Selçuk Bey Kimdir? Evi nerede? Nerede oturuyor?

Selçuk Bey kimdir?, Selçuk Bey kaç yaşında?, Selçuk Bey evi nerede?, Selçuk Bey nerelidir? Selçuk Bey ev adresi?, Selçuk Bey kaç yaşında?, Selçuk Bey nerede oturuyor?, Selçuk Bey nerede yaşıyor? gibi sorularınızı yanıtlamak için Selçuk Bey hakkında ayrıntılı bir biyografi sayfasını siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. ??.??.0910??.??.1009 senesinde doğan Selçuk Bey şu an için 99 yaşında ve burcundandır. Selçuk Bey doğum yeri ise Cend Kazakistan olarak bilinmektedir. Meslek yaşamını ise AskerDevlet Başkanı olarak devam ettirmektedir.

Selçuk Bey Kimdir? – Selçuk Bey Evi Nerede? – Selçuk Bey Nerede Oturuyor?

Selçuk Bey Kimdir?, evi nerede?

Büyük Selçuklu Devleti‘ne adını veren kişidir. Selçuk Bey tarafından bundan öncekilerde 960 senesinde temelleri atılan ve bir Türk devleti olan Büyük Selçuklu Devleti, 1038 senesinde torunu Tuğrul Bey tarafından bağımsızlığı ilan edilerek kurulmuştur.

Selçuk Bey, ortalama 910 senesinde doğmuştur. Tam ismi Selçuk bin Dukak’dır. Aral Gölü’yle Hazar Denizi içindeki topraklara egemen olan Oğuz Türkleri‘nin Kınık boyundandır. Babası Dukak Subaşı Oğuzların ordu komutanıdır. Onuncu yüzyıl başlarında doğan ve babası Dukak Bey yaşamını kaybettiğü zaman halen 17-18 yaşlarında olan Selçuk Bey, Yabgu’nun yanında görev aldı ve yetişti. Daha sonra da Yabgu Oğuzlarına subaşı oldu.

Selçuk Bey zamanında Oğuz Türkleri İslamiyeti kabul ederler. Aynı zamanda Kınık boyu Anadolu’ya Oğuz Yabgu devletinden koparak göç etmiştir.

Genç yaşına rağmen yüksek mevkilere ulaşan Selçuk Bey’in giderek artan saygınlığı, Oğuz Devleti’nin Yabgusu ve eşini rahatsız etti. Bir süre sonra Yabgu ile arası açılan Selçuk Bey, kendisine bağlı kalabalık Oğuz kütleleriyle, Maveraünnehir’e doğru göç etti. Çok sayıda at, deve, koyun ve sığırı da yanlarında götürdüler. Bu göçün asıl sebebi yer darlığı ve otlak yetmezliği idi.

Selçuk Bey tarafından bundan öncekilerde 960 senesinde temelleri atılan ve bir Türk devleti olan Büyük Selçuklu Devleti, 1038 senesinde torunu Tuğrul Bey tarafından bağımsızlığı ilan edilerek kurulmuştur. Selçuk Bey tarafından kurulduğu kabul gören Büyük Selçuklu Devleti Türkler’in göçmenliğine son vererek yerleşik hayata başlamaları için mühim bir adım olmuştur.

Bağdat‘ı başkent yapan Büyük Selçuklu Devleti 10.000.000 Km kadar uzanan sınırları ile döneminin güçlü devletleri içerisinde yer almıştır. Dil olarak Türkçe ve Farsça kullanan devlet Monarşi yöntemi ile yönetilmekteydi. Din olarak İslam kabul gören Büyük Selçuklu Devleti’nin bayrağında Turkuaz renginde çift başlı bir kartal bulunmaktadır.

Selçuk Bey 960’ı takip eden senelerda Seyhun (Sırderya) nehri kenarında yine bir Oğuz şehri olan Cend’e geldi. Maveraünnehir’den daha evvel göç etmiş Müslüman Türkler de burada oturuyordu. Selçuk Bey’in Türklerle diğer İslâm ülkeleri içerisinde bir sınır teşkil eden Cend’e gelişi, tarihte mühim bir çağın başlangıcı sayılır.

Selçuk Bey, bu yeni bölgenin siyasî ve sosyal şartlarını da değerlendirerek, kendisine bağlı Oğuzlarla birlikte Müslüman oldu. Buhara ve Harezm gibi yakın İslâm ülkelerinden de din adamları istedi. Müslüman olan oğuzlara, diğer soydaşlarından ayırt etmek için özel bir adlandırma ile Türkmen denmeye başlandı. Böylelikle, Türkmen adıyla da anılan bu Türk kütlesi, siyasî ve sosyal yönden yeni bir hüviyet kazanmış oluyordu. Artık o, İslâmiyet için “cihada hazır bir gazi” idi. Nitekim, Oğuz Yabgusu’nun memurları Cend şehrine yıllık vergiyi almak için geldikleri zaman “Ben kâfirlere haraç vermem” diye onları 960 senesinde uzaklaştırdı. Gerçekten de Oğuz Yabgusu halen Müslümanlığı kabul etmemişti.

