olduğu bir dünya idi. Edebi dilinde felsefenin somutlaştırılmasını ve Marcel Proust tarzı kelime arajmanlarını kullandı. Aynı yıl Nobel Edebiyat Ödülü‘ne layık görüldü. Yapıtlarına ve politik konumuna zarar vereceğinden ödülü reddetti.

1968 hadiseleri Sartre’ın kendi fikirlerini ve geleneksel entelektüel konumlarını da sorguladığı bir dönem olmuştur. Sovyetler’in Prag’a müdahalesinin ve Fransa’daki öğrenci hareketlerinin üzerine, teorik politik alanı yeniden değerlendirmeye başlamış, 1973‘te Liberation’u kurmuştur.

1960-1971 içerisinde Gustave Flaubert‘le alakalı incelemeler yaptı.

1974 senesinde gözleri bozulmaya başlamış ve büyük miktarda görmez olmuştu. 15 Nisan 1980‘de Paris‘te akciğer ödeminden vefat etti. Geriye kendi varoluşçu felsefesini işlediği bir çok yapıt bıraktı. 17. yy’dan beri varolan varoluşçuluğa kendi siyasal ve felsefi yaklaşımını katmıştır. Kendi deyimiyle “Varoluşçuluk hümanizmdir“. Sartre tüm bunların yanında Fransa’da belirgin bir entellektüel tavır çizmiş ve özel bir seviyeye gelmiştir.

Jean Paul Sartre, 15 Nisan 1980 tarihinde Paris, Fransa’da 75 yaşında ölmüştür.

Sartre’nin yazmış olduğu en mühim kitaplar içerisinde Özgürlüğün Yolları, Bulantı, Gizli Oturum, Kirli Eller, Sözcükler, Duvar sayılabilirdi. Bunların bunun yanında tabi yayımlanmamış ya da yayınlanıp belirtilmemiş bir çok yapıtı da bulunur.

Kitapları :
– Varoluşçuluk,
– Altona Mahpusları,
– Diyalektik Aklın Eleştirisi
– Edebiyat Nedir?,
– Sözcükler,
– Yazınsal Denemeler,.
– Bulantı,
– İmgelem,
– Baudelaire,
– Ego’nun Aşkınlığı,
– İş işten Geçti,
– Varlık ve Hiçlik,
– Duvar,
– Çark,
– Akıl Çağı (Özgürlük Yolları 1),
– Yaşanmayan Zaman (Özgürlük Yolları 2),
– Tükeniş (Özgürlük Yolları 3),
– Toplu Oyunlar (Gizli Oturum, Mezarsız Ölüler, Sinekler, Kirli Eller, Şeytan ve Yüce Tanrı, Saygılı Yosma),
– Hepimiz Katiliz (Sömürgecilik Bir Sistemdir),
– Tuhaf Savaşın Güncesi,
– Yöntem Araştırmaları,
– Aydınlar Üzerine,
– Yahudi Sorunu,
– Estetik Üstüne Denemeler,

Kaynak:Bilgisayfam.net