Bundan sonra İslâmiyeti yaymak için mücadeleye başladı. Bundan sonra gittikçe yerleşip yaygınlaşan Türkmen adı, 13. yüzyıldan beri tamamiyle Oğuz adının yerini aldı. Oğuz Devletine karşı yaptığı çarpışmalardan iki mühim fayda sağladı. Birinci fayda, Müslüman Oğuzların kendisine katılması ve savaşlarda görev alması oldu. İkinci fayda ise, Cend şehri ve civarında Yabgu’nun nüfuzunu kırarak kendi bağımsızlığını ilân etmesi idi. Bu savaşlardan birinde oğlu Mikail’i kaybetti. Bunun üzerine Mikail’in oğulları olan Tuğrul Bey ve Çağrı Bey’i yanına alarak kendi yetiştirdi.

Komşu devletler de onun bağımsızlığını tanıdılar. Artık Selçuklu Devleti kurulmuş oluyordu. Şimdilik küçücük bir devlet idi ve tam bağımsız sayılamazdı.

Bu sırada Türk Karahanlı Devleti ile İranlı Sâmanî Devleti savaş halindeydiler. Sâmanî Devleti, Selçuk Bey’den yardım istedi. Selçuk Bey’in hem yeni topraklara ihtiyacı, hem de Büyük Türk Hakanlığı’nda gözü vardı. Oğlu Arslan Bey’in kumandasında gönderdiği kuvvetler aracılığıyla Sâmanî Devleti Karahanlılara galip geldi. Bunun sonucu ve karşılığı olarak da Buhara ile Semerkant içerisinde, Nûr kasabası yakınlarında bir bölge yurtluk olarak Selçuklulara verildi.

Artık Selçuklu Devleti, bir yanda Karahanlı Türk Devleti, öbür tarafta İran Sâmanî Devleti olmak üzere iki büyük devlet içerisinde yer almış yer alıyordu ve burada tutunmak zorundaydı. Selçuklular, iki devletle ilişkilerini bütün fırsatları değerlendirerek dengelediler.

Karahanlılar 992’de Sâmanîler başkenti Buhara’yı zaptettiler. Sâmanîler bölgeye yani Maveraünnehir’e fakat Oğuz Devletinin yardımı ile tekrar hâkim olabildiler. Fakat artık Sâmanî Devletinde huzursuzluk ve kargaşa yoğunlaşıyordu. Bundan Gazne Türk Devleti de yararlanmak istedi. Çünkü yeni Gazne Türk Devleti halen Sâmanîlere bağımlı olmaktan kurtulamamıştı ve kurtulmak için fırsat kolluyordu.

Selçuk Bey’in Sasani-Karahanlı karşılaşmasında elde ettiği bozkırlar, Karahanlıların 999 senesinde Sasanileri tam anlamıyla yıkmasıyla Selçuk Bey ve Kınık Boyu’nun resmi hakimiyet alanı halini aldı. Sasaniler’den boşalan bölgeyi Karahanlılardan önce sahiplenen Selçuk Bey, tebaası ile birlikte Horasan’a yerleşip bu bölgeyi yurt edindiler. Selçuk Bey ve Kınık boyu, artık müstakil bir güç ve hakimiyet alanları kesinleşmiş bir beylik olarak anılıyordu.

Sâmanî Devleti, Büyük Hakanlığı elinde tutan kuvvetli Karahanlı Devleti ile, gittikçe kuvvetlenen Selçuk ve Gazne Türk devletleri içerisinde yok olmaya mahkûmdu. Türk devletleri de Büyük Hakanlık için birbirleriyle mücadele verdiler ve yavaş yavaş üstünlüklerini kabul ettirdiler.

Selçuk Bey, uzun ve başarılı bir ömrün sonrasında 100. Yaşını devirerek 1009 senesinde vefat ettiğinde veliahdına büyük ve kuvvetli bir beylik bırakmıştı. Selçuk Bey’in oğlu Arslan Bey, babasından devraldığı beyliğini daha da güçlendirecek, Büyük Selçuklu Devletinin temellerini atacaktır. Arslan Bey, halen babası Selçuk Bey hayattayken beyliğinin idaresinde görevler almaya başlamıştı.

Mikail, Arslan, İsrafil, Yusuf ve Musa adındaki oğullarıyla birlikte Büyük Selçuklu Devleti’nin temellerini atan Selçuk Bey 1009 senesinde ve 100 yaşlarında yaşamını kaybettiğü zaman devleti iyice teşkilâtlanmış, Selçuklu İmparatorluğunun temelleri tamamiyle atılmıştı.

Mikail Yabgu, Arslan Yabgu, Musa Yabgu, Yunus Yabgu adlarında 4 oğlu vardı.

Selçuk Bey, 1009 senesinde Kazakistan‘da Cend’de ölmüştür. Ölümünden sonra yerine oğlu Arslan geçti. Selçuk Bey’in temelini atıp miras bıraktığı bu devlet oğlu Arslan Bey zamanında geniş sınırlara ulaşarak ihtişamını artırdı. Ardından torunu Tuğrul Bey devletin başına geçti. Onun sonrasında da Tuğrul Bey’in kardeşi Çağrı Bey’in oğlu Alp Arslan devletin sınırlarını olabildiğince genişletti.

1038 senesinde kurulduğu kabul gören ve 1150’li senelerda yaşanan haçlı saldırıları ve göçebe istilaları sebebiyle ekonomisinde ve ordusunda yaşanan büyük sıkıntılar sonucu 1157 senesinde Büyük Selçuklu Devleti varlığını sonlandırdı.
Kaynak:Bilgisayfam.net

bestnich altyazılı porno porno nulled